hesabın var mı? giriş yap

  • millet olarak daha iyi olan herhangi bir şeye o kadar layık görülmüyoruz ki, bir örneğini daha yaşamış olduk. geçmiş olsun.

  • senesini hatırlamıyorum da deniz ülke arıboğan hanımefendiydi benim yanıma oturan.

    "bismillahirrahmanirrahim" deyince ben duymuş olacak ki;

    - uçak korkusu mu?

    diye sormuştu. diyemedim sizin güzelliğiniz için verilen bir ünlemdi aslında diye.

    ___________________________________________________________________________

    bir diğerinde yıldız tilbe.

    "ben bilmem koltuk numarası falan şu arkadaşın yanına oturcam ben" deyip en arkada tek başıma oturduğum koltuğa geldi. altında renkli bir şalvar vardı, kurdu bağdaşını oturdu ve anlattırdı bana, dinledi 45 dakika boyunca. kahve söyledi bana türk kahvesi. vakit olsa falıma da bakarmış...

    uçaktan inerken koluma girdi, kolumda yürüdü ardından. bir araca bindi ve "nereye gidiyorsun bırakalım" dedi. arkadaş geleceği için reddettim.

    uzun lafın kısası, gönlü güzeldi yıldız'ın da. kendisine hayran olmamak elde değil.

  • heyecanlandıran kampanya.

    adamlar baktı: "bunlar 5.60'a benzin alıyorlar ses etmiyorlar az da biz silkeleyelim" dediler ve böyle bir kampanya yaptılar.

  • birşey olursa saldırgan serbest bırakılacağı için riske girmeyip cüzdanımı veririm, haaa insanlık hali o an param yoksa müsade isteyip iki dakikada düşük faizli kredi çeker yine veririm

    saldırganın memnuniyeti benim için önemli, daha sonra mennuniyetini 1 ile 5 arasında puanlamasını isterim

    tabii ki hukuki haklarımı biliyorum manyak mısın :s

  • atılan tweet yüzünden çıkarılması yapılabilecek en hafif şeydir. hiç çaresiz kalmamış gibi insanları sırf ideolojisi yüzünden yaftalar veya suçlarsanız insanlar da tepkisi koyar. bitaksi'yi bu eylemi için kutlarım.

    dipçe: düşünce özgürlüğünü savunan yazarlar bana mesaj atıp küfrediyor. ben kurumsal bir firmada calısan biri değilim. sıradan bir insanım. biografisine calıstıgı yerin adını yazıp belki de zamanında o şirketten taksi kullanmış eski müşteriye böyle şeyler söyleyen bir adamı savunmak bir teröristi savunmaktan farksızdır.

  • dilimizde var olan ancak tdk kanunu*'nda hükme bağlanmayan ikiliklerden biridir.

    dilde sürekli bir değişim söz konusudur ki bu değişim sadece söz varlığında değil, eklerde de meydana gelir. bu nedenle günümüz türkçesinde biçimce karşıt iki yerleşik örneği bulunan yapılarda mantıklı olan, konuya sözcük özelinde yaklaşmak.

    bana göre estetik, en az çaba yasasına uygunluk, yaygın kullanım gibi özellikleri taşıdığı için "kuşadası" sözcüğü özelinde makul kullanım "kuşadalı" şeklinde.

    konunun teorik kısmıyla ilgilenenler için bulabildiğim en net ve detaylı açıklama aşağıda yer alıyor.

    --- spoiler ---

    bilindiği gibi isim tamlamalarında tamlanan unsurda iyelik eki bulunur. bu isim tamlamaları isimden isim yapan +li eki aldıklarında tamlanan unsurdaki iyelik eki düşer:
    asker şapkası + lı -> asker şapkasılı değil asker şapkalı
    türk bayrağı + lı -> türk bayrağılı değil türk bayraklı
    kaldırım taşı + lı -> kaldırım taşılı değil kaldırım taşlı
    bartın üniversitesi + li -> bartın üniversitesi+li değil bartın üniversiteli

