ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
evli kadın sadece kızlık soyadı kullanabilir
-
bu konuyla ilgili öyle yorumlar yapılıyor ki,
- sonuçta o akademisyen, bir sürü makale zart zurt, problem yani soyadı değişikliği
- sonuçta isim yapmış avukat, zorluk çekicek..., gibi gibi, uzatmaya gerek yok.
ne akademisyenim, ne de isim yapmış avukat. sadece şunu diyorum: benim kimliğim neden 26 yaşında değişip başka bir şey olmak zorunda? ("zorunda" kelimesinin altını çizerim.) buna itiraz etmek için neden birtakım zorunlu ve mantıklı sebepler üretmek zorundayım ki millete haklı olduğumu kanıtliyim? sadece adımın ve soyadımın değişmesini istemiyorum çünkü ben ona alıştım, ben "o"yum. dileyen değiştirir, dileyen kendininkinin sonuna kocasınınkini ekletir, dileyen apaynı halde bırakır. aksini iddia edenin yaptığı apaçık faşistliktir.
sevgi, saygı, aile olmak gibi zırvalamalara gidilmesin lütfen. o zaman yeni kural çıkarıyorum: isminin sonuna kocasının ismini ekleme kuralı. mesela hayriye'ysen, kocan da kamil'se bundan sonra adın hayriyekamil. soyadın da gül olsun kocanınki de hayrettinoglu. oldun hayriyekamil gül hayrettinoğlu. aksini iddia ediyosan aile olma kavramını anlayamamışsın demektir canım benim. o zaman evlenmeseydin. oldu mu şekerim? feministlik yapma bana.
bu arada zannedersem artık mümkün bu sadece kendi soyadını kullanabilmesi mevzusu. ancak büssürü bürokrasisi var.
edit: hızımı alamıyorum. kocasının soyadı ile babasının soyadını kullanması arasındaki fark şudur: kıza babasının soyadı doğduğu andan itibaren verilmiştir. kız da o soyadı kimlik olarak bellemiştir. değiştirilmesine zorlanması faşistliktir. kocasının soyadı doğumdan itibaren verilebilecek bir soyad olsaydı, o zaman derdin "babasınınkini alıcana kocasınınkini alsın, ne fark edecek ikisi de erkek neticede, feminist havaların kime" diye. illa her şeyi defaultta erkeğin kadına üstünlüğüne karşı bir başkaldırı olarak algılamaya pek meraklısınız.
23 kasım 1999 bologna galatasaray maçı
-
67. dakikada signori'nin golune 81. dakikada kralin* akil almaz bir kafa goluyle cevap verdigi karsilasmadir. kanaatimce hakan sukur'un attigi en guzel olan bu golde sagdan gelen ortaya hakan kanatlanmis ve uzunca bir muddet oylece kalakalmistir havada.
stadyumlar siyaset yeri midir
-
stadyumlar siyasetin rahmidir. merkez üssüdür. anavatanıdır.
(bkz: nika ayaklanması)
ayrıca o stadda recep tayyip erdoğan sloganı atsalardı, işte beşiktaş taratarı! binlerce fenerbahçe taraftarının reise desteği! diye başlıklar atar övünürdünüz. işinize gelmeyince stadyumlar siyaset yeri midir?
yok kardeş stadyumlar ananızın amıdır.
donanımhaber ölücüleri
-
bir ay önce -atıyorum- 500 liraya alınmış, 400 lira fiyat biçtiğiniz bişey için bazısı "abi bunun sıfırı 300 lira zaten, şu sitede kampanya vardı ama şimdi bitmiş tüh" diye girer, kimisi "50 lira veririm" mesajı atar, öbürü "kullanılmış kulak çubuğu seti + nokya 3110 üstüne de 10 lira versem olur mu" der. allahın manyakları.
rus arşivindeki 1878 yılı istanbul fotoğrafları
-
1877 1878 osmanlı rus savaşı'nda istanbul'a kadar gelen rus ordularının çektirdiği fotoğraflardır. 138 sene evvelki istanbul'u tanımak bir hayli güç tabii ki.
küçükçekmece deresi kenarında rus askerler dinleniyor
http://i.hizliresim.com/yrw8o2.jpg
tarihi küçükçekmece köprüsü ve çevresindeki rus birlikler
http://i.hizliresim.com/jv1r09.jpg
büyük halkalı isimli köyde, küçükçekmece'ye yakın olmalı
http://i.hizliresim.com/dkzdpd.jpg
rus birlikler toplu resim çektiriyorlar. florya civarı olmalı, ileride yeşilköy feneri ve sağ tarafta adalar gözüküyor.
