hesabın var mı? giriş yap

  • ahaha sahtekarlik yalan dolan ve propaganda platformu desene suna sen

    misal ornek vereyim

    gazetenin tekinde 13 tane rehinenin sehit edilmesi bir fiyaskodur yaziyor dogru mu?

    el cevap: hayir yanlis 13 tane rehinenin sehit edilmesi bir basari oykusudur, bir kurulus dirilis saha kalkilistir dunya liderligidir.

  • çok kalabalık bir ailenin, ailesine bakmak için okuyamayan oğlu olduğunu söylemişti taha. kıt imkanlarıyla, mutfağında onu en mutlu eden şeyi yaptı, yemek pişirdi. “insanların bir bardak su bile içmem dediği o mutfakta ben çok mutluydum” diyordu. hiç rahat vermediniz; eleştirdiniz, dalga geçtiniz. bugün enkazdan cansız bedeninin çıktığı haberini gördüm. tabi ki birçok kaybımız var ve hepsi üzücü. ancak soruyorum; değer miydi? küçümsemeye, dalga geçmeye değer miydi? hayat bu kadar kısayken onun çabalarını hor görmeye değer miydi?

  • hep yakisikli erkeklerle dolu oldugundan, guzel kadinlara yer kalmamistir.

    biscolatalar, arkaya ilerleyelim, arkada yer var, kapi agzinda durmayalim...

  • haraçcılar, pezevenkler,tefeciler, onun bunun emeğini çalan at hırsızlarının bulunduğu ınstagram sayfası çok güzel bir tanım oldu.
    edit: aslında egm için çok güzel bir katalog seç beğen tutukla. ben polis olsam birazcık da idealist ve yüksek bir mevkide olsam bu at hırsızlarını teker teker alırım. ama ben benim ve yapamam, anca böyle yorum yaparım.

  • özet geçiyorum abd'ye dil öğrenmek için gitmiş 3 aydır alışamamış. aklı sevgilisinde ve ailesinde kalmış.

    bu kadar.

    debe editi: başlığı açan arkadaş kaçtığı için bu özete bir şey daha ekleyim. arkadaşın bütün ailesi, konu, komşu fetö yüzünden gözaltına alınmış. yazdıkları darbe girişiminden 10 gün önce abd'ye kaçırıldığı izlenimini veriyordu.

    linç üzerine yazdığı destanı toplayıp gitti.

  • kadınlar genelde kendilerini aldatan adamı değil de evli erkeklerle ilişkiye giren kadınları suçlamaya kalkarlar.

    halbuki eşine bağlılık için yemin etmiş olan adamdır, karısı varken ona yalan söyleyip başkasıyla beraber olan da adamdır. başlığımıza konu olan kadınların ise beraber olduğu adamın karısına karşı bir sorumluluğu, onun kocasına dokunmama gibi bir yemini falan yoktur.
    ama sanki adam evinde televizyon izlerken yabancı bir kadın onu kaçırıp tecavüz etmiş gibi bir yaklaşımla "hayatına sızarlar adamın, yuvasını yıkarlar, çocuklarını ağlatırlar" demek saçmalıktır kanımca. adam bunları önemsememiş, yuvam ne olacak, karım ne yapacak, çocuklarım dengesiz olacak mı diye düşünmemiş bizse hala adamı değil de başkasını mı suçlamaya çalışıyoruz?

    (devasa parantez: aslında burada bahsettiğim kadın veya erkek olmakla ilgili değil, aldatılan tarafın genelde partnerini değil de onun beraber olduğu insanı suçlama eğilimi. yani evli bir insanla ilişkiye girenin bir kadın veya bir erkek olması yukarıda saydıklarımı değiştirmez)

  • nokia zil sesini borçlu olduğumuz bestecidir.

    gran vals

    ispanyol müziğinde piyanoda albéniz kim ise gitarda tárrega odur. ikisinin arkadaş olduğunu belirterek hikayeye başlayalım.

