hesabın var mı? giriş yap

  • trafik polisi hız yaptığı için bir kadına ceza yazmakta:

    - memur beey, lütfeen.. yazmasanız olmaz mıydı? hadi hadi...
    - güzel hanımlara ceza yazmadığımızı mı düşünüyorsunuz?
    - ehihihi...
    - haklısınız, yazmıyoruz. *cezayı yazar*

  • kanimca, suc ve cezadaki haliyle, cok ilginc bir ahlak anlayisi olan yazar.

    suc ve cezada, insanlari "napolyonlar" ve "bitler" olarak ayirir; yani tutkulari her turlu degerin ustunde olanlar ve siradan insanlar. raskolnikov siradan bir insan olarak napolyon olmaya kalkisinca, dostoyevski ona ceza olarak vicdan azabini uygun gorur. oysa ki dostoyevski icin kanimca, cok daha feci isler yapmis olan napolyon bir suclu degildir.

    biraz kafa karistirici o yuzden daha fazla ayrintiyi hakediyor bu adamin ahlak sistemi. tekrar edelim, napolyon ve onun gibiler icin bir elestiride bulunmuyor. bunun nedeni de onlari, neden olduklari sefaletlerden sorumlu tutmamasi. zira birini sorumlu tutmak icin onun secim yapmis olmasi lazim, yani ozgur irade sorunu. eger napolyonun kaderinde napolyon olmak varsa, onu suclamak yersiz. onun dogasinda karsi konulmaz bir iktidar istegi vardi, bir deha vardi ve belki de komuta ettigi tum insanlardan daha fazla tutku vardi. iste bu tutku, napolyonun ozuydu ve o da ona gore davrandi. bu tutku ahlakin, dolayisiyla iyinin ve kotunun otesindedir. o, bazi insanlarin ozudur. birisini ozu yuzunden suclamak mumkun mudur?

    tam tersine dostoyevski raskolnikovu suclar ve hatta cezalandirir. neden? cunku o napolyonun aksine dogasina gore yasamamis, aklini kullanarak sacma sapan bir karar vermis ve bu dogasina aykiri gelmis. onun dogasinda insan oldurmek yoktur. bu nokta cok onemli. dostoyevskinin butun eserlerine dikkat edin, o hicbir zaman sucu toplum duzenini bozdugu icin veya baskasinin hakkini yedigi icin kotulememistir. onun icin asil suc, kendine karsi, yani ozune karsi isledigin suctur. suc ve ceza orneginde bu rahatlikla gorulebilir, zira oldurulen kadinlardan hic bahsedilmez. topluma (mesela onlari taniyanlara ve ailelerine) verilmis zararlardan bahsedilmez. onlar bir figurandir. asil zarari raskolnikov kendi ruhuna vermistir. burada inancli bir hiristiyan olmasinin etkisi var sanirim. bu yuzden raskolnikova o kadar kizar ki onu sibiryaya yollar. raskolnikovun ic huzura kavusmasi ancak bir napolyon olmadigini anlamasi ve bundan dogan boslugu sonyaya duydugu sevgiyle doldurmasiyla mumkun olur. (ama yine de ozgurlugunu kaybeder, hatasinin bedeli vardir)

    iste bu da bizi dostoyevskinin, kanimca, gercek felsefesine goturur. yani cogumuz boyle yanilgilara kapilip napolyon olmaya calisiriz ama eger bu tutkular bizim dogamizda mevcut degilse, dogamiza (ruhumuza) karsi geldigimizden oturu suc islemis oluruz. eger vicdaniniz varsa, yani yaptiginizin yanlisligini veya dogrulugunu sorgulamaya basladiginiz an, zaten bir napolyon olmadiginizi kanitlar ve ahlakin alanina girersiniz. bu vicdan muhasebesi sirasinda, mantiksal olarak yaptiginizi hakli bulsaniz bile, sirf bu vicdan muhasebesini yapiyor olmanizdan oturu suclu olabilirsiniz ve eylemleriniz dostoyevski tarafindan iyi ve kotu olarak nitelendirilir. ama o napolyon icin boyle kelimeler kullanmaz, buna hakki olmadigini dusunur. napolyon kendini bile sorgulamiyorken, yani ruhuna, dogasina karsi bir suc islememisken, dostoyevski nasil kalkip onu suclasin? dedigim gibi bunlar donup dolasip onun icin dogru olan gercek suc kavramina geliyor, yani baskasina zarardan oturu ozune zarar.

    kendine karsi suc islemis siradan insanlarin sucun cezasi, cektigimiz vicdan azabidir. bu cok tutarli bicimde yukaridakilerle ortusuyor, zira vicdan azabi kisinin napolyon olmadigini farketmesi ve hayatinin anlamsizlasmasidir. bu yuzden vicdan, imrenilecek bir ozellik veya olmasi zorunlu evrensel bir ahlak kurali degildir. sadece toplumun (napolyon olmayan) alt kesimi icin gecerli. bu azaptan kurtulusumuz ise dostoyevskinin felsefesinin en temel taslarindan biridir, yani insan sevgisi. ancak baskasini sevmekle, anlamsizlasan hayatimiza anlam buluruz.

