hesabın var mı? giriş yap

  • bir çizgi film karakterinin vucudunda delikler açılırsa ve su içerse, su o deliklerden dışarı akar...

  • hukuki açıdan; cezalandırılması gereken bir suç eylemi.

    dini açıdan; güzel ahlak üzerine bina edilen bir dinin hakim olduğu iddia edilen topraklarda insanların kendilerinin inançlarını yiyecek kadar "aç" hissettiklerini gösteren olay.

    siyasi açıdan; insanların hakkını alamadığını düşündüğünü ve hakkını almak için fırsat kolladığını gösteren sosyal turnusol.

    sosyal açıdan; karşılıksız sosyal yardımlar ile çalışmadan kazanmaya alıştırılmış insanların, bir gün sosyal yardımlar ile yetinmeyebileceklerini hatırlatan rezalet.

    etik açıdan; kamyon şoförü ile ilgilenmeden ekmeklerin yağmalanması ile, insanlıktan ne kadar uzaklaştığımızı gösteren hayat dersi.

    al capone açısından; "çocukken her akşam yatmadan önce ve aklıma geldiği her an tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. bir gün tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim."

    edit: dostlar, devrim bebek için son 5 bin tl kalmış, haydi asılalım küreklere(bkz: #60102536).

  • "ben hâlâ bir coppola'yım. ailemden çok şey öğrendim. ancak, bu işi tek başıma kotarabileceğimi kanıtlamam için nicolas cage olmam gerekiyordu. yasal olarak ismimi değiştirmedim, ama ehliyetimde, pasaportumda cage yazıyor. cage, benim çünkü..."

    o, empire dergisinin tüm zamanların en iyi 100 film yıldızı sıralamasında, 40. sırada yer alan büyük bir aktör. ilk oynadığı filmden bu yana, o hiç düşüşe geçmedi. oysa ki bir çok film yıldızının kariyeri hep inişli çıkışlı oldu hollywood yollarında. fakat nicolas cage her zaman yükselişteydi. eleştirmenlerin canı sıkılmış olacak ki, bazı dönemlerin cage için zor geçtiğini söylediler. cage'in bu eleştirilere yanıtı ise kısa ve net oldu;
    ''hayatımın çok iyi bir dönemindeyim. insanlar, benim kederli göründüğümü düşündüklerinde yanılıyorlar.''

    ilk dönem filmleri onun yıldızını parlatan güçlü filmlerdi. nicolas cage, bu filmlerin değerini bildi ve hızla yükselişe geçti. oynadığı dönemde aşk filmlerine yeni bir soluk getiren moonstruck, coen biraderler'in 'bize göre bazılarının hakettiğinden fazlasına sahip olması haksızlıktı' diyen unutulmaz filmi, raising arizona, savaşı ve savaşın etkilerini çok farklı bir yönden ele alan birdy, motorsikletli çocuğun hükmettiği, rumble fish, nicolas cage için zirveye ulaşan yolun en zor kısmıydı. ve cage, bu zorlu yolu başarıyla geçmesini bildi. bu dönemde oynadığı bütün filmlerde, kendisinden beklenilenin çok üstünde bir performans sergileyerek, tüm zamanların en iyi film yıldızları arasına girmeye doğru parlak bir adım attı. fakat yine bu dönemde, kimse nicolas cage'in ne kadar büyüyeceğini tahmin edememişti.

    "o, oyuncuların caz müzisyenidir."

    david lynch, cage için bu yakıştırmayı yerinde görür. wild at heart filminde kızların pek de sevmeyeceği bir tipte karşımıza çıkan cage, yılan derisi ceketiyle david lynch dünyasının bir penceresinden daha, içeri girmemizi sağlar. genç yaşına rağmen cage, büyük yönetmenlerin büyük filmlerinde hızla rol almaya başlar. 1990'lı yıllarda oynadığı filmler, onun tüm dünyaca tanınmasını sağlayan filmlerdi. bir kara film örneği olan red rock west, bir korumayı canlandırdığı eğlenceli guarding tess, 1994 yılında çok az para ile oynadığı; çok büyük bir performans sergilediği; 95 akademi ödüllerinde en iyi aktör dalında, and the oscar goes to nicolas cage diye sahneye çağrılmasını sağlayan, ölümüne içen bir karakteri canlandırdığı leaving las vegas filminde oynadı. daha sonra bir anda beyazperde'nin milyon dolarlar kazanan yıldızları arasına girdi. art arda sapına kadar ticari, ota boka yaramaz diye tabir edilen, fakat tüm dünyada kitleleri sinema salonlarına dolduran the rock, con air, face off gibi filmlerde yer aldı. yakışıklı görülmediği halde bir meleği canlandırdığı, insanın hayata bakışını değiştirebilecek nitelikte bir film olan, city of angels filminde rol aldı.

