hesabın var mı? giriş yap

  • prens philip dostumuz, tam bir elitisttir.. ben bu kadar sahane elitist olan baska birini tanimiyorum..elitistligi yüzünden, tüm dünyada gaflari ile ünlüdür. yarin türkiyeye gelip kürtler hakkinda "bunlari nerede besliyorsunuz" misali igrenc bir laf soylerse, sasirmayalim diye simdiden diyorum.. zira kendisinin en baba gaflarindan bir demet sunarsak:

    iskoçyada bir ehliyet öğretmeni ile konusurken "yerlileri (iskoclari), ehliyet alacak kadar, alkolden nasıl uzak tutuyorsunuz?

    papua yeni ginede, ingiliz ögrencilerine "eh, yenmemeyi başarmışsınız anlaşılan.."

    avusturalya yerlisi bir iş adamina "birbirinize hala mizrak atiyor musunuz?"

    bir okulu gezerken, "büyüyünce ne olmak istiyorsun" diye sordugu 13 yasindaki bir cocuk "astranot" cevabi verince "baya bir kilo verirsen astronot olabilirsin" diyor..

    devami için suradan ilerleyebilirsiniz http://news.bbc.co.uk/1/hi/uk/416992.stm

  • 10,000 days albümünün ardından 13 yıl geçmesine rağmen kaldıkları yerden, çizgiyi hiç bozmayarak masterpiece denilebilecek bir albüm ortaya çıkarmışlar. adam jones'un özgün gitar riffleri, danny carey'in davul ve perküsyon partisyonları, justin chancellor'un kemik bassları ve soloları, ve maynard james keenan'ın depresif ve agresif vokalleri muhteşem bir uyum yakalamış. şarkıların çoğu kallavi uzunlukta olsa da bunu fark etmiş olup aralara minik nefes almalık parçalar yerleştirmişler (litanie contre la peur , legion ınoculant , chocolate chip trip ve albümün sonunda beklenmedik bir sürpriz olarak mockingbeat. benim için albümden öne çıkan parçalar pneuma(lateralus dönemini hatırlatan klasik bir tool parçası), culling voices(yavaş ve sakin başlayıp sonlara doğru sertliğini arttıran bir eser) ve 7empest (bu anlatılmaz iyisi mi dinleyin). 13 sene marine edildikten sonra ortaya böyle ince elenip sık dokunmuş bir masterpiece çıkınca insan "acaba bu iş buraya kadar mıydı?" diye düşünmüyor değil. ancak şu an için yapılması en makul olan umutsuzluğa kapılmayıp bu güzide albümün tadını çıkarmak

  • yüce yargımızın son mucizesi.

    izmir'deki gezi parkı protestoları sırasında gözaltına alınan ve 5 ay tutuklu kalan göksel yerdut, gözaltı sırasında kolunun kırılması nedeniyle polis hakkında suç duyurusunda bulunmuş savcı da “işkence iddialarına delil olarak ileri sürmek üzere, kendisine takılan kelepçe ile iki kolunu gerdirerek kendisine zarar vermeye çalıştığı, kelepçeli sol kolunu karnına sıkıştırdığı ve böylece kolunu kırdığı…” na karar vermiş.

    http://www.radikal.com.tr/…di_kolunu_kirdin-1173186

    ne güzel memleket lan.

    • tecavüz olur. 13 yaşındaki kız çocuğu suçlu olur.

    • yolsuzluk olur. paralel devlet olur.

    • rüşvet ortaya çıkarılır. adı bağış olur.

    • kara para aklayan terör destekçisi tutuklanır. adam hayırsever olur.

    iyi bari tecavüze uğrayana kendi kendini sikmişsin demiyorlar. buna da şükür!

  • sözlüğün tıklanma oranını yükseltecek, ssg'nin hesabına katma değer katacak yaklaşım. mümkünse başlığın yeni tabda açılmasını da talep etmekteyim.

  • serbest bırakıldıktan sonra

    "adına 'özgürlük' diyorlar.
    hayatımızı inceleyip, özelimizi dinleyip, ardından 'pardon, yanlış anladık' deyip, adaleti de kendileri tayin edip, sonra da 'özgürsün' diyorlar.
    bence bunun adı özgürlük değil - tutsaklıktır!"

    şeklinde bir açıklama yapmış güzide oyuncu.

  • yanlış anlamadıysam istanbul havalimanı’ndaki thy görevlisi adamı kabaca “tipi güven vermiyor” diye uçağa almamış. gidip de dönmeyebilirmiş. olay bu şekildeyse fantastik derecede saçma. sana ne amk, bir mahzur görürlerse brezilya’dan geri çevirirler adamı. sen brezilya’nın gümrük polisi misin?

    bir de öncesinde yalandan pnr numarası tutmuyor diye ayak yapmış üçkağıtçı hokkabazlar. sırf o yüzden bile bilet ücretini iade etmeleri lazım. inşallah bu arkadaş mahkemede hakkını tazminatıyla alır.

    10 üzerinden 11 rezalet. evet 11.

    edit: alınmama talebinin brezilya’dan gelmiş olabileceğine ve deport durumunda masrafların türkiye’ye ödetileceğine dair bilgi mesajları geldi. o zaman niye pnr numarası üçkağıdı çekiyorsunuz adama? açıkça söyleyin. adama tekrar bilet aldırmışsınız, onun da iadesini kabul etmiyorsunuz. adamın kaybettiği para, vakit, yaşadığı sinir stres vs. her türlü mağdur. havayolu firması mısınız, tokatçı filmindeki şevket altuğ musunuz?

  • bir soru cümlesidir.
    ultraslan'ı bilmem de; galatasaray taraftarı bir çatıya ihtiyaç duymadan direnişteler. gerisi teferruat.

    not: fenerbahçeliyim. *

    edit: bilgilendirme. başlık başa kalmış.

  • sanki doğar doğmaz "siz hepiniz ben tek" demişim gibi, bi kere ağzımdan çıkmış da geri alamıyormuşum gibi. birinin hayatına da dahil olmak, biri için de pek değerli olmak ne güzel duygudur kim bilir, ben bilmem! bir türlü sığamadım kimsenin hayatına gibi, o kadar da büyük değilim aslında yer bile kaplamam sanki. yalnızlığını seveni çok kıskanıyorum, ben sevmiyorum, sanki bütün insanlar birlikte ve çok mutlu beni aralarına almıyorlarmış gibi!