hesabın var mı? giriş yap

  • oturma duzenegi nedeniyle gloria'nin starbucks'dan daha sansli oldugu rekabet. gloria'da elinize verdikleri menuden begendiginiz kahveyi "ahanda şu olsun" diye gostererek isteyebiliyorsunuz, starbucks'da telaffuz etmek durumundasiniz :

    - bana bi tane maçarotti..
    - efendim?
    - bi tane makivetti..
    - nasil?
    - nescafe var mi?
    - yok maalesef..
    - sittir, o zaman bi tane makamotti..
    - ne?
    - ver bisi iste canina yandigim..

  • bizim köpek biz yemek yerken yanımızda bekler. yemeğe falan sulanmaz ama başka bir yere de gitmez. çünkü bilir ki yemeğin sonunda bir ihtimal bir şeyler ona da atarız. çoğu zaman bundan kaçınıyoruz malum bizim yediğimiz yemekler köpeklere pek faydalı değil. bakmayın sokak köpeklerine onlar açlıktan tahta bulsalar yiyecek durumdalar. yoksa çerçöpten bulup yedikleri yemek artıkları da onlara son derece zararlı.

    bizim köpeğin bu yemek sonunu bekleme huyunu bildiğimizden, bir şey verecek olursak öncesinde iki üç hareket yaptırıyoruz. emir komuta zinciri talimi yapsın, eğitimini pekiştirsin diye. mesela "otur, pati ver, afferin" deyip yemeğini veriyoruz. onun da en itaatkar zamanı o zaman oluyor. normalde üç kere tekrarladığın emri çat diye yapıyor. hatta öyle ki patiyi sen istemeden veriyor o kadar alıştı o rutine. ekmeğini patiden çıkarıyor.

    geçenlerde bir şey deneyelim dedik. yemek sonunda artan bir et parçası için sevgilim bana döndü, "sedat otur" dedi, oturur gibi bi kaykıldım. köpek şaşkın şaşkın baktı "noluyo lan?" dercesine. olayı anlamaya çalışıyor. "pati ver" dedi, pati verdim ve...

    havlaya havlaya üstüme koştu. "napıyosun yaaa sen!!? ne ekmeğimle oynuyorsun!!!" der gibi. normalde bize böyle tepkisel havlamışlığı hiç olmamıştı. kırk yılda bir havlasa da bu "hadi gel oyun oynayalım" diye olurdu. hayvan ilk defa adalet için isyan etti. ne de olsa yemeğin başından sonuna bekleyen oydu. halbuki ben sonunda iki üç hareketle ete konmuştum. aklıma bir anda bilim adamının suratına hıyar fırlatan gelir eşitsizliğine tepki veren kapuçin maymunu geldi. (bkz: kapuçin maymununun eşitsizliği reddetmesi)

    gerçi adaletten mi yaptı yoksa bencil bir tekelcilikten mi bilemiyorum onu bak. otopark mafyası gibi yemek sonu artıklarına çöreklenmiş de olabilir. belki arkadaşları olsaydı onlar da ellerinde sopalarla dalardı bana. bak o da olabilir.

    yine de her gün bizi şaşırtıyor adi köpek.

  • gelmeyin yalan söylüyorlar. akademik çalışmalar için verilen bap ödeneklerini artırsalar ve halen devam eden çalışanlara belgelendirmek şartıyla aylık belli bir akademik çalışma ödeneği verilse daha mantıklı olurdu. ama mutlaka dışarda endonezya vb ülkelerde desteklenecek çok değerli ilahiyatçı bilim insanları vardır kesin. ...

  • senin gibi insafsızlar yüzünden içimdeki insan sevgisini öldürmeyeceğim o yüzden o enayi ben oluyorum varsın 1-2 lira kandırsın. ne olacak ayda yılda bir denk geliyor bana zararı dokunmaz. böyle yapmaya devam edersem bir gün gerçekten kartını unutan ya da parası olmayan birine denk gelirim. o insanlar için yapmaya devam edeceğim. ama insanlara enayi demek zehirlenmiş bir vicdan göstergesidir. böyle vicdanım olacağına enayi olmayı şeref sayarım.

  • çok geride kalmış gibi görünse de 2000'li yılların ortalarında kot pantolonun paçaları yaptırılmadan katlanarak üzerine de bu sürreal kombinle sokağa çıkıldığı 6600'ı olana ailecek misafirliğe gidilen dönem

  • alman halkının geri kalanının nefretini kazanmış en güneydoğu eyaleti. sorduğunuzda nedenleri şöyle sıralarlar.

    zenginlik
    almanya'da eyaletler birbirlerini desteklemek zorundadırlar. almanya'daki en zengin eyalet bavyera'dır. kırk sene öncesine kadar ikinci dünya savaşında en az hasarı aldığı için ve alp dağlarının kuşatması altında olduğu için turistik bir mekandan fazlası olmayan bavyera daha sonraları -neden biz endüstriyi buraya çekmiyoruz ki diyerek gelişip mercedes, porsche başta olmak üzere birçok firmayı bünyesine katmış ve zenginleşmiştir. bu nedenle her para alış verişinde türlü mırın kırını etmektedir. ayrıca tüm eyalet bir özellikle münih bir açık hava müzesidir. neredeyse tüm evler tarihidir.

    krallık
    taninmis, dunya capinda bilinen krallari hatta evliligi serefine kutlamalar yapilan kraliceleri vardir (bkz: oktoberfest)

    burnu havadalık
    bavyeralılar kendilerini alman olarak nitelendirmezler çoğu zaman. onlar ilk olarak bavyeralılıdırlar. sonra işlerine gelirse alman da olabilirler. almanlardan farklı sözcükler ve aksanla konuşurlar. diğer almanlarla anlaşamazlar. almanyadan ayrılmayı bile zaman zaman talep ederler. başbakana gerekirse kafa tutabilirler. bmw porsche mercedes harici araba görmek çok zordur. hele leopoldstrasse'de imkansıza yaklaşır. bi rhein'a ya da main'a sahip değildirler ama münih'te yapay göletleri vardır.* bu gölete uzanan bir dere kolunda gerektiğinde sörf yaptıkları bile görülmüş b.kunu çıkardıkları tescillenmiştir.

    oktober fest
    ülkenin en güzel festivali ekim festivali adı altında burada yapılır. eylülün son iki haftası gerçekleşir. herkese burnuna kadar doluncaya kadar içer* ve ertesi gün işlerine devam ederler.

    bayern münchen
    almanya'nın en güçlü takımı da bu eyalettedir. 66.000 kişi kapasiteli allianz arena stadı bu eyalettedir. bu takıma tahsis haldedir. evet örneğin düsseldorf'taki ltu arena stadı 45.000 kişilik kapasiteyle yapımı tamamlanmıştır ancak içinde oynatacak takımı yoktur.
    (bkz: fortuna düsseldorf)

    bira
    birasının en ünlü olduğu eyalettir.
    (bkz: hofbrau)
    (bkz: löwenbrau)
    (bkz: franziskaner)
    (bkz: pauliner)
    (bkz: augustiner)