    "bu insanlar (bazı) sadece 'ciddi film' diye damgalanan yapımlarda rol alıyorlar. oysa bana kalırsa leaving las vegas ne kadar 'ciddi' bir filmse superman de o kadar değerlidir. her şey, sizin 'ciddi' sıfatını nasıl yorumladığınıza bağlı..."

    2000'li yıllarda, the family man, charlie kaufman zekasının bir ürünü olan adaptation, ilginç bir film olan ve sonuyla şaşırtan matchstick men ve bir sistem eleştirisi olan lord of war gibi filmler ile övgüler alsa da, bu yıllarda çok eleştirilir nicolas cage.
    hakedilmeyen eleştiriler bunlar. çünkü nicolas cage, ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu ispatlayan ve bunu daha fazla ispatlamasına gerek olmayan bir oyuncu. hiçbir değeri olmayan ya da çocuk filmleri gibi yakıştırmalarda bulunulan filmlerde oynadığı yönünde eleştirelere maruz kaldı. her şeyden önce o, eğlenebileceği filmlerde rol almak isteyen; doğaçlama yeteneğini kullanabildiği filmlerde rol almayı seven birisi.

    "bir çitin üzerine oturup yaşamı izleyecek bir tip değilim ben. günü yakalamayı, anı yaşamayı seviyorum ve bence evrenin bizden istediği şey de bu."

    cage'in bu sözünden yola çıkacak olursak cage, 'o iyi film değil', 'bana yakışmaz', 'ben daha sanatsal filmlerde oynamalıyım' diye bir kaygı taşımıyor. yukarıda da söylediği gibi ciddi sıfatnı nasıl yorumladığınıza bağlı bu.
    - nicolas cage gibi bir adam ghost rider filminde nasıl oynar?
    - oynar. çünkü o, bir çizgi roman hastası. çizgi romanlarla büyüyen üstelik büyümeyle kalmayıp, ismini de luke cage isimli bir süper kahramandan alan biri... ghost rider ile bir süper kahraman filminde oynama hayalini gerçekleştirdi cage. insan hayalini gerçekleştirdi diye eleştirilir mi? bazan da cappola'nın yeğeni diye bu kadar yol alabildi, torpili olmasa bu seviyeye ulaşamazdı gibi savlar öne sürülüyor. dünyanın hangi mesleği, hangi dalı olursa olsun insan torpille sadece işe girer, sektöre atılır. fakat kişinin içinde bir cevher yoksa, asla torpilin sağladığı avantaj daim olmaz. bir kişi ne kadar torpilli olursa olsun içinde o mesleğe dair cevher yoksa mutlaka başarısız olacak; uzun vadede o meslekte daim olamayacaktır. nicolas cage'in içinde onu bugünlere kadar getiren çok büyük bir cevher; büyük bir sinema aşkı vardı.

    nicolas cage, farklı tür filmlerde rol alan ve rol aldığı filmlerin hakkını ayakta alkışlanabilecek nitelikte performanslar sergileyerek veren bir oyuncu. bazı oyuncular hep aynı tür filmlerde oynayarak adeta o türün vazgeçilmez ismi olarak tanımlanır. bazıları ise tek bir filmi ile unutulmayan oyuncular listesinde kalmayı başarır. fakat, farklı türlerde gösterdiği başarılı performanslarla her tür filmde oynayabildiğini kanıtlayan, her filminde iki kişilik, hatta üç kişilik performans sergileyen, oyanadığı filmlere kendinden bir şeyler katarak filmi farklı kılan, melankolik bakışlarıyla insanın içini ısıtan asil bir oyuncu nicolas cage.

