hesabın var mı? giriş yap

  • bence en iğrençleri salçalı (''salça kaynatıyorum, salçalandım, taze salça aldık'' vb) ve kan ağlamalı (''anavatan kan ağlıyor, kıbrıs kan ağlıyor, her yer kan ağlıyor'' vb) olanlardır.
    kusucam bi gün birisinin suratına. böyle iğrenç tabirler olur mu allah aşkına...

    vampirli bir fıkra vardı, biz lisedeyken çok anlatılırdı. hatırladığım kadarıyla şöyleydi;
    vampirlerin takıldığı bir bar var. her giren vampir, barmene diyor ''barmen bana koca bir bardak kan'' barmen veriyor. herkesin keyfi yerinde.
    sonra vampirin birisi, ''barmen bana bir bardak sıcak su'' diyor. herkes şaşırıyor. vampir dediğin kan içer sonuçta. ''hayırdır?'' diyorlar. bizim vampir cebinden kullanılmış bir ped çıkarıyor ve ''ben sallama içeceğim'' diyor.
    böyle tabirleri ne zaman duysam, aklıma bu iğrenç ötesi fıkra gelir.

    ya bence insanlar regl olduklarını söylemek zorunda değiller. gerçekten yani. kimse bilmek zorunda değil. saklanması gerekiyor demiyorum. ama bilinmesi de gerekmiyor. mutlaka söyleyeceksen ve regl oldum diyemiyorsan, ''hasta oldum'' falan de bari en azından. insanı vatandan, salçadan soğutmayın gözünüzü seveyim ya. içim kalktı yine.

  • hayatının kaydığını düşünen ve pişman olan insanların bebekleri için çok üzüldüm. keşke siz çocuk yapmasaydınız lan. şahsen benim hayatım kaymadı, tek istediğim bi gece deliksiz uyumaktı. eşim ve kızım bir haftalığına memlekete gittiler, bir gün ayı gibi uyudum ama işten gelince akşam kızımı göremeyince, hayat bir anda anlamsız geldi.

  • var galiba herkesin böyle bir anısı… sene 94, yaş 6. annem ile babamın arası kötü ve babam annemi evden gönderiyor. canım annem de cebindeki 3 kuruş parayla bir ev kiralayıp sağdan soldan eşya topluyor, okulumun karşısında ev tutuyor. çektiği çilenin haddi hesabı yok.

    bir gün kahvaltı yapıyoruz. çocuğuz ya, saçma sapan oyunlar icat ederiz. ben durduk yere dedim ki “hadi kahvaltıda kim en fazla zeytini yiyecek “ başladım erik gibi yemeye. para yok pul yok. kadın beni bozmadı bir şey de demedi canım annem.

    ertesi gün kahvaltıya oturduk. annem dedi ki, ben yeni bir oyun buldum: bir zeytini en fazla kaç ısırışta yersin?

    oyun değil mi, kabul ettim. o gün 1 tane zeytini minik parçalar halinde 10-15 kere ısırarak yedim ve anneme “yarışı kazandım” diye sevinirken o gün anlam veremediğim göz yaşlarını gördüm.

    sonrasında hikaye güzel ilerledi, mutlu günlerimiz çok oldu ama dibi görmeden iyi günlerin değerini de bilmiyorsun. mekanın cennet olsun canım annem, senin evladın olmak benim en büyük gururum.

  • uzun yıllardır var olmayan sistemdir. eskiden normal yazı ile yazar, ayrıyeten güzel yazı yazma dersi diye bir derste el yazısı yazmayı öğrenirdik. birkaç senedir direkt o güzel yazı denen garip yazıyla yazmayı öğretiyorlar ve öğrenciler de bok gibi yazıyor doğal olarak.

  • 15 mart itibariyle italya’da hayatını sars-cov2 sebebiyle hayatını kaybeden kişi sayısı 1.809.