  • versiyonları yarmaya devam ediyor.

    nou campta bir gün geziyordum
    guardiola çağırdı messi gel buraya
    buyur guardiola
    dedi çıkar kalem
    bacağımda ki platini çıkardım
    dedi çıkar defter
    imzalı resmimi çıkardım
    dedi çıkar harita
    işte güzelim orda pepenin vucudumda bıraktığı üç beş krampon yarası varya
    işte onları çıkardım
    guardiola dedi bunlar ney
    guardi dedim üç beş krampon yarası
    sanki sanırsınız futbolcunun allahı
    ama bilmezsiniz ki o üç beş krampon yarası
    el classico hatırası
    çal pique çal

  • yeni karakter açıldı. thodex.

    --- spoiler ---

    1-lan kaşar sülü, thodex soyguncusu fatih özer’e bir günde interpol kararı çıkardık ancak arnavut polisi elinden kaçırmış hikayesini millete yutturdun. ama ben doğrusunu herkese anlatacağım. sen bilmiyor musun arnavutlukta kuş uçsa benim haberim olur?

    2-lan süslü sülüman, mahalle arasındaki kavgalarda bile 10 kişi tutuklanıyor.adam 2 milyar dolarla kaçmış,göstermelik birkaç tutuklama yaptınız.senin oğlunun,benim televizyonlara çıkardığım yeğenin vasıtasıyla, şahısla irtibat kurup paranın kaç lirasını aldınız,onu da anlatacağım

    3- süslü sülüman, sana olan kızgınlığım senin hırsız olmandan dolayı değil. zaten her yer hırsız dolu. senin devletin namusunu lekelemenden dolayı.

    4- gücünün yettiği gariplere diyordun ya size devletin gücünü göstereceğim diye, ben de sizin kör olmuş gözlerinize yüce allah’ın gücünü göstereceğim. sizi rezil edeceğim.

    5-akraban sadık soylu özel yerlerde beklettiği nakit paralarını yatla yunanistan’a kaçırmak için planlar yapıyor ya, ondan da haberim var. gerçi hangi polise şikayet edeceğim, sizi hangi polis kardeşimiz alacak? ipin ucu puştun elinde, onlar ne yapsın?

    6-buraya gönderilen devlet görevlisi kardeşlerim, lütfen siz bir süre olaya müdahil olmayın. süslü süleymanla derin mehmetin yakınlarının koordine ettiği kiralık katillerle ben bir yüzleşeyim, onları paket servis yapıp bunları bir rezil edeyim.

    7-gelecek olan kiralık katil mi devlet görevlisi mi bilmediğim için rahat hareket edemiyorum. siz bir süre lütfen karışmayın. lan sülü, allah’ın tuttuğunu kimse azad edemez. bizi allah tutmuş, kim eder azad.

    kaynak

    --- spoiler ---

  • anonymous'un neye karşı olduğunu yine bir türlü anlayamadığım sızdırılma.

    şimdi sen iddia ettiğin gibi hükumete karşıysan onların sitelerini hack'lersin, bir şekilde zarar verirsin. orasını anlayışla karşıladığım gibi destek de veririm, ama sen türk insanının, türkiye vatandaşlarının özel bilgilerini internete sızdırıp duruyorsun. hükumete falan karşı değilsin, direkt türk insanına karşısın.

    benim bu coğrafyada doğmak dışında senden ne farkım var? bana niye yapıyorsun bunu? zavallı vatandaşın ne suçu var?

    edit: mesaj atanlara teşekkürler. anonymous, bu hack'le ilgili hiç bir alakaları olmadığını duyurmuş. sahiplenen de çıkmadı. çok garip gerçekten...

    debe editi: (bkz: furkan bebeğe yardım ediyoruz kampanyası)

    debe editi 2: (bkz: rehber köpekler derneği) - (bkz: #60468430)