hesabın var mı? giriş yap

  • her gün gidiş-geliş 5 kez uçuş var moskova'ya, moskova biletlerini 1000-1500 liraya nah satar artık kazıkçı thy.

    (bkz: girdi mi?)

    alanya'da odaya “iki bay rezervasyon yapamıyoruz” diye cevap veren oteller(şaka değil,gerçek), rusları kapıdan kabul edip türkleri kapıdan çeviren antalya'daki kulüpler (kemer aura mesela), ruslara günlük 100 euro'ya bizlere 150 euro'ya araba kiralayan şirketler...

    (bkz: girdi mi?)

  • 27 yaşında olup hala liseli gibi yaşadığım için beni germeyen durumdur.
    evden çıkarken annemden izin istiyorum bruh.

    edit: 30 oldum, durum hala aynı.
    edit2: 31 oldum, durum daha da beter.
    edit3: 32 oldum, korkuyorum beyler :(
    edit4: 33 oldum...
    edit5: 34 yaklaştı hala aynı, artık editlemeyeceğim beyler.

  • bugün bana ptt müşteri hizmetleri'nden emine hanım tarafından yöneltilen ilginç soru.

    yaklaşık 1 ay önce litvanya'ya küçük bir gönderim yaptım fakat hala ulaşmadı. bu konuda bilgi almak için ptt müşteri hizmetleri'ni aradım. kargonun akibetini sordum. barkod numarasını ilettim v.s derken, bana hayatı sorgulatan soru geldi emine'den; ''litvanya tam olarak nereye bağlı efendim?''

    litvanya çemişgezek beldesi, susuzlar köyüne bağlı emine.

    ''ah emine ah. ne yardırdın kimbilir devlette memur olayım, geleceğim sağlam olsun diye. kpss için yardırdın. torpil, morpil yardırdın. devlette bir 25 yıl yardırırım, emekli olurum savaş bile olsa param garanti diye düşündün. eşin evin ihtiyaçlarını karşılayacaktı. senin maaş da ev kredisine gidecekti. toz pembe hayat. hayat garantili daha bir güzel değil mi emine? ah emine ah. sorun sende değil. sorun sistemde. emine ama bir işi yapıyorsun, yurtdışı kargolar hakkında sorulara cevap veriyorsun. litvanya'nın nerede olduğunu bil be emine. ah emine ah. litvanya'yı nazilli mi sandın emine, nereye bağlı olduğunu soruyorsun. ah emine ah. 25 yıl maaş alacaksın daha emine. 5'te işten çıkıyorsun. 9'da işe başlıyorsun emine.
    diğer sorumda da beni başından savdın. çünkü yetersiz olduğunun farkındasın ve toz pembe, garantili hayatın hiç sekteye uğramasın, azıcık bile gün içinde modun düşmesin istiyorsun emine.''

    ah emine ah. senin gibi ne yetersiz emineleri, hasanları, hüseyinleri, nilgünleri besledik biz. seni de 25 yıl vergilerimizle besler, emekli ederiz. gözün arkada kalmasın emine. sabah 9'da git. akşam 5'te dön. akşam portakalını soyup muhtelem yüzyıl'ı izle emine. hiç kızmıyorum sana emine. biz sana, egemen bağışlara, zafer çağlayanlara, bekir bozdağlara layığız emine. bir tık ötesine layık değiliz.

  • sonuç editi:
    mahkemeye yapılan itiraz reddedildi. anadolufest'in haziran'a ertelendiği söyleniyor ama herkes biliyor ki o zaman da yaptırılmayacak.
    organizatörlerin açıklaması şurada.
    yasak kararına verilen destekler(!) ise şurada. imza koyan kuruluşlara bir bakın.
    -----------

    "eskişehir'de açık alanlarda yapılması düşünülen her türlü etkinlik, yürüyüş, oturma eylemi, stant/çadır kurma, afiş/pankart asma, konser, şenlik, festival vb 15 günlüğüne valilik tarafından yasaklandı" kaynak

    belirtilen bir sebep yok açıklamada.

    12 mayıs'dan itibaren 4 günlüğüne şehirde önemli bir müzik festivali olan (ve şu ana kadar 10bin bilet satılan) anadolu fest eskişehir vardı.
    sanatçılar ve program şurada
    organizasyonun açıklaması şurada

    sorarlarsa kimsenin yaşam tarzına karışılmayan özgürlükler ülkesi.

    hani meşhur twit var ya: "siyasetten bıktım, biraz da şununla ilgileneyim dediğiniz ne varsa gelip onu da s*kecekler. nefes alamayacaksınız"

    edit: kararda valilik, kaymakamlık ve siyasi parti etkinlikleri yasak dışında tutulmuş, resmi 19 mayıs törenleri yasağa dahil değil, ama zaten 19 mayıs törenlerinin etkisi de zamanla azaltılmış olduğu için yasağa da gerek yok

    edit: 12-13 mayısta eskişehir teknik üniversitesinin bahar şenliği de yasağa takılıyormuş

  • amk öyle bir ülke düşünün ki sikini kaldıran önce vatandaşa çeviriyor lan. ülkeye bak.

