hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: nuri leflef kundura cilası)

    pazar öğleden sonraları ayakkabıları, serili gazetelerin üzerinde boyarken o tanıdık koku yayılırdı eve. fırçayı sallarken keyifli keyifli ıslık da çalardı bazen. boya sandığıyla sokaklarda gezdiği çocukluk yıllarını, öğle sıcağında bir ağacın altında içtiği gazozun tadını hatırlatıyordu belki de. yeni yeni anlayabiliyorum canım babam; biz büyüdük, sen gittin. mekanın cennet olsun.

    edit: mesajlarıyla yüreğimize dokunan tüm dostlara selamlar...

  • ucak kapisinin tasarimi ve fizik kurallari havadaki ucagin kapisinin acilmasini imkansiz hale getirmektedir. oncelikle, ucak yukseldikce disaridaki havanin basinci azalacaktir. deniz yuzeyinden 5.500 metre yukseklikteki havada oksijen molekulleri cok seyreldiginden, insan vucudu yeterince oksijen alamayip kendinden gececektir. bunu engellemek icin ucagin icindeki basinc deniz yuzeyinden yaklasik 2.400 metre yuksekteki kosullara denk olacak sekilde ayarlanir. modern ucaklarin ucusu ise deniz yuzeyinden 10.000 metre yuksekte seyreder. o yukseklikte tipik ucak kapisinin uzerindeki basinc yaklasik 11 tona esittir. en guclu insanin yerinden kimildatabilecegi agirligin 500 kilo civarinde oldugunu dusunursek fizik kurallarina gore basinc farki dolayisiyla kapinin itilerek acilmasi imkansiz hale gelecektir. ayrica, ek onlem olarak, ucak kapilari ice gelen kismi dis tarafina gore biraz daha genis olacak sekilde, yani sanki lavabodaki tikac gibi dusunurseniz, iceriden disariya dogru acilamayacak bicimde yapilmistir.

    ancak, ucagin yolcu kapisinin acilmasi durumu disinda, govdesinde bir delik acilmasi, ya da bir pencere caminin catlamasi gibi durumlar cok ender de olsa imkansiz degildir. yakin gecmiste, 2018 yilinda amerika'da meydana gelen bir kazada, ucagin motorundan kopan bir parca bir pencerenin camini kirmis, ortaya cikan ani basinc farki vakum etkisi yapmis ve pencere kenarinda oturan yolcuyu disariya cekmistir. diger yolcularin cabasiyla cam kenarindaki yolcunun vucudu kismen iceride tutulabilmisse de aldigi yaralar olumcul olmustur.

    benzer sekilde, 3 mart 1974'de fransa'da meydana gelen thy ucagi kazasinda, tam kapatilmayan kargo kapisi, yolcu kapisina benzer bir tasarima sahip olmadigindan, kargo bolumune maksimum yer kazandirmak amaciyla disa dogru acilacak sekilde tasarlandigindan, tam kilitlenmedigi icin patlayarak acilmis ve ucagin icindeki 346 kisi hayatlarini yitirmislerdir.

  • bir malatyalı olarak gurur duyduğum beyanat.

    hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. bana einstein'ın şu vecizesini hatırlattı;

    "üçüncü dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum, ama dördüncüsü taş ve sopalarla olacak, ve malatya'da olacak. malatya çok önemli olacak, kayısı ha keza öyle. sevgiler"

    rahmetli özal keşke bugünleri görebileydi. rahat uyu atam. olmaz öyküler!

  • adam gelmiş, "beni kirala bari oynatmıcaksan" diyo. "tamam" diyorum, "kiralıcam seni", kiralık listesine kouyuyorum. bekle bekle teklif yok, kulüplere öneriyorum, yine teklif yok. gel zaman git zaman, bu yine geliyo, "hoca" diyo "sen sözünü tutmadın, beni kiralıcağına söz vermiştin!1".

    ulan, teklif yok teklif! napayım, sahibinden'e mi ilan vereyim "kiralık oyuncu var" diye!

  • şahsımı güldürmüştür ama bir uçağın içinde beş saat beklemek nedir ya. adam sonuna kadar haklı. illa kavga mı edelim, polis mi gelsin, adam mı dövelim isyanı muazzam.

  • ameliyatlı çene bağlıyken elbette sadece missüt alabilmek için bakkala girilip eldeki kağıda "çilekli missüt" yazılmasına cevaben bakkalin kağıda "çilekli yok muzlu var" yazması.

  • biz zamanlar polisken 4-5 kere kadın erkek kavgasına denk geldim. usulca yanaşıp tarafları ayırıp, adamın duyamayacağı bir mesafeye ilerleyip "hanımefendi şikayetçi misiniz?" diye sorduk. sadece 1 tanesi sikayetçi oldu. adamın taşkınlığı devam edince kelepçeledik merkeze aldık.

    diğerleri "hayır sorun yok o benim kocam/sevgilim." dedikleri için mecburen arkamızı dönüp yürüdük. çünkü direk müdahale eden arkadaşlarımızın mağdur olduğuna sahit olduk.

    adam darp edildiği için (aslında zor kullanıldı) sikayetçi oldu, kadın ben yardım istemedim ki dedi. ve arkadaşlarımız sokaktan geçen masum bir insanı döven sivil vatandaş gibi yargılandı.

    tanıdık geldi di mi "ben yardım istemedim." cümlesi.

    soran arkadaşlar için edit: yaralanma ya da "kan" yoksa yukarıda dediğim gibi yapacak bişey de olmuyor. fakat yaralama mevcutsa zaten "suç" oluşmuş olduğu için gereği mutlaka yapılıyor.