hesabın var mı? giriş yap

  • bu adamın gönderilmesinde (gitmesinde) payı olan herkese bir sözüm var. sizin ben amınıza koyim.

  • hangisinin benzediğini anlamadığım polis memuru.
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    ek: esas komik olanı, şenol güneş sağdan ikincisine daha çok benziyor. bak, sağdan ikincisi şenol güneş'e benziyor demiyorum, nüans var.

  • "vodafone arena'da seyrettiğim hiç bir maçta son gol sonrası sevinç kadar bağırmaktan boğazımın yandığı, kendimi kaybettiğim bir maç olmamıştır, şampiyonluk ve açılış maçları da dahil." dediğim, beşiktaşımın asla pes etmeyip hesabını son haftaya bıraktığı, bizi bir kez daha gururlandıran uefa şampiyonlar ligi müsabakası.

  • beygir toplamda kaç atınız olduğudur, tork ise o atların bireysel olarak ne kadar güçlü oldukları.

    10 tane ortalama güçteki at birbirlerinden ivmelenerek sizi düz yolda uçurur ama zemin engebeli iken (dik yokuş misal) her atın kendi başına ne kadar kuvvetli olduğu sizin yokuş çıkma hızınızı etkiler.

    arabalarda maksimum beygir gücü ve maksimum torka ulaşma devirleri farklıdır. binek araçlarda maksimum torkun daha düşük devirde verilmesi makbuldür. örneğin pek çok binek aracı maksimum torka 4000 devirde ulaşırken aynı araç maksimum beygir gücüne 6000 devirde ulaşır.

    yani aracın maksimum yük çekme kapasitesine erişmek için 4000 devir ancak maksimum hızına erişmek için 6000 devire çıkmanız gerekir. boş otobanda basmıyorsanız en yüksek viteste 6000 devire şehir içinde çıkamazsınız ama maksimum torka erişebilirsiniz.

    burada yük çekmeden kasıt aracın arkasına römork bağlayıp çekmek değil, aracın kendi ağırlığının yanı sıra içindekilerin de ağırlığını yol şartları iyi olmayan dik yokuşlar, engebeli patikalar gibi yerlerde zorlanmadan taşıyabilmesi için araç torkunun aracın ağırlığına oranla ideal bir oranda olması gerekmektedir. örneğin 2000 kg'lık bir araç isterse 200 hp beygir gücüne sahip olsun, maksimum torku 120 nm falansa o araç yokuşlarda ölür.

    siz tek başınıza kullanırken ok gibi fırlayıp sağdan soldan kaçan aracınıza 4 arkadaşınızı aldığınız zaman kağnı gibi kalkıp trafikte sizi rezil ediyor ya hani, işte onun sebebi aracın torkunun şasinin ağırlığının yanında 5 tane izbandutun ağırlığını da taşımaya yetmemesi dostlar.

  • bu adam niye her yerde biri bana açıklayabilir mi?
    2007 yılında ilk albümünü çıkarmış. 15 yıldır gündem olan tek bir şarkısı yok ama her yerde.
    menajeri kimse murat boz'dan daha fazla kazanmalı bence, zira bütün işlerini o denli ayarlıyor ki adam tüm "popüler" dalgaları yakalayıp orada kendini konumlandırabiliyor.

    "mesajını aldım,"dan ibb konserlerine geçmek büyük başarı. acun'dan sonra netflix'e de geçmiş. diziyi izlemedim, izlemeyi de düşünmüyorum ama bu adamdan kaçamıyorsunuz. her yerden bir şekilde karşınıza çıkıyor.

  • (erkekseniz) eğer evden fazla pijama çıkmazsa "mühim değil ben donla yatarım" gibi laflar ederek ev ahalisiyi tedirgin etmeyin. daha makul bir formül bulun. ne olduğunu bana sormayın, ben de bilmiyorum.

  • yer, şanlıurfa akçakale
    savaşa dair bir inceleme için bir haftalığına bölgedeyiz. öğrencilerin etkilenme düzeylerini incelerken sınıf uygulamaları yapıyoruz. biz ona mehmet diyelim. 6. sınıf öğrencisi. uygulama esnasında fırsat bulup yanıma geliyor:

    - öğretmenim burada hayat çok tuhaftır.
    + hayrola mehmet?
    - mesela ben. bu sınıfta hem halam hem de yeğenimle okuyorum. benim için neyse de yeğenim büyük halasıyla sıra arkadaşı. nerden baksan nenesi sayılır.

  • yıllar evvel (yaklaşık 8-9 sene oluyor) iş dönüşü atm'ye uğramıştım.biraz para çekmem gerekliydi.atm önüne geldim.önümde iki kişi var.dede torun muhtemelen.dede 70li yaşlarda torun 10-11 yaşlarında bir kız çocuğu.

    atm bu.hızlı hızlı para gönderme ,para çekme yeri.baktım baya baya oyalanıyorlar.sonra sonra anladım işlemi yapamıyorlar ya da bilmiyorlar.

    -amcaaa!! sorun mu var?

    dedim gevşek gevşek.

    +yeğenim askere para yatıracağız beceremiyoruz.

    dedi.

    -dur amca ben halledeyim,

    dedim yanlarına yanaştım.

    çocuk,ben,dede atm'nin başındayız.

    -ver amca kartı,söyle hesap numarasını vs….

    -kaç para amca? dedim…

    +10 lira

    dedi adam.

    hayatımda garibanlık yüzünden böyle yutkunduğumu hatırlamıyorum.

    on liraya muhtemelen o zamanlar 2 paket filan sigara alınıyor. ya da üç ne bileyim.paranın o zamanki değerini hatırlamıyorum ancak hatırladığım bir şey var, çok bozulmuştum bu duruma.

    -tamam

    dedim girdim bilgileri, ileri falan filan geçtim para yatırma kısmına,

    -ver amca parayı dedim,

    adam çıkardı verdi iki beşlikten oluşan on lirayı.

    hayatımdaki en “hiçbir şeye yetmeyecek” on lirayı o akşam orda gördüm.on liranın en “yetmeyecek hali”. atm'nin alamayacağı kadar eski,kırışmış iki adet beşlik…

    beşlikleri tümlüyor gibi yaparak temiz bir on lira çıkardım çaktırmadan,rencide etmeyecek kadar parayı çaktırmadan ilave ederek askere yolladım.

    diliyorum o asker çok büyük yerlerdedir,dilerim o güzel çocuk çok iyi okullarda rahat rahat okuyordur,dilerim o amca hala sağlıklı ve mutludur.