hesabın var mı? giriş yap

  • içinde ne var ve nasıl üretiliyor sorularına derinlikli cevaplar şurada:
    https://blog.jonasneubert.com/…a-covid-19-vaccines/

    özetle, virüsün taç proteinini ürettirecek olan mrnayı üretmek için dna yazıcısı ile dna basıyorsunuz, e.coli bakterisine elektroşok uygulayıp dna'yı içine sokuyorsunuz ve bakterileri içi besin dolu paslanmaz çelik kaplara doldurup çoğalmalarını bekliyorsunuz.

    yeterince çoğaldıklarında bakterileri öldürüp size lazım olan dna'yi çıkartıyorsunuz. bu dna'yi polimeraz ve nükleotitler ile birlikte biyoreaktör içine koyuyorsunuz ve bekliyorsunuz.

    işlem bitince elinizde mrna var ama bunu vücuda enjekte ederseniz bağışıklık sistemi anında yok eder. dahası zaten kısa sürede parçalanır.

    yani bu mrna'yı hem hücre içine girip çalışmaya başlaması yani aşıya dönüşmesi hem de aşının dünyanın dört bir yanına ulaştırılması için ek işlemler yapmanız lazım.

    bunun için mrna'yı lipid nanopartiküllere dönüştğrmeniz gerekiyor. lipid denen şey yağ, yani mrna'nın yağ moleküllerine bağlanarak nanopartikül, yani çok çok ufak(nanometre ile ölçülen) taneler haline getiriliyor. aşının en zor kısmı da bu olmuş oluyor, daha önce bu işlem endüstriyel boyutlarda yapılmadığı için hazır bir makinesi yok ki satın alıp içine atın diğer tarafından çıksın. maddeleri istenen parametrelerle istenen şekilde karıştırabilen makinelerle biraz da manüel bir şekilde bu işlem tamamlanıyor.

    bu nanopartiküllerin bozulmadan aşılamanın yapılacağı yere ulaşması, dondurulmaya karşı v.s. korumak için şeker, tuz, su ve buffer maddeler eklenip şişeleniyor.

    hayırlı olsun. aşıyı ürettiniz.

    ha bu arada, her aşamada dünyanın dört bir yanından da hizmet alınıyor.
    o lipidleri üretebilen üreticiler bir tanesi ingilterede, biri amerikada bir başkası fransada, bir de isviçrede.

    her aşama farklı yerde yapılıyor, malzeme şirketin özel jeti veya helikopterle taşınıyor fabrikadan fabrikaya.

    bu sebeple zaten aşının patentleri serbest bırakılsa bile her önüne gelen bunu üretemez. zaten bu yüzden biontech tek başına bunu üretmek yerine pfizer gibi bir ilaç devi ile ortak çalışıyor.

    pfizer demişken, uğur şahin ve özlem türecinin pfizer ile yaptığı anlaşma ana hatları ile şöyle:

    1) klinik test aşamaları, lisanslama, üretim süreçlerinin geliştirilmesi pfizer ile ortak olarak yapılacak.
    2) almanya ve türkiye'ye aşıları biontech tedarik edecek. torpilli bir şekilde aşıyı alabilmemizi sağlayan madde bu!
    3) çin'de ortak shanghai fosun pharma, çin'e satış ve tedariği onlar üstleniyor
    4) dünyanın geri kalanı için pfizer çalışıyor. elde edilen gelir 50:50 şeklinde paylaşılıyor pfizer ile.

  • bir aziz yıldırım beyanatı:

    "şike soruşturmasının, o dönem başbakan olan recep tayyip erdoğan ile fenerbahçe camiasının ve diğer kulüplerin camialarını karşı karşıya getirmek amaçlı bir plan dahilinde gerçekleştirildiğinin öne sürüldüğü dilekçede, “başbakan ve hükümete yönelik olarak illegal yapının destekçisi medya mensupları tarafından başbakan'ı ve hükümeti hedef alan bir algı çalışması yapılmıştır” denildi."

    http://www.hurriyet.com.tr/sondakika/27821741.asp

    bir fenerbahçeli olarak diyorum ki yazıklar olsun, yeter.

