ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
evde yalnızken hıçkıra hıçkıra ağlamak
-
yalnızken ağlayan insan vicdan sahibi, samimi ve duygusal kişidir. gözyaşlarını sömürüye dönüştürmeden kendi kendini rahatlatır. güçlü insanlara özgü davranış biçimidir.
selam olsun onlara, yalnız geldik zaten dünyaya. mutluluğu paylaş, acıları kendin yaşa.
reza zarrab'ı new york'ta savunacak avukat
bilgisayar oyununda manzara seyretmek
-
the vanishing of ethan carter'ın bu zamana kadar anılmadığı bir başlık. bazen bir tabloya bazen de gerçek bir doğa manzarasına bakıyormuşsunuz havasında.
özellikle aydınlık ve karanlık orman bölgeleri arasında geçiş, aydınlık yerlerdeki büyüleyici güzellik ve karanlık yerlerin tekinsiz havası, mükkemmel bir kontrast oluşturuyor oyunun genel atmosferinde.
örnek1
örnek2
örnek3
örnek4
düşüncesi bile keyif veren aktiviteler
-
bir anda ofisteki masadan kalkıp gitmek.
herkesin şaşkın ve "nabıyo bu amk delisi?" bakışları altında dolaptan ceketi alıp. kimseye hiçbir şey demeden çıkıp gitmek. bilgisayarı bilgi işleme vermeden, çıkış işlemleriyle uğraşmadan o ortamdan uzaklaşmak.
sonra odasından çıkan yöneticinin
-"arkadaşlar oldboy nerde?"
diye sorması ve akabinde
-"bilmiyoruz ki çıktı gitti" cevabını alması. bu cevap üzerine dellenip
-"birisi cebinden arayabilir mi?" diye sorması ve telefonun masada çalmaya başlaması.
(bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler)
yurt dışından türkiye'ye dönüp pişman olmayan kişi
-
abd'den veya avrupa'dan donenler arasinda gercekten boyle biri yok saniyordum. yazilanlardan gordugum kadariyla var oldugu soyleniyor ama var olan kisiyi/kisileri anlatirken kullanirken tek sifat zengin olmasi. yani cok parasinin olmasi yani turkiye'nin onbin'de biri icinde olmak gerekiyormus. turkiye'nin geri kalan cok buyuk cogunluguyla muhattap olmayip, onlarin buyuk sorunlarini onemsemeyip, bana dokunmayan bin yasasin mantigiyla kendi hayatini yasamasi gerekiyormus.
"istanbul hicbir yerden geri degil" demis bir zengin. bunu demek icin cidden etiler ve bebek'ten disari adim atmamak gerekiyor. ben de istanbul'da 10 yil yasadim, baya cok eglendigim, istanbul'u cok sevdigim zamanlar da oldu ama "geri degil" demek baska birsey. sehirde bu kadar buyuk gelir adaletsizligi varken, bu kadar cok suc istatistikleri yuksekken, toplu tasima denen olay 2013 yilinda bile halen yari yariya bile cozulmemisken, bir yagmurda/karda tum sehir iptal olurken, trafik kaza orani bu kadar yuksekken, trafikte bir yere gidip gelmek icin 3 saatlik sureyi normal goruyorken, surekli kesilen sorunlu bir internet altyapisina sahipken, elektrik kesilmeleri halen cok sik yasaniyorken, insanlari halen sokaklara bu kadar cop atiyorken, trafik kurallarina hic uyulmuyorken, herkes digerini nasil ezerim derdindeyken ve daha sayilabilecek binlerce etmen varken geri degil demek icin cidden polyanna'nin soyundan gelmek gerekiyor.
guzel diyebilirsin, cok eglenceli diyebilirsin, 24 saat canli diyebilirsin, iki kitayi birlestiriyor, bogazi var diyebilirsin, insanlari yardimsever diyebilirsin de geri degil demek cidden bambaska bir olay.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
doğum gününde annenin parasız olması sebebiyle cepte 1 lirayla dershaneye gitmek ve en yakın arkadaşın öğle tatilinde ' ya kusura bakma x, hediye alamadım onun yerine yemek ısmarlasam olur mu? ' demesi akabinde gözyaşlarına zorlukla hakim olmak ve içinden ' lan esas hediye bu be. ' demek. bu olayı hatırladıkça hüzünlenmek.
obama'nın işçiyi yumruklama anı
-
şuradan görülebilecek yumruktur.
tabi bizim başbakan gibi değil pek. bizimkisi direkt göze, kafaya çalışıyor.
peşin edit: gündem ile alakalı olduğundan tekrar paylaşıldı. yoksa interneti yeni bağlatmadım. hemen linç etmeyin.