ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ömer halisdemir
-
siyasal islamcıların kapışmasına kurban gitmiş vatansever, atatürkçü şehit türk askeri.
lionel messi'nin yatak pozu
-
bilmiyorum yorumlar bana mı garip geliyor yoksa siz her şeye çok mu alıştınız ama söylemeden geçemeyeğim. arkadaşlar o sarı şey dünya kupası ve tüm dünyanın en iyisini seçmek için yapılan bir organizasyon sonucu sadece 1 ekibin seçildiği ve sonucunda verilen ödül. bunun daha üstü yok.
biz yerel ligde bir kupa aldığımızda servisin ön koltuğuna koyup emniyet kemeriyle bağlayıp tüm ilçeyi korna çalarak gezmiştik o hafta gece gündüz mutluluktan yerimde duramadığımı hatırlıyorum siz gelmiş "dünya kupası" kazanan birinin kupa ile paylaştığı pozu eleştiriyorsunuz. o zaman siz de alın ve nasıl poz verilmesi gerektiğini gösterin bize.
kahveden önce kahverenginin ismi neydi sorunsalı
-
başlığı açan kişinin genç, heyecanlı, fıkır fıkır fikir ve merak insanı olduğunu beyinsel aktivitesinin çabaları sonucunda oluşturduğu bu sayfadan anlıyoruz. böyle kişileri severim ve bu kişiyi de kutlarım ki böyle bir başlık açmış. altına da kahveye bu toprak insanlarının 500 yıl önce kavuştuğunu belirterek, kahvenin bilinmediği dönemlerdeki kahve ile ilişkili anılan rengin nasıl ifade edildiğini söylemiş. pek de güzel etmiş. sonrasında bazı kişiler de şöyle veya böyle akıl oyunları sayılabilecek yanıtlar ile mevzuyu süslemişler. eh onlar da pek iyi yapmışlar. ancak gel gelelim konunun maksada eren kısmına değinen çıkmamış. niye? çünkü araştırma kısmı sınıfta kalmış diye düşünüp konuya ilişkin mevzuya ait bilgiyi kısaca sunalım:
kahvenin osmanlı'ya gelişi en yaygın ve kabul gören kısmıyla; kanuni sultan süleyman (1520–1566) döneminde yemen valisi özdemir paşa vasıtasıyla imparatorluk başkentine geldiğidir. bir başka görüşe göre ise 1555 yılında halepli iki tüccarın taht-ül kale (tahtakale) semtinde açtıkları kahvehane sayesinde osmanlılar kahveyle tanışmıştır. yani kahve ile osmanlının tanışması 16. yüzyıldadır.
(bkz: http://www.turkkahvesidernegi.org/…-kahve/195/674/0)
16. yüzyıldan önceki tarihi vesikalar incelendiğinde sözkonusu renge "fındıki" denildiğini görüyoruz. bu kelime köken itibarıyla farsça olup fındık kabuğu rengi demektir.
(bkz: https://tr.wiktionary.org/wiki/fındıki)
fındık kabuğu rengi neden kahvenin bilinmesinden sonra sonra değişti? en evvel işte onu bence konuşmak gerekir.
uluslararası kodlama sistemi
-
bilhassa lisan güçlükleri halinde iletişimin hayati önem taşıyabildiği havacılık , denizcilik , askeri kullanımı yanında gündelik yaşamda kullanıldığında , iletişimin kalite ve doğruluğunu arttırmak amacıyla , uluslararası platformda kabul görmüş kod sistemi .
açık lisan ve kod kullanımında , bu kodların telafuzunda bazı heceleri burada belirtemediğim şekilde vurgulanarak söylendiğinde , telsiz yayını gibi kesinti ve parazitlerle uğrayabilen iletişimde bile ; hazır bazı kalıpların kısaltmaları kullanılırken ifadede bazı kayıplar olsada , anlatımın büyük ölçüde anlaşılabilir olacağı bir kod sistemidir .
türkiyede dahil çoğu ülkelerin kendi alfabelerine ait kendi kod sistemi mevcuttur , türkiyede deniz ve hava sektörleri standart olan ingilizce sistemi kullansada ; asker ayrı , polis ayrı ve herkes kendi kafasına göre kodlama geliştirdiğinden türkçe kod sisteminde ufak çaplı bir kaos mevcuttur .
alfabetik sıralama ; a. alfa , b. bravo , c. charlie , d. delta , e. echo , f. foxtrot , g. golf , h. hotel , i. india , j. juliet , k. kilo , l. lima , m. mike , n. november , o. oscar , p. papa , q. quebec , r. romeo , s. sierra , t. tango , u. uniform , v. victor , w. whiskey , x.x-ray , y. yankee , z. zulu
sayılar 0. nadazero , 1. unaone , 2. bissotwo , 3. terrathree , 4. kartefour , 5. pantafive , 6. soxisix , 7. setteseven , 8. oktoeight , 9. novenine ve nokta stop
17 bin 2 liradaki 2 lira
-
“burdayım be burdayım… vallahi de billahi de bur-da-yım”
t-shirt insanı vs gömlek insanı
-
gömlek insanı, tişört giyecekse polo yaka tişört giyer.
tinder'da fotoğraflarım ile doktor olan ergen
-
ulan bir de şikayetçi olan adamı haksız bulmuşlar.
bunun gibi tipler işte bir kaç sene sonra haberlerde gördüğünüz tecavüz, taciz haberlerinin sanığı oluyorlar. bir insanın itibarını kazanması seneler alıyor ve çoğu meslek dalında bu itibar hem yeteneğinden hem de çalışma hevesinden daha önemli görülüyor. adam ay geçmiş üzerinden ulaşmaya çalışmış, çocuk geri yazınca da velisini istemiş. haksız bir durum yok ortada. az bile yapmışsın.
ekonomik krizden etkilenmeyecek sektör
-
din isleri. millet acliktan ölse de ne is yaptiklari belli olmayan o imamlar, hocalar kazanmaya devam edecekler.
(bkz: diyanetin 6 ayda 4 milyarlık bütçeyi bitirmesi)
yüzsüz yaratiklar.
dick advocaat
-
ertem sener: hocam ne dusunuyorsunuz dick advokat hakkinda?
ahmet cakar: buyuklugunu dusunuyorum
rok: ooooooooowwwwwww. kac cm mi demek istediniz hocam?
ertem sener: yav konuyu hemen nereye cekiyorsunuz.
rok: e ama oyle demeye getiriyor
sinan engin: neyse konuyu cok uzattiniz kapatalim.
rok: e konu uzun ihihihihih
ahmet cakar: beyler cok tehlikeli bir sezon yasayabiliriz. rikering, dick baska baska cagrisimlar yasatiyor bana ve bundan tedirgin oluyorum
abdulkerim: ben anlamadim ki simdi santimetrelerle mi olcecegiz hocanin buyuklugunu
sinan engin: dm atmayin bak cok kizmaya basliyorum
ertem sener: mahmood kafe icelim acilalim
sabri sarıoğlu
-
öyle bir bozuk saattir ki,tam da hoşlanılan kızın gelip saati sorduğu anda doğruyu göstermiştir...
(bkz: 26 subat 2009 galatasaray bordeaux maci)