hesabın var mı? giriş yap

  • - çekirdeklerin kavrulma tarihi yerine "best before" yazan paketlerdeki kahvelerden uzak durunuz. kahveniz en fazla 1 ay önce kavrulmuş olmalıdır. (ideal olarak 7-20 gün aralığı verilmektedir.) ancak 'best before' sizin bu süreyi öğrenmenizi engeller. kuvvetle muhtemel olarak aylar önce kavrulmuştur.

    - taze çekilmiş kahve ideal bir sıcaklıkta demlenmelidir. bu nedenle kahve makinesi + değirmen alacaksanız ve kısıtlı bir bütçeniz varsa, esas olarak değirmene para verin. iyi bir değirmen vasat bir kahve makinesiyle alacağınız sonuç, vasat bir değirmen iyi bir kahve makinesinden daha iyidir.

    - kahvenizi hep içeceğiniz kadar çekin, kalan çekirdekleri ağzını sıkıca kapatıp buzdolabında saklarsanız daha uzun süre taze kalacaklardır.

    - değirmen alacakların blendır tipli, bıçaklılardan uzak durması tavsiye edilir. bunlar kahveyi parçaladıkları için tadını tam olarak almanızı engellerler. değirmen tiplilerde (bkz: baratza) fiyat/performansta oldukça iyidir.

    - kahveniz ölçüsünde konulduğu halde, acı veya çok zayıf geliyorsa, kahve veya su miktarıyla oynamadan, öğütme ayarlarınızı gözden geçirin. eğer kahveniz acıysa bir derece daha kaba çekin, eğer suluysa bir derece daha ince çekin. böyle böyle deneyerek, o çekirdek için ideal öğütme ayarını yakalayabilirsiniz.

    - kahveyi demleme sıcaklığı 93 derecedir. alacağınız makinenin bu değere ne kadar yakınsadığını öğrenmeye çalışıp buna göre alın. ev tipinde, (bkz: moccamaster) üzerine tanımam.

    - çok kaba kaçacak ama kahve çekirdekleri şöyle özetlenebilir:

    + kolombiya: çikolatamsı tadı vardır. dark roast'da çok iyi sonuç verir. aromatiktir ve orta asitliği vardır. (içtiğim en iyi kahve, kolombiya'ydı, hastasıyız)
    + endonezya: kahveleri çok ama çok lezizdir ve genellikle dark roast'tur. baharatlıdır ve asitliği yüksektir. (hatta en yüksek bu diye biliyorum) mide hassasiyeti olanlar uzak durmalı..
    + etiyopya: kahve gurmeleri genelde en çok etiyopya çekirdeklerini beğeniyor. haklılık payları da var. medium roast etiyopya çekirdekleri gerçekten çok aromatik, yumuşak içimli ve düşük asitliği nedeniyle mide dostu. çok kahve içmekten şikayetçiyseniz, en azından etiyopya ile yolunuza devam edebilirsiniz.
    + kenya: topraksı ve sert kahve... ancak genelde endonezya çekirdekleri kadar aromatik, baharatlı bir tadı yok. daha fazla toprak tadı var. sigaraya iyi arkadaş oluyor bu yüzden ama asitliği yüksek. genelde piyasada dark roast bulunuyor..

    edit: tokmakcinintokmagi'nin uyarısıyla kahve için ideal su sıcaklığını revize ettim.

  • kazıyı bütünüyle aydınlatamasa da en azından bir ışık tutacağına inandığım bir bağlantıya ulaştım. inandığım diyorum çünkü sadece kişisel görüşüm, bir delile dayanmıyor. british museum'un online arşivinde türkiye başlığında 79 bin eser var ve bunların tam 900'ü 81 ili bulunan ülkenin orta popülerlikteki bir ili olan mersin'in 13 ilçesinden biri ilçesi olan tarsus'a ait. tarihi eserler ile ilgili temel düzeyde bir alakaya sahip herkesin, british museum'un dünyanın her bölgesinde bulunan her yeni eserin ilk alıcısı olmak için büyük bir çabasının olduğunu bilir. yorumu size bırakıyorum.

    https://www.britishmuseum.org/…/search?place=tarsus

  • hazırlık maçında kendini yere attığı için eleştiriliyor. e olm, adı üzerinde işte, hazırlık maçı. hazırlanmadan, ligde nasıl atacak kendisini? ayıp ediyorsunuz..

  • efkan ala iğrenç bir adam.

    "o adamın kapısını kırıp evine girip alacaksın" demiş bir adam kendisi, az önce çıkıp basın toplantısında hak ve hukuktan bahsetti. hatta "seçim bürosu basmış" olan bu herif demokrasiden, halkın kararına saygıdan, sandıklara sahip çıkacağından falan bahsediyor.

    utanmadan "ingiltere gibi büyük ülkelerde böyle dinlemeler olsa ne olurdu" diye de soruyor.
    seçmenlerin bilmez belki ama yeni türkiye'den 40 yıl önce amerika'da watergate skandalı var. 1972'de başlayan skandalın sonunda nixon amerikan başkanı olarak tarihin ilk istifa eden başkanı olarak anılıyor. sonra da adı "düzenbaz nixon" olarak kalıyor.

    nixon bu soruşturma süresinde savcıyı görevden almaya çalışıyor ama amerikan adaleti buna izin vermiyor.

    aynı olayın bir benzeri türkiye'de 21. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşanıyor. çalınan paranın, yapılan yolsuzluğun haddi hesabı yok. hırsız oğlu hırsızları korumak için yerinden sürülen ve görevden alınan savcı-hakim-memur sayısı 700'ün üzerinde.

    tapelerde "gidip o kapıyı kırıp alacaksın adamı" diyen herif savcı onaylı dinlemelere hukuksuz deyip, "başbakan tercümanlarını terör örgütü mensubu olarak" gösterilmesine taş vuruyor. bu ülkede genelkurmay başkanı terörist olarak yargılanmadı mı?

    bunların yanı sıra bahsettiği suç savcı onaylı dinlemelerde ortaya çıkan gerçekler korkunç.

    başbakan ve ailesi çete gibi ülkeyi soymuş, türkiye tarihinin en büyük yolsuzluğu yapılmış, bahsedilen rakamın etki değeri 80 milyar dolar, ülkenin istihbarat şefi vatan hainliği ile suçlanıyor, belediye başkanlarının yaptığı imar usülsüzlüklerinin haddi hesabı yok ama hasbam o kadar suçun içinde "bizi dinlediler" kısmına takılmış.

    bi gözünü kapatıp düşün bakalım şu yukarıdaki olaylar ingiltere'de, amerika'da, fransa'da olsa ne olurdu? bu adamlara para ve çıkar için oy verenleri anlıyorum ancak fanatiklikle oy verenler nasıl bir gönül körlüğü içinde, anlayamıyorum.

    sen şu suçların hesabını ver de sonra usülsüz dinlemelerin hesabını alırız.

    allah hepinizin belasını versin.

    lig başlasa da kurtulsak şu politikadan.

  • aynı işyeri şortlu personelde çalıştırmıyor. cimer ilgilenir mi acaba?
    işletmenin tercihidir devlet karışamaz bu kadar basit. bunda mağduru oynayacak garip bir durumda yoktur.

    @sadecevatansever’in mesajı üzerine edit:
    mado’nun cevabı

    türbanlı bacılarım yine mi mağdur değil be ? :)