    13 mart tarihli araştırmaya göre hayatını kaybeden ilk 1016 kişinin
    yaş ortalaması: 79,4
    en genci: 39
    en yaşlısı: 100
    kadınların yaş ortalaması: 84
    erkeklerin yaş ortalaması: 79

    30-39 yaş arası hayatını kaybeden
    erkek:1 kişi
    kadın:1 kişi

    40-49 yaş arası hayatını kaybeden
    erkek:2 kişi
    kadın:2 kişi

    50-59 yaş arası hayatını kaybeden
    erkek:19 kişi
    kadın:6 kişi

    60-69 yaş arası hayatını kaybeden
    erkek:62 kişi
    kadın:18 kişi

    70-79 yaş arası hayatını kaybeden
    erkek:286 kişi
    kadın:76 kişi

    80-89 yaş arası hayatını kaybeden
    erkek:306 kişi
    kadın:139 kişi

    90 yaş ve üzeri hayatını kaybeden
    erkek:50 kişi
    kadın:48 kişi

    hastalığa yakalnıp hayatını kaybedenlerin oranı:
    0-38 yaş arası %0, yani 0-38 yaş arası hayatını kaybeden yok.
    39-40 yaş arası %0,1
    40-49 yaş arası %0,1
    50-59 yaş arası %0,6
    60-69 yaş arası %2,7
    70-79 yaş arası %9,6
    80-89 yaş arası %16,6
    90 yaş ve üzeri %19.0

    hayatını kaybedenlerin
    % 26,1’nin 1(bir) ağır hastalığı vardı
    % 25,7’sinin 2(iki) ağır hastalığı vardı
    % 47,0’sinin 3(üç) veya daha fazla ağır hastalığı vardı.
    sadece 3 kişinin başka hiçbir hastalığı yoktu. (araştırmalar devam ediyor.)

    hayatını kaybedenlerin:
    % 37,2’si iskemik kalp hastası
    % 26,5’inde atrium kasılması (kalp hastalığı)
    % 8.2’si inme, iskemik beyin damar hastası
    % 76,5’i yüksek tansiyon
    % 37,3’ü şeker hastası
    % 4.5’i demas(bunama)
    % 9,7’si kronik akciğer hastası
    % 19,4’ü son 5 yıldır devam eden kanser hastası
    % 2,6’sı karaciğer hastası
    % 17,5’inin böbrek yetmezliği var

    hayatını kaybedenlerin
    % 83’ü nefes darlığı
    % 80’i yüksek ateş
    % 45’i öksürük
    % 4’ü ishal
    % 4’ü hemoptizi (kan tükürme)
    şikayetleriyle hastalığa yakalandılar.

    hayatını kaybedenlerin %98,8’inde nefes almakta güçlük çektikleri saptandı.

    hayatını kaybeden en genç iki kişinin yaşları 39.
    birincisi erkek, psikolojik hastalığının yanısıra şekeri ve obezitesi vardı.
    ikincisi ise kadın, tümörü vardı.

    derlenen kaynak: ıstituto superiore di sanità (italyan ulusal sağlık enstitusu) resmi internet sitesi

    http://www.iss.it/coronavirus

    kaynak:
    https://twitter.com/…tatus/1239277665485545472?s=19

  • 3 yaşındaki dünya yakışıklısı kardeşim, artık yaşının da getirdiği olgunlukla annelerimizin farklı olduğunu kavramış, lakin babalarımızın aynı olup olmadığı konusunda sıkıntılar yaşamaktadır. ve sonunda kaçınılmaz soru gelir:

    -abla *bu benim annem, senin annen kim?
    +tatlım benim annem başka biri, burda değil şimdi başka bi yerde.
    -peki senin baban kim?
    +benim babam bu*, senin de baban benim de. babamız aynı yani.
    -*senin baban kim?
    +canım bu işte benim babam?

    kardeş bi süre sessiz kalır. minik kafasında durumu anlamaya çalışmaktadır. ve sonunda:

    -senin baban benim!

    der. sonra da cebinden demin babamın ona verdiği bi milyonu çıkarıp bana verir.

    -al sana para. ben büyüycem, işe giricem çalışıcam. o zaman daha çok para vericem sana. ben senin babanım.