hesabın var mı? giriş yap

  • sabah cise giderken goz ucuyla bakilan saatin 7'yi gostermesine ragmen, mutfaktan gelen tikirtilarin akibetini anlamak icin tirsa tirsa ilerleyisin sonundaki, "ne bakiyosun oglum? bu sabah da derse gidelim dedik. erkenden kalkip kahvalti hazirladik." diyen iki adet sakalli ev arkadasi ve kahvalti masasinin uzerindeki sut, tereyagi, bal, kaymak, dilimlenmis ekmek, sucuklu yumurta, radikal gazetesi'nden olusan bir manzara.

  • fotoğraf, el izi ve kimlik bilgilerinin azami 1-2 mb tutacağını düşünürsek, muhtemelen flash disc olarak da kullanabileceğiz. ben 1-2 sene bekleyip 32 gb'lik 3g'li kimlikleri bekleyeceğim.

  • avrasya anket firması sahibi kemal özkiraz'ın şu youtube yayınında açıkladığı anket..

    yayın akarken yazdığım için hatalar varsa haber verirseniz düzeltirim..

    sonuçlar özetle şu şekilde.

    soru: cumhurbaşkanlığı seçiminde oy verdiğiniz adayın seçimden sonraki performansını nasıl buldunuz?

    erdoğan'a geçen seçimde oy verenler için:
    başarılı: % 63
    başarısız: %17
    ne başarılı ne başarısız: %20

    muharrem ince'ye geçen seçimde oy verenler için:
    başarılı: %9,9
    başarısız: %78
    ne başarılı ne başarısız:%11,9

    (diğerlerini yazmaya üşendim)

    soru: muharrem ince parti kurarsa oy verir misiniz?
    oy veririm: %1,9

    soru: önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde 1. turda sadece recep tayyip erdoğan ile abdullah gül aday olursa kime oy verirsiniz?

    tayyip erdoğan: %42
    abdullah gül: %33
    kararsız/hiçbiri: %24

    soru:önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde 1. turda sadece recep tayyip erdoğan ile ali babacan aday olursa kime oy verirsiniz?

    tayyip erdoğan: %42
    ali babacan: % 35,2
    kararsız/hiçbiri:%22,9

    soru : önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde 1. turda sadece recep tayyip erdoğan ile ahmet davutoğlu aday olursa kime oy verirsiniz?

    tayyip erdoğan: % 42,3
    ahmet davutoğlu:%32,1
    kararsız/hiçbiri: %25,6

    soru: önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde 1. turda sadece recep tayyip erdoğan ile abdullatif şener aday olursa kime oy verirsiniz?

    tayyip erdoğan: %41,3
    abdüllatif şener: %39,1
    kararsız/hiçbiri: %19,6

    soru: önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde 1. turda sadece recep tayyip erdoğan ile ilhan kesici aday olursa kime oy verirsiniz?

    erdoğan: %41,3
    kesici: %39,4
    kararsız/hiçbiri: (bunu söylemedi)

    soru: önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde 1. turda sadece recep tayyip erdoğan ile meral akşener aday olursa kime oy verirsiniz?

    erdoğan: %42
    akşener: %40,1
    kararsız/hiçbiri: %17,9( bunların çok büyük kısmının hdp seçmenleri olduğunu söyledi)

    soru: önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde 1. turda sadece recep tayyip erdoğan ile kemal kılıçdaroğlu aday olursa kime oy verirsiniz?

    erdoğan: %41,4
    kılıçdaroğlu: % 40,6
    kararsızlar/hiçbiri:( söylemedi)

    ( kemal kılıçdaroğlu hem iyi parti secmeninden tuluma yakın oy alıyor , hem de hdp secmeninden çok yüksek oy alıyor dedi)

    soru: önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde 1. turda sadece recep tayyip erdoğan ile muharrem ince aday olursa kime oy verirsiniz?

    erdoğan: %42,7
    ince: %35,9
    kararsız/hiçbiri: %21,4

    soru: önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde 1. turda sadece recep tayyip erdoğan ile ekrem imamoğlu aday olursa kime oy verirsiniz?

