ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sokağa hayvanlar su içsin diye su koyan mallar
-
doğal seleksiyon denen şeyin yalan olduğunu ispatlayan entry'i yazan arkadaşın kızdığı mallardır. amk doğal seleksiyon olsa sen nasıl entry girecen.
yozgat'ı tarihte hiç kimsenin işgal etmemiş olması
-
şehirlere kahramanmaraş, şanlıurfa, gaziantep gibi ünvanlar verilirken yozgat deyince benim aklıma yimpaş yozgatspor geldi mesela. işgal edilse aslanımyozgat, yiğityozgat falan olabilecekken sen kalk yimpaş ol. dokunur adama.
istanbul'un tek kelimelik özeti
-
(bkz: cehennet)
cicibebe paketinin üzerindeki çocuk
-
o çocuk ben olabilirdim.
sizi temin ederim..
5 buçuk kilo doğan bir bebektim ben, annem 46 kiloymuş bana hamile kalınca, 9. ayda 72 kilo olmuş. ağırlığının yarısından fazla kilo almış yani. 5 buçuk kilo ve 60 santimetre.. yumuk yumuk tombili bumbik, 1 kilo yanaklı bir bebekmişim.
ve beni yolda görenler ısırmadan muncurmadan bırakmıyorlarmış..
işte birgün beni yolda bir prodüktör görüyor, bostancı pazarında.
bu ne acaip bir çocuk, hemen getirin bana deneme çekimine alalım diyor anneme..
gidiyoruz çekime, ön eleme yapılıyor. çeyrek finaller, yarı finaller ben hepsinden mutlu ayırılıyorum.
mutlu ayrılıyorum dediğim, bir sürü cici bebe veriyolar, bol sütlü vitaminli.. besleyici bir şey aynı zamanda..
daha ne besleneceksem artık?
neyse..
son ikiye kalıyorum artık, final oynamak istiyorum zaten..
finaldeki rakibim geliyor, aman allahım o ne öyle?
bu çocuk türk değil ki!!
sarı saçlı maviş bir şey..
annem sinirleniyor, herkes çok inanmış bana, kıbrıstaki türk temsilciliğinden bile telefonlar yağmış, azerbeycan uyumamış bütün gece..
ama heyhat! bu çocuk, türk bile değil! bize benzemeyen 1000 kıymetli ya, ben anlıyormuş gibi ağlamaya başlıyorum. annem beni susturmaya çalışıyor. ancak sonucu biliyorum ben..
o çocuğu seçiyorlar! hiçbirimize benzemeyen o çocuğu..
ve yıllar sonra bu başlığı görüp iyice anlıyorum.
1-0 mağlup başlıyoruz biz bu hayata, hem mağlup başlıyoruz hem de her bebe gibi ağlıyoruz. bunda bir gariplik yok.
not: tüm milliyetçilik duygularımı kullandığım bu yazının tamamı gerçektir. cici bebe türk olsun!
üniversitede fark edilen gerçekler
-
torpilin hayatımızdaki yeri.
çocuk bisikleti alacaklara tavsiyeler
-
bu başlık ukte olarak verilmiş. dolduralım o halde. yaz geldi çocuklarımıza bisiklet alacağız. ama nasıl bir çocuğa nasıl bir bisiklet?
çocuklarınıza cicili bicili süslü bir bisiklet almak yerine, onun yaşına fiziğine ve güvenliğine uygun bir bisiklet almanız daha doğru olacaktır.
yaşlara göre tavsiye edilen tekerlek büyüklüğü (jant) ölçüleri:
2-3 yaş : 12 jant
3-5 yaş : 14 jant
4-5 yaş : 16 jant
5-7 yaş : 20 jant
6-9 yaş : 24 jant
10 + yaş : 26 jant / 27,5 jant / 28 jant /29 jant
ayrıca:
her şeyden önce güvenlik için kask ve eldiven kullanılmalı.
bisiklet ne kadar hafif olursa çocuğun öğrenme aşaması o kadar zevkli olur.
ağır bisiklet çocuğu bıktırır.
çocuk seleye oturduğunda ayakları yere basabilmelidir.
ayaklarını pedala koyduğunda ise dizleri direksiyon elciklerine (gidon) değmemelidir.
direksiyon çocuğun kol ölçülerine uygun olmalı ve rahat kullanılabilmelidir.
game of thrones
-
şurada son bölümdeki savaş sahnesinin kamera arkası görüntüleri var. videoda ejderhalı kızın bindiği, diziyi izlerken sanki ejderhaya biniyormuş gibi göstermek için hazırlanan hareketli bir makine var. eminim sadece bu makinenin bütçesi bile türkiye'deki dizilerin tek bir bölümünün bütçesinden, hatta pek çok filmin bütçesinden bile daha fazladır. adamlar işte böyle dizi yapıyor.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"bence japonlar gözleri kısık olduğu için uzun yaşıyor olabilir. ekran parlaklığı gibi, şarj uzun gidiyo."
yolcu uçaklarında fırlatma koltuğu olmaması
-
daha kötüsü olan durumdur.
(bkz: savaş uçaklarında hostes olmaması)
ben danla bilic sorularınızı bekliyorum
trendyol
-
piyasa değeri 8000 lira olan bir yazıcıyı burada 5300 liraya satan bir satıcı gördüm. siparişi geçtim. teslim tarihi 1 ay sonra yazıyor. dedim bunda bir iş var. birkaç hafta geçti, hareket yok. trendyol müşteri hizmetlerine yazdım. "mutlaka ürününüz gelecek, şu anda hazırlanma aşamasında, gelmezse bize yazın" gibi copy-paste cümleler gönderen bir temsilci ile yazıştım. 1 ay oldu hala yazıcı gelmiyor. tekrar yazdım. ne dese beğenirsin: "satıcının trendyol ile ilişkisi bitmiş, biz iptal edelim siparişinizi". aramasam iptal de etmeyecekler. bir satıcının sözleşmesi fesh olursa açık siparişler niye otomatik olarak kapatılmaz? bana sorarsanız tam bir rezalet ama diğerlerinin yanında ufak kalıyor, o yüzden gündeme getirmeye gerek yok. trendyol 1 ay paramı tuttu. olay bundan ibarettir.
fenerbahçe ne istiyor sorunsalı
-
kupa istiyorlar ama kupayı kazanmak istemiyorlar. kupa onlara verilsin istiyorlar.
yaran sahibinden.com ilanları
-
"ayrılık esnasında kaskı ver dediğimde" al be al senin 100 liralık kaskınamı kaldım" dediği için 110 tl ye veriyorum" kısmı ile yaran ilandır.