hesabın var mı? giriş yap

  • rolex taktığından sıkıntı olmayacağını düşündüğüm yürüme işlemi.

    ama arda bayrampaşa çocuğudur, anternmandan önce yasin suresini okur, instagram'da kur'an-ı kerim'li ve dualı fotoğraflar paylaşır.

    tanım: ortalama yurdum reisçisinin yaşam tarzına yakışır bir hareket.

  • sayıları oldukça azdır. çünkü hala yalnızım

    debe edit: yeşilimi yakan olmadı. demek ki burada da sayıları oldukça azdır.

    yıllar sonra editi: tanıdım böyle birini. kendisi yabancıydı. yollarımız kesişse de ayrılmak zorunda kaldık.

  • kendi başına evindeki 3’lü koltuğun yerini değiştiremez ağır olduğu için ama koskoca olimpiyatlarda alınan bronz madalyayı küçük görür. hey allahım.

  • - her seferinde aynı şeyi söylüyorum biliyorum ama fırınımız önceden ısınmış olmalı. her fırının sıcaklığı ve nem oranı farklı oldugundan kendi fırınınızı tanımak için mutlaka ısınmış fırında birkaç deneme yaparak kendi ideal derecenizi bulursunuz.

    - ideal fırın derecesini ve süresini bulduktan sonra "- bütün tarifleri deniyorum olmuyor" diye artık sağda solda ağlamayacaksınız. sabırlı olun. bazen hamur olur, bazen taş gibi, çogu zaman içi pişmez. anladık.

    - bütün malzemelerimiz oda sıcaklığında olacak.

    - un ve nişastayı elekten eleyerek ekleyin. bu şekilde topaklaşmayı önlersiniz.

    - nişasta ekleyecekseniz un ile birlikte ekleyiniz ve un miktarının 5/1 ini geçmesin.

    - yine her zamanki gibi önce yumurta ve eşkeri 90 saniyeyi geçmeyecek şekilde cırpıyoruz.

    - erimiş yağ kullanmıyoruz. tereyağı kullanıyoruz. ağzınızda dağılmasını istiyorsunuz ya hani, işte bu tereyağının keyfine bağlı.

    - konveksiyonlu fırınlarda 11-12 dakika yeterli aslında ama rezistanslı fırınlarda bu bir- birbucuk dakika farkedebilir. bazı fırınlarda 20 dakikayı bulabiliyor. ilk kez pişirecekseniz başında bekleyin. fırındaki kurabiyenizi kaldırdıgınızda altı hafif kırmızı- turuncu renk almışsa pişmiştir. lütfen şunlara kürdan batırmayın.

    - kurabiye hamurunuzu mümkünse elle yoğurun fakat işin püf noktası elleriniz soguk olması gerek. bunun için sık sık soğuk suya tutmalısınız. diğer püf noktası elinizi her seferinde kurulayın. amaaan bununla mı uğraşıcam diyorsanız tahta spatula kullanın.

    - kurabiyeleriniz her seferinde taş gibi oluyorsa fırından geç cıkarıyorsunuz demektir. piştiğinden emin degilseniz fırınınızın kapagını açıp öyle sogumasını bekleyin. unutmayın 12 dakikada pişen birşeyden bahsediyoruz. fırından tepsinizi aldıgınızda pişirme işlemi devam ediyor.

    - o kabartma tozu denen şey kuranbiyeyi çatlatır efendim. az miktarda kullanın.

    - hamurunuzu yaptıktan sonra serin bir yerde 15 dakika kadar bekletin.

    görüşmek üzere..

  • kardesim, yillardir dogrusunu dile getiriyoruz. 'sen de', 'o da', 'oteki de' 'beriki de' anlamiyorsunuz. herhalde 'sende' bir sey var. isi inada sokan sensin. dogru 'sekilde' kullan, bu 'is de' huzur 'icinde' cozulsun.

  • şöyle görüntülere hazır olun.

    aranızdan yalaka ve kaypak olmayanların ''neden bu afgan polislerinin hepsi türban takıyor'' sorusunu sorduğunu biliyorum. özgür irade olsa gerek, yersek.

    afganistan'da bir zamanlar taliban varken burka denen şeyin giyilmesi zorunlu idi. şimdi soruyorum, dünya'da buna benzer pek çok örnek varken, türkiye'deki gelişmeler bazı kesimlerce nasıl hafife alınabiliyor? kendilerini kandırdıkları gibi bizi de kandırdıklarını mı sanıyorlar? yoksa kendilerini de mi kandırmıyorlar, zaten istedikleri bu mu? kaypak oldukları için mi böyleler?

    tabi bir de ''türkiye'de türban zorunlu değil ki, sadece önündeki yasaklar kaldırılıyor'' diyecek olan sözde hümanist soysuz köpekler var. kendi de çok iyi biliyor aslında, insanların baskı ve zorlamalarla kapatıldığından, küçücük çocukların kapatılmasına ve okula bu şekilde gitmesine göz yumulduğundan, bir ülkenin böyle yavaş yavaş sinsice dönüştürüldüğünden haberdar.

    kadınlara hayvan muamelesi yapan ve buradaki yalaka, kaypak ve soysuz köpeklerin gıpta ile baktığı ülkeler, mesela malezya'da 2009 yılında dini ne olursa olsun tüm kadın polislere türban takma zorunluluğu getirilmiş. bana aynı şeyin 2019 veya 2029 yılında ülkemde de olmayacağının garantisini kim veriyor?

    dindar nesil yetiştirmek adına yasalara aykırı olduğu için merdiven altı yurtlar açıp çocuklara denetimsiz ortamda rahatça tecavüz edilebilecek ortamlar yaratan ensar vakfı'nın böyle reklamlar vermesi sizleri bir gram dahi endişelendirmiyor mu?

    cevap verebilecek olan varsa, beklerim.