hesabın var mı? giriş yap

  • hala patlican yaz sebzesi diyenler var.
    biz de biliyoruz yaz sebzesi. ama bu sebze gecen kış 4-5 tl/kg olup bu kış 18 tl/kg bandinda ise bu enflasyondur, alim gucunun dusmesidir, bize sokuyor olmalaridir.

  • -gelecekcilik-

    20. yuzyilin basinda italyan sair marinetti tarafindan sistemlestirilip kurulan ve daha cok edebiyat alaninda akis bulan sanat akimi. marinetti futurizm'in temel ilkelerini izah eden iki beyanneme yayinlamistir. bunladan 1909 tarihinde yayinlanan ilki futurizm'in muhtevasini aciklar. buna gore:

    1- edebiyat simdiye kadar dalginligi*, hareketsizligi*, kendinden gecisi* ve uyku halini ovdu.
    2- oysa hayatta her sey hareket halindedir ve bir bicimden baska bir bicime girmektedir.
    3- bunu gerceklestirebilmek icin gecmisin butun sanat degerleri terkedilmeli, bu degerleri tasiyan muze ve kutuphane gibi kuruluslar yikilmalidir *
    4- hayatin suratli degismesine uygun yeni anlatim bicim ve yollari bulunmalidir.
    5- bu yapilirken sanatin her dalina dinamizm getirilerek, sanayide saglanan hiz sanat sahasina da kazandirilmalidir.
    6- sanatta, enerji ve atilganlik, tehlike, korku ve gozupeklik, asrin hizi ve bu hizi temsil eden * hersey gibi sanayinin yarattigi sehir hayatinin renkliligi, calismanin kutsalligi, ugrunda olunecek buyuk olculer ifade edilip yuceltilmelidir.

    butun bunlarin anlatilmasi icin marinetti 1912 yilinda yayinladigi ikinci beyannamesinde yeni bir dil anlayisi ortaya koyar. buna gore:

    1- kelimeler hurdur. *
    2- cumle duzeni ve butun noktalamalar terkedilmelidir. *
    3- surekliligi ifade edebilmek icin fiiller, mastar halinde kullanilmalidir.
    4- ifadeyi carpitan butun sifatlar ve cumleye agirlik veren zarflar terkedilmelidir.
    5- kelimeler tek baslarina ve ciplak olarak kullanilmalidir.

    futurizm, eskiyi yikici, yenilik taraftari ve hizlandirici bir sanat akimidir. (bkz: anarsizm)
    ancak bu akimin italyan milliyetciligini esas almasi gibi bir yani da vardir.
    rusya'da ise marksist edebiyatin akis buldugu ve gelistigi bir akim olmustur.
    rusya'da en onemli temsilcisi vladimir mayakovski'dir.
    turk edebiyatinda ise mayakovski'nin tesiri altinda siir yazan nazim hikmet tarafindan uygulanmistir.

    bu akim resim, heykel ve mimarligi da etkilemistir.

  • iddiaları vs biraz geç de olsa izledim.

    arada ben de her normal insanın yapması gerektiği gibi kendi yazdığından şüphelenen, arada "belki de ben yanlış biliyorumdur" diyen biriyim. kendimi yanlış bulduğum gidip düzelttiğim vakidir.

    ama okullarda cüzdanından atatürk resmi düştüğü için 15 yaşındaki çocuğa mobbing uygulayan "abiler" beni hedef almaya başladıysa herhalde doğru yoldayım diyorum.

    siyasi partilerle benim pek bir işim olmaz. benim şahsi önderim mustafa fehmi kubilay'dır. tarikatlara, irticaya, yobazlara ve bunların şakşakçılarına bir gıdım yol vereceğine dik durup başını vermeyi tercih etmiş olan subaydır. bu ülkenin kurtuluşuna giden ve artık unutulmakta olan o yol kubilay gibi insanların başları ile döşelidir.

    o yolda benimkinin de olmasından şahsen gurur duyarım.

    kendimi savunmayacağım. benim yazdıklarım ortadadır. zaten sayı olarak çok da fazla bir yazı yok, isteyen gider okur ve ne anladıysanız odur.

  • saat 3'te çalan davulla topluma bağlanan, gericiliği gelenek sanan ibneler bir bir dökülüyor. alarmlı saat alayım da boynuna bağla. ulan bunun hastası var, bebeği var, vardiyalı çalışanı var. gecenin üçünde gelip kapının önünde 10 dakika korna çalsam ana avrat düz gidersin. geleneğine sokayım.

    edit: geldi yine tokmaklı bela.

  • "türkiye'nin ekonomisini belediye başkanlarının düzeltme şansı var mı? sanki yerel seçimler bitecek, bunlar türkiye'nin ekonomisini düzeltecek. yahu yalan söylemeyin bu millete. türkiye'nin ekonomisinin sorumlusu benim, ben. yerel yöneticilerin yapacağı hiçbir şey yok."

