ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cennete girince burada internet var mı diye sormak
kuzey kore'de 67 yıl sonra çıkan ilk hayır oyu
-
bazı entrylerde 1 hayır oyu verildiği sanılmış. 1 hayır oyu verildiği şeklinde algıyı nereden edinmişler, bilmiyorum. okuduğunu anlamayan kitleye çok güzel örnek olur buradan. bir de matematik bilmediklerini gösterir.
seçim sonucu :
evet: %99,91
hayır: %0,09
eğer 0,09 oran 1 oy ise seçime yaklaşık 1111 seçmen katılması lazım. kuzey kore nüfusuna göre anlamsız bir değer.
yani, 1 tane hayır oyu verilmemiş. hem türkçe bilmiyorsunuz, hem matematik bilmiyorsunuz. yine de klavyedeki harflerin yerlerini bulabiliyorsunuz. bu da bişey tabi.
restoran ve lokanta arasındaki fark
-
restoranda kuver açılır
lokantada masada ekmek dolu bir kova ve birkaç şişe su olur
restoranda paltomuzu vestiyere asarız
lokantada paltomuzu yandaki sandalyeye koyarız
restoranda masa hazırlanır / hazırdır
lokantada masa ıslak bezle silinir
restoranda yemekten sonra çay, kahve ne arzu ettiğimiz sorulur
lokantada fazla sorulmaz, çay zaten getirilir
restoranda çeşit çeşit tatlı olur
lokantada kemalpaşa ve sütlaç olur
restoranda garsondan hesabı rica ederiz,
lokantada "usta günahımız neymiş bilelim" deriz.
sevan nişanyan
-
asala militanlarının filistin kamplarında yetiştirildiğini, filistin'in ermeniler azeri katliamı yaparken ermenistan'a gidip sözde soykırım anıtı ziyaret ettiğini, soykırım pulu çıkardığını bilmeyenler için garipsenebilir.
türkler burada filistin için protestolar yapsın filistin ile ermenistan müttefiktir.
trappist
-
her trappist birası, manastır birasıdır fakat her manastır birası trappist birası değildir.
dünyada, uluslararası trappist birliğinin (ıta) tescillediği, trappist kelimesini ve atp amblemini kullanım hakkına sahip, 6 farklı ülkede toplamda 46 çeşit olmak üzere trappist birası üreten 12 manastır vardır;
bunlardan 6sı belçika, 2si hollanda ve 1er tane olmak üzere avusturya, amerika, italya ve ingiltere’dedir.
uluslararası trappist birliğinin şartları;
- manastır çatısı altında üretim
- keşişlerin üretime dahil olması
- kar amacı gütmemek
belçika trappist (manastır) biraları;
-1836 westmalle (3 çeşit)
-1838 westvleteren (3 çeşit)
-1862 chimay (5 çeşit)
-1899 rochefort (3 çeşit)
-1932 orval (2 çeşit)
-1998 achel (4 çeşit)
hollanda trappist (manastır) biraları;
-1884 la trappe (9 çeşit)
-2013 zundert (2 çeşit)
avusturya trappist (manastır) biraları;
-2012 engelszell (3 çeşit)
amerika trappist (manastır) biraları;
-2013 spencer (9 çeşit)
italya trappist (manastır) biraları;
-2015 tre fontane (2 çeşit)
ingiliz trappist (manastır) biraları;
-2018 tynt meadow trappist ale
not : orval'ı en iyi trappist ilan eden sözlük yazarı tek içtiğin trappist sanırsam orval
sen hiç westvleteren 12 içtin mi?