    erdoğan: %40,8
    imamoğlu: %43,7
    kararsız/hiçbiri: %15,5

    soru: önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde 1. turda sadece recep tayyip erdoğan ile mansur yavaş aday olursa kime oy verirsiniz?

    erdoğan: %40,4
    yavaş: %41,1
    kararsız/hiçbiri: (oran olaraksöylemedi ama şunu ekledi; mansur yavaş'ın ismini söylediğimizde kararsızlar 3 puan artmış. bu da kürt seçmen, hdp seçmeni, dedi.)

    edit: firma sahibi, anketin finansmanını hiçbir yerden destek almadan, sadece youtube gelirleri ile gerçekleştirdiğini aktardı.

  • "öpüşeceğimiz insanı da biz mi getiriyoruz yoksa içeride veriyorlar mı?"diye sorduran olay.

  • kabinlerin 32 kişilik olması planlanan proje*. o kabinlere 186 kişi biner, teller kuş birikmiş elektrik teli gibi aşağı sarkar, kabinler boğazı yüze yüze geçer. dünyanın ilk teleferibotu hayırlı olsun. serin serin.

  • günümüz koşullarında artık lüks olmaktan çıkmış ve gerekli bir özellik olarak aranır hale gelen bir öğedir klima. özellikle bunalıcı şehir ortamında camlar kapalı olması münasebetiyle gürültü engelleyici ve ferahlatıcı haliyle klima candır, vazgeçilmezdir. doğru kullanıldığı taktirde hasta etmez. araçlarda kaba olarak manuel ve dijital klima olarak iki türe ayrılır. dijital olanları ise kendi içerisinde climatronic, iklim kontrollü, çift bölge iklim kontrollü vs gibi çeşitli dala ayrılsalar bile temelde aynı mantalite üzerinde çalışırlar. klimalar genel olarak r134a olarak bilinen dupont firmasının geliştirdiği bir inert gazı kullanırlar. bu gazın miktarı her araç için değişkendir. genellikle araç kaputunu açınca farların yakınında bir yerde araçta gereken gaz miktarı gr cinsinden yazmaktadır. klimanın etkin kullanılması gereken en mühim özelliği ortamda sabit bir sıcaklık derecesi elde edebilmektir. yaz ve kış her mevsim klimanın belirli periyotlarla çalışması, içinde bulunan gazın çökelme yapmaması ve sistem devridaimi için önem arz eder. uzun süre çalıştırılmayan klimada r134a gazı bir süre sonra yoğunlaşma nedeniyle çökelme yapar. bu durum sistemde gaz eksikliği ve soğutma azalması şeklinde kendini gösterir. sistemde gaz eksilmesine neden olan bir diğer husus evaporatör denilen klima sisteminin temel elemanıdır. diğer gaz eksilmesine neden olan hususlar klima radyatöründe ufak bir delik veya sistemin geçtiği borularda delik olmasıdır. yine klima gaz basma ve vakumlama yerlerindeki contalar ile klima kompresörü keçeleri de muhtemel gaz eksilmesine neden olabilecek yerler olarak dikkat çeker. klima kullanırken dikkat edilmesi gerekli en önemli husus, araç çalışma sıcaklığına gelince klimanın çalıştırılmasıdır. klima kompresörünün uzun yıllar sağlam şekilde çalışmasını istiyorsanız motor rölantide iken klimayı açınız veya kapatınız. motor viteste ve yükteyken klima açıp kapamak uzun vadede kompresöre zarar verecektir. yazın sıcağı yemiş bir otomobile binince önce dört camı açın ve motoru çalıştırın. sonra klimayı açmadan soğuk üfleme moduna getirin ve havalandırmayı çalıştırın. motor ısınınca henüz rölantide iken klimayı açın ve camları kapatın. klima yönünü öncelikle ayaklarınıza verecek şekilde ayarlarsanız kısa zamanda çabuk bir ferahlama sağlarsınız. diğer yandan klimayı içerdeki sıcak hava tamamen çıkınca araç içi hava devir daimi yaparak kullanırsanız daha fazla soğutma elde edersiniz. içerisi istediğiniz şekilde soğudu ve hatta biraz ürpermeye başladınız. manuel klima kullandığınızı farzedersek klimayı kapatmak yerine sağ ön camı bir parmak veya yarım parmak aşağı indirmek ortam sıcaklığını istediğiniz yöne çekecektir. bir diğer alternatif olarak ise istediğiniz soğukluğa ulaşınca klima yönünü camlara verecek şekilde ayarlarsanız özellikle uzun yolculuklarda üşütmeyen, hasta etmeyen bir ortam elde edersiniz. arada camlar ile ayak arasında yön değiştirerek ferahlığınızı kalıcı hale getirebilirsiniz. dikkat çekmek için tekrar söylemek istiyorum. motor yükte iken veya viteste seyir halinde iken klimayı açıp kapatmıyoruz. klimayı seyir halinde açıp kapamak için mümkünse önce vitesi boşa alıp klimayı açıp kapıyoruz sonra tekrar vitese geçiriyoruz aracımızı. serin ve ferah sürüşler dileğimle.

