hesabın var mı? giriş yap

  • huawei reklamının etkisiyle yaz ayları gelip insanların akın akın kalabalık oluşturmasından önce nisan ayı içerisinde gidip görme şansına eriştiğim şahane doğal güzellik.

    tam anlamıyla nefes kesici bir etkisi var. şu an için bulunduğu bölgenin milli park olmasının da etkisiyle kısmen bakir ve temiz görünüyor. ancak bu durumun çok fazla böyle sürmeyeceğini düşünüyorum. zira bizim bulunduğumuz nisan ayında birkaç gün içinde bile hatırı sayılır bir kalabalığa şahit olduk. bu tarz konularda ülkemiz bilinç düzeyini düşünecek olursak popüler olmasıyla doğru orantılı olarak ne yazık ki bölge kirletilecek ve tahrip edilecektir.

    öte yandan bu bölgede çadır ile konaklama yapmak isteyecekler için bir önerim var. en az tazı kanyonu kadar güzel ve etkileyici olan, tazı kanyonu'ndan 10 km uzaklıktaki köprülü kanyon'da bulunan köprü çayı' ının kenarında yer alan gökçesu camping'i tercih edip nehir kenarına çadırınızı kurabilirsiniz. kamp işletmesinin çok tatlı, hoş sohbet, oldukça ilgili ve bölgeyle alakalı ne sorarsanız yanıt alabileceğiniz, gezi konusunda sizi yönlendirebilecek nihat isminde bir sahibi var. daha önce bir çok kamp alanı gezmeme rağmen öncekilerde hiç rastlamadığım: sırf dev semaverde sürekli demlenen ve ücretsiz olarak istediğiniz kadar içebileceğiniz çay için bile nihat abiye teşekkür ederim. çaylar serin nisan akşamında şarabımızın yetmediği anlarda içimizin ısınmasına yardımcı oldu.

    kamp alanına yerleşip şöyle güzelce bir dinlenip doğayı ruhunuza çektikten sonra aracınızla tazı kanyonu'nu ziyaret edebilirsiniz ancak yolun bir kısmı araba için çok sağlıklı değil. el yordamıyla tahta parçalarının üzerine yazılmış küçük ve farkedilmesi zor "tazı kanyonu" levhalarını izledikten sonra yol sizi bölgedeki tek gözlemeci olan isa abi'nin tezgahının önüne çıkaracak. bu noktadan sonra yolu aracınızla devam etmek için zorlamamınızı öneririm. aracınızı gözlemecenin önüne park edip yaklaşık 20 dakikalık orman içerisinde bulunan patika yolu yürüyerek devam etmek kanyonun sunduğu görsel hazdan daha da fazla yararlanmaya yardımcı olacaktır. ormanın içinde ağaçların arasından ilerlerken bir anda sonsuz bir uçurum görüntüsünün ayaklarınızın altına yerleşmesine şahit olacaksınız. o anda birazcık nabzınız yükselecek ve ufak bir titreme ruhunuzu saracak. bunun keyfini çıkarın ve anılarınızda çok güzel yer kaplayacak fotoğraflar çekinin. unutmadan dönüşte de isa abi'nin gözlemelerinin tadına bakmayı unutmayın.

    değinmek istediğim başka bir konu da: kanyonda son derece temkinli olmanız gerektiği; çünkü henüz yeni yeni bilinmeye başlayan bu bölgeden devletin dahi haberdar olmadığını düşünüyorum. çevrede köylülerden başka kimse bulunmuyor ve ziyarretçilerin tamamı bölgeye yabancı ayrıca ziyaretçiler için herhangi bir güvenlik önlemi yok. dolayısıyla aşağı düşme riski bulunuyor. biraz dikkatli olmanızda fayda var.

  • allah çirkin şansı versin derler; tipsizliğimin en avuntu duyduğum yanı da bu sözdür. hatta züğürt tesellisi olarak kullanırdım ama gördüm ki hem tipsiz hem şanssızım arkadaş.

    pisuvarda çişimi yapıyorum çok afedersiniz. içerde dayanılmaz bir koku var; ki tarifi mümkün değil. bi baktım finans müdürü çıktı içeriden, valla ben öyle sıçsam insanlığımdan utanırdım. ama herif hiç bir şey olmamış gibi ellerini yıkadı, çıkarken de göz kırptı.
    pisuvarda işim bitti tam ellerimi yıkamaya gidiyorum, genel müdür girdi içeriye. göz göze geldik. bu arada dışarının temiz havasından sonra tuvaletin havasını soluyunca rengi falan değişti:
    - hay maşalllaaah... ahmetcim neden bu kadar zayıf olduğunu anlamış olduk böylece.
    - efendim maamut bey? (ihale bana kalıyor yavaş yavaş)
    - düşük yapmışsın diyorum, geçmiş olsun iyi misin?
    - ehehe iyiyim, sağolun.

    aradan 1 hafta geçer, tuvalet kapısında yolumuz kesişir. genel müdür geçen hafta burnunun direklerini sızım sızım sızlatan kokuyu anımsamış olacak ki; iç çekerek "neyse" der, arkasını dönüp ofise doğru yürümeye devam eder.
    bense arkadan melül melül bakarak;
    - "ben yapmadım miki yaptı" diyip, işemeye giderim.

    hiç gereği yok ama editi: 850 kişinin çalıştığı bir japon fabrikasında, genel müdürle aynı tuvaleti pisleyebilirsiniz.
    hatta hatta bu firmanın japonya'dan gelen ceo'su ile yan yana çişini yapan arkadaşım var* :)

  • "o saçının kenarini kazıtan kızlar evlenir de ben evde kalırsam yere göğe molotof atarım amk"

  • ''dünya her şeye rağmen güzeldir. ne güzeldir bu yağmur! sevgilim ne güzeldir. beni sevmemesi ne kadar acı.''