  • bildiğiniz üzere her yerde kimlik fotokopisi ile işlem yapan kurum yada kuruluş çok fazla var. en basitinden hat alırken, bankada dilekçe verirken, abonelik işlemlerinde veya senetle alışveriş yaparken vb.. bu şekilde kimlik fotokopisi ile ne gibi işlemler yaptığımız malumunuzdur.

    asıl burada bahsetmek istediğim olay, 2-3 ay önce başıma gelmiş ve hala devam eden dolandırıcılık silsilesi.

    yaklaşık 2 buçuk ay önce evime hırsız girdi. çelik kapı kitli olmasına rağmen kilidin göbeğini kırarak gündüz vakti eve 1'i kadın 2'si erkek 3 kişi (güvenlik kameralarından gördüğümüz kadarı ile) 15 dakikada istanbul pendik'deki evimi soydular. yaklaşık 7-8 bin liralık maddi değeri olan altın, takı, arabamın yedek anahtarını vs. çalıp, elini kolunu sallaya sallaya çıkıp gittiler.

    evin soyulduğunu öğrenince prosedürleri yerine getirdik, eve girmeden polisi aradık. 15-20 dakika sonra polis ile beraber eve girdik sonra yaklaşık 3 saat olay yeri incelemeyi bekledik, sonrasında onlarda parmak izi bulamayıp gerisin geri döndüler, falan filan.

    işte olayın patladığı yer bundan sonra. bu bizim çiğ süt emmiş hırsızlar aldıkları ile yetinmeyip birde kıyıda köşede benim 5 sene evvel üniversite yıllarımdan kalma kimlik fotokopisinide (eski evraklar arasından bulmuş) cebe atmış. (fotokopideki kimliğim üzerine 3 defa kimliğimi yeniletmiştim, güncel kimlik değil belirtmek isterim.)

    tabi biz fotokopinin çalındığının farkında değiliz. ta ki 1 hafta sonra beni finansbankdan müşteri hizmetleri arayana kadar. arayan çalışan cihaz kredisini onaylayıp onaylamadığımı sordu, bende dalgamı geçiyorsunuz ne kredisi ben öyle bir başvuru yapmadım dedim, bana bir numara söyledi, bu numara size ait değil mi diye sordu, yok dedim kesinlikle bana ait değil işlemi onaylamıyorum dedim. nereden başvuru yapıldığına dair soru sorduğumda da bu bilgileri sizinle paylaşamam tarzında bir cevap aldım. dalga geçer gibi birde benden benim adıma işlem yapan kişileri saklamaya çalıştı.

    telefonu kapattıktan sonra hemen e-devlete girip adıma herhangi bir hat alınıp alınmadığına baktım. ve bingo. gün içerisinde adıma vodafonedan hat çıkartılmış. hemen vodafone müşteri hizmetlerini aradım bilgi aldım, meğer hat ile birlikte telefon kampanyasından yararlanılmış, 1 adet samsung s6 alınmış. dedim bu işlem bana ait değil hattı kapatın şikayetçi olacağım diye, ne dese beğenirsiniz, mail atmam gerekliymiş. buyur buradan yak. tuttum 3 tane mail attım. ertesi güne kadar dönmediler ama sağ olsunlar 2-3 aydır süren ve hala sonuçlanmayan incelemelerini başlattılar.

    bunları öğrendikten sonra karakola gidip ek ifade verdim. böyle böyle bir olay oldu. evden fotokopiyi de çalmışlar, yapılan işlemler şunlar, kesinlikle hiç bir alakam yoktur. vodafone bayisinden kamera görüntülerini alın diye bilgi verdim.

    ardından bu çiğ süt emmiş hırsızların fotokopi ile neler yapabileceğini düşündüm, bankalardan kredi başvurusu diğer operatörlerden hat ve telefon falan filan.

    ertesi gün bddk yı aradım ve başıma gelenleri anlattım. adıma tüm bankalardan tedbir koydurmak istedim. kimlik bilgilerimi çalarak muhtemelen sahte kimlik basıp işlem yapmaya çalışıldığını söyledim. aldığım cevap ise şöyleydi. öyle bir önlemimiz yoktur, tüm bankalara konu ile alakalı faks çekmeniz gerekmektedir. bankalar kendi tedbirlerini kendileri alırsa alır. sonrasında birde baktım ki 51 tane banka var türkiye'de. http://www.bddk.org.tr/…slar/bankalar/bankalar.aspx pes etmedim, her birine ayrı ayrı faks çektim. ardından tüm operatörlere faks çektim. sonrasında gidip vergi dairesine dilekçe verdim. yetmezmiş gibi bankalara tek tek gidip adıma herhangi bir işlem olup olmadığını sordurdum. öğrendiğim kadarı ile ing bankdan da bir kredi başvurusu olmuş fakat kimlik eski diye onaylanmamış. bu şekilde banka banka gezerken bir bankacı bana reklamları şu aralar dönen kredi notunu öğrenebileceğim malum siteden bahsetti. üyelik alırsam adıma herhangi bir kredi, kredi kartı yada kkb sorgulama yapılmış ise görebileceğimi söyledi. hemen 132 tl bayılıp üyelik aldım ve bingo.