7 ağustos 2014 istanbul yağmuru
-
beşiktaş üsküdar motorlarında her hangi bi sıkıntı yok. an itibariyle icindeyim. beşiktaştan alıp altunizade'ye bırakıyorlar..
annemin sandığı kadar mutlu değilim
-
bir yazı başlığıydı sanırım, kitaplığımı düzene koyarken, atmaya karar verdiğim dergilerden birinde gördüm. o kadar haklı geldi ki. hayatın sıkıcılığı, yaşadığımız depresyonlar, bunalımlar, ayrılıklar, hüzünler, iç sıkıntıları.. anneye anlatsan, anne üzülür çünkü. dayanamaz. karnının ağrıdığını söylediğinde gece uyanıp yanına gelen, kapıdan yüzünü görüp ağrı çekip çekmediğini anlamaya çalışan anne, platonik aşık olduğunuzu öğrense kötü olur mesela. yüreciği kaldırmaz.
bazı acıları ise anlayamaz nedense. anlayamazmış gibi göründüğü acılar da vardır o anne-çocuk dengesini korumak uğruna. bu yüzden saklı kalır bazı acılar.
-anne, denir bazen.
-he annesinin gülü, der. biter her şey.
nasıl denir ki, anne ben olmayacak bir işe giriştim diye. ya da anne ben bi bok yedim, cezasını çekiyorum, nasıl denir.
denmez.
anneye gülümsenir arada.
şöyle bir bakar anne, "ne o, hasta mısın" der. "başım ağrıyo biraz" denir. "yat uyu biraz" der anne. süt getirir, içirir. odaya gidip kapı kapanınca ağlanır belki. ama anneye duyurulmaz hıçkırıklar.
annenin sandığı kadar mutlu olamaz kimse. anneye biraz rol yapılır.
şiddet gören kadın polis çağırmamalı
-
devamında şöyle diyor sayın lütfi şenocak:
“gazetede okudum, futbolcunun biri, eşi olan brüksel güzelini otel odasında dövmüş, önemli haber. erkekte bazı şeyler olmuş, başkası mı var diye, kafasından farklı düşünceler geçmiş. bu sporcu arkadaşa hemen bunun olmadığını diyanet’ten ilgili birileri gidip anlatsa, belki de evlilikleri kurtulacaktı. yazık boşanıyorlar.”
yani "bunun olmadığına" inanmak için adamın karısını değil imamı dinlemeliymiş. gerçekten de harika bir evlilik kurtarma formülü.
protesto için burger king kuryesini eve çağırmak
-
burger king kuryeleri bildiginiz gibi yonetime cok yakin adamlardir. protesto edilen kurye direk bu sikayetleri direk burger king ceo'su daniel s. schwartz'a iletmistir. cok ise yaradi yani kisacasi.
sait faik'in abasıyanık kitabı
-
ahahahahaha
ya gençler hepimiz benzer hatalar yaptık, büyürken oluyor böyle. sen çok yaşa bilgiç kız.
merhaba ben mirkelam sorularınızı bekliyorum
-
hocam merhabalar. geçip giden (uğu) zamanları bir yerlerde bulabildiniz mi?
tuğçe kazaz'ın tek eksiği
-
kazdir.
yılan
-
antik mitolojiden günümüze kadar olan dönemde hemen her din ve kültüre ait yaradılış efsanelerinde karşımıza çıkan hayvan figürü, serpent.
gerek yaşam süreci ve yaşamını sürdürdüğü elverişsiz koşullar, gerek yer altından yeryüzüne açılan deliklerden yüzeye çıkması*,gerek vücut dış yüzeyinden kansız bir şekilde sıyrılarak* kendini yenilemesi nedeniyle insanlar tarafından sıklıkla ölüm ve yeniden doğuşun* sırrına sahip bir hayvan olarak algılanmasına neden olmuş, zaman zaman da aynı nedenden ötürü tıp ile ilişkilendirilmiştir.
ayrıca yılanın besinin bütün olarak yutması ve karnında uzun süre saklaması "ana karnına dönüş" ile özdeşleştirilmiş ve bu nedenle yılan pek çok mitolojide ölümü takiben yeniden doğuşu sembolize eder olmuş ve "yaratıcı" görevi üstlenmiştir.
sümerlere ait gılgamış destanında, sonsuz yaşamın kaynağını arayan gılgamış ölümsüzlük otunun bir gölün dibinde yetiştiğini öğrenir, dalarak bu otu çıkarır. zorlu bir dalış sonrası otu yemeden önce biraz dinlenirken yaklaşan bir yılan ölümsüzlük otunu yer; gılgamış ölümlü olarak evine döner ve yılan ölümsüzlüğü kazanır.
erken sümer ve akkad eserlerinde dünya axis mundi denen bir direk tarafından taşınır halde resmedilir. bu direk etrafında sıklıkla iki yılan sarılıdır.