  • edit: kübra nur kendi hesabından tweet atmış, heyet raporu çıkar çıkmaz uçak ambulans ile yurtdışı nakli yapılacakmış.
    https://twitter.com/…?s=20&t=uwyjgi34-hgpuvjkvol4hq

    emeği geçen herkese teşekkürler, inşallah bir an evvel sağlığına kavuşur.

    edit ( eylül 2023) :

    gerekli tedavisini yurtdışında aldı. ancak zaman içerisinde komplikasyonlardan dolayı sağlığı kötüleşen kübra; 6 eylül 2023 tarihinde vefat etmiş, geride kalanlarına sabır dilerim, çok üzgünüm.
    ------------------------------

    30 yaşında bir anne. acil tıp teknisyeni kübra nur palut bursa'da 3 yıl önce doğumdan sonra ‘kronik atriyal ve bağırsak disritmi’ (caıd) hastalığına yakalanmış ve şu an 28 kiloya düşmüş. tedavisi için buluduğu bursa uludağ üniversitesi’nde (buü) gastroenteroloji bilim dalı öğretim üyesi prof. dr. macit gülten tarafından yapılan açıklamada hastalığın türkiye'de tedavisi olmadığı; belçika'daki leuven katolik üniversitesi hastanesi’nde görevli gastroenterolog prof. dr. jan tack tarafından tedavinin yapılabileceğini söylemiş. kendi imkanları ile tedavi için belçikaya gidemeyen kübra'nın 3 yaşında bir çocuğu var, onun için direndiğini ve fazla vakti kalmadığını söylüyor. yardım çağrısı umarım sonuçlanır, evladı ile uzun ve güzel bir hayat yaşar.

    https://www.hurriyet.com.tr/…-kiloya-dustu-42043169

    https://www.yenisafak.com/…orundayim-2063273?page=3

    https://www.haberturk.com/…yim-fazla-vaktim-kalmadi

  • tsubasa takim oyunu oynar. pas alir pas verir. tamam golleri de atar atmasina ama , kah pis burun , kah teknik* vurarak , kah plase yaparak atar. beleşçi değildir. adam gibi oynar.

    ama benjamin sahanin herhangi bi yerinden tak diye vurur , top bulutlara karişir , takim arkadaşlari "lan yine naapti bu eşşoleşşek" diye düşünürken , gökten dönen top bi anda tak diye gol olur. yemezler. ha bide , benjamin , şutçektikten sonra geriye doğru bi takla atardi*. o taklanin manasini yillardir çözemedim. mahallede arkadaşlarla akula vuruşu çekicez diye kaç tane ayakkabimizi , topumuzu saha dişina taa ebesinin örekesine firlattik. aslinda basbayaa pis burun olarak ya da bazi yörelerde abanma lan denilen vuruşun bize süper magnum vuruşu olarak yedirildiğini nasil anlatabilirim ki. sezar i karakterli sandiydik , adam gitti candüşmani*nin takimina.

    işte böyle süper mega noktalar varken , mahalle takimi futbolcusu tsubasa ile , benjamin gibi , her vurduğu gol olan bir adami kariştirmak , çok yersizdir. o güzelim çizgi filmlerdeki aşik olunan kiz faktörü de , gençlere biraz "lan aslinda bunlar sürekli maç yapmiyolar , aç aç ta yapiyolar" düşüncesini benimsetmektir. tamam hepimiz küçüklüğümüzde bir eric julien gibi serap vuruşu yapmaya çaliştik , ancak , bir ginzu wakabayashi gibi , karate yaparak top kurtarmadik. kariştirmayalim. lütfen. bu benzerliği yaratmak hepimizin ayibidir.

  • ulan bu hüsnü yıllar içinde teröristinden torbacısına, batman'den daha çok suçlu yakaladı. yaşı da emekliliğe dayandı ama adam akıllı bir terfi alıp üst düzey bir göreve getirilmedi. hala arka sokaklarda iti çakalı kovalıyor. bu nasıl bir liyakatsizliktir. gotham city'de olsa belediye başkanı bile seçilmişti amk.

    not: hala "başkomiser oldu ya" diye savunan çakallar var. allah razı olsun başkomiser olmuş! ulan hüsnü'nün yakaladığı suçlulardan cezaevlerinde yer kalmadı. herif neredeyse 60'ına geldi. mesleğinin son yıllarında en azından küçük bir şehrin il emniyet müdürlüğü veya içişlerinde bir müsteşarlık falan haketmiyor mu? ne yapacak bu adam? 60'ında, bir yankesiciyi kovalarken kalp krizi geçirip mi ölecek? bunu mu istiyorsunuz?

    bu ülke sizin gibiler yüzünden bu halde. siz sıcak yataklarınızda uyurken bambaşka bir hayatın olduğu arka sokaklarda ömrünü harcamış bir adama en azından mesleğinin son yıllarında hakettiği değerin verilmesine bile karşı çıkıyorsunuz?

    not2: "kadro yok" diyenlere: nasıl yok? ulan fetö'den emniyetin yarısı atıldı ama hüsnü hala yerinde sayıyor.