ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
rte'nin fenerbahçe taraftarını tehdit etmesi
-
hangi stadı erdoğan yapmış. o daha milletvekilliği için jet fadılla pazarlık yaparken fenerbahçe kendi stadını yapıyordu.
polislerle girilen ilginç diyaloglar
-
bu gece evden alkol almak için dışarı çıkar çıkmaz polis çevirmesinde geçen diyolog:
polis: ehliyet ruhsat.
cmbkts: tabi buyurun.
polis: alkol aldık mı?
cmbkts: yok daha almadım. almak için çıktım.
polis: (elinde alet olmasına rağmen üfletmeden) al, iç bir tur at gel bekliyorum burada.
cmbkts: evde içecem ben ya.
polis: canın sıkılır çıkarsın filan 3' e kadar buradayız biz.
cmbkts: eyvallah.
#devletiminyanındayım
-
biz zaten devletin yanında milletin yanında olduğumuz için ters düşüyoruz hükümet ile.
ikisini bir tutma cahil
don't look up
-
güzel film, hayatınızı değiştirecek film olmayabilir ama zaman kaybı demek de zalımlık olur. o kadar da şaabmayın gençler.
--- spoiler ---
başkanın özel kalem müdürünün bizzat başkanın oğlu olması, nasa'nın başında anestezi uzmanının olması aslında çok paralel evren sayılmaz, birkaç bin km ötede olabilecek şeyler bunlar. abartı olsun diye yapmışlar ama abartı olmamış bizim için.
"kuyruklu yıldız aslında hiç yok" diyenler sanırım covid diye bir hastalık yok diyenlere ithafen eklenmiş.
look-up'ı don't look-up olarak değiştirerek bunun üzerinden hamaset yapan siyasiler var...
"size yukarı bak diyolar çünkü onlar size yukardan bakıyolar" falan gibi akp siyaseti var. gerçekten amerika da böyle mi lan?
bizim kadar varoş ve kalitesiz mi siyaset?
--- spoiler ---
88 yıl aradan sonra ayasofya'da teravih kılınması
-
toplumun hiçbir derdine derman olmayacaktır.
nespresso
-
turkiye'de cok pahali, vay 55tl olur mu diye yazan yazana. buyrun nespresso hakkinda biraz bilgi ve kisisel fikir.
ilk defa 1976 yilinda bir nestle calisan tarafindan ortaya koyulmus bir konsept bu nespresso. ismi herkesin tahmin edebilecegi gibi nestle ve espresso kelimelerinin birlestirilmesinden geliyor. nestle ilk yillarda piyasada cok basarisiz olmus.
sonrasinda nestle bu konsepti 1986 yilinda (yani ilk seferinden 10 sene sonra) japonya'da piyasaya surmus, sonra da isvicre'de.
1990 yilindan sonra yavas yavas basari yakalamaya baslamis bu urun. biraz piyasanin gelismesi, biraz da nestle'nin bu urun icin krups, siemens ve benzeri sirketlerle patent anlasmasina girip onlarin "makine" uretmesine izin vermesi ile olmus.
nestle'nin nespresso konsepti ve makinalari ile ilgili 1,700 civarinda patenti var. ama 2012 yilindan itibaren yavas yavas bu patentlerin sureleri dolmaya baslamis. piyasaya son 5 senede daha cok "nespresso uyumlu kapsul" cikmaya baslamasinin sebebi de bu suresi dolan patentler (mevzubahis piyasa dunya piyasasi).
nestle bu suresi dolan patentleri uzatmaya ya da yenilemeye calisti ama olmadi. simdilerde bunun etkilerinin onune gecebilmek icin yeni bir konsept ve "teknoloji" surduler piyasaya. kuzey amerika'da su anda piyasada.
bu yeni konseptte "kapsul"ler uzerinde bir barkod var. makinalar bu barkoddan kahvenin en iyi nasil hazirlanmasi gerektigini okuyor ve one gore hazirliyor. barkod yoksa kahve hazirlamiyor ya da kotu sekilde hazirliyor kahveyi.
kahve hazirlama teknigi de farkli, klasik espresso mantigi ile degil (kahveden yuksek basincli su gecirmek) yeni kesfettikleri "centrifusion" teknigi ile. sicak su kapsullere ortadan girip 7.000 rpm ile donen kapsullerden cikiyor. daha iyi kahve yapiyormus, daha iyi aroma cikartiyormus gibi aciklamalar var.
belki bu aciklamalar dogrudur ama benim gorusum "bu is ekonomik"...
hulasa, nespresso dedigin sey kahve konusunda dunyada neredeyse "tekel" olan nestle'nin temel urununu pazarlama seklidir. konsepti 42 yasindadir. uzerindeki patentler bitmeye baslamistir. kisa sure icinde iyice "commoditised" hale gelir.
nejat işler kaan tangöze ve teoman'la eve çıkmak
-
herkesin yeni uyanmış ses tonuyla konuşacağı evdir
yeni başbakanın meymune isimli kızının olması
-
arap hayranlığındandır. bu yaşıma kadar hiç duymadığım bir isim. çocuğuna mary jane ismini koymak kadar özenti bir seçimdir.
yaran fıkralar
-
“fıkra değil... gerçek
osmanlı dönemi... herkes rüşvetten şikâyetçi.
sadrazam (başbakan) koca yusuf paşa... bürokrasinin tepe isimlerini toplamış:
- rüşvet almayanlar yemin etsin.
herkes... yemin etmeye başlamış.
salonda... dönemin ünlü şairi... nüktedan... haşmet de varmış.
sadrazam, haşmet'e dönmüş:
- haşmet, sen de önemli görevlerde bulundun... yemin etmeyecek misin?
- efendimiz...
halk arasında yaygın bir inanç var... yalan yere yemin eden çarpılır... bekliyorum... salondakilerden kimse çarpılmazsa ben de yemin edeceğim.”
debe editi: debe editi'ne karşıyım.
la la land
-
hem şiir hem de tablo gibi enfes bi film; müzikallerden nefret eden bünyeye bile ilaç gibi gelen dansları, müzikleri, kostümleri, diyalogları, ryan gosling'i, emma stone'un büyüleyici güzelliğiyle... film adeta zamansız. akıllı telefonlar filan arada görünmese dönem filmi olduğuna yemin edebilirim. uzun zamandır bir filmden bu kadar keyif almamıştım valla sağolsunlar.
oruç tutmanın sağlıksız olması
-
oruç tutmuyorum , yıllardır da tutmadım , niyetim de yok .ama tutan tutsun sanane !!! iki şorolo sokakta öpüşse "sanane kendi tercihi" diye höykürüyorsun , adam sırf allah'ının rızasını kazanmak için ,sırf inançları için bedenini şu yaz sıcağında açlığa yatırıyor. gık demeden gündüz de işinde gücünde çalışıyor. her ne adına olursa olsun inancı uğruna maddi bir karşılık beklemeden yapılan her eyleme ancak saygı duyulur. adamsınız kardeşler , allah kabul etsin orucunuzu.