ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sinan çetin'in çekeceği filme isim önerileri
-
(bkz: param ve oğlum)
edit: filme katkıda bulunup afiş hazırlayan ben smyrna adlı yazar arkadaşa emeğinden dolayı teşekkürler.
http://i.hizliresim.com/1n3mjn.jpg
ersin korkut'un arabasını bulamayınca korkması
-
o arabaya binmesi yeterince korkutucudur zaten, umarım bunun farkına varıp daha çok korkmaz.
edit: ya ne emeği bsg sevgili dingil ekşici.
2-b sınıf başkanlığı anketi
-
en azı oyu ceyhan almıştı oyumu ona verdim. ezilenlerin, dışlananların, sesi olmayanların sesi olmaya devam edeceğiz.
#2bceyhanyalnızdeğildir
40 bin oy editi: arkadaşlar verilen oy sayısı 40 bine'e dayandı. bu süre içerisinde ceyhan'ın gerçekten yalnız olmadığına inanmak istedim. belki benim entryim ceyhan için bir ses olur dedim, bir ışık olur, bir kıpırdama olur dedim ama bana rağmen durum pek değişmedi. çocuk gerçekten yalnızmış. benim aldığım fav sayısı çocuğun aldığı oydan fazla. artı oyları saymıyorum bile. utancımdan entryi silecek noktaya geldim.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ve sonra şeytan dedi ki: "matematik yeterince zor değil, içine harfleri de sokalım."
yozgatlıların aslında iskoç olması
-
şimdi dalga geçme amacıyla böyle bir başlık açıldı sanabilirsiniz ama kesinlikle değil. zira tarihsel gerçekler bunlar ve dalga geçilmeyecek kadar de önemli bir durum. öncelikle şu haritayı inceleyiniz.
http://dianabel.weebly.com/…621192/3044798_orig.jpg
roma döneminde yozgat, ankara ve çankırı yöresinin galatia adıyla anıldığını göreceksiniz. peki şu anki galata'ya da isim babası olan bu galatia ismi nereden gelir ve buranın halkı galatlar kimdir? galatlar anadolu'ya kuzeyden uzun bir göç süreciyle gelen ve yerleşen kelt'lerdir. zaten galata ismi de kelt isim kökeninden gelir.
romalıların keltlerle yaptığı savaşlardan sonra keltleri dağıtmasıyla birlikte, galatları oluşturan kelt kavimleri romalıların baskısıyla güney ve doğu avrupa'ya sürüldüler. brennios (brenn) adlı önderin komutasında doğuya yürüyen galat gücünün, kadınlı erkekli 20.000 kişiden oluştuğu ve kadınların da erkeklerle birlikte savaşa katıldığı antik yazarlarca belirtilir. mö 280'de pannonia'yı (bugünkü macaristan), 279'da yunanistan'daki delphi kentini yağmaladılar. aynı yıl istanbul'un (byzantion) karşısındaki tepeye karargâh kurarak kenti tehdit ettiler. uzun pazarlıklar sonucu byzantion'lular galatların kenti surlarla çevirmemesi şartıyla adapazarı civarına yerleşmesini kabul ederek istanbul boğazından geçmelerine yardım etmeyi kabul etti. bir kışı istanbul'da geçiren galatlardan bir kısmı istanbul'da kalarak asimile oldu. bugün galata olarak bilinen bölgenin isminin galatlar'dan geldiği söylenir.
gördüğünüz gibi anadolu'ya gelen, istanbuldan ankara ve yozgat'a geçen ve yozgatlı'laşarak kaybolan keltler aslında yozgatlıların atasıdır.
not: şimdi bu durumda celtic de bir yozgat takımıdır çıkarımını kolaylıkla yapabiliriz:) ayrıca bu durumda kendi takımım olan galatasaray da kelt sarayı anlamına geliyor.