  • bu tu$lar $u i$levlere sahiptir:

    ilk olarak "m" harfi : memory'nin kısaltmasıdır.
    " m + ": ekrana girilen sayının genel hafızaya "+" olarak kaydedilmesi içindir.
    " m - ": ekrana girilen sayının genel hafızaya " - "olarak kaydedilmesi içindir.
    " mr ": hafızaya + ve - olarak kaydedilen değerlerin son halini gösterir.
    " mc ": hafızaya alınan değeri tamamen siler. bunun için öncelikle "mr" tu$unu kullanıp hafızaya kaydedilen değeri görmek gerekir. yoksa tu$ i$levini yerine getiremez.

    bir örnekle konuyu anlatacak olursak :

    3 farklı arkada$ınıza olan borçlarınızla cebinizde bulunan ve borç ödemeye ayırdığınız paranızı kar$ıla$tırıp geriye kalan borcunuzu görmek isterseniz eğer:

    ali'ye olan borçlar : 10 + 15 + 5 ytl = 30 ytl
    veli'ye olan borçlar : 8 + 5 +12 ytl = 25 ytl
    ahmet'e olan borçlar: 7 + 4 + 9 ytl = 20 ytl olsun.

    cebinizdeki para : 40 ytl olsun.

    $imdi bunu hesap makinesindeki artık esrarengiz olmayan m'li tu$ları kullanarak hesaplayalım:

    ilk olarak :10+15+5=30 sonucunu elde ederiz ve akabinde "m+" tu$una basarız. "c / ce" tu$larından biriyle ekranı sıfırlarız ve ekranın sağında veya solunda "m" harfi belirir. bu aslında "m+" dır ama zaten pozitif bir sayıyı i$aret ettiğinden + i$aretine gerek kalmaz.

    ikinci olarak: 8+5+12=25 sonucunu elde ederiz ve akabinde "m+" tu$una yine basarız. yine ekranı sıfırlarız.

    üçüncü olarak: 7+4+9=20 sonucunu elde ederiz ve akabinde "m+" tu$una yine basarız. ve yine ekranı sıfırlarız.

    dördüncü olarak: "mr" tu$una basarız ve ekranda 75 sayısını görürüz. ( bu sayı, 30, 25, 20 sonuçlarının her seferinde "m+" tu$u marifetiyle hafızaya "+" olarak yani eklenerek kaydedildiğinden dolayı 30+25+20=75' dir.)

    böylece tüm borçarımızı hesaplamı$ olduk.
    son adım olarak: cebimizdeki parayı bu sayıdan çıkartırız. yani:

    40 yazıp "m-" tu$una basarız. bu da hafızadaki toplam tutardan 40 ytl yi çıkartmak demektir. "mr" tu$una basılınca ekrana gelecek sayı 35 olacaktır.....(ikinci yöntem olarak $u i$lemi de yapabilirsiniz:ekrana gelen sayı 75 olacak ve direkt olarak bu sayıdan 40 sayısını çıkartırız. sonuç 75-40=35 ytl olur ve bizim ödeyeceğimiz borç 35 ytl olarak hesaplanır.)

    bu konuyla ilgili hesaplamalar bittiğinden dolayı son i$lem olarak "mc" tu$una basılır ve hafızadaki kayıtlı tüm bilgiler silinmi$ olur.