    bunu görünce şok oldum, adıma bu işlemleri yapan şahıs yada şahısların her yere verdiği telefon numarası ile benim adıma 7,5 tl karşılığında sorgulama yapılmış ve kredi notum öğrenilmiş. ardından diğer tüm dolandırıcılık işlemlerine başlanmış. yani adamlar boşa kulaç atmamışlar. önce kullanacakları kimlik bilgilerinin kredi notu nasılmış onu öğreniyorlar, kolay işlem yapılabilecek bir profile sahipse her tarafa saldırıyorlar.

    malum siteden gördüğüm kadarı ile simportdan, aveadan, vodafonedan ve bir kaç yerden sorgulama yapılmış. tek tek aradım ve neler alındığını öğrendim. çiğ süt emmişler bakırköy airport avmde samsung bayisinden 2 tane s6 edge telefon almış, üstüne onlarıda sigortalatıp senete adıma imza atıp elini kolunu sallaya sallaya çıkmış.

    bunlar adıma yapılmış işlemlerin bir kaçı. bütün öğrendiğim bilgileri detayları ile savcılığa ifademde verdim. 2-3 ay oldu hala bekliyorum, bekliyorum ki bu çete yakalansın. adamların kamera görüntüleri var, 7,5 tl karşılığı yaptıkları malum sitede sorgulama sırasında girilen kredi kartı bilgileri var (muhtemelen bu kredi kartıda çalıntı) tedirginlikle yarın başıma daha ne çorap örecekler diye bekliyorum.

    son olarak şunu belirtmek istiyorum bu olaylar herkesin başına gelebilir. belki ben ilk değilim ama sonda değilim. kimlik fotokopisini etrafa verirken eski yada güncel farketmez, dikkatli olun. çöpe kimlik fotokopilerini atmayın, özellikle kimlik fotokopisi alarak işlem yapanlar lütfen bu kopyaların yanlış ellere geçmemesi için özen gösterin.

    edit: kimileri yorum olarak viral falan diye döktürmüş, ben burada mağdur oldum ahanda benim başıma bu gelmiş diyorum, kardeş dikkat et seninde başına gelmesin diyorum, yazmış olmak için yazıyor. diyecek laf yok...

    ikinci olarak bu işlemleri sahte bir kimlik ile yapmış olması. özellikle samsung bayisinde işlemi geçekleştiren çalışanın söylediği şey şu; bana kimlik verildi ondan fotokopiyi kendim çektim. yani bilgileriniz ile sahte kimlik basmak sanıldığı kadar zor değil. bu sahtekarlar da bunun farkında olduğu için sahte kimliği fark edebilecek bankalardan banka çalışanlarından uzak duruyor, telefonla, atmden veya başka bir şekilde başvuruyu yapmış. onun dışında senetle alışveriş yapılan yerlerde ki çalışanlar senin benim gibi adamlar yani sahte kimlik ile gerçeğini ayırt edeceği meçhul kişiler.

    siz siz olun e-devletten adınıza hat var mı, veya bankalardan sorgulama yaptırın adınıza kredi, kredi kartı bilginiz haricinde var mı diye.

    benim para bayılıp üyelik almamdaki tek sebep bundan sonra herhangi bir sorgulama yapıldığı zaman sms ve mail ile bana bilgi gelmesi. bu şekilde adamları yakalatabileceğimi düşündüm. umut fakirin ekmeği tabi. dolandırıcıları yakalatmak sana mı düştü diyenlerede şöyle söyleyeyim, bir kerede olsun mağdur olarak savcının karşısına geçip ifade verin anlarsınız halimi.

    edit 2: arkadaşlar yapılan işlemler zaten güncel kimlik kopyası ile yapılmış değil. yani yıllar önce kullandığım kimliğin kopyası. seri numarası farklı artık herhangi bir yükümlülüğü yok yani kağıt parçası. bu adamların işine yarayan şeyler üzerindeki bilgileri...

    edit 3: kkb sorgulama yapılan sitenin adını vermek istemiyorum. art niyetli davrandığımı düşünüp ciddiye almayanlar olabilir.