http://i.hizliresim.com/ylo1nm.jpg
safraköy(sefaköy)'de fin ve rus askerler
http://i.hizliresim.com/nrgnqp.jpg
http://i.hizliresim.com/ylo1ll.jpg
san stefano(yeşilköy)'de kamp kuran ruslar
http://i.hizliresim.com/pp6nk9.jpg
http://i.hizliresim.com/a56nvq.jpg
san stefano(yeşilköy)'de bir çiftlik
http://i.hizliresim.com/3yjmp9.jpg
galatarya(şenlikköy)
http://i.hizliresim.com/o79nda.jpg
şimdiki avcılar'a bağlı ambarlı köyü
http://i.hizliresim.com/yrwpda.jpg
http://i.hizliresim.com/xlqnl0.jpg
kalfaköy(mahmutbey)
http://i.hizliresim.com/7mxddr.jpg
boğaz'da top atışı yapmaya hazır türk askerler
http://i.hizliresim.com/a56nb7.jpg
ve içlerinden belki de en güzeli: bir rus askeri selimiye camii manzarası eşliğinde oturuyor.
http://i.hizliresim.com/ylo1qj.jpg
edit: boğazdaki resimde topun başındakiler rus değil türk askerleriymiş. uyaranlara teşekkür ediyorum.
edit2: gavur mahmut dayi'ya teşekkürler kalfaköy şu anki çatalca civarındaymış. ayrıca son fotoğraf istanbul'dan değil edirne'denmiş. yani sultanahmet değil selimiye camii.
edit3: mesaj atanlara teşekkürler. fotoğrafların kaynağını merak edenler olmuş. bu fotoğrafları çeşitli rus sitelerinden buldum. ayrıca başlığı rus uçak krizinden sonra açmam bir rastlantıdan ibaret.
edit4: zhang, sağ olsun, uyardı; kalfaköy şimdinin mahmutbey'i. çatalca'nın köyü olan kalfaköy'le karıştırmamak gerek
debe editi: (bkz: güvendik ilk-orta okulu yardım kampanyası)
top sakal iticiliği
-
+18
https://pbs.twimg.com/…ia/bvf9bdxiyaabwq4.jpg:large
debe editi: yıllarca debe'ye girmek için uğraştım, işin sırrı çük fotoğrafı paylaşmakmış lan.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
arkadaşlarla yemeğe gittik. o zaman kerem 3 yaşında. bir ailenin 4.5, diğerinin 5.5 yaşında birer oğlu var.
5.5 yaşındaki oğlanın oynadığı oyuncaklar kerem'in çok ilgisini çekti. belli alıp oynamak istiyor. durdu durdu.. çocuğa baktı. sonra çocuğun annesine baktı, döndü ve sordu
"çocuğunuz paylaşımcı mıdır?"
masa koptu tabii ve arkadaşım oğlunun önünden bir oyuncağı alıp kerem'e verdi.
tam bir strateji uzmanı namussuz.
twitter yasağını aşmanın kesin çözümü
-
(bkz: hükümet değişikliği)
25 haziran 2018 muharrem ince basın toplantısı
-
bence bu fıkrayı anlatarak bitirmeli:
büyük köpek maması fabrikatörü, şirketinin bütün müdürlerini, fabrikasının bütün şeflerini, amerika’nın tüm eyaletlerine dağılmış satış temsilcilerini, reklam, halkla ilişkiler görevlilerini toplamış.
kürsüye çıkmış..
“bu ülkenin en büyük köpek maması fabrikası kimin” diye bağırmış..
yüzlerce kişi bağırarak cevap vermişler: “bizim..”
patron yine sormuş: “besin değeri en yüksek köpek mamasını kim üretiyor?”
“biz” diye haykırmış kalabalık.
“en çarpıcı, en göze batan paketi, kutuyu kim yapıyor?.”
“biz” diye haykırmış kalabalık.
“en büyük reklam kampanyasını kim yapıyor” diye bağırmış patron..
“biz” diye yanıt gelmiş yine hep bir ağızdan..”
en büyük süpermarketten en ücra köydeki bakkala en iyi dağıtımı kim yapıyor?” diye bağırmış patron..
“biz” diye haykırmış salon.. “o zaman” diye gürlemiş patron..
“o zaman niye satamıyoruz bu mamaları?!..” salondaki ölüm sessizliğini arka sıralardan gelen cılız bir ses bozmuş..
“lanet olası köpekler yemiyorlar ki!