  • bir buçuk yıl önce duyurduğu eski albümlerinin yeni kayıtlarını yayınlamaya başlamış şarkıcı.

    müzik tarihi birçok şarkıcının kayıt şirketine karşı telif mücadelesi verdiğine şahit olmuştur. prince bunun en bilinen örneklerinden biri. paul mccartney'nin the beatles'ın kataloğu için nasıl mücadele ettiği yine herkesin malumu. janet jackson, frank ocean, u2, metallica, kesha, iggy azalea, jojo gibi örnekler çoğaltılabilir. birçok isim kayıt şirketine karşı yenilgiyi kabul etti, bazıları sadece bir ya da iki albümü kurtarmakla yetindi, çok azı kendi emeğini kan emici şirketlerin elinden kurtarmayı başarabildi. özellikle prince'in bu konudaki macerası müzik dünyasında efsaneleşmiştir.

    taylor swift'in bu gruba dahil olması ise 2018'de eski şirketi big machine records'u bırakması ve bahsi geçen şirketin scooter braun isimli bir menajere satılmasıyla başladı. swift, şirketiyle olan altı albümlük anlaşması bittiğinde eski albümlerinin telif haklarını satın almak istedi ancak reddedildi. şirketin ceo'su scott borchetta yapacağı son şeyin "kayıtları swift'e satmak olduğunu" açıkça gösterdi. albümlerini alamayacağını anlayan swift, bu kez şirketi satın alma önerisiyle gitti ama yine reddedildi ve süreç tamamen tıkandı.

    şarkıcıların şirket değiştirmesi son derece yaygındır ve çoğu zaman da sorun çıkmaz. şarkıcının bir şirketle anlaşması biter, daha iyi teklif sunan şirkete gider ve kariyerine devam eder. eski albümleri eski şirkette kalır, yeni albümleri yeni şirketle gider. o da kariyerine devam eder. bütün bu sürecin swift için işlememiş olmasının nedeni eski şirketinin ceo'su scott borchetta'nın swift'i bir şekilde "cezalandırmak istemesi." evet, şarkıcılar şirket değiştirirler ama bu onların kariyerinin gidişatını pek etkilemez çünkü eski şirket "o şarkıyı kullanamazsın," "bu şarkıyı, burada söyleyemezsin," "o görüntüleri kullanmana izin yok" gibi engeller koymaz, şarkıcının kariyerini mahvetmeye çalışmaz. başka bir deyişle onu "cezalandırma" yolunu seçmez. makul şekilde işleri yürütürler.

    işte big machine bunu yapmadı.

    scott borchetta, şirket için universal music group gibi çok daha büyük ve avantajlı teklifler varken menajer olarak bilinen ve şirketi alacak parası bile olmadığı için başka bir şirketten borç alan scooter braun'a sattı. geçmişinde defalarca swift'e zarar vermeye çalışan, 2016'da swift'in kariyerini bitirmek için ona komplo kuran ve sosyal medyada üç yıl sürecek olan linç kampanyasını başlatan, medyanın onu her türlü aşağılamasına el ayak olan kişiye sattı. ticari açıdan hiçbir açıklaması olmayan bu satış, iki yetişkin insanın bir başkasını cezalandırma ve kariyerine zarar verme amacından başka bir amaç taşımıyordu.

    anlaşma imzalandıktan ve swift'in eski albümlerinin kontrolü braun'a geçtikten sonra swift'in albümlerinde çeşitli değişiklikler oldu. başta kimsenin fark etmeyeceği, sadece swift'in anlayacağı ve sadece ona hakaret etmek için yapılmış adımlardı. örneğin, o albümünün şarkı isimlerinin tamamını küçük harfle yazmışken birden bu harfler büyüdü. albümler country türündeyken popa, sonra rock'a, ardından tekrar country'ye geçirildi. tüm bu hamleler medyada ilgi görmeyecek kadar önemsiz görünen ancak "ben senin albümlerine sahibim" mesajını karşı tarafa veren eylemlerdi ki bunlar bile braun'un "sadece iş yapan" bir iş adamı olmadığının ve iyi niyetler barındırmadığının çok açık kanıtıydı. hangi aklı başında iş adamı gün içinde zaman ayırarak "şu albümün müzik türünü değiştirip harfleriyle oynayalım" der? bu, normal/sağlıklı bir aklın ürünü olabilir mi?

    bu küçük zarar verme işlemleri daha da büyüdü. itunes üzerinden satın alımlar geri çekildi. birçok dinleyici satın aldığı taylor swift albümlerinin sanki alınmamış gibi olduğunu gördüler (itunes'ta albüm satın aldığınızda "purchased" yazar ve bir daha satın alma opsiyonu vermez, swift'in albümleri için bu opsiyon tekrar açıldı). bazıları kütüphanelerinden şarkılarının silindiğini rapor etti ki bu alenen dolandırıcılıktır. hangi şarkıcı olursa olsun, para verdiğiniz şarkı geri alınıyorsa ortada çok büyük sorun var demektir.

    swift'e zarar verme işlemini bir adım daha öteye taşıdılar ve yeni albüm yayınladığı sırada onun izni/bilgisi olmadan eski canlı performanslarını piyasaya sunarak insanların akıllarını karıştırdılar. bu arada eski şarkılarının plak versiyonu özel satışa sunuldu. artık swift'in albüm dönemlerini doğrudan hedef almaya başladılar.

    2019'un sonuna geldiğimizde swift'e tehditler yönelmeye başladı. eski şarkılarını televizyonda söylerse bunu "izinsiz olarak kayıt yaptı" şeklinde kabul edip ona telif davası açacaklarını bildirdiler ve böylece swift kendi şarkılarını bile söyleyemez duruma geldi. artık karşısında küçük harf değişiklikleri değil, tehdit ve davalar vardı.

    bütün bunları yapan iki yetişkin "iş insanı." yerseniz.

    şimdi swift'in yapmaya çalıştığı bu iki "mantıklı iş adamının" elinden kurtulmaya çalışıp gücü kendi elinde toplamak. albümlerinin kontrolünü kendi eline almak. kendi ürettiği müziğin üzerindeki parazitlerden kurtulup özgür olmak. albümlerini yeniden kaydetmek onu büyük ölçüde bu istenmeyen ellerden kurtarıp ona hareket alanı sağlayacak.

    şu akıllara gelebilir. madem şarkıcılar eski albümlerini kaydederek şirketlere meydan okuyabiliyorlar, neden diğer şarkıcılar da bunu yapmıyor? bunun için her şeyden önce çok büyük paralar gerekir çünkü baştan sona masraf. sadece stüdyo ve ekip değil, telif ve diğer hukuki süreçler bile çok pahalı. bir diğer neden (ki şarkıcıların parası olmasına rağmen yapamamasının başlıca nedenidir) şarkının kime ait olduğu sorunsalı. şarkının esas yüzdelik payının şarkıcının kendisinde olması gerekir. %5'lik, %10'luk katkıda bulunduğu şarkının haklarını elinde tutamaz. swift ise bu konuda gerçek şarkı yazarı olmasının ekmeğini yiyor. şarkılarının tamamı ona ait. diskografisinin büyük bölümü tek başına yazdığı şarkılardan oluşuyor, %100'üne sahip. diğerleri ise en azından %70 civarı. eski albümleri tekrar kaydetmesi için esas kapıyı açan faktör bu zaten. son olarak bu kayıtlar için büyük ve sadık bir fan kitlesine sahip olmanın önemi var. evet, şarkıcı parayı bulup yeniden kaydedebilir. evet, şarkılarını kendi yazmış olabilir. ancak kayıtlar biraz olsun ilgi görmezse insanlar eski kayıtları dinlemeye devam ederler. şarkıcı harcadığı bütçeyi karşılayamadığı gibi eski kayıtlar ilgi gördüğü için amacına da büyük oranda ulaşamamış olur. özellikle geniş fan kitlesi olmayan şarkıcılar böyle bir masrafın altından kalkamayacakları için buna cesaret edemiyorlar.

