hesabın var mı? giriş yap

  • gündem editi: öncelikle şunu bilmek gerekir ki, kazım karabekir paşa olmasa idi ne doğu anadoluda türk varlığı ne de türkiyenin türk dünyası ile bağı kalırdı. ancak en önemlisi türkiye cumhuriyeti var olmayabilirdi. tarihimizde bu kadar müstesna bir rolü olan adamı bazı şeylere alet etmek, rolünü küçültmeye çalışmak, silah arkadaşı atatürk'e karşı kullanmaya çalışmak, ailesinin ve kendisinin aziz hatırasını suistimal etmek en hafif tabiri ile terbiyesizlik en ağır tabiri ile hainlik ve kansızlıktır.
    ***

    bir klasik daha. kazım karabekir belediyesi'nin paşayı anma töreninde söz alan bakan, kazım karabekir paşayı andığı konuşmasını bir şekilde 15 temmuza bağladı. bunun üzerine söz alan torunu ferhan ayasbeyoğlu "bugün 15 temmuz hakkında konuşmamanızı rica ediyorum. yarın, öbür gün istediğinizi yapın ama lütfen buna alet etmeyin. böyle bir konuşma yapılması benim kanıma dokunuyor" deyince yer yerinden oynamış adamı adeta linç edip salondan kovuyorlar.

    oraya insanlar kazım karabekir için toplanmışlar. türkiye'de neredeyse her toplantıda olduğu gibi mevzudan kenara çıkıp konuşma ayrı bir rezalet olmakla beraber çevre ve şehircilik bakanının tarihi birikimi olmadan sırf siyasi gündemle orada konuşması ayrı bir pot kırmadır. ayrıca orada bulunan şakşakçıların kazım karabekirin torununu kovması ise sadece türkiyede olabilecek bir olay. kızı timsal hanıma bunu yapsalar timsal hanım oracıkta hepsini yerine oturturdu diye düşünüyorum.

    oda tv haberi

    yandaş medya başlıklı haber

  • devlet bir gün geniş ve boş araziye geceleri göz kulak olacak, 1500 tl maaşla bir bekçi almaya karar verir.
    “talimatlar olmadan bekçi nasıl iş yapacak?” bir planlama birimi kurulur ve 2000 tl maaşla iki kişi işe alınır. işleri yapıp yapmadıklarını nasıl kontrol edeceğiz diye düşünülerek 2500 tl maaşla da 2 denetmen işe alınır. bir süre sonra bunların maaşları nasıl hesaplanıp ödenecek diye tartışılır. 3000 tl maaşla bir mali müşavir, bir katip bir de istatistikçi işe alınır.
    bir süre sonra bunlardan kim sorumlu olacak diye düşünülür 7000 tl maaşla bir müdür 4500 tl maaşla iki müdür yardımcısı işe alınır.
    çok geçmeden ülkede ekonomik kriz çıkar. masrafları kısmak için bekçi kovulur.

  • engellenen insanlarin nedenini sorcak kadar umursamadiklari ancak sozluge yazacak kadar umursadiklari olaydir.

  • diş macunu, diş ipi, güneş kremi gibi keyfi olarak değil, sağlık için mecburen kullanılan ürünlere bile zam yapılmış çüş artık o çaldığınız paraları yeme fırsatı bulamadan geberir gidersiniz inşallah.

    keyfi olarak kullanılanlara da böyle bir zam yapmaya hakkı yok ya o da ayrı konu.

  • - korelilere saldırdınız mı?
    + yok.
    - maraş'ta alevi katlettiniz mi? *
    + yok.
    - beyazıt'ta bomba attınız mı? *
    + yok.
    - tip'li öğrencileri siz mi öldürdünüz? *
    + yok.
    - inek ne içer?
    + yok.

  • gudik sözcüğü bu planlar için biçilmiş kaftandır. ana iki azarladı, baba istediğini yapmadı diye hemen düşünmeye başlarsın: "yarın sabah gidiyorum evden." nah gidersin! nereye gidiyorsun ivanuskas? hemen yaparsın böyle planı: "yanıma sırt çantamı alsam yeter, yatak odasındaki gizlenmiş paradan (yatak odasında hep para gizlidir, o da olmadı salon ya da mutfaktaki anormal bir yerde para saklanır) alırım biraz... ver elini bodrum... ingilizcem de var, otellerde çalışırım. yazın bir turist kızla tanışırım ver elini ingiltere...."

    haaa evet ver elini... taptuk emre kapısı mı lan bu? el verin el verin... yok ver elini sicilya, ver elini kolombiya. nereye gidiyorsun küstah bok? gördüğünüz gibi ana baba, arkadaşla sabahlamaya izin vermedi diye 15 yıllık ebeveynini sattı, büyük britanya topraklarına vardı iki dakikada. ama gudiklik sadece planda değil, ana babaya isyanın çıktığı saate göre vazgeçilmesinde. akşamsa ertesi sabah. sabahsa akşam. çok ciddi bir şeyse bir iki gün afra tafra. bir de bu durumda gerzo arkadaş tavsiyeleri de duruma etki eder:

    - dayanamıyorum abi ya, deli ediyorlar beni. gidecem valla buralardan.

