hesabın var mı? giriş yap

  • bu yaşta sebze kuyruğuna girdiği için üzgün ve sıkkın olan emekli birine "geber o zaman" diyen türbanlı bacı içeren video.

    her şey sıçıp batırıldığı için kendi parasıyla kendisine şov yapılıyor, aidiyetten gözü kör olmuş olayı eleştirene "geber" diyor. nasıl bir kafa lan bu?

    bir de "sen karşılığını almışsındır bin kere" diyor.
    adam emekli, 50 yıl çalışmış, emekli haliyle sebze kuyruğunda. bu mu lan karşılık?

    (bkz: siyasal islam)

  • öğretmene değil devlete atılan dayaktır.

    bakanlık şapkasını önüne koyup öğrenciden veliye gelinen bu noktayı sorgulamalıdır.

  • suratlarina baktiginiz anda ne mal olduklarini belli eden tiplerdir. arka koltugun sag tarafina oturdugunuz takdirde ve gideceginiz mesafe de yakinsa taksimetre acmaz bu serefsiz insanimsi topluluk. 9-10 lira tutacak bir yol katedersiniz ve ineceginiz yere gelirsiniz ve diyalog baslar
    + ne kadar (taksimetreye bakilir)
    - 20 lira.
    + e taksimetrede yazmiyor birsey. neden acik degil?
    - kardes valla yorgunum unutmusum ama senden once birini getirdim buraya inan 20 tuttu.
    + ya git hasta misin? ne 20 si 10 bilemedin 12 lira yazar.
    - inanmazsan terminale geri gidip tekrar taksimetreyi acalim bakalim ne kadar tutcak
    + tamam olur hadi gidelim. taksimetre ne yazarsa onu vercem. nasil olsa zamanim bol.
    - e ama simdi gidip gelcez taksimetrenin 2 katini vermen gerekir. bosuna mi benzin yakiyom ben.
    + acsaydin o zaman taksimetreyi. hem bu lpg.
    - tamam o zaman sen 18 ver. ugrastirmayalim birbirimizi.
    + ben bu tur seylerden keyif aliyorum. ya 10 lira veririm yoluna devam edersin ya da asti ye gidip tekrar taksimetreyi acariz ne tutarsa onu veririm.
    - ya ver lanet olsun ya 15 ver git hayret bisi ya!
    + (bu sirada canta yavas yavas omza alinir taksiden inilir) astiye gitmiyorsak al bu 10 lirayi benzin at arabaya ( on camdan para koltuga firlatilir ve arkaya bakmadan seri bir sekilde yurunmeye baslanir)

    en son gittigimde havas duraginin oraya asilan tabelada "guvenliginiz icin asti logolu taksilere bininiz" yaziyordu. belki bir duzenleme yapmislardir. ama orada akbaba gibi bekleyen kisiliksiz, serefsiz canlilarin bu duzenlemeye uyuyor gibi bir hali yoktu musteri kapma diyaloglarinda.

  • kıssadan hisselerde başrol oynayan kardeşimizdir.

    şöyle;

    "yeni mezun genç mühendis insan kaynakları bölümünden yetkili biriyle iş görüşmesi yapmaktadır. adam genç mezuna sorar, “başlangıç için ne kadar ücret düşünüyorsunuz?”
    genç adam “yıllık 125 bin dolar” diye yanıt verir.
    adam devam eder, “peki yılda 5 hafta tatil, ücretli izinler, tam sağlık hizmeti, her altı ayda %100 zam ve kırmızı bir corvette ile bu düşündüğünüz ücrete ne dersiniz?”
    genç adam sevinçle çığlık atar “şaka yapıyor olmalısınız!..”
    adam, soğukkanlı bir şekilde cevap verdi “evet… ama önce siz başlattınız!..”

  • farkeden farketmiştir. bu sene istanbul'da inanılmaz bir nüfus patlaması oldu. bunu öğlen vakti bile toplu taşımaya bakarak anlayabilirsiniz. alışveriş merkezlerine bakarak anlayabilirsiniz. özellikle beylikdüzünde bir patlama var. geçen ay bir hafta sonu marmara park'ı görünce dona kaldım. inanılmaz bir şey bu. büyük ihtimal feci bir göç var araplar haricinde de. artı herkesin maddi durumuna bakmadan bir tane elini tuttuğu diğeri kucağında bir diğeri de bebek arabasında 3 çocuğu var. arkadaş niye bu kadar çoğaldık? böyle bir evlilik hayatı mı olur alışveriş merkezlerinde geçen bir ömür. bir insan yaşam alanı olarak nasıl buraya layık görülür aklım almıyor.

  • bir adet piçin ve onu dünyanın en önemli varlığı sanan anasının haksız olduğu tartışmadır. bakamayacaksanız çocuk yapmayın. sizin piçinizin nazını da diğer insanların çekmesini beklemeyin.