ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
1.10 oranlı 4 maça 100 bin tl basmak
-
bu oranlar belirlenirken risk merkezleri yüzdesel kazanma oranını tespit edip kendi kazancını da katıp ona göre belirliyor. şöyle ki 1.10 oran veren bir takımın kazanma ihtimalinin yüzdesi yaklaşık % 85 civarı oluyor.
şimdi biraz matematik biliyorsanız bu dört maçın da birden tutma olasılığını hesaplayabilirsiniz. kabaca yüzde 52.
yani neredeyse garanti diye girdiğiniz bu bahiste bile yarı yarıya şansa ancak sahipsiniz. ama size vaadedilen kazanç yüzde 40 civarı bir miktara denk geliyor. bu tamamen aptalca bir risk.
ki bu bütün koşulların eşit olduğu maçlar için geçerli. bu dört maçtan birinde verilecek bir kırmızı kart, erken penaltı, hakem hatası gibi faktörler katılmadan sadece kağıt üstündeki şanslar.
neticede bu işleri para kazanma hırsıyla değil de keyif almak için yapan azınlığa pek lafım yok ama matematik bilgisi düşük insanlar o hırsla mutlaka ciddi para kaybedecektir.
banyolu'nun ingilizcesi
thodex
-
aman uzak durun, sonra buraya gelip aglamayin.
john locke
-
17. yüzyılda tane tane anlatmış. yasama ile yürütme ayrılmalı, kanunu koyan ile uygulayan aynı olmamalı yoksa yönetenin kanunları kendi çıkarına kullanmasının önünü alamazsınız demiş, 350 yıl önce demiş... okudukça insanın içinin parçalandığı kitaplar yazmış, fikirleri şimdi "e tabi ki" şeklinde bir algı uyandırsa da çağının çok ötesinde olan düşünür. okurken "e tabi ki" dediğimiz fikirler ve gerçekler ortadayken uygulamaların teker teker tersine döndüğü zamanlarda yaşamak da bizlerin laneti olsa gerek.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bir imama, "yahu hoca efendi, kur'an okurken sigara içesim geliyor, caiz midir?" diye sorarsanız "hayır, içemezsin!" cevabı alırsınız; ancak "yahu hoca efendi, sigara içerken kur'an okuyasım geliyor, caiz midir?" diye sorarsanız "evet, okuyabilirsin." cevabı alırsınız.
önemli olan nasıl sorduğunuzdur.
debe editi: debe editi.
görme engelli oğluna maç anlatan baba
-
yaşarken ve burnunun dibindeyken bile çocuklarını psikolojik öksüz/ yetim bırakan ana babaların yanında; eli bırakıp, ayağı öpülecek '' baba ''dır. ''ben'' değil ''biz'' diyebilendir. bravo.
sonradan gelen edit: (bkz: başlığın yazarın başına kalması). ilk entry'de bir video vardı, şimdi fark ettim silinmiş. neyse.
100 emeklinin maaşını 173 çalışan ödüyor
-
verdigim vergiler emekliye gitsin ne mutlu bana. herkesin anasi babasi mahalledeki yasli komsusu emekli bu kimseye koymaz. helali hos olsun. zaten bu insanlar on yillarca calisip emekli olmus prim odemis.
ama bi arastirsinlar bakalim turkiyede calisanlar emekliler icin mi calisiyor yoksa suriyeliler afganlar vs icin mi calisiyor artik?
en çirkin kadın kıyafeti
-
çarşaf amk çarşaf. ninja gibi sokaklarda gezmek zorunda bırakılan, ezilen kadınların en çirkin kıyafeti.
sonra burka amk iyice rezalet iyice beter, bunu kadına giymek zorunda bırakan tüm erkeklerin allah bin belasını versin.
ayrıca kafaları alien kafası haline getiren o iğrenç türban bağlama şekli seni de unutmadım, senin de amk.