    üstünova*, bu düşmeyi hem iyelik ekinin hem de +ili +ıu ekinin belirtme işlevi taşımasına bağlar (üstünova, 2008, 100). türkçede yapım ekinin çekim ekinden sonra gelememesi de bu düşmede etkilidir. ancak iyelik ekinin düşmediği ve -li ekini rahatlıkla aldığı durumlar vardır:
    buzdolabı + lı -> buzdolaplı (ev) --> iyelik eki düşmüş
    ayakkabı + lı -> ayakkabılı (çocuk) --> iyelik eki düşmemiş
    kuşbaşı + lı -> kuşbaşılı (pide) --> iyelik eki düşmemiş

    görüldüğü gibi ayakkabı ve kuşbaşı kelimesindeki iyelik eki, kendisinden sonra +li ekini rahatlıkla alabilmektedir ama buzdolabı kelimesine -li eklenince iyelik eki düşmüştür. iyelik ekinin bu durumu, bazı yer adlarında ikili bir kullanıma neden olmaktadır:
    kuşadasılıyım mı doğru yoksa kuşadalıyım mı?
    nurdağılıyım mı doğru yoksa nurdağlıyım mı?
    suşehriliyim mi doğru yoksa suşehirliyim mi?
    derepazarılıyım mı doğru yoksa derepazarlıyım mı?
    kadıhanılıyım mı doğru yoksa kadıhanlıyım mı?

    aslında bu yapılar için "şu kullanım doğrudur" demek, uygun değildir. bazı yer isimlerinde ikili kullanım devam edecektir ve zaman geçtikçe bu yapılardan biri kalıcı olacaktır. dil, doğal olarak iyelik ekini düşürme eğilimindedir ama iyelik eki düşünce yer isminin - yani özel ismin - yapısı bozulduğu için (kuşada, nurdağ, suşehir) iyelik ekini düşürme konusunda bir direnme söz konusudur. zaten birçok yer adında iyelik eki düşmemektedir: gölbaşılı, kırklarelili, pınarbaşılı, kocaelili...

    iyelik ekinden sonra +sız ve +ki ekleri gelirse de iyelik eki düşer:
    asker şapkası + sız -> asker şapkasız (adam)
    çamaşır makinesi + siz -> çamaşır makinesiz (ev)
    pazar günü + ki -> pazar günkü (toplantı)

    kaynak: balyemez*, s. (2016). dil bilgisi üzerine açıklamalar. ankara: pegem akademi
    --- spoiler ---

  • kendisine çarpıp kaçan iş adamından şikayetçi olan izmirli hurdacı bir abimizin sözleri bunlar. iş adamı uzlaşma talep etmiş, hüseyin abimiz para istememiş, 100 tane çocuğa mont talep etmiş. sözlerinin tamamı ise şöyle;

    "günde ortalama 20 tl kazanıyorum. allah bin bereket versin. bugüne kadar haram lokma yemedim. kazanın olduğu gün, sobada yakmak için bir şeyler toplamıştım. karşıdan karşıya geçmek için kaldırımın kenarında bekliyordum, yoldan geçen araç el arabama ve bana çarptı. çarpan kişinin yardım etmek için durmaması beni çok üzdü. ancak sonradan metin bey’i dinleyince, olayın istemeden olduğunu anladım ve ‘kazadır, insanlık hali, hepimizin başına gelebilir’ dedim. uzlaştırmacı canan hanım bana haklarımı anlatınca, şikâyetten vazgeçmek için metin bey’den para değil, 100 çocuğa mont bağışlamasını istedim. hakkım olmayan bir parayı, onun gönlünün rızası olmadan alsaydım, bunun günahını taşıyamazdım. 3 kız evlat büyüttüm, yoksulluğu iyi bilirim. şimdi 100 çocuk sıcak monta kavuştu. bundan güzel bir şey var mı?"

    ilgili haber;100 çocuğu ısıtan kaza

  • kurucu etkisi veya kurucu ilkesi, popülasyon genetiğinde büyük bir popülasyondan koparak daha az sayıdaki küçük ve yeni bir popülasyonun oluşması ve böylece genetik çeşitliliğin ve genetik varyasyonların kaybedilmesidir. kurucu etkisi, ilk kez 1952 yılında, tam olarak ana hatlarıyla ernst mayr tarafından tanımlanmış olup bunun için daha önce sewall wright gibi araştırmacıların mevcut olan teorik çalışmalarını kullanmıştır. genetik varyasyonun kaybedilmesinin bir sonucu olarak, yeni oluşan popülasyon, hem genetik hem de fenotipik olarak belirgin bir biçimde türediği ebeveyn popülasyondan farklı olabilir. olağanüstü durumlarda, kurucu etkisinin türleşmeye ve ardından yeni türlerin sonraki evrimine yol açabileceği düşünülmektedir.

  • kafasından zeka fışkıran, muhtemelen istanbul'da üniversiteyi yeni kazanmış bir öğrencinin tespiti.boğaz köprüsünü de satın almazsın sen bu zekayla.