  • ulan gene gelin buraya yok kobane yok özgürlük yok ana dil deyin de tertemiz yedi ceddinize söveyim.

    namusunuz, şerefiniz, insanlığınız hiçbir şeyiniz yok. hepiniz cehennemliksiniz. öyle görünüyor ki bu tarafta bulmayacaksınız belanızı ama öbür tarafta sizi sımsıcak bir ortam bekliyor.

    adi yaratıklar.

  • müthiş bir karardır.
    imamoğlu farkıdır.
    bu gözler her haftasonu caddebostan sahilde kızartma yapıp arkasından yağını çimlere döken şoparlar görüyor.
    bir de o tavaların etrafını tüp sönmesin diye kartonla çevirmezler mi...

  • sanki her hafta bütün şarkıcıların ibrahim tatlıses'i eğlendirmek için canlı yayına çıkmış izlenimi veren program.

    ibo oturuyor etrafına bakıp gülümsüyor, şarkıcılar da önünde şarkı söyleyip dans falan ediyor. konsepte bak mk.

  • normal olan tabeladır.

    şimdi durum şöyle ki: doktorlar bildiğiniz gibi hastaları olan insanlardır. ameliyat vb. gibi acil durumlar olduğunda acilen hastaneye yetişmesi gereklidir. ossuruktan nem kapmaya gerek yok aslında.

  • *** 2010-2011 şampiyonu trabzonspor ***

    ilaç adlarının %99.3'ünde* şu harfler yer almaz:
    c, (ç), d, g, (ğ), h, (ö), (ş), u, y

    şu harfler ise ilaç adlarında vazgeçilmezdir:

    s, o, l, d, i, n,

    kuşkusuz istisnalar vardır. ilk duyuşta kulağa ilaç ismiymiş gibi gelen bir kelime türetmek için:

    ilk hece için üç ihtimal vardır:
    a) bir sessiz bir sesli
    b) bir sesli bir sessiz
    c) bir sessiz bir sesli bir sessiz

    ilk hece bunlardan hangisi olursa olsun ikinci hece bir sessiz bir sesliden ve son hece de bir sessiz bir sesli bir sessizden oluşur. x = sessiz harf o = sesli harf olsun:
    üç ihtimal:

    xoxoxox
    oxxoxox
    xoxxoxox

    ilk hece xo şeklindeyse p, d, t veya r sessizlerinden biri alınır. yanına e gelirse diğer sesliler de e-e-o veya e-i-o veya e-i-a diye gider. yanına a gelirse a-o-i formülü uygulanır.

    ilk hece ox şeklindeyse sesli harf a olur. a-i-i (aspirin) veya a-a-a ya da a-e-i şeklinde devam eder. a-a-a diye giden seriyi x'le bitirmek vaciptir.

    son hecenin seslisi i ya da o ise son hecenin son seslisini de "n" yapmakta fayda vardır.

    ilk hece xox şeklindeyse sesli harf e yapılır. sesliler şöyle gelir: e-i-o, e-a-o. ilk hecenin ikincisi sessizi "p" olursa daha makbul olur.

    bu algoritmaya uygun birkaç isim uydurmalım şimdi de:

    remedon, anjilin, tefsimol, sepmidon, temparol, rapsedin, remipal, sefamol

    bu algoritmanın basic diline uyarlanmış halini de yakında bu entryde bulabilirsiniz.

    bu entryi görüp, ciddiye alıp, üşenmeden kötüleyenlere tavsiyem: "bir hepsimol al, geçer."

    edit: 18 yıllık rüya gerçek oldu. girişimci bir arkadaşım bu algoritmaları kod haline getirdi: ilaç ismi üretici

  • fabrika çıkışı karartılmış arka cama kusur yazıldı.

    şase numarasını okuyamamış, açtım bizzat gösterdim, düzeltilmesi için tekrar ücret ödemeniz gerek dedi, müdürünü buldum sıvadım, düzeltildi.

    lastikleri orijinal ebadından farklı yazmışlar, kitapçığında buldum gösterdim, kemküm ettiler.

    kim ulan bu tüvtürk denen garabet kurum? ve kim musallat etti bu cahil ve hipermetrop sığırları arabalarımıza.

    not : ben de hipermetropum ama gözlük kullanıyorum ve hiç bir detayı kaçırmıyorum.

    debe editi : yolun da farın da açık olsun