  • sakız adasında 1.5 litre suyu 0,37 euro'dan aldığım için biraz abartılmış gibi gözüken durum.
    edam peynirin kilosu 7,40 euro - türkiye'de 90 tl
    gouda peynirin kilosu 5,50 euro - türkiye'de 63 tl
    danish blue cheese peynirin kilosu 8,55 euro - türkiye'de 90 tl
    corona bira 1,67 euro - türkiye'de 8,65 tl
    1 litre black label 20 euro - türkiye'de 180 tl
    1 tam tabak kalamar 7 euro - türkiye'de aynı miktarda doluluk 60 tl
    butik cheeseburger menu 4 euro - türkiye'de 25 tl

    türkiye'de asgari ücret : 385 euro
    yunanistan'da asgari ücret : 684 euro

    bu veriler yeterlidir sanırım.

    debe editi: öncelikle (bkz: öğretmen kumru konak'a yardım kampanyası)

    bu kadar tutacağını bilmiyordum. faydalı olması açısından bir kaç fiyat bilgisi daha vereyim.

    1 litre smirnoff : 20 euro
    büyük bardak lavazza frappe : 1,10 euro
    admiral erkek spor ayakkabı : 55 euro
    playstation 4 : 399 euro
    kinder joy: 1,07 euro
    smirnoff ice : 2 euro
    amstel beer : 1,67 euro
    chios beer: 1,65 euro
    0,5 lt su : 0,17 euro
    1 litre riviera(sanırım) zeytinyağı : 2,70 euro
    1.5 litre rose şarap (sakız adası üzümlerinden üretilmiş) : 5,50 euro
    ceviz reçeli ve antep fıstığı reçeli (950 gr) : 4,50 €
    damla sakızı reçeli 600 gr : 1,65 €
    0,70 lt uzo : 7,70 €
    jagermeister 0,70 lt : 17 €
    1 kilo dana sucuk : 7,50 €
    1 porsiyon ahtapot: 8 €

    edit 2 : kafalardaki bazı soru işaretlerini kaldırmak için fiş eklenmiştir. http://i.hizliresim.com/ejgzyz.jpg

  • bu ilanda fantastiklik görmeyen arkadaşlar uygunsa benim kriptonit madenimde çalışmaya gelebilir ücret dolgundur. servis olarak da t-rex kullanıyoruz, kapınıza kadar bırakır.

  • avustralya'ya ilk gelen ingilizlerin kayitlarina gore, gemiler kiyiya yanastiginda hicbir tepki gostermeyip, soyle bir kafalarini kaldirdiktan sonra islerine devam eden kisilermis.

    zamaninda insandan sayilmadiklari icin avlanmalari (!) yasak olmayan, daha sonralari da kadin, yasli, coluk, cocuk demeden alti tanesi bir arada goruldugunde "baskaldirdiklari" dusunulerek oldurulmelerine izin verilen irk.

    yine ilk filoyla adaya gelmis olanlarin yazdiklarina gore pek cekici bulunmamislar. aylarini okyanusta dalgalarla bogusarak geciren iyice azmis suclu ve asker toplulugu kitaya geldiklerine cirilciplak sekilde ortalikta dolasan aborijin kadinlarini uzaktan gorunce pek heyecanlanmislar. daha onceden somurgelestirilen tahiti'de guzellikleri meshur kizlarin, kayiklarla gemileri karsilayip kendilerini teslim etmeleri hikayelerini iyi bilen ingiliz denizcilerin azgin umutlari karaya cikinca kursaklarinda kalmis. her ne kadar anadan dogma da olsalar, aborijinler zamanin elemanlarina cekici gelmediklerinden dolayi toplu tecavuzden ilk baslarda kurtulmuslar.

    fakat sonralari "yari insanlari uygarlastirma" cabasindaki somurgeciler, melez irk yaratmislar (nasil yarattiklari malum) ve dogan melez cocuklari da ailelerinden uzaklastirarak anglosakson kulturuyle yetistirmeye baslamislar.

    bircok aborijinin alkol sorunlari vardir. sanirim genetik kaynakli. acik alanda herhangi bir yerlesim kulturu olmaksizin yasamaya alismis olanlarin sehir hayatina alisamamasi sonucu alkol bagimligi aborijinler arasinda ust duzeydedir.

    ben diyeyim 30 bin yil, siz deyin 40 bin yil, onlar desinler 60 bin yildir o topraklarda yasamaktalarmis. bu kadar koklu olmasina ragmen tarim kulturleri yoktur. zamaninda avlanarak gecinip, agac kovuklari ile magaralarda yasarlarmis. bildigim kadariyla kendilerine tezekten samandan bile olsa hic ev yapmamislar.

    hatta avlanarak gecinmelerine ragmen, o konuda da cok gelismis araclari olmadigindan zaman zaman bir bolgedeki cali, agac ne varsa yakip, kacamayan hayvanlarin yanmis olulerini toplayarak beslenmeleri zamaninda cok sik gorulen bir seymis.

    gunumuz avustralya'si tarafindan korunmaya calisilsa bile, toplumla ic ice yasayan aborijinlerin sayisi cok azdir. herhalde dunyaca bilinen en unlu aborijin, olimpiyat sampiyonlugu kazandiktan sonra aborijin bayragi ile tur atan cathy freeman olsa gerek.

    bol bol sarap kokup, sagda solda insanlara satastiklari soylense bile yazik ki zararlari sadece kendilerinedir.

    icli insanlardir nitekim fakat acimasiz anglosakson kulturune kurban gitmislerdir. gostermelik iyiliklerle, beyazlarin vicdanlarini rahat tutma cabalarindan ziyade ilgi gormezler.