ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kanzuk'a destek çıkan yazarlar
-
bunlardan bir tanesi de benim.
hatta bugün kontrol ettim, kaşlarımın bittiği yerle saçımın başladığı yer arasında baya bir boşluk varmış. bence o araya güzel bir reklam alınabilir.
ulaş bana reis.
sana enerji yükleyeceğim birinci olacaksın
-
sabah sabah bir insan nasıl bu kadar gerizekalı olabilir diye sorduran olay. gerçekten nasıl?
edit: (bkz: ekşi sözlük enerji yükleme veri tabanı) abazalar hemen değerlendirir bunu bence.
flu (film)
-
g. kore yapımı bir film.. vietnam’ dan konteynr içinde kaçak gelen mültecilerin kuş gribi hastalığını kore’ ye yaymalarını anlatıyor, çin’ den yayılan corona virus haberleri gündemdeyken tekrar izlenesi bir film.
ingilizce konuşurken yapılmış en büyük salaklık
-
benim bir keresinde "tapu and kadastro" demişliğim vardır. valla kimse üstüme gelmesin, anca o kadar çevirebilmişim. yine de büyük bir alkışı hak ettiğimi düşünüyorum. varsa, çay da alırım.
bismarck
-
toplam uzunluğu 251 metre, maximum draft'ı 10 metre civarında olan devasa savaş gemisi. 50.000 tonluk dolu ağırlığına rağmen 30 knot gibi muazzam bir hız yapabilmektedir. sadece bu manevra kabiliyeti bile muhteşem bir avantaj sağlamıştır. gemiyi bu hıza çıkartmayı başaran motor tabii ki büyük olacaktır, motorunun uzunluğu 22 metredir, 12 vagner kazan ve 3 blohm & voss turbin motoru oluşturur, sadece motorla ilgilenen 50 kişi vardır gemide. motorun ürettiği güç tam olarak 150,170 beygir gücüne eş değerdir (evet 150 bin beygir). 8200 metre ton yakıt alabilir. mürettabatı 2200 kişidir. hms hood'un boyu 261 metre ağırlığı 60 bin tona yakındır ancak gerek manevra yeteneği, gerekse muhteşem tasarlanıp yerleştirilmiş silahları ve eşi benzeri görülmemiş dayanıklılığı ile bismarck , hood'un kaldırabileceğinden çok daha dişli bir düşmandı.
nesin vakfının banka hesaplarının bloke edilmesi
-
yetmez ama evet diyerekt24 ülkeyi bir iç savaştan kurtardığını ileri süren fantastik zekânın, gelinen noktadan rahatsız olması durumu. cemaat çok renkliymiş de kendileri onlara aslında saygıyla yaklaşmış da bilmem ne.
new york stories
-
gercekci anlatimin ilk film life lessons'da en gercekci halini görürken, life without zoe'de abartinin da gerceklik olabilecegini gösterip, oedipus wrecks'de ise absürd bir gerceklik ötesi yaratilmis üc orta metraja yakın film.
life lessons'da anlatılan hikaye o kadar gercege yakın bir dille aktarılmıs ki, hayatınızda bir sanatcıya asık olmussanız o filmin ne anlattıgını cok iyi anlarsınız. bu nedenle bana göre scorsese'ninki özel bir yere sahip.
life without zoe'da zoe'nun annesinin "ben senin kızınım, sen de benim annemsin." sürcmesinin haricinde yakalanacak bir güzelligi yoktu ki bu bile zoraki geldi. copolla'nin kızına ufak bir armagani olsa gerek.
oedipus wrecks'da ise, sihirbaz kutusunda kaybolan anne modeli ile, kaybolsun derken yerde gökte karsımıza cıkan sorunsallıkları öyle güzel özetlemis ki. tabi oedipus kompleksinin ters tepmesi halinde hayatı boyunca anne unsurundan kurtulamayan erkeklere de önemli bir gönderme.
tecavüzün dayak yemekten kötü olmaması
instagram'ın zengin türk çocukları
babadan nefret etmek
-
yemekte
baba : verin bakayım şu köftenin yağına ekmek banayım..
anne : yapma şunu, sağlıklı değil...
kardeş : damar tıkanıklığı yapar baba yapma şunu yaw...
huzursuz : ye baba ye afiyet olsun oh...
şeklinde diyalogların olmasına sebep olabilecek durumdur.
(kizinca insan bazen boyle sacma sapan seyler dusunebiliyor. esekligim baki kalsin diye silmiyorum.)
ücretsiz internet bir vatandaşlık hakkıdır
-
bizim burda 2 mb için adamın dalağını söküyorlar estonya abi.