    edit 4: ilgilenip yeşillendiren konu ile alakalı olarak fikir alışverişinde bulunan arkadaşlara çok teşekkür ederim. özellikle bir avukat arkadaşın yazdığına göre benim ile benzer bir durumda olan bir müvekkili varmış. yani yarın öbür gün sizinde aynı şekilde başınıza gelebilecek bir durum bu. lütfen dikkatli olun, temkinli olun. tedbiri elden bırakmayın. bu entrye inanmak istemeyen arkadaşlarda var, benim için sıkıntı değil kimseyi de inandırmak zorunda değilim, ben buradan en azından tedbir amaçlı yapmam gereken bir kaç şey daha öğrendim. bu benim elimi güçlendirecek, biraz olsun içimi rahatlatacaktır. tekrar teşekkürler.

    edit 5: şubat 2016 ilk haftasında vodafone tarafından bana ulaşıldı. incelemenin devam edebilmesi için tarafımdan el yazısı ile yazılmış, altında 3 adet imza bulunan durumu anlatan dilekçe ile birlikte kimlik fotokopimin gönderilmesini istediler. istedikleri gibi yazdım, gönderdim. 6 aydır bir sonuca varamadılar, şimdi mi çözecekler bu işi diyerek adıma icra davası açmalarını beklerken, bugün vodafonedan bir mesaj geldi. mesajda "bilginiz dışında adınıza açılan hat ile ilgili itirazınız olumlu değerlendirilmiştir. düzenlenen faturaları ödemekle yükümlü olmadığınızı bildiririz. vodafone" yazıyor.

    çok şükür ki vodafone olayını bu şekilde kapatmış olduk. adıma yapılan senetli alışverişler içinde icra davalarının açılmasını bekliyorum. umarım onlarda bu şekilde adıma olumlu hallolur. onlar hakkında da gelişmeleri buraya yazacağım.

    ha bide buradan yazdıklarıma inanmayıp, prim yaptığımı düşünen arkadaşlara da açılan hatla alakalı borç fotosunu koyuyorum. belki ülkemizde bunlarında başa gelebileceğini bir nebzede olsa inanıp, milleti yalanlamadan önce bir durup düşünmelerine sebep olacağını umuyorum.

    http://i.hizliresim.com/579nbj.jpg

    edit 6: şubat ayında vodafone'dan gelen mesajı burada yazmıştım fakat vodafone gibi kurumsal bir firma bana gönderdiği mesaja rağmen şark kurnazlığı yaparak 03/03/2016 tarihinde icra davası açtılar. e-devlet üzerinden gördüğüm icra davasına avukatım ve bu entry sayesinde tanıştığım hukukçu bir arkadaşında yardımıyla imzaya ve borca itirazda bulunduk. ne yazık ki paçayı bir türlü kurtaramıyorum.

    edit 7: bugün okuduğum bir haberde benimle benzer bir durumu yaşayan bir kadının olduğunu öğrendim. buradan okuyabilirsiniz: haber
    allah sonumuzu hayretsin ne diyim.

    edit 8: geçen hafta e-devlet üzerinden adıma açılmış davaları kontrol ederken, vodafone tarafından açılmış davanın kapandığını (itirazıma binaen davanın düştüğünü düşünüyorum) gördüm. ancak e-devlet üzerinde vodafone'a kayıtlı hat ve borç bilgisi hala görünmekte. umarım o bilgilerde güncellenir.

    edit 9: haber sitesinde karşılaştığım bir habere göre; haber linki
    --- spoiler ---

    kararda, özel sektör dahil hiçbir yerin nüfus cüzdanlarının kopyalarını alamayacağı ve kişisel bilgilerin, yalnızca savcılık kararıyla görülebileceği belirtildi.

    --- spoiler ---

    edit 10: bugün karşılaştığım bir habere göre (haber linki)

    --- spoiler ---

    istanbul kartal'da yaşayan ve kimlik bilgileri dolandırıcıların eline geçen ibrahim çevik'in (39) adına çeşitli bankalarda kredi kullanıldı, işyerleri açıldı ve cep telefonları alındı. karşılıksız çeklerle adına kurulmuş şirketlerden tam 65 milyon tl borçlandırıldı. son 17 yılda 219 kez mahkemeye çıkan ve hepsinden beraat eden çevik'e sakarya'da devam eden son mahkemesinden de müjdeli haber geldi ve beraat kararı çıktı.

    --- spoiler ---

    malesef benden daha kötü durumda olanlar da varmış. arkadaşlar bir şey olmaz demeyin siz siz olun tedbirinizi alın. (bkz: e-devlet) üzerinden düzenli olarak adınıza açılan davaları, adınıza açılan hatları kontrol edin. bