hesabın var mı? giriş yap

  • kemal kılıçdaroğlu'nun açıkladığı olay.. şimdi iktidar zamları geri alsa bir dert, almasa bir dert.

    halk için zaten bir dert de, iktidar için de zor bir durum. zamları geri alsa, "kılıçdaroğlu bastırdı ve zammı geri aldırdı" diyecekler. zamları geri almasa bu sefer de zamlardan dolayı bunalan halk iktidardan daha da bir soğuyacak. birkaç puan oyları birden düşecek...

    iktidarı fena sıkıştırdı..

    edit: faturayı ödemediği takdirde kılıçdaroğlu'nun elektriğinin kesilmesi hususunda da olabileceklere dair tahminlerimi de şurada yazdım.
    (bkz: kemal kılıçdaroğlu'nun ev elektriğinin kesilmesi)

  • vukuatın bir canlı tanığı olarak, tolga abimizi gerçekleri itiraf etmeye çağıriyorum buradan. yemin içiyorum ki kulaklarımla duydum o veledin "hugo'nun a. koyayim" demesini. tolga abi' nin" aaa sen nasıl konuşuyorsun, çok ayıp " çıkışına müteakip bebe" senin de a. koyayım" demişti. arkadaşımla birbirimize bakıp, o heyecanla televizyonun içine giriyorduk resmen..

    büdüt: bu konuda, savaş gazileri röpörtajı tarzı bir belgesel teklifine açık olduğumu belirtmek istiyorum. başıma bir şey gelmeyecekse eğer..*

  • dediler sen bir fakir düzcelisin
    düne kadar ilçeydin, şimdi ilsin
    güldüler düzceli audi ne bilsin
    passat mı çekeyim yanlarına

  • askerde yokuş yapmak diye tabir edilen durum. günlük hayatta da sıkça örneğine rastlanır bunun. mesela bir devlet dairesinde basit bir iş yaptırırken çoğunlukla işi yokuşa sürerler, yardımcı olmak istemezler. hatta senin zorlanmandan sadistçe bir zevk alanları bile vardır. sen gidince bıyık altından gülerler. çoğunluk olarak birbirimizin hayatını zorlaştırmaktan ilginç bir şekilde keyif alıyoruz. milletçe en büyük eğlence kaynağımız bu sanki. bim'deki durum da bunun bir örneğinden başka bir şey değil.

  • koltukta mandalina soyuyorum, eşim yan koltukta, oğlan ortada dolanıyor ve bir anda beni ve annesini elleriyle göstererek;

    "siz ikiniz şekerlerimsiniz" diyor.

    tam keyifli bir gülümse otururken dudaklarıma ekliyor sabi,

    "anne sen ve mandalina"

    umarım espridir, sormaya çekindim o an. annesinin anıra anıra gülmesi de etkiledi biraz beni.

  • nişantaşı üniversitesi niçin ilk 20'ye giremediğine anlam veremediğim liste.
    bu arada arkadaşlar çarpım tablosu vize notları elinde olan varsa yeşillendirsin.

  • sanırım benim bu. 10-10buçuk dedin mi uyur, sabah kalkar işe giderim. 11-12'ye kaldım mı düzenim bozulur. işten sonra gezmeyi sevmem eve giderim, haftasonlarında ise evcil hayvanıma vakit ayırır hayatta pazarları çıkmam. yağmurlu, soğuk havalarda 3-4 kez düşünürüm. ne boktan insanmışım şu an farkettim. dinden imandan çıkıcam yakında o olacak.

    (bkz: entry'nin sonuna doğru soğukkanlılığını kaybetmek)