hesabın var mı? giriş yap

  • tek başına yabancı kontenjanını doldurmuştur.

    cristian-----mark----------junio

    ---------nascimento---------

    oliveira---------------baroni

  • yalçın abi'ye katılıp "iktidarsızım, kocalık görevimi yapamıyorum karım beni terketti" diye 70 milyonun önünde ağlamaktan çekinmeyen ama eczaneye gidip bir mavi hap almaya utanan adam gibiyim; bütün dünyaya seni sevdiğimi haykırabilirim ama sana söylemeye utanırım...

  • "sahnede eğer bir silah varsa mutlaka patlar." bunu hepimiz biliyoruz.

    gülse birsel de bunu o kadar göstere göstere, gözümüze soka soka yapıyor ki, bir sonraki sahnede ne olacağını anlamak hiç de zor olmuyor.. hatta ne olacağını çözdüğümüz için devamını izlemesi ziyadesiyle sıkıcı geliyor.

    misal;
    orçun, eylem'e içirmeyi düşündüğü kızları coşturduğu söylenen içkiyi cebinden çıkarıyor, eylem'e sesleniyor. birden annesi gelince, o elinde dursa bile görünmeyecek küçücük şişeyi panikle baharatların arasına atıveriyor. (ki cebine geri koyması daha kolay bir hamle olabilirken)

    hee bu demek oluyor ki, onu oradan alamayacak ve annesi onu yemeklere koyacak.

    peki yanıldık mı? hayır? aynen düşündüğümüz gibi de oldu.

    bu kadar mı? tabi ki değil..

    emir hasta yatıyor. rıza'nın deniz'e hediye ettiği orkideden oldukça rahatsız. çiçeğin ortamki oksijeni aldığını ve bu yüzden rahat nefes alamadığını söylüyor. çaktırmadan, deniz görmeden çiçeği terasa koymak için hızlıca çiçeği kapıp terasa çıkıyor. çiçeği masanın üzerine koyuyor. sonra da ne alakaysa çiçeği sulamaya kalkıyor. (çiçeği koy içeri gir, çiçek sulamak da neyin nesi) derken deniz'in sesi duyuluyor. panik yapan emir elindeki suyu nereye koyacağını bilemezken su yere dökülüyor ve koşarak içeri giriyor.

    hee, yere su döküldüğüne göre biri bu suya basıp düşecek.

    bi'şeyler bi'şeyler oluyor, diş ağrısı çeken bora terasa çıkıyor. "heh! suya basıp, kayıp düşecek kişi de geldi" diyoruz hepimiz.

    neden bora? çünkü tüm uğraşlara rağmen dişi çekilemedi, ayağı kayıp düşsün ki, diş kendiliğinden çıksın.

    eee yanıldık mı, hayır!

    çünkü gülse birsel, bir sonraki sahnede ne olacağını şıp diye çözmemizi sağlayacak basit oyunlar kurguluyor. ve bu da bildiğimiz, sevdiğimiz gülse birsel'e hiç yakışmıyor. kendisinden daha yaratıcı kurgular bekleyen bizleri hayal kırıklığına uğratıyor.

    şahsen ben uğruyorum.

  • avrupalı zoofillerden sık sık duyduğum bir söz. aslı astarı yok ama bir kere ikna olmuşlar.

  • arkadaşlar ciddi anlamda ben böyle depremi nadir yaşadım diyebilirim. tahmini büyüklük 5.2 falan.

    edit: lan benim gibi jeoloji mühendisine kurban olun. deprem büyüklüğünü hissiyatımla ondalıklı bildim anasını satayım.

  • iq ile ilgili en ilginç saptamalardan biri, en tehlikeli grubun 80 - 85 iq aralığı olduğudur. şimdi bununla bu korkunç katliamın ne alakası var derseniz , çok alakası var, şöyleki;
    bu aralıkta bulunan , salak olarak tabir edebileceğimiz insanlar, basit suçları planlayacak ve uygulayacak kadar zeki , fakat bu suçların sonuçlarının kendi hayatlarına ne kadar zarar vereceğini, nihai sonuçlarını anlayamayacak kadar salak olurlar. zekaları hayatta normal şartlarda başarılı olmalarına yetemeyecek kadar düşük, fakat suç işlemelerine yetecek kadar fazladır, üstelik , daha aptal insanların sahip olduğu çocuksu masumiyette bulunmaz bu grupta. dünyada, suçun yaygın olduğu pek çok getto bölgesinde iq ortalaması 80 -85 arası çıkar.

    bu sebeple , bu grup en tehlikeli grup olarak kabul edilir. türkiyenin ortalama iq'su da bazı kaynaklarda 86, bazılarında 89 bazılarında ise 90 olarak geçiyor, ve büyük şehir merkezlerinde ortalama 90 üstündeyken, gerçek yüzünü müge anlının programlarında gördüğümüz anadolu çomarları tam olarak bu 80-85 bandında yer alan tiplerden oluşuyor. palu ailesi süper bir örnektir bu tiplere. işte bu tipler, hele birde alkol ve uyuşturucu ile gaza geldilerse, her türlü pisliği yapabilirler. kendileri 8 yaşında kıza tecavüz edip, oruç tutmuyor diye milleti dövmeye kalkan tipler var ya, işte onlar tam olarak bunlar. o köy enstitüleri falan bunların, zekasını biraz olsun açmak için kurulmuştu, fakat imam hatip liseleri ile işte o iğrenç , cahil ve cehaletleri ile gurur duyan zeka seviyesine sabitlendi bu çomarlar.