ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
7 haziran 2016 vezneciler patlaması
-
yayın yasağı gelirse ışid, gelmezse pkk
yaran facebook durum güncellemeleri
-
çapulcu dediğin gençler cnn int'te çatır çatır ingilizce röportaj veriyor,sen van minütten öteye geçemiyorsun :):)
kobe bryant
-
bir çok unutulmaz maçı var kobe'nin. benim için anlamı olanlardan, aklıma gelenlerden ve internette bulabildiklerimi paylaşmak istedim.
17.12.1997
kobe bryant 33 sayı - michael jordan 36 sayı
maçın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=yqxfjrixny8
02.01.1998
kobe bryant 20 sayı - michael jordan31 sayı
https://www.youtube.com/watch?v=ljdqvv5krxi
04.06.2000
2000 batı konferans finali 7. maçı. lakers - portland
maçın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=efgxg20xvua
02.06.2002
2002 batı konferans finali 7. maçı. lakers - sacramento
maçın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=3pnhhhym-sw
25.12.2004
kobe ve shaq'ın ayrılık sonrası ilk karşılaşmaları
maçın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=k8p91dfzl04
20.12.2005
kobe bryant 62 - dallas mavericks 61
maçın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=y9v-_5nou8q
22.01.2006
kobe bryant 81 sayı
maçın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=zcvplnr-c3g
30.04.2006
2006 batı konferansı ilk tur 6. maçı. lakers - phoneix suns
maçın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=asavqrthdhu
2006 sezonu 4 maç üst üste 50+ sayı
portland 65 sayı, maçın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=usfjc13klrw
timberwolves 50 sayı, maçın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=ujwgkwfbc-k
grizzlies 60 sayı, maçın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=8gxz4dfj2u4
new orleans 50 sayı, maçın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=f3ahip0ct9u
13.04.2016
kobe'nin son maçı
maçın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=dglzkcg-_yk
edit: bazı linkler yenilendi.
insanların mutsuz olmasının tek sebebi
-
"tüm belâlar, yalnız kalma yeteneğimizin olmayışından gelir başımıza."
jean de la bruyere
pet şişeye evden su doldurup çantasına koyan kız
-
aklını sevdiğim kızdır. aynısını ben de yapıyorum. ama erkeğim heycana gerek yok.
dedemin kütüphanesinde bulduğum esrarengiz resim
-
milletin dedesinin kütüphanesi var lan
leyla ile mecnun
500 bin euro primi beğenmeyen a milli futbolcular
-
2016 avrupa şampiyonasına katılma primi oyuncu başına 150.000 euro , 500.000 euro yapılmasına rağmen bunu beğenmeyen, 650.000 euroya fit olan vatansever tok gözlü türkiye a milli takımının futbolcuları. kupayı kazanan portekiz oyuncularının 275.000 euro prim aldıkları düşünüldüğünde fedakarlıkları göz yaşartmaktadır.
ışid'in voyager 1'i düşürmesi
üç harfli kelimelerle cümle kurmak
-
siz biz hep var, sen ben pek yok. ama aşk var ise çok iyi bak.
tanım: eğlenceli aktivite.
debe editi:
teşekkür ederim.
kayahan'ı kaybetmişiz, toprağı bol olsun. çok güzel şarkılar bıraktı. siz de hüzünlenin diye...
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
5-6 yaşlarında iken [1992-93] yaşadığım ve hayatta garibanlık sebebiyle başıma gelen en acı olaylardan birini paylaşmak isterim.
izmir'in küçük bir ilçesinde yaşayan 5 çocuklu fakir bir aileydik. babam iş bulunca çalışan ama beş çocuğa yetişeyemen bir badanacı [duvar boyacısı] ydı.
elektriksiz, susuz farklı evlerde aralıklarla 7-8 sene kadar rezilce yaşadık. ailecek yoksulluğun ve muhtaçlığın her türlüsünü gördük. camiden, mezarlıktan su taşıdık, pazar bitimi ucuz sebze meyve almaya, toplamaya gittik. daha neler neler...
neyse, bir yaz akşamı annem ve 5 kardeşimle parktan eve dönmüştük. koşup oynadık derken o kadar susamışım ki, eve girer girmez hemen koşup tahta dolabın içindeki bulduğum ilk şişeyi kafama diktim. zira evde buzdolabı bile yoktu.
ansızın içime bir ateş düştü, boğazıma bir bıçak saplanmış gibi oldu. can acısından ve boğazımdaki yanmadan sesim bile çıkmadı, gözlerimden kanlı bir yaş gelmeye başladı, boğuk sesler çıkara çıkara köpürmeye başladım. meğer evde aydınlanmak için kullandığımız gaz yağı bitmiş, annem de bakkaldan gazyağını yeni alıp gelmiş ancak aceleyle evden çıkarkan ulaşamayacağımız bir yere koymayı unutmuş.
içtiğim suya benzer sıvı gazyağıymış. gırtlağım ve ses tellerim oracıkta parçalandı...
annem durumu farkedince çığlık çığlığa beni kucağına alıp büyük ablamla birlikte hastanaye koştu, taksi vs çevrede yok, arabalarsa tek tük geçiyor. yolda babama ve sarhoş bir arkadaşına rastladık, onlar da geri dönüyorlarmış. bu kez onlar da peşimize takıldı bir süre sonra acil servise vardık. ben olanı biteni fragmanlar halinde hatırlıyorum. acilde önce litrelerce suyla midemi yıkadılar, daha sonra yine belki bir litre kadar zeytinyağını mideme bastılar ve ambulansla behçet uz çocuk hastanesi'ne bizi sevk ettiler.
birkaç gün hastanede yatmışım, uyandığımda babam ve ablamın çok acıktıkları, simit alacak kadar bile paraları olmadığı ve benim kurtulduğuma dair sevindirici haberi ilçedeki anneme verecek bir telefonu edemediklerine dair bir yürek burkan bir konuşmaya şahit oldum. ikisi de yoksulluktan canlarindan öyle bezmişlerdi ki ben ayılınca önce usul usul sonra da hüngür hüngür ağlamaya başladılar. zavallı annem kim bilir o iki gün zarfında ne hissetti, nasıl kendini teskin etti bilemiyorum.
kendimi toparladıktan sonra hastaneye babamın bir senet imzalayıp bırakarak bizi çıkardığını, ilçeye giden dolmuşlara yalvar yakar veresiye binerek eve geldiğimizi hatırlıyorum. boğazım ve ses tellerim aylarca kendine gelemedi, konuşamadım. az buçuk sesler çıkarmaya başladığımda da sesim ergenlik çağına yeni girmiş akordsuz bir oğlan çocuğu gibi çıkıyordu. fakat katı gıdaları belki bir sene kadar rahatça çiğneyip yutamadım.
sonraki yıllarda hayatı toparlamak ve ailemin güçsüzlüğüne inat güçlenmek için elimden geleni yaptım, babamın babası, ablalarımın abisi rolüne büründüm, küçük yaşta çalışmaya başladım. para, pul, itibar, kariyer vs hepsini tek tek söke söke kimsenin de hakkına girmeden çekip aldım. ailemi yoksulluk girdabından bir şekilde çıkardım.
ramazan ayları başta olmak üzere büyüdüğüm semtlerde tıpkı bizim gibi yoksul ailelere elimden geldiğince son 8-10 senedir yardım etmeye çalışacak bir hale geldim.
kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış derler. soğuk su işi bende yıllar geçtikçe takıntıya dönüştü, o günden sonra asla ılık ve sıcak su içmedim, içemedim. yaz kış dolapta her daim soğuk su bulundurdum. beni yakından tanıyan evine gittiğim veya evime gelen herkes mutlaka soğuk su ikram etmeye yoksa da mutlaka ılık su dolu bardağın içine buz atıp getirmeye başladılar. zira kimseye açıklayamasam da o soğuk suyu içmezsem sanki yine içimin yanması başlayacakmış gibi hissediyorum...
kıssadan hisse çevrenizde yardıma muhtaç birileri varsa mutlaka bir şeyler yapmaya çalışın, kimin hayatına nasıl dokunacağınızı bilemezsiniz...
başbakanımız gökyüzüne yükselip miraca çıkacaktır
hakime cevap veren memurun sürülmesi
-
tutanak
sürgün karar
hakim tatil günü zabıt katibini whatsapp'tan uyarıyor. katip de “çocuğumu covid testine getirdim, tatil günümde bari rahat bırakın” şeklinde konuşuyor. bu cevaptan hoşlanmayan hakim, memur hakkında tutanak tutup komisyona gönderiyor. komisyon da memuru 6 aylığına sürgüne gönderiyor.
karşı cinse dönüşülse yapılacak ilk şey
-
oturup ağlardım lan. gel git ruh halinden, adet çilesinden, meta olarak görülmekten, en kötüsü saygı duyulmamasından çıldırırdım sanırım. empati yapınca canım sıkıldı. kadın olmak çok zor.