ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sinan çetin ve rüzgar çetin'in tahliye pozu
-
bilmesek bunların bir yakınına sarhoş bi şoför çarpti da öldürdu sanacagımız poz.
hangi siyasetçiyi sevgili olarak seçerdiniz
-
neyse, koalisyon diyen çıkmadı en azından*
pazar günleri her şeyin kınanabilir olması
-
başına "pazar pazar" eki getirmek suretiyle mümkündür.
örnek veriyorum:
"pazar pazar böyle müzik mi çalınır?"
"pazar pazar ne balesiymiş bu?"
"pazar pazar brent petrolü mü satın alınırmış?"
"pazar pazar sen anandan yine çıkardın amma, baban kimdi bilemezdin şerefsiz!"
vb...
filistin halkının yanındayız
-
değiliz ulan değiliz. bize ne amk. israil, filistin bunların hepsi sami ırk. birbirinin akrabası. birisi selamunaleyküm der, diğer şalamonallekû der. islam tarihinde olan bütün peygamberler bunların zamanındaki lideri. biz neden ortadoğu çomarlarının yanında oluyoruz. beyinsiz arap sevici soysuzlar, allaha inanıyorsunuz da onun verdiği beyni neden reddediyorsunuz. kullansanız bunlar olmayacak zaten.
sabah deniz çarşaf gibiydi diyen amca
-
amca mamca diyerek yaşlandırmak istemiyorum ama babam abi bu. 3 4 günlük tatile gidersin, son gününde öğlen yola çıkılacaktır, sabah 7'de kalkar bir kahvaltıdan önce girer, kahvaltıda bu cümleyi sarf eder, sonra iki posta da öğlene kadar girer denize. bu tespiti buraya armağan eden arkadaşı can-ı gönülden kutluyorum.
hayata dair iç burkan detaylar
-
sene başında yeni tanıştığım öğrencilere flüt tutmayı gösterirken en öndeki öğrencimin sol elinin küçük parmağını da kullandığını gördüm, uyardım. çocuk geveledi. neden geveliyor diye dikkatlice bakınca anladım ki sağ elinin bir parmağı eksik ve bunu gizlemeye çalışırken ben de onu uyarmışım, bir şey diyemiyor, bir yandan da eziliyor yanlış tuttuğu için. o an dedim allah'ım ne olur bir dakika öncesine dönelim ve ben bu çocuğu uyarmadan önce bu ince ayrıntıyı görmüş olayım. ama olmadı tabii. gözler doldu, boğaz düğümlendi, diğerlerine çaktırmamaya çalışılarak göz kırpıp "süpersin böyle devam et" denildi ama ne fayda. her şeyi geçtim, o çocuk eksik parmağıyla bütün bir dönem en zor parçaları bile flütle çalmaya uğraştı, oysa kıytırık(!) müzik dersi işte.
demem o ki hatırlandığında bile göz dolduran, iç cızlatan detaylardır.
f1 aracıyla tırın altından geçmek
-
bence tırla rampadan atlamayı deneyen herif daha manyak.
esra erol'da evlen benimle
-
öyle insanlar, öyle davranışlar görüyorum ki burada, lan diyorum ülke olarak bu beyinlerle bu noktaya iyi gelmişiz. yeminle...
lord eddard stark (sözlük yazarı)
winning eleven'ı japonca oynamış nesil
-
"şutomis" mis gibi vurmuş nesldir.