ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iskambil kartları
-
fransız tasarımıyla ingiliz tasarımının farklılık gösterdiği kartlardır. şöyle ki;
maça papazı : kral davut
fransız tasarımında kral asası* ve arp tutar, sola dönüktür.
ingiliz tasarımında kılıç tutmaktadır ve sağa bakar.
kupa papazı : charles diye geçer carolus magnus veya charles vii
fransız tasarımında elinde kılıç tutar başı sağa dönüktür.
ingiliz tasarımında iki eli de görünmektedir, kılıcı başının üstünde tutar, başı sola dönüktür ve diğer kralların aksine bıyığı yoktur.
karo papazı : julius caesar
fransız tasarımında elleri görünmez ve başı sağa dönüktür.
ingiliz tasarımında sola dönüktür, arkasında balta vardır ve tek eli önündedir.
sinek papazı : buyuk iskender
fransız tasarımında elinde kral asası ve kalkan vardır. sağa bakar.
ingiliz tasarımında elinde kılıç, üzerinde haçlı küre*bulunur. sola doğru bakar.
maça kızı : pallas
fransız tasarımında sola dönüktür. elinde gül vardır.
ingiliz tasarımında sağa bakar elinde scepter vardır.
kupa kızı : judith
iki tasarımda da sola dönüktür. ingiliz tasarımını köşedeki q harfinden ayırt edebiliriz.
karo kızı : rachel
fransız tasarımında sağa ingiliz tasarımında ise sola dönüktür.
sinek kızı : argine diye geçer argeia' yla alakalı olabilir
fransız tasarımında elinde çiçek olmayan tek damdır. başı sağa dönüktür.
ingiliz tasarımında elinde çiçek vardır ve sola bakar.
maça valesi : hogier diye geçer holger danske' yle alakalı olabilir
fransız tasarımında tüylü şapkası vardır sağa dönüktür.
ingiliz tasarımında bıyıklıdır, sağa dönüktür ve elinde garip birşey tutar..*
kupa valesi : lahire diye geçer la hire' yle alakalı olabilir
fransız tasarımında başı hafif sola yatıktır.
ingiliz tasarımında bıyıklıdır. elinde yaprak, başının arkasında balta vardır. sola dönüktür.
karo valesi : hektor
fransız tasarımında sağa dönüktür.
ingiliz tasarımında sola bakar, elinde kılıç vardır.
sinek valesi : lancelot
fransız tasarımında elinde kalkan gibi birşey tutar. hafif sola dönüktür.
ingiliz tasarımında tüylü şapkası vardır, sağa dönüktür ve elinde yine bilemediğim birşey vardır.
biranın yanında patates kızartması isteyen tip
-
halbuki dogrusu, patates kizartmasinin yaninda bira istemektir.
ogrenip de gelmesi gereken tiptir.
darth vader'ın cep telefonuyla konuşması
-
- sonra tuttum herifi kaldırdım havaya. tuttum dediğim force kullanıyorum ha uzaktan yani **konuşma için son 1 dakikanız kaldı**
- konuşmak için 6000 dakikam kaldı.
- **konuşma için son 6000 dakikanız kaldı**
- ... ne diyodum. ha kaldırdım herifi usta dedim ki ..
evde bir günlüğüne rte gibi davranmak
-
bazen sudoku çözmek yerine gerçekleştirilebilecek eylem, beyin fırtınası, eğlencelik. evde recep tayyip erdoğan olsam, ne gibi şeyler, söyler, ister, nelere ne gibi tepkiler gösterilirdi diye düşünürüm.
mesela ben şu anda açım. hanım uyansa da kahvaltı hazırlasa diye bekliyorum. şunu derdim herhalde:
- 11:30'da kahvaltı hazırlamayan bedelini ağır öder...
(bkz: eylül'de huzursuzluk çıkaran bedelini ağır öder)
hanım kalkmazsa da,
- biz iki yumurta kırmasını da iyi biliriz.
(ara: *iyi biliriz)
evde sitcom tiplemesi gibi oluyor, komikçene ama dışarda başbakan olunca ay ay...
barış isteyen bir kesime savaş açmak
william wallace asıl bugün öldü
evliliğe dair mide bulandırıcı detaylar
-
kayınvalide ve görümce.
you (dizi)
-
ikinci sezonun sonunda joe'nun herkesi şaşırtan hamlesine değinmek istediğim dizi:
-spoiler-
evet, masum ve mommy issues joe, ömrü boyunca gerçek sevgiyi aradı ancak hiçbir kız ona göre değildi, sonunda ruh eşi love ile bir araya gelince yine kendini başkasına kaptırması inanılmaz değil mi?! aslında değil. joe'nun problemi hiçbir zaman kendini sevecek birini bulamaması değildi. hatta aslına bakarsanız, gözüne kestirdiği her kızla ilişki yaşayabilecek denli hoş bulunan, beğenilen bir erkekti. joe'nun problemi sevilmemek değil esasında, sürekli olarak sevilmediğini düşünmek.