    tárrega'nın ailesi ona küçük yaşlarda gitar eğitimi aldırmıştır. tárrega, henüz 17 yaşındayken gitarını ispanya'nın en iyi gitar üreticisi olan antonio de torres'den satın alacaktır. torres ile yollarının kesişmesinin sebebi ise dolaylı olarak tárrega'nın ailesinin çocukluk döneminde castellón'a taşınması ile bağlantılıdır, zira tárrega burada ispanyol müzik tarihine damgasını vuran başka bir müzisyen ile tanışma fırsatını yakalayacaktır: julián arcas. tárrega burada arcas'ın öğrencisi olacaktır ve arcas'ın da gitarını yapan torres olduğundan tárrega, ispanya'nın en kaliteli gitarlarına erken yaşta ulaşma şansını elde edecektir.

    müziğe istidadı olan tárrega'nın takdir edilmesi gereken bir yönü, onun maddi imkanları çok kısıtlı bir aileden gelirken yeteneğini kanıtlayarak bursla konservatuara girebilmiş olmasıdır. profesyonel anlamda ilk eğitimini aldığı okul günümüzde real conservatorio superior de música de madrid olarak geçer. çok geçmeden ünlenen tárrega, turnelere başlar ve öğretmenliğe soyunur.

    ispanya önemli bir tarihsel olay yaşamıştır: la gloriosa. ispanya kraliçesi kötü yönetimi nedeniyle muhalefetin hedefi olmuştur ve kendisine karşı ayaklanmalar başlamıştır. alcolea muharebesi'nde kraliçeye bağlı güçlerin kaybetmesiyle kraliçe ii. isabel vatanını terkederek paris'e yerleşmek zorunda kalmıştır.

    tárrega'nın şöhreti, paris'teki ii. isabel'e kadar ulaşır. isabel onu saray müzisyeni olması için çağırır ve tárrega mesleğini bir süreliğine paris'te icra eder.

    francisco tarrega - isabel

    tárrega'nın yolu, sonraki dönemlerde londra'ya da düşmüştür. lakin unutmamak gerekir ki bestecimiz bir ispanyoldur. sıcak hava sever, güneş sever. londra'nın kapalı havası tárrega'yı depresyona sürükler. ingiltere'nin karamsar ambiyansını avantaja çeviren tárrega, meşhur lágrima'yı böyle besteleyecektir. (lágrima, latince "lacrima"dan gelir ve "gözyaşı" anlamındadır.)

    francisco tarrega - lagrima

    57 yaşında dünyaya gözlerini kapayan besteci, ispanyol müzik tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak tarihe geçecektir.

    bazı eserleri:
    tango maria
    adelita
    capricho árabe

  • yazmayın efendim, çok net söylüyorum yazmayın artık bu okulu. ağzı yanan birisi olarak söylüyorum yazmayın bu okulu. 4 sene önce ismine kanıp yazdım bu okulu, tabii daha neyle karşılaşacağımı da bilmiyordum, kan aldılar kan. hogwarts öğrencisine verir gazı, verir gazı; sonrasında sınavlarla,hocalarıyla (3'ün 1'inde profesör snape hele, dönemde geçen 5-10 kişi olur genelde) kan alır, kan. eşek gibi çalışıyorum, köpekler gibi, ancak 70 alıyorum ki 65 geçme notu oluyor. bir sürü gereksiz bilgi, elit okul ya. çoook idealistseniz uğrayın buraya. iş garantisi var demeyin. saf saf ''büyücü olucam ehe mehe.'', ''iyi para var hiç olmadı kötü büyüden korunma hocası olurum.'' falan demeyin sakın. ben de öyle dedim, şimdi çok pişmanım; ay temmuz son oldu, bizim okul ancak tatile girebildi. son kez söylüyorum, yazmayın arkadaşım bu okulu. gidin pdr yazın, ne bileyim kara elmas matematik'i yazın, gidin öğretmenlikleri yazın. sonra pişman olursunuz böyle.