hesabın var mı? giriş yap

  • depremzedelere ev dağıtma töreninde anahtarı cumhurbaşkanımızın elinden alan bu baba olsun. haketmiş bunu.

  • bir sonraki boş metrobüs için bekleyen ön sıranın kurduğu barajı, real madridler barcelonalar kuramadı.

  • yetimin hakkını yedirmeyeceği sözü verdiğini belirten ancak mahkeme onaylı diploma hırsızlığı ile tanınan ve akp tarafından sayısız makama haksız yere yerleştirilen hamza yerlikaya'nın tweetidir.

    ''bendeki de merak sanırsam herkeste vardır.
    hesabı kim ödedi?
    hesap ne kadar tuttu?
    fatura kim adına kesildi?
    şahsi mi yoksa belediyeye mi fatura edildi?''

    link

    hamza hesap soruyor arkadaşlar. hamza utanmıyor arkadaşlar. hamza'da arlanmanın zerresi yok arkadaşlar. hamza'nın diploması sahte arkadaşlar. hamza hiç değişmiyor arkadaşlar.

  • at boku kokusuna bayılan bir avuç insan tarafından gerçekleştirilen protestomsu.

    bi zahmet ada’nın temizliğine dikkat etmiş olsaydınız başınıza bunlar gelmezdi. yerler bok içinde dolaşan kurtçuklardan ve sineklerden geçilmiyordu.

    ayrıca atların sağlıklı bir şekilde bakımının yapılmadığına, ölülerinin çöpe atılır gibi toplu çukurlara atıldığına ve ticari kazanç uğruna ölümüne çalıştırıldığına dair rivayetler var.

    geç bile kalınmış karardır. okey biz de nostalji severiz ama bedeli bu olmamalıydı.

    biraz da şorasına protesto edin.

  • çünkü bir zamanlar melodi değiştirebilmek lükstü.
    ilk mobil telefonlarda zil sesleri standarttı, daha sonra custom melodi eklenebilen telefonlar çıktı, yani "yeni ve pahalı telefon sahibiyim" deme aracıydı bu custom melodiler. ayrıca custom melodiler satın alınan şeylerdi.
    bu melodiler monofonikti, daha sonraları ise polifonik melodiler çıktı ve yine "pahalı telefonum var" aracı oldular.
    zil sesi teknolojisi sürekli gelişti ve her zaman yenisi rağbet gördü ve hava atma aracına dönüştü.
    en son wav, mp3 gibi formatlar gelince insanlar artık sevdikleri müzikleri direkt zil sesi yapabildiler ve hemen bu özelliğin de cılkını çıkardılar, çünkü bu yeni özellik de yine "pahalı telefonum var" göstergesiydi.
    apple'dan sonra ise işler değişti. artık insanlar samsung veya apple'ın standart zil sesini kullanarak, kendi çaplarında sosyal statülerine ilişkin sinyal vermek istiyorlardı. standart zil sesi kötü olan telefon sahipleri ise mp3'leri zil sesi olarak kullanmaya devam ettiklerinden, mp3'den zil sesi yapmak toplumun alt kesiminden olduğuna işaret eder bir algıya dönüştü ve gerçekten de durum biraz böyle gibi şuan ilginç şekilde.

    bu arada bu trendlere ayak uydurup sevdiği parçaları piç etmeyen insan da azdır. zaten hayatta 4 şeyi asla yapmamak gerek:
    1- zil sesini sevdiğin bir parçadan seçmek
    2- alarm sesini sevdiğin parçadan seçmek
    3- söylediğin lafı unutmak

  • süper bir an'dır. geçen gün taksiyle bi yere gidiyorum, taksi ışıklarda durdu. selpak satan bi kız yanaştı yanıma:

    -işşallah üniversiteden mezun olursun, dedi. (bilgi üniversitesi'nin önündeyiz.)
    -ee ben zaten mezunum ki, mezun olalı 10 yıl oluyo, dedim. (çocuğa da açıklama yapıyorum, nasıl sevindiysem)

    başka bi gün benim çağırdığım taksiye bir teyze de el etti. "gel teyze, seni de bırakalım yol üstünde bir yere gidiyosan?" dedim. teyze, fiti fiti koştu geldi, bindi. ineceği yere geldik, inerken bana dönüp para uzattı.

    -gerek yok teyze, zaten yol üstündeydi, lütfen, rica ederim, dedim.
    -aaa olur mu, sen talebesin, dedi.

    bana "talebe" didi. canım deyzem <3

    (bkz: bana su verdi)

  • alnının teri ile ekmek parasını kazanan büyük adam. çocuk falan değil bu.

    onun yaşıtları medeni ülkelerde şu anda servisler ile okula gidiyor, oyun hamurları ile oynuyor, tablet, bilgisayar gibi teknolojinin nimetlerinden yararlanıyor, en güzel kırtasiye ürünlerini kullanıyor, bir kere yaşayabileceği çocukluğunun tadını çıkarıyor.

    bu garibim de kışın soğuğunda elinde çantası ile 1,25 tl'ye aldığı çorabı 2 tl'ye satmaya ve 75 kuruş çalışmaya çalışıyor.

    lanet olsun adaletsiz gelir dağılımına güzel gözlü çocuk.

    hem gerçek babanı hiç göreme, hem üvey baba ile büyü, hem üvey olduğunu sonradan öğrenmene rağmen onu hala gerçek baba gibi benimse. böyle bir metanet, böyle bir duruş bir çocuk için çok fazla. yaşamın ve annesinin yükü de omuzlarında.

    kameraya çeken adama uyuz oldum. ulan vereceğin 5-6 tl para. sen ne hakla çocuğu "sus lan yalan söyleme" gibi nahoş bir cümle ile azarlıyorsun. şakası bile kötü. bir de hala pazarlık derdinde. gönlüne çaktığım.