    bu üç temel faktör her şarkıcının elde ettiği bir şey değil. bu sebeple yeniden kaydetme metodunu endüstri içinde yaygın olarak görmüyoruz. nadiren oluyor.

    üç faktöre de sahip olan swift'in durduran tek şey yasal süreydi. albümlerin üzerinden en az beş yıl geçmesi gerekiyordu. kasım 2020'de bu süre bitti ve o da stüdyoya girdi. yeni kayıtları duyurduğu ağustos 2019'dan bu yana medyanın yarısı onu aşağılayıp hafife alırken diğer yarısı bunun mümkün olup olmadığını sorguladı. esas soru başarılı olup olmayacağıydı. fanlarının aklındaysa bunu nasıl yapacağı sorusu vardı. bütün albümleri kaydedip hepsini aynı anda mı yayınlayacak? albümler tek tek mi gelecek? şarkılar eskisiyle aynı mı olacak, yoksa değişecek mi? sesi uyum sağlayacak mı? birçok soru vardı. love story'nin yayınlanmasıyla bu soruların hepsi cevap bulmuş oldu.

    swift yapabileceği en akıllı yöntemle geldi. bunun ilki albümleri tek tek yayınlamak. dün yaptığı duyuruda önce fearless'ın geleceğini söyledi. altı albümü aynı gün yayınlasaydı albümler gerekli ilgiyi görmeyecek ve eski albümlerin yerini kolayca alamayacaktı. fanlar 80 tane şarkı arasında kaybolacak ve birbiri arasında gidip gelirken hiçbiri gündeme gelmeyecekti.

    bir diğer önemli nokta albümlere bonus şarkı koyması. fearless altı bonus şarkıyla geliyor. fanlar zaten albümü dinlerdi ama genel dinleyici için pek ilgi çekecek bir şey olmazdı. swift, her albüm için en az 50 şarkı yazan bir isim. albüme almayıp arka planda bıraktığı onlarca şarkısı var. bunların arasından en iyilerini seçip albüme koymak inanılmaz akıllı bir hamle. eski şarkılardan bıkan biri için en azından dinleyecek 6 yeni şarkı var.

    albümün tamamının mı yayınlanacağı, yoksa önce şarkının mı geleceği sorusu da cevap buldu. swift bir başka akıllı hamleyle önce love story'yi yayınladı ve albümü ön siparişe koyarak hem insanların sürece alışması hem albümün daha büyük kitlelere ulaşması için süre vermiş oldu.

    love story, 2008 kaydıyla neredeyse aynı ki bu da yeni kayıtların neye benzeyeceği sorusunu çözdü. yapabildiği kadar orijinallere sadık kaldı. bu durum yeni kayıtların eskilerin yerini almayı oldukça kolaylaştıracak.

    ve son olarak bu hamlenin başarılı olup olmayacağı konusu vardı. love story abd itunes dahil 22 ülkede bir numaraya oturdu. birçok apple music listesinin zirvesinde. youtube'da sadece lyric video yayınlanmış olmasına rağmen ilk 24 saatinde 5.4 milyon izlenme aldı. bütün bu başarıları yeni şarkılarla bile elde edemiyorlar. swift bunu 13 yıl önce yayınlanmış bir şarkıyla yaptı.

    bütün bu süreç müzik endüstrisi tarafından yakından izleniyor. swift bu hamlesiyle başarılı olursa prince gibi telif hakları konusunda öncü olacak. üstelik onun diğerlerinden farkı bunu streaming platformlarının endüstriye hükmettiği bir dönemde yapıyor olması.