(bkz: caduceus)
babil mitolojisinde her şeyin var olmasından önce primordial okyanus olan apsu ve burada yüzen dev yılan tiamat vardır. marduk ebeveyni olan tiamat'ı öldürür, onun vücudundan yer ve gökü yaratır.
eski mısır'da yılan uraeus* şeklinde firavun'un tacını süsler. aynı zamanda güneşle de ilintili olan kobra, omurga sembolu olarak kullanılır. ayrıca dünyanın nehebu-kau isimli kanatlı bir yılanın üzerinde durduğuna inanılır.
kleopatra ölüler ülkesi'ne bir kobra yardımı ile gider.
eski yunan mitolojisinde dünyanın merkezinde büyük tufandan kalan çamurdan oluşmuş ve gaia'nın oğlu olan phyton isminde dev bir yılan yaşamaktadır. dev yılandan korkan halk apollo'dan yardım ister ve apollo olimpostan inerek phyton'u öldürür. persephone'nin oğlu olan şarap tanrısı dionysos doğduğunda yılan şeklindedir. athena kalkanının üzerinde bir yılan figürü taşır.
vikinglere göre dünya çevresinde kendi kuyruğunu ağzına almış dev bir yılan olan ouroboros dolanmaktadır.
ouroboros benzeri kendi kuyruğunu yiyen yılan fügürü pek çok antik kültürde mevcuttur ve yeniden doğuş ile sonsuzluk simgesidir.
gene viking mitolojisinde kozmik ağaç yggdrasil'in kökleri arasında nidhogg isimli yılan insanlar devlerle olan savaşta ölen insanların kemiklerini yemek üzere beklemektedir.
kuzey amerika yerlileri çıngıraklı yılanları kutsal bulur ve öldürmezler. çıngıraklı yılanların öldürdükleri bufallo'nun derisini ulu ruh'a vermeyi reddettikleri için ulu ruh tarafından yılana çevrilen üç kabile üyesi olduğuna inanırlar.
karayip halkına göre dünya yılan şekline giren dambala isimli tanrı tarafından yaratılmıştır.
aztek kültüründeki ana tanrılardan biri tüylü bir yılan olan quetzalcoatl'dır, denizden çıkmış ve azteklere bildikleri herşeyi öğretmiştir. maya'lar kendilerini tarım yapmayı öğreten ve uygarlıklarını geliştiren gucumatz isimli yılan tanrı'ya taparlar.
çin mitolojisinde yılan, biraz değişerek doğu ejderi formunu alır. güç, hırs ve bereket sembolüdür.
hindistan'da kobralar kutsal sayılır, nehir ve göllerin koruyucuları olduğuna inanılır.
hindu mitolojisindeki en başta gelen tanrılardan biri olan vishnu oturur halde ve başının etrafında dokuz yılan ile sembolize edilir.
krishna kozmik yılanı öldürerek yedi nehirin akmasını sağlamıştır.
eski ahit'te yılan cennette bilgelik ağacını bekler. musa'nın asası yere atınca yılana dönüşür.
gene eski ahit'te, tanrının en yüce meleksi yaratıklarının ismi seraphim olarak geçer. seraphim kelimesinin tekili olan seraph ateşli* yılan anlamına gelir.
islama göre iblis, yılanın ağzında cennete sızmış ve havva'yı doğruyu ve yanlışı bilmesini sağlayacak ağacın meyvesini yemeye ikna etmiştir.
2015 genel seçimlerinde mhp'nin %25 oy alması
-
ihtimali bile uzuna kürt sorunu yok dedirtmiştir. 30'u falan zorlasa kürt yoka kadar gider.