systema
-
klasik dovus sanatlarindan cok daha farkli bir sistemdir. hersyeden once "teknik ogretmeye" dayali degildir. yumruklar aparkat, direkt, krose gibi onceden belirlenmis eksenlerden gelmez mesela. akicilik ve rastgelelik onemlidir. eger sizi engelleyen bir sakatliginiz falan soz konusuysa (gecici veya kalici), bu gecene kadar degil, buna ragmen calismaniz konusunda cesaretlendirilirsiniz. cunku sokakta size rastgele bir saldiri geldigi an "aman dur, sag tarafim sakat, bugun dovusmeyelim" ya da "soldan vursan ya bana" falan demeniz mumkun olmayacaktir.
eger o gun yerde mucadele (submission, lock, choke gibi) uzerine calisilmiyorsa antrenmanin isinmadan sonraki bolumu fiziksel olarak cok talepkar degildir. fakat bu sizi yaniltmasin, sonucta bir takim seyleri kullanabilmek icin fizik gucune ihtiyac duydugunuz gun gibi ortadadir ve egitmenler bunu saglamak icin isinma kismini bir nevi boot camp tadinda yaptirirlar. zaten askeri kokenli bir disiplin oldugundan kelli dogasinda da bu vardir.
evet, cok bilen cok yanilir misali systema (ya da baska bir dovus sanati/sistemi/teknigi) biliyorum diye herkese dalmaniz onerilmez. ama zaten herhangi bir dovusle bir sekilde ugrasan bir kisi kavgada kendini gosterme ihtiyaci cok daha az duyuyor, sinirlarini diger insanlardan daha iyi biliyor ve elin elden her zaman ustun olabileceginin farkinda oluyor. (en azindan ben ve cevremde bu islerle ugrasanlar icin soyleyebilirlm bunu). ha su da var, bunlardan birini bilen haliniz, bilmeyen halinize gore her zaman daha avantajli olacaktir. evet, bir tinerciye kafa tutmaktansa yuruyup gitmek yegdir. fakat yuruyup gidemeyeceginiz durumlar da olabilir. hatta benim hocam boyle durumlar icin "sevdiklerinizin hayati tehlikede iken" ifadesiyle giris yapiyor, bu biraz daha can alici bir bakis acisi.
ne demistik, "teknik ogretmeye" dayali degildir. bunu acalim. bruce lee, wing chun'un kendini kisitladigini, yeteneklerini ve fizigini tam olarak degerlendirmesine izin vermedigini dusunerek jeet kune do'yu gelistirmistir. fakat ayni hatayi yapmis ve her insana gore degil kendi fiziksel kapasitesine gore bir dovus stili ortaya cikarmistir. systema'da, iste bu sekilde onceden belirlenmis teknikler yoktur. herkes kendisine gore tailor made bir seklide tarzini gelistirir. bunu su sekilde anlamamak lazim "karate ogreniyorum ama benim tekmelerim cok iyi, onlari kullanayim, rakibimi alasagi ederim". burada yapilan sey daha iyi oldugunuz teknikleri kullanmak degil. tamamen kendinize gore bir sistem gelistirmeniz asil olan.
nefes, systema'nin kilit noktalarindan biridir. bunun cok uzerinde durulur. icabinda zor yoldan ogrenmeniz saglanir. bununla birlikte herhangi bir hareketi yaparken (sinav cekmek, yumruk atmak, yuvarlanmak, vs.) kullanacaginiz kas gruplari konusunda degil ekonomik, cimri olmaniz ogretilir. ihtiyaciniz olmayan butun kaslarinizin son derece rahat olmasi gerekir ki bu cok zor birseydir. sinav ya da mekik cekerken boynunuzu sikmamaya alismak gibi cok basit seylere belki biraz daha kolay alisilir. ama midenize yumruk atilirken (ki systema yumrugu bildiginiz konvansiyonel yumruklardan cok farklidir, icinizde "wind" eder, vucudunuzun icinde dolastigini hissedersiniz ve bazen etkileri sizi bir gun boyunca rahat birakmaz) karin kaslarini kasmamayi ve sadece nefes vererek darbeyi kucaklamayi ogrenmek daha zordur. (gerci ben buna daha cabuk alistim, paragrafin basinda bahsettigim zor yoldan. hoca bakti her yumrukta karnimi kasiyorum, geldi ve bana kasmami soyledi darbesi inerken. ben de o gunden beri bu konuda cok daha iyiyim).
gereksiz kas gruplariyla ilgili bir diger ornek de isinma asamasindaki kosu. sadece bacaklariniz calisir, sadece onlar kosar. kollariniz yaninizda 90 derece aciyla durmaz, biri ileri giderken digeri geri gelmez, sadece ve sadece embesilce yere dogru sarkar. sonucta kosmak icin kollariniza ihtiyac yoktur. ama kolay sanmayin, o kollar sarkarken de insan gereksiz yere boynunu, omuzlarini kasiveriyor. o boyun kasi nasil bir kas ise, her hareketin icine kendisini sokusturuveriyor (ozellikle dovusurken. systema'da boks, kick box gibi bir gard pozisyonu yoktur, dovusurken dik durulur, ama yillarin aliskanliklari ve korunma ic gudusu insanin one dogru egilmesine, kafayi boyna dogru bastirmaya (bkz: balrog) sebep olur. bundan kurtulmak icin ilk baslarda surekli kafanizi calistirmaniz, her hareketi yaparken dusunmeniz gerekir. reflekse donusmesi, dogal olarak kendiliginden gelmesi vakit alir).
bu cimriligin cikis noktasi bazen gunler surecek operasyonlara giden spetsnaz'larin enerjilerini idareli kullanmasindan kaynaklaniyor. ama modern systema'da da yeri var cunku, ozellikle birden fazla saldirganla dovusmeniz durumunda o kalorilerin her bir birimine ihtiyaciniz olacaktir emin olun.
systema'da size gelen bir darbeye karsi blok almaniz degil, o darbeye vucudunuzla birlikte uyum saglayip, yumruga ya da kullanilan silaha gore pozisyonunuzu degistirip atlatmaniz, atlatamiyorsaniz acinizi degistirip uzerinizden kaymasini saglamaniz ve de sabirli olup rakibinizin acigini yakalamaniz ogretilir. sonucta "the attacker brings you the solution".
konvansiyonel dovus sanatlarindan bir diger fark da kesikli hareketlerin olmamasidir. gerci ileri seviyelerde onlarda da soz konusu olabilecek bir takim seyler bulunabilir (karate'deki de ai ataklar gibi). hareketlerin akiciligi onemlidir. antrenmanlarda yumruklar calisilirken fiziksel kontak son safhadadir ama onun disinda yavas bir sekilde calisilir ve ritm iki taraf da kendini rahat hissettikce yukseltilir. sonucta hizli olmaktansa akici, "smooth" olmak ogretilir. hocamin sik danistigi bir askeri terim (sniper jargonundan geliyor) smooth is fast.
systema yumrugu farklidir demistik. nedir farki? her harekette oldugu gibi minimum kas kullanmaya calisirsiniz ve darbe esnasinda kolunuzu kasmazsiniz. kolu kasmak, etki-tepki'den dolayi vurdugunuz darbenin gucunun omuzdan size geri donmesine sebep olur. hatta ben en iyi attigim yumruklarda (cok dogru birsey olmamakla birlikte) yumruklarimi bile kapatmiyorum, elim acik bir sekilde parmaklarimla vuruyorum ve arkadasin icinde guzel seyler donuyor (icimde cevir).
hic bir zaman karsinizdaki tek kisiye ya da onun elindeki tek bir bicaga/sopaya/vs. odaklanmamaniz surekli hatirlatilir. sonucta sokakta adil dovus diye birsey yok, bu sebeple birden fazla saldirgana veya saldirganin ikinci eline karsi hazirlikli olmak acisindan cevrenizin ve durumun farkinda olmak uzere egitilirsiniz.
tekmeler ise bel seviyesini pek gecmeyecek sekilde ogretilir cunku yuksek tekmelerde hem kiymetli zamaninizi kaybediyorsunuz (gerek atagin kendisi, gerekse ardindan tekrar pozisyon almaniz dusunuldugunde) hem de platformunuzu tehlikeye sokuyorsunuz ve haliyle tehlikeli bir sekilde yere indirilme olasiliginiz cok artiyor.
sistemin onde gelenleri modern systema'nin kurucusu mikhail ryabko ve onun en kidemli ogrencisi vladimir vasiliev'dir. kevin secours ve martin wheeler da onemli isimler arasinda sayilabilir.
neyse, cok uzun oldu. martin wheeler'dan guzel derlenmis bir video klip'le yazima son verirken, sabriniz icin tesekkur ediyorum.
esen kalin,
whoami
http://www.youtube.com/watch?v=luwuiwysngs
chris cornell
-
tek kaldı eddie vedder lan.. oğlum tüylerim diken diken oldu ya. bu adam hakkında anlatacak o kadar çok şeyim var ki. bütün ortaokulum soundgarden, temple of the dog, pearl jam, alice in chains, nirvana ile geçti. singles dizisinde hoperlörleri denemek için son ses açan elemanın yanına gelip kafa sallamasıyla sempatikliğini pekiştirmiş, sahnede adeta modern rockın cisıs ı gibi adamdı. ulan tüylerim diken diken oldu be.
ilk rock n coke'ta izledim bu abiyi. soundgarden, audioslave, temple of the dog hepsinden çalmıştı bizleri mest etmişti. pankart bile hazırlamıştık lan öyle seviyorduk, 10 kişilik bi arkadaş grubumuz vardı bi oduncu gömleğimiz bir de ayı gibi botlarımız eksikti o yaz sıcağında.
sonra bir de soundgarden olarak istanbul'a geldiler, küçük çiftlikpark'a. basscının kokain krizi geldi sanırım bi ara, ama öyle muhteşem çaldılar ki, teyp(evet teyp ulan)'ten dinler gibiydik. bu abilerle büyüdük, kendisinden daha çok eddie'i severim ama tabi ki hayallerimdi bir şekilde bir yerde elini sıkabilmek, sarılabilmek, ve 1 kelime dahi olsa konuşabilmek..
mekanın cennet olsun, güzel adam.
ekşi itiraf
-
çocuklarla girilen komik diyaloglar başlığındaki entryleri okuduktan sonra hepsini şukuluyorum. insanlar çocuklarıyla, yiğenleriyle ve sevdikleriyle girdikleri diyalogları en beğenilenlerde görsünler ve mutlu olsunlar diye.
olan biten
-
kullanıcı profilinden troll olarak işaretlediğiniz yazarların sadece mesajlarını almamakla kalmıyor, yazdıkları entry'leri de görmüyorsunuz. o kişi sizin için sözlükten uçmuştan farksız oluyor. beter oluyor. bedbaht oluyor. kısmeti kapanıyor.
kariyer gelişimine katkısı olan pc oyunları
-
(bkz: world of warcraft)
hadi hadi kıvırmayın.
liseyi zorla bitirip zorla bir üniye girdiniz. 8 sene üniversiteyi uzattınız. hatun matun hak getire. raid aralarında 31 çektiniz.
ama ingilizceniz gelişti demi haytalar.
ingiltere'nin osmanlı alfabesine geçmesi
-
(bkz: bir arkadaşım ekolünden gerçekliği muallak entry)
osmanli alfabesi degil o. yazilisi arap alfabesi, okunusu turkce.
eşinin tanga bikini giymesini isteyen insan
-
sütyen giymeden dışarı çıkmak başlığında "ben yıllardır giymiyorum zuhahah" esprisi yapan erkekler vs bu başlıkta "kocama yakışmaz xd" esprisi yapan kadınlar. kahkaha tufanı resmen, mizah şov.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık : steve jobs ile nejat işler in bi alakası var mı
entry: yoksa sadece soyisim benzerliği mi?