    üstelik bunun başka avantajları da var. iki yetişkin iş insanının bir şarkıcının kariyerini yok etme amacıyla yola çıktıkları bu süreçte swift'in başarılı olmasının sadece onları yenmesi açısından değil, kendi kariyeri için de büyük bir önemi var.

    - albümlerinin kontrolünü kazanmış olacak ve tüm gücü elinde toplayacak.

    - zaten limiti dolmuş ve artık eskisi kadar ilgi görmeyen albümleri tekrar canlanacak. swift bu albümleri çıkardığında ortada daha streaming kavramı yoktu. zaman içinde cd satma limitine ulaşmışlardı. şimdi özellikle bonus şarkılarla piyasaya sunulmaları bu albümlerin streaming platformlarına uyum sağlaması demek. 2008 albümünün 2021'de yeniden can bulmasından söz ediyoruz.

    - bu canlanma doğal olarak listeleri ekleyecek ki zaten oldukça başarılı liste geçmişi olan swift'in daha da başarılı olması demek.

    - isim seçimi de bir o kadar zekice olmuş. "2021 version," "re-recorded version," "new version" gibi isimler seçebilirdi ama o taylor's version ismiyle geldi. düşünülmüş ve çok akıllıca yapılmış bir hamle. şarkının kime ait olduğunu belirtmesi bir yana, arama sekmesine şarkının ismini yazdığınızda parantez içinde "taylor's version" yazan en orijinal versiyonudur izlenimi verdiği için dinleyicileri doğrudan kendine çekiyor. üstelik big machine records'un iki yıl önce sırf nispet olsun diye tüm albümleri üzerinde 50 puntoyla "big machine radio release" adıyla yayınlamasına yönelik muhteşem bir hamle. "onlar sizinse bu da benim" demenin çok ironik bir yolu.

    - eski kayıtlarından para kazanan her kim varsa zarar görecek çünkü streaming döneminde insanlar masrafa girmeksizin swift'in yeni kayıtlarına yönelebilirler. eski kayıtlardan zaten az kazanıyorlardı, artık daha da az kazanacaklar.

    - en önemli sonucu ve scooter braun'un uzun vadede en pişman olacağı konu ise eski kayıtların yeni jenerasyonla buluşması. 1989 doğumlu swift 2010'lular için biraz eski bir isim olarak kalıyordu. yeni kayıtlar swift'in bu yeni kesime ulaşmasını ve kitlesini genişletmesini sağlayacak ki uzun vadede kendisinin en büyük kârı, ona zarar vermek isteyenlerin en büyük zararı da bu olacak. yeni jenerasyona ulaşması.

    swift'in bu süreci başarıyla tamamlaması sadece emeğini kafasına göre alıp satanların ve hater'ların üzerinde değil, müzik endüstrisinde de büyük bir iz bırakacak.

    not 1: yeni kayıtlardan sonra zarar edeceğini anlayan ve son bir yılda hiç de beklediği tepkiyi görmeyen braun birkaç ay önce telifleri başka bir şirkete sattı ama bu swift'in mücadelesini bitirmedi çünkü tamamen şartlı satmış. bir sürü özel maddesi var ve braun swift'in kayıtları üzerinden kazanmaya devam ediyor. braun, albümleri alınca insanların onun yanında olacağını düşünmüştü ancak "taylor swift'ten nefret etme modası" popülaritesini kaybedeli çok oldu. kronik hater'lar dışında gündeme bile gelmiyor. braun son bir yılda çok büyük prestij kaybı yaşadı.

    not 2: swift'in eski kayıtlarından para kazanmadığı, bütün kazancın braun'da kaldığı iddiası gerçeği yansıtmıyor. esas şarkı yazarı olarak eski albümlerinin gelirlerinin çoğu swift'in. buradaki sorun albümlerin kontrolü ve telif haklarını elinde tutanların ona hareket alanı tanımaması, özgürlüğünü kısıtlaması.