ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ismet badem
-
turkiye - cin macinda mola esnasinda ecnebi hatunlar dans $ov yapmaktadir:
- kizlar da bizim muziklere iyi uyum saglamis.. aa hareketlere bakar misin yalniz! (bu esnada kizlar bir nevi upskirt olayina girmistir)
- evet gercekten iyi oynadik, takim ola.. oaaaaaaaaa (hatunlar bu seferde ani bir hareketle biribirlerinin uzerindeki esofmanlari cikarmislardir. seyirci gibi ismet badem de co$ar..)
ablalar da$ gibiydi o ayri.
tayyip'in boris johnson ile şakalaşması
-
rte elini, borisin omuzuna atınca, dümdüz karşıya bakıyor.
kuvvetle muhtemel karşıda, cumhurbaşkanlığı fotoğrafçısı var ve ona poz verdi rte.
düşünün, rte elini boris'in omuzuna koymuş, üstünlük kurar gibi karşı kameraya poz veriyor. bugün yarın fotoğraf medyaya düşer. bizim akp'liler de "canım reisim, nasılda diz çöktürdü ingiltereye" diye sevinir.
do the right thing
-
toplumsal açıdan hassas bir konuda yapılmış en akıllıca filmlerden biri. akıllıca olunca eğlenceli olması rastlantı mı bilmiyorum. sembollerle dalga geçerek olguların önemini ortaya koyan ve bu yolla şiddet eleştirisini filmin içinde güzel bir yere koyan film.
yaran okul müdürü sözleri
-
lise yıllarından:(
-evladım tamam anladık her şeyin içine ediyorsunuz..
tuvaletlerin niye dışına ediyorsunuz..
erdil yaşaroğlu'nun herkese telif davası açması
-
aslında olmasını beklediğim bir olay, instagram nedeniyle karikatür dergilerinin satışı dip yaptı. birçok sayfa dergilerin çıktığı gün tüm karikatürleri paylaşıyor.
dergiler defalarca açıklama yapmıştı "en azından eski karikatürleri paylaşın" diye.
karikatür birçoğuna göre basit bir eğlence aracı gibi gelebilir ama insanlar buna gecelerini gündüzlerini katarak para kazanmaya çalışıyor.
s. oğan'ın adının yanlış yazılmasına dayanamaması
-
yazan kişi o olmamasına rağmen kadına 5 kez "özür dile" diye ısrar edip, kadının erdemiyle ilgili yorum yaptıktan sonra kadın özür dileyince de "estağfurullah" diyen birini içerir.
yaran inci sözlük entry'leri
-
baslik: 16 ay kızıl bi hatunla çıktım
1.entry: öyle kızıl kızıl diye yollara düşecek kadar bi numara yok. 2 hafta sonra alışıyo insan.
2. entry : eline kına yakmış beyler
14 sayfadir herkes @2 ye sukranlarini sunuyor.
24 mayıs 2018 cnn türk muharrem ince canlı yayını
-
"16 yıldır başta olan bir insan yeni olarak şunu yapacağız diyemez; ancak özür dileyebilir."
başka söze gerek yok.
oruçlunun karşısında tereyağlı iskender yemek
-
oruçlunun açlıktan akli melekeleri kaybetmesi sonucunda iskender satılan bir mekana gitmesi sonrası karşısındaki müşterilerin yaptığı eylem.
oruçluyken ne işin var kardeşim iskender satılan,yenen yerde.
sevimsiz ve pis bir hayvan olarak kedi
-
(bkz: hazırsanız başlayalım)
preeklampsi
-
gebeliğin 20. haftasından sonra başlayan, ödem, hipertansiyon ve proteinüri ile karakterize klinik tablo.
minimum kriterler şöyle:
kb>140/90 (20. haftadan sonra), proteinüri 300 mg/gün veya dipstikte +1 pozitif değer veya spot idrarda 0.3 mikrogramdan fazla protein saptanması.
akut durumda, hidralazin, labetalol ve nifedipin ilk olarak tercih ediliyor. kronik durumda ise ilk olarak metildopa, clonidine, oxprenolol, labetalol, atenolol sonraki aşamada ise hidralazin, prazosin ve nifedipin kullanılmakta.
eğer kan basıncı kontrol edilemez ve bulgular kötüleşmeye başlar ise preeklampsinin tek tedavisi doğumdur. doğumla semptomlar dramatik şekilde düzelir. kan basıncı kontrolünde bir diğer husus 120/80 değerinin altındaki bir değere düşmemektir. bu değerin altında rölatif hipotansiyon durumu ortaya çıkar. bu duruma nörolojik belirtiler ve konvülziyon eşlik ederse (bkz: eklampsi) ortaya çıkar ve daha ağır bir tablodur. tek tedavisi doğumdur.
edit: 400. entryimin güzel bir bilgilendirme yazısı olmasını istedim.
ne alacağını anlamadan bakkala giden çocuk
-
eğer ki algıda büyük bir problem yaşamışsa, dünyanın en saçma talebinde bulunabilen çocuktur.
apartmanın altıncı katında oturan yaşlı teyze sokakta oynamakta olan bana seslenir:
- evladıııım; bana bakkaldan '...' alır mısın?
- ne aliiim?
- '...' oğlum '...'
- ne kabıııııı?
- '...', '...!!!!' al bu da parası!
- ne kabuğu yaaaaa anlamadım ki (mırıldanarak tabi)
- kısa olsun unutma!
teyze kağıt parayı mandala sıkıştırıp atar, sarı bir paraydı ama miktarını hatırlamıyorum. parayı alıp bakkala giden ben, çekingen ve ne dediği kendi kulaklarım tarafından bile anlaşılmayan bir ses tonuyla:
- abi balkabağı var mı?
- ne?
- balkabağı abi, kısa olcakmış
- yok be evladım, bakkalda ne işi olsun balkabağının
- tamam abi hayırlı işler
sokağa dönen ben, sepetini salmış balkabağını bekleyen teyzeye;
- teyzeeeee balkabağı yokmuuuuuş???
- ne balkabağı oğlum, maltepe maltepe, kısa maltepe alıcaksın
- heeee tamaaaam (bozuntuya bile vermeden)
şimdi düşünüyorum da;
balkabağı lan balkabağı...
hangi insan evladı bakkala gidip balkabağı ister, ulan?
o değil de, balkabağı dediğimde bakkalın suratındaki ifadeyi hatırlıyorum da.. :)