şimdi bahsedeceğim tipte insanlara mutlaka denk gelmişsinizdir.
joe kendini sevmiyor ve sevilmeye layık bulmuyor. aslında annesinin ona olan sevgisinden de her zaman şüphe duyuyor, zaten her şeyin altında bu zemin var. asla sevilmediğinden emin olan joe, bir kadın buluyor ve onu kendinden çok yüksekte görüyor. ona platonik şekilde tapmak ve onu yenerek (mommy issues'u yenerek) kendini sevdirip çıkışını yapmak arasında sonsuz bir ikilem yaşıyor. nihayetinde ruhu her zaman bir çıkış yolu aradığından tüm yeteneklerini kullanarak, delirircesine kendini sevdirme yolları arıyor. aradığının ise saf sevgi karşılığı olduğunu sanıyor. ancak böyle insanları severek onları tatmin edemezsiniz. çünkü alacağı hiçbir sevgi, küçükken, acaba sevgiyle büyüseydim nasıl olurdu? sorusundaki sevgi kadar yüceleştirilmiş ve sonsuzlaştırılmış idea nesnesinin yanına dahi yaklaşamayacağı için, joe gerçekten sevildiğini hissettiğinde karşısındaki ilahlaştırdığı kişiyi küçültmeye başlar ve biter. çünkü joe'ların hayattaki tek motive i, annelerinin (yahut babalarının) yerine koyup sonsuza dek sevgisini ve takdirini kazanmaya çalışacakları, ancak asla tam olarak emin olamadıkları ve her sabah uyandıklarında yeniden savaşacakları bir ilişki, yani yaşayamadıkları çocukluğun intikamını alırcasına sonsuz bir çocukluk çağı. özetle, joe'yu mutlu edemezsiniz, joe kimseyi gerçekten sevemez, çünkü joe sevgi nedir bilmiyor.
hms hood
-
2001'de bulunan enkazı ingilizler'de inanılmaz bir hayal kırıklığı yaratmıştır. şöyle ki, kurtulan 3 kişiden biri olan ted briggs'in anlattığına göre geminin 3. taret cephaneliği bismarck'ın 5. salvosundan gelen tek bir zırh delici top mermisiyle havaya uçtuğunda gemi ortadan kırılıp batmış ve dolayısıyla da yıllarca herkesin aklında gemi enkazının tıpkı titanic gibi 2 parça halinde deniz dibinde yatmakta düşüncesi ve beklentisi vardı.
oysa ki enkaz keşfedilince gerçek oldukça vahim çıktı. gemiden geriye büyük parça olarak sadece gözetim kulesinin olduğu orta kısım kalmış, o da yüzüstü yatıyor. patlama o kadar şiddetli olmuş ki o büyük parçanın patlama tarafındaki kamaralarin hepsi içten dışa doğru katlanmış(ınside out). burun ve kıç güvertelerinin sadece uçları var, gerisi yok. kıç güvertesinde dümenlerin sola 20 derece dönüşe kilitli olduğu, dolayısıyla geminin tam da dönüş manevrasını yaparken vurulduğu ortaya çıkmış. debris alanı muazzam derecede geniş, binlerce küçük parçadan oluşuyor; parçaların hemen hiç biri tanımlanabilecek halde değil. enkazı keşfedenlerde bu şok ile karışık şaşkınlık yaşanırken bir soru herkesin aklında belirmiş: geminin ön tarafı nerde? burun var, tamam. ama ya devamı?
bismarck'tan kurtulan 4 subaydan biri olan 4. topçu subayı burkard von müllenheim, "bismarck, a survivor's story" adlı kitabında hms hood'un patlaması ve batışı anındaki yaşadığı şoku anlatırken net bir şekilde şunu belirtmişti: "bu ünlü geminin böyle acı ve korkunç bir sonla suya gömülmesini şok ile karışık izlerken o an hayatımda asla unutamayacağım bir şey gördüm. geminin 90 derece havaya dikilmiş ve hızla suya gömülmekte olan ön güvertesinden yükselen simsiyah dumanların arasından 2 adet turuncu ışık belirdi. bunlar top mermisiydi ve hood, kanının sonuna kadar mücadele ediyordu." yine ted briggs de bunu röportajlarında hep belirtmişti çünkü geminin ön güvertesi 90 derece havaya dikilmiş batarken o da tam yanında ve o anda birden su yüzüne çıkmıştı.
enkazda yapılan incelemede ön güvertenin burun ile a taretinin arkasına denk gelen nokta arasındaki yapının tamamen yok olduğu ortaya çıktı. yani ön güvertede bulunan a tareti havaya uçmuştu. bu da hood'un sadece 1 değil, 2 volkanik patlama yaşadığını, 3. taret cephaneliğinde meydana gelen ilk volkanik patlamanın ardından büyük ihtimalle o ünlü son top atışının yapıldığı ön tarette cephanelik kapısı açık kaldığından su altında barınç ve ters dönme etkisiyle ön cephaneliğin de havaya uçmuş olduğu anlaşıldı.
hms hood'un askeri olarak tek başarısı 3 temmuz 1940'ta o zamanki fransız cezayiri'nde üslenmiş olan ve dunqerque ile richelieu gibi birkaç güçlü gemisi bulunan, ingilizlerin kendilerine gördüğü tek rakip olan fransız donanmasını demirlendiği yerde top atışları ile etkisiz hale getirmek oldu. ömrünün geri kalanı tamamen ingiliz devlet erkanı için uluslararası diplomatik taksi olarak geçti. üretildiği 1919 tarihi için bile teknoloji olmasa da tasarım olarak antika kalmış olan bu gemi, tarihin en şanslı mermisine kurban gitmesiyle kalmamış, tuz buz olmuştur.
belki o 20 derecelik dönüşü biraz daha geç yapsa, bismarck'ın mermilerine karşı koyabilecek zırhlı yan panelleri sayesinde böyle vahim bir son ile yüzleşmeyecek ve en azından gerçek bir mücadele verebilecekti.
demet akalın
-
aldatılmış. gelecek yine şarkılar. yaz biteydi bari.
aileme yakın ev tutmazsan seninle evlenmem
-
#139251125
umarim gerçektir. senin gibi bir soytarıya müstahak.
edit: entryi silmiş.
link
buradan bakabilirsiniz.