    - ben lise bitsin diyorum abi. lise bitmeden gitmeyelim, elimizde diploma olsun.

    bakın ne kadar mantıklı aslan parçası. sonra ikisi de unutacak bunları. hayattan kaçılmayacağını öğrenecekler. kavafis'ten gelsin, nah gidersin desin. hayırlı geceler herkese.

  • videoda asil komik olan sey rus'un soz konusu turk guresci tarafindan soylenen kufurleri ayni sekilde tekrar etmesidir.

    asdfghjk

  • kendimi bildim bileli singularity kavramina kafayi takmistir.

    bu konuda verdigi vaazlari gercekci buluyorum; noroloji gibi ilintili bilimlerdeki paralel gelismelerle desteklenmis bir ai devrimi sonrasi yasam bizim icin sadece ileri bir donem degil, anlasilamayacak, tahayyul edilemeyecek kadar farkli bir donem olacak. zira hayatin her alaninda, meshur what is it like to be a bat bilinmezligini "ustun yapay zeka gibi dunyayi algilamak nasil birsey" icin yasayacagiz. ve tabii ki bu zamanla kapatacagimiz bir aralik degil, zira bir kez ustun bir zeka yarattin mi, gelecekteki tum buluslari -daha kapsamli bir zeka/bilinc dahil- bu yapacak, bizim gercekligimizle bu yeni gerceklik arasindaki fark hizlanarak artacak. din, sanat kavrami, erdemler, olum korkusu, mizah anlayisi, merak, kisacasi insani insan yapan her kavram degisir, bu bilincimizle tahayyul edemeyecegimiz yeni kavramlar, yeni gerceklikler eklenebilir. what is it like to be anything, what is it like to be everything?

    yalniz bunlarin ne zaman olacagi konusunda kurzweil fazla cosuyor. oyle dedigi gibi 20-30 sene falan biraz zor. olay sadece hesap gucunden ibaret degil, uygun algoritmalarin bulunabilirligi mechul. ustune beynin yapisini anladikca simdilik cevaptan cok soru isareti doguyor (eskiden bir noronu akim thresholdlariyla modellemenin yeterli olacagi dusunuluyordu ama aktivite sadece aksomlardan gecen elektrik akimlarindan ibaret degilmis). gerci o da son zamanlarda akillandi. artik kafadan olumsuzluge ulasmak yerine nanobotlarin uygulanabilirliginin daha onceden gelecegini, dolayisiyla once insan omrunun uzayacagini, ai kisminin sonra yavas yavas gelecegini filan soyluyor.

    amcamin psikolojisini anlamak zor degil. 60 yasina gelmis. insan zekasinin veya daha ustun bir zekanin modellenip, organik vucudun limitlerinden kurtarilacagi gunu bekliyor, yani olumsuzlugu. tam bu teknolojileri gecmeden onceki gun olmek; tarihin o gune kadarki kisminin son sayfasinin son satirina yazilip da yeni ve ebedi bir kitaba gecememek felakat gicik edici bir his olsa gerek. tedavisi kesfedildikten sonra kanserden olen son insan olmak gibi, baris antlasmasi imzlanmadan once oldurulen son asker olmak gibi. ama bin kat daha kotusu, ne de olsa hastaliklarin, savaslarin ardinda yatan dunya az cok eskisine benziyor.

    buyuzden de inat etmis olmemeye, her gun 200 kusur vitamin mineral hapi aliyormus. 200 vitamin iceren hap degil ha, ayri ayri o kadar tablet. sirf bunlari gunde 3 ogun organize etmesi icin bir isci tutmus. zaten parasi bok, en kotusu bunlar birseye yaramayacak, olup gidecek ama ya tutarsa.

    bence bu isin en mantikli yolu cryogenicse gomsunler butun parayi. bildigim kadariyla bu dondurma muessesinin tutmamasinin nedeni, donan suyun genisleyip hucreleri patlatarak tasmasiydi. hucrelerin icine resmen antifriz gibi birsey koyarak bu sorunu cozmeye calisiyorlar. yilda 50 trilyon dolar harcayip dondurup cozmeyi basarin abicim, sonra kapat beni 500 seneligine, hicbir alanda tek kurus arastirmaya harcama istersen, borclarini ode. benim icin hava hos, eninde sonunda cozeceksin.

    isin kotusu bence kurzweil'dan gecti bu is, oyle ik uc seneyle degil epey bri farkla kaciracak. onun yerine sansli enayiler biz olacagiz: singularityden once olen son nesil. sonsuza kadar yapay dogal her turlu zeka bizle tasak gececek, masallara konu olacagiz, turist atraksiyonu haline gelecegiz.