ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
6 saat ömür kalsa yapılacaklar
-
internet geçmişini silmek.
evi temizlemek.
telefondaki mesajları silmek.
vakit kalırsa 1-2 ağaç dikmek.
jazz'ı özdeştirdiğimiz görüntüler
-
çoğu insan jazz'ı bir davranış olarak betimler. bu davranışın da mekanla doğrudan ilgisi vardır. saksafon ya da trompetin ruhtan üflenerek çıkardığı sesin arkasında ya kent silueti ya da ışıltılı bir gecenin renkleri vardır. bunda sinemanın etkisi olduğu aşikar. insanlar izledikleri kliplerin, filmlerin etkisiyle kendini bir ana karakter, o insanı da bir izleyici olarak düşünür.
müzik dinlerken, türe, melodiye ve ritme göre görüntüler çağırır zihin. bunların büyük bir kısmı öğrenilmiş olanlardır. çoğunlukla o müziği ilk kez duyduğumuzda zihnimizin sıçradığı yer neresiyse sonradan da o sıçrayışın adımını atar, mekanla bütünleşiriz. şanslıysak buna eşlik eden bir insan vardır.
bazen de müzik öyle güçlüdür ki varlığınızı o siluetle birleştirir. insan o hayal dünyasında keskin bir duyumla hayata karışır.
john coltrane 'in naima eserini dinlediğimde loş bir odada mıcırlı garaj yolundan giren eski model bir arabanın farlarından çıkan ışık jaluziler tarafından kesiliyor ve karşımdaki duvarı yalıyor.
untitlet original 11383 bana kentte neon ışıkların hızla kayıp gittiği, yorgunluğun sızısına rağmen uyanık ve canlı kalmanın sarsıntısını yaşatıyor.
chet baker 'ın polka dots and moonbeams eserini dinlerken roma'da ışıltılı bir bahar sabahı kırlara gidiyorum.
bu büyük insanlar, gezegenimizin geçmişte yaşadığı yıkıntıyı temize çeken yüce gönülleriyle enstrumanlarına ses verdiler. aynı nefesle konuşuyorum. sevgiler...
ah nerede
-
+ artık gider misiniz lütfen.
- tabi, nerede bekleyeyim sizi..
+ cehennemin dibinde!
- olur, saat kaçta?
hakkında söyleyeceklerim bukadar olan güzel film.. *
sevgilinin doğru kişi olduğunun anlaşıldığı an
-
ışığı açtığınız andır.
osmanlı'nın kısa sürede büyümesinin nedenleri
-
sosyopolitik koşullardır... doğu roma imparatorluğunun zayıflamış olması, selçuklu devletinin dağılmış olması, beylikler arasındaki politik ve kişisel çekişmelerin, entrikaların ve kurulan/bozulan sayısız ittifakın osmanlıların lehine işleyecek şekilde gelişmesi, yani kiminin "şans" kiminin "kader" dediği çok sayıda kontrol dışı faktörün bir araya gelmesidir...osmanlı pekâlâ diğer beylikler tarafından dağıtılabilir ya da yutulabilirdi, ama bu olmadı... belki diğerleri çok daha iyi bir devlet kurabilirlerdi, bunu bilemiyoruz.. bir devletin çok uzun süre devam etmesi bizatihi o devletin iyi bir devlet olduğunun da göstergesi değildir.. unutmayın ki firavunun devleti de binlerce yıldır devam eden güçlü bir devletti... keza nemrut için de aynı durum geçerliydi... ben şahsen osmanlı konusunda nötrüm.. bazen bakıyorum midemi bulandıracak şeyler görüyorum, bazen "haksızlık da yapma, bu kadar uzun sürede b u kadar çok sayıda yönetici arasından her türlü insanın çıkması normal" diyorum... sonuç olarak "ideal" bir devlet yapısı değildir, gelip geçmiştir, çok da saplantı haline getirmeme lazım.. ne olumlu ne olumsuz anlamda..
29 mayıs 2018 peugeot rezaleti
-
rezalet gibi rezalettir. arac almayi dusunuyordum peugeot'yu elemis oldum. tesekkurler.
edit: basligin altinda cikan peugeot reklami da trajikomik olmus.
edit2: @montianacoain bana özel mesajla ulaştı ve bahri kayaoğlu isimli gazetecinin bu konuya zamanında değindiğini belirtti. o dönem üretilen peugeot'larda üretim hatasından dolayı bu yanmalar gerçekleşiyormuş. kazanılan hukuki süreç sonunda peugeot aracı hasar gören vatandaşların araçlarını değiştirip sıfır araç vermiş:
konuyla ilgili makaleler:
http://www.internethaber.com/…uretildi-1212723y.htm
http://www.internethaber.com/…na-devam-1212726y.htm
http://www.internethaber.com/…-cekiyor-1212762y.htm
http://www.internethaber.com/…tu-haber-1212840y.htm
mısır'da köpek balığı saldırısına uğrayan rus
-
mideye indirmek nasıl bir tabir bu olay için ? sana araba çarpsa " arabanın paspas yaptığı adam " diye başlık mı açılsın?
feci bir sona uğramış " insan".
30 ağustos'un yunan zaferi olduğunun ispatı
yalnız yaşamanın öğrettikleri
-
yemek yapiyorsun, yiyorsun, artiyor, sonra onu yemek istemiyorsun mesela tekrar. baska bir sey cekiyor canin. iste oyle zamanlarda, artan yemegi bir kaba bosaltip, buzluga attiginda, istersen bir hafta sonra cikarip isit ye tadi degismiyor. hem cope dokmemis oluyorsun, hem ayni yemegi yapmak icin tekrar ugrasmiyorsun.
yalniz bu dondurup, sonra isitip yedigimiz yemek yine artarsa, o zaman tekrar dondurmuyoruz. bir yiyecek bir kere dondurulur, bir kere cozdurulur. ikincisi olmaz. deli gibi mikroorganizma urer, zehirlenmeye kadar gider, tehlikelidir.
ek: queen of the damned uyandirdi. ufak kaplara bolup dondurursan en temizi, diyerek... yemin ediyorum aklima gelmemisti bu. her seferinde ''tekrar donduramam, o yuzden hepsini bitirmeliyim'' diye kendimi paraliyordum. gerizekaliysam demek ki...
denizde 2 kilometre açılabilen esrarengiz amcalar
-
(bkz: dede)
adam 83 yaşında her sabah 5 km yürüyüş 2 km bu tarz süper serbest stil yüzme üstüne bir kahvaltı ile cila çekip öyle okeye oturuyor ki, roman abramoviç hayattan bu kadar keyif almıyodur.
yaş oldu 89: artık yürümek bile angarya. yüzmekse çile. ah be abramoviç, etmeseydin bedduanı ne vardı...
yaş oldu 91: o çok sevdiği denize girerken bir sabah geldi kriz, tekledi kalp. şimdi azraile karşı kulaç vuruyor yoğun bakımda solunum cihazında. azrail biz biliyoruz yüzemezsin, yetişemezsin, o kadar açılamazsın.
2km açıktan bildiren edit: biz biliyoruz dedemizi. açılamadın azrail efendi! yemedi 2km yüzmek!
92'den son edit: bir devir kapandı.
çin'de bulunan 3300 yıllık pantolon
-
çin malıdır.
kim bilir neyin taklidi.
erkekler yatakta ne ister
-
yanıbaşında olan bir priz isterim çok önemli