hesabın var mı? giriş yap

  • valla kızları bilemem de teyzem için hastalıktan çok iyileşmek için yapılan bir eylemdir tayt giymek. bacağındaki ağrılara ve huzursuz bacak sendromuna iyi geldiğini söylüyor, her gece etrafta arı maya gibi dolaşıyor.

  • yalnız bu ikramiye işi için ilk önerge veren cehape zihniyeti değil miydi?

    peki neden bu kadar nefret ettiğiniz cehape zihniyetinin önergesini alıp aradan zaman geçtikten sonra hayata geçirdiniz?

    sonradan gelen ekleme: pratikte mukemmel adam ekledi meğer cehape zihniyetinin önerisi 1000tl degil, asgari ücret kadar ikramiye imiş ve neticede kuş olup uçmuş.

  • yaşları hakkında ziyadesiyle bilgi sahibi oldum;

    -ilkokuldayım. sarp apak geldi. naber dedi. çok utandım.

    olm yumurtadan çıkar çıkmaz sözlüğe mi geliyonuz nedir bu amk

  • make ekşi sözlük great again mottosuyla çıktığımız yolda bu sene sözlük'te bir dizi yapısal değişikliği hayata geçirmeyi planlıyoruz.

    temel amacımız sözlük'ün en belirgin özelliği olan içerik çeşitliliğini ve içerik kalitesini arttırmak. sözlük'te zaman geçirenlere her konuda güzel entry'ler önermek, yazarlar arasında daha fazla etkileşim sağlamak, yazar alımı ve moderasyonu çok daha hızlı işler hale getirmek de hedeflerimiz arasında. yeni özellikler geleceği gibi, mevcut bazı fasilitelere de veda edeceğiz.

    debe, bir önceki gün en fazla beğenilmiş entrylerin ön plana çıkmasını sağladı ve bu sayede birbirinden güzel entry’lerin gözden kaçma ihtimalini azaltarak çok daha fazla insana ulaşmasına imkan tanıdı.

    sayesinde çok iyi yazarlar ve entry’leri ile tanıştığımız debe, doğal olarak bir yandan da sadece debe listesine girme motivasyonuyla yazılmış entry’lerin sayısını arttırdı. daha çok oy alma imkanı olduğu için sadece çok ilgi gören veya gündeme girmiş başlıklar hakkında yazılmasını ve bazen de başlığa yeni ve özgün bir entry girilmesi yerine başlığı açan kişi ya da entry’si hakkında yeni entry'ler yazılmasını beslemeye başladı.

    debe'ye giren el emeği göz nuru güzelim entry'leri hariç tutarak belirtmek gerekir, debe'nin amacının saptırılmış şekilde kullanılmasına rağmen yayında kalması, aslında istemediğimiz bu durumu onayladığımız algısı yaratıyor.

    bu sebeple dünün en beğenilen entry’lerinin sunulduğu debe fasilitesine veda ediyoruz. iyi yazarların ve entry’lerinin daha da fazla görünür olmaları, daha az kişinin yazdığı başlıklara yazılan entry’lerin de gözden kaçmaması ve sözlük’e her konu hakkında çok daha fazla sayıda kaliteli entry yazılması motivasyonunu arttırmayı planladığımız çalışmalarımıza da süratle devam edeceğiz.

    bu bakımdan, eksikliklerimizi fark etmemiz için fikirleriyle bizi besleyen, iletişim sayfası üzerinden geri bildirimlerini eksik etmeyen yazarlarımıza sonsuz teşekkürler ederiz. yes we can.

  • eyvah necdet: bunca yıllık çaycısın asım. hiç tavşanları düşündün mü? çaya neden tavşan kanı derler sence?

    asım:...

    eyvah necdet: hişş! sana bişey sordum.

    asım: şey... kırmızı diye heralde.

    eyvah necdet: kırmızı ha! gülünsün

    [midyat ve seyfonun gülme efektleri]

    eyvah necdet: sen hiç kırmızı çay gördün mü asım?

    asım: görmedim ama...

    eyvah necdet: peki o halde neden çaya tavşan kanı derler? çayın renginden değil asım. kanın çokluğundan. o tavşan deyip geçitğin hayvandan o kadar çok kan akar ki şaşarsın. bu yüzden avcılar tavşan vurduklarında bi gün boyunca kanın içinde bekletirler. tavşanın eti başka türlü yenmez asım.

    asım: haliyle biz o kadarını bilemiyoruz tabi.

    eyvah necdet: yani burda anlatılmak istenen çayın rengi değil. bereketidir asım. içsene çayını.

  • her sınıfta, atatürk'ün fotoğrafının yanına asılması gereken, simge görsel dir.

    sağlık sıhhat yerindeyken " kızları okutmayın, buluğ çağında evlendirin yoksa çok ayıp olur günah olur " diyen yobaz tipler, can boğaza gelince o okumuş kızların elinde şifa arıyorlar.

    yok mu depremi engelleyen, roketleri düşüren şeyhlerinin öğrettiği bir dua? oku, üfle, zımba gibi ol. niye namahrem eli değdiriyorsun vücuduna.

    edit: iftira attığımı söylemişler buyurun kendi ağzından dinleyin: video

    nasıl da saydırıyor hem okuyan, hem çalışan kadınlara.

  • orta okul yıllarımdan kalma bir anımdır. zoraki minibüse binilmiştir. şoföre yakın ayakta gitmekteyim. para uzattım, olaylar gelişti.

    şoför- tamam kalsın, sen verme.
    pomolilik- niye abi?
    ş- karıştırma işte sen verme tamam.
    p- iyi öyle olsun.
    ş- sen ahmet'in yeğeni değil misin?
    p- hayır.

    bütün minibüs bize gülüyor.

    p- ee, para veriyim mi şimdi?
    ş- yok, hadi sen de verme.
    p- sağ ol abi.

  • temel askerdedir. ilk gün komutan gelir ve:
    -benim adım ali kırç. unutmayın kırç, arada r var. soyadımı yanlış söyleyen veya dalga geçen olursa yakarım.
    komutan ara sıra askerlere kendi soyadını sorar. en sonunda sıra temel'e gelir.
    -temel söyle bakalım benim adım ne?
    temel düşünür ama bi türlü hatırlayamaz. o sırada arkadaşı kopya verir:
    -temel olum unutma arada r var.
    -haah hatırladım komutanım. ali gört!!!

  • sene sanırım 2004. 19 mayıs çalışmaları için bizim okul nöbetçi. müdür ve başta beden eğitimi hocamız olmak üzere bütün hocalarımız durumu gurur meselesi haline getirmiş. 'bu 19 mayıs'ta farkımızı ortaya koyacağız, bütün ili kendimize hayran bırakacağız' nidalarıyla 1,5 ay önceden dersler askıya alındı her allahın günü stattayız. aksi gibi o sene hava leş gibi. ayılanlar bayılanlar... müdür kararlı ama stadın yanında ambulans bekletiyor yine de vazgeçmiyor. artık millet başının çaresine bakmaya başladı stattan kaçıp kaçıp okula sığınıyor.
    müdür yine şahane cuma konuşmalarından birini yaparken;
    'arkadaşlar sizi gerçekten anlamıyorum. önce okulda tutmaya çalışıyorduk dışarı kaçıyordunuz. şimdi dışarda tutmaya çalışıyoruz okula kaçıyorsunuz. hayır okula niye kaçıyorsunuz lan madem stattan kurtuldun başka yere gitsene okula kaçan öğrenci mi olur ?'