hesabın var mı? giriş yap

  • sol şeritte ön tarafınız sıralı araçlarla dolu iken hemen arkadan dibinize kadar yanaşıp selektör yapan tiptir.

    bu andavallara, ön tarafın dolu olduğunu görmediğini düşünerek bir defa şans veririm. aracımı, öndeki araçları görebileceği kadar hafif sağa veya sola oynatırım. kimisi selektör yapmayı keser. işte bu başlığın esas konusu bir grup var ki, selektör yapmaya devam eder.

    hemen ilk fırsatta aracımı sakince orta şeride çekerim. bu andaval yerimi doldurur. işte en zevkli an gelmiştir. sol şeride geçip arkasındaki yerimi alırım. veririm gözüne coşkuyu, veririm gözüne feryadı..

    be amın oğlu, be yavşak; ben senin önümdeki araçları görmemiş olma ihtimalini bile düşünüyorum. sen ne istiyorsun lan? aracımın süper güç düğmesine basmamı falan mı?

    edit: yıllardır sözlük okurum. gördüğüm en başarılı entry nick uyumu ; #142795314

  • üniversite okuyorsunuzdur. henüz ilk yılınız olduğundan annenizin-babanızın yanından ayrılalı çok olmamıştır. o zamanlar revaçta olan öğretmen hattını kullanıp; hergün anne-baba, gününe göre de nineyle konuşulmaktadır.
    aradan 2-3 ay geçmiştir, bayram yaklaşmıştır. eve gidilecektir.bilet ayrılır. ancak son anda bir iş çıkar ve 1 gün sonra yola çıkılır.
    yola çıktığınız gün babaanne ile molada telefonla konuşulur. nene sultan o kendine has konuşma tarzıyla:
    nene: oğlum nasılsın?
    neurosurgeon: sağol nenem benim, sen nasılsın..
    nene: eyyilik oğlum nedek işte, seni çok özledik ha!
    ns: aha yoldayım nenem, sabaha ordayım inşallah.
    nene: de bakalım, gel de acı(yöresel bir kullanım)(tat anlamındaki acı değil) kulaklarını yiyim senin.(ana-baba öğretmen olduğundan beni büyüten babaannemin çocukluğumdan beri beni sevme şekli. canım ninem)
    ns: tamam inşallah. dua et de kazasız belasız gelek.
    nene: tamam oğlum hade eyyi yolculuklar...
    ns: ellerinden, yanaklarından öptüm canım nenem..
    ertesi sabah memlekete varılır, baba arabayla terminalden alır ns'u. yolda gidilirken bir akraba ile karşılaşılır, baba ile enteresan bir konuşma, cenaze muhabbeti geçer aralarında... arabaya tekrar binilir. arabaya binilince ns sorar:
    - babam hayrolsun kim vefat etmiş?
    - sen sağol, ninen oğlum... başımız sağolsun...

    o an neye uğradığını şaşırır insan..
    dünya başını ezer geçer insanın...
    sonra olayın nasıl olduğu, nasıl gerçekleştiği sorulur, alınan cevap:

    -gece fenalaşmış aniden, sonra 'oğlum geldi mi'(beni kastederek) demiş. sabaha gelecek hayriye nine demişler. sonra da, son cümle olarak; la ilahe ilallah demiş..

    sevgili sözlük, aradan kaç yıl geçti, hala o çıkan işim yüzünden gecikmemi, nenemi göremeyip de sabah cenazesine yetişmemi kendime yediremiyorum. aklıma her gelişinde ağlamamak için kendimi zor tutuyorum, tıpkı şu anda olduğu gibi. ailemiz, büyüklerimiz gidince geri gelmiyo sözlük, kıymetini yaşarken bilmek lazım zannımca...

  • abd'deki ekin çemberleri araştırılmış. insan kaynaklı olanlar tespit edilmiş. bunun yanı sıra kuş uçuşu bakışta bir insanın hava aracına sahip olmadan yapamayacağı kadar büyük bir alanda simetrik kare üçgen ve daireler tespit edilmiş. bu alanlarda fidanın bükülmesini sağlayan mekanik bir etki değil olaydan sonra da ölçülebilen radyoaktivite imiş. araştırmacılar bir bilgisayar programı ile şekilleri gps kordinatlarına göre bilgisayara yüklemişler. şonuç olarak kuzey amerika'daki yüzlerce ekin çemberinin birbirini işaret ettiği keşfedilmiş. yani bir kaç üçgen kare ve daireden oluşan şekillerdeki, her şekildeki her doğru izdüşümü takip edilince yüzlerce kilometre ötedeki kare ve üçgenlerdeki doğrularla en ince bir nüans sapma olmadan keşişiyormuş. her karede 4, her üçgende 3 doğru kenarı olduğunu ve her ekin çemberinin bir kaç üçgen ve bir kaç kare olduğunu, ve birbirini işaret eden yüzlerce ekin çemberi olduğunu düşünürsek bu ekin çemberlerinin insan kaynaklı oldugunu düşünmek imkansız. kaynak: national geographic channel bilim teknoloji kuşağı

  • - 2 mart 1962 yılında dünyaya gelmiş olan john francis bongiovi jr., 1983 yılında sayreville, new jersey çıkışlı bir rock grubu olan 'bon jovi'nin kurucusudur .. elbette, john francis bongiovi jr, gruba ismini de vermiş olan jon bon jovi’den başkası değildir ..

    - annesi (kadın deniz piyade-woman marine (wm) olarak) ve babası (berber olarak) abd deniz kuvvetlerinde görev yapmışlardır ve görevleri sırasında tanışıp evlenmişlerdir.. çok ilginçtir ki annesi carol sharkey bongiovi, donanmadaki görevinden ayrıldıktan sonra bir süreliğine ‘playboy bunny’ (bildiğiniz playboy tavşan kızı) olarak çalışmıştır (ilk tavşan kızlardan biridir) .. babası john francis bongiovi, sicilya kökenlidir ..

    - jon bon jovi, ünlü sanatçı frank sinatra ile akrabadır (baba tarafından kan bağı mevcuttur) ..

    - az kalsın grubun adı ‘johnny electric’ olmak üzereydi ama o tarihlerde, belli ünlü grupların isimleri, grubun gerek kurucusu olup gerekse de öne çıkan ve grubu sürükleyen karakterlerin isimlerinden geliyordu (eddie van halen’ın kurucusu olduğu ‘van halen’ gibi) .. ilk menejerleri doc mcghee’nin bir çalışanı olan pamela maher’in tavsiyesini dinleyerek bu kervana katılırlar ve grubun adı ‘bon jovi’ olarak kalmış olur ..

    - ‘şimdi bu da nereden çıktı’ diyeceksiniz belki ama ünlü otomobil markası vw (volkswagen), 90’lı yılların ortalarında, dünyaca ünlü üç rock grubu olan ‘pink floyd’, ‘rolling stones’ ve ‘bon jovi’nin tüm avrupa turnelerinin finansörü olmuştur .. bu finansman desteğini tarihe geçirmek amacıyla vw, 1996 yılında, arka sol dirseklerde bahsi geçen rock gruplarının adlarının olduğu metalik isimlik ve araç içinde, koltuklardaki kafa dayamalıklarında yine grupların adlarının işlenmiş olduğu 3 farklı ‘vw golf’ anı modelini piyasaya sürmüştür .. görsel için tıklayınız : görsel

    - 80’lerin sonunda grup, dünya turnesini tamamladıktan sonra bir suskunluk dönemine girer ve çalışmalarına ara verirler .. tam o dönemde, 1990 yılı yapımı ‘young guns 2’ filminin müziklerini yapması için jon bon jovi’ye şahsi teklif gelir ve jovi kabul eder .. hatta filmin ünlü oyuncusu ‘emilio estevez’, jovi’den ‘wanted dead or alive’ parçasını ister filmin tema müziği olarak lanse edilmesi için ama ‘jon bon jovi’ şarkının sözlerinin filmin konusundaki zaman dilimine uymayacağını düşünerek bu isteği geri çevirir .. buradan sonrasını filmin diğer ünlü ismi olan kiefer sutherland bir röportajında şöyle anlatır : “jon bon jovi film ekibine dahil oldu ve bir gün hep beraber yemeğe çıktık .. biz hepimiz hamburgerlerimizi yerken ‘jon’, önündeki peçeteye beş-altı dakika birşeyler karaladı ve sonunda kafasını kaldırıp ‘blaze of glory’yi yazdığını söyledi ve peçeteyi ‘emilio estevez’e uzattı .. ben daha bir hamburgeri bile bitirmemişken adam filmin müziğinin tema şarkısını yazmıştı .. aptal gibi hissettik ..” .. ‘blaze of glory’ aynı zamanda jon bon jovi’nin ilk solo albümüdür ..

    - eşi dorothea hurley, jovi’nin liseden arkadaşıdır ve bir kız, üç erkek olmak üzere dört çocukları vardır .. lisedeyken dorothea, jon’un en samimi okul arkadaşı ‘bobby’ ile birliktedir ve o sebeple beraberliklerinin başlaması, 20’li yaşlarında dorothea ve bobby’nin ayrılmasını takiben olur ama jon bon jovi her fırsatta, eşini ilk gördüğü andan itibaren ona vurgun olduğunu söyler (hatta ilk şarkılarından biri olan ‘bobby’s girl’ün onun için yazılmış olduğunu söylemiştir).. dorothea siyah kuşak sahibi karate eğitmenidir ..

    - iki erkek kardeşi vardır ..

    - en sevdiği film, 1972 yılı yapımı ‘baba’ (the godfather) filmidir .. muhtemelen sicilya kökeninin etkisi vardır ..

    kaynak : wikipedia, imdb, blog.heritagepartscentre, biography.com, leatherneck, pandagossips (türkçe kaynak kullanılmamıştır, çeviriler bana aittir, kaynaklar çapraz kontrol edilmiştir)

  • bir defasında içinde para dolu zarfları dağıtan bir düğün arabasının önüne atlamıştım. yağmada güç bela bir zarfı kapıp güvenli bir noktada açtım. herkese bir şeyler çıkmıştı. herkes deli gibi seviniyordu. ama benim zarf boştu. tek boş zarfı kapmıştım. kampanya çekiliş filan değildi ama geleceğim hakkında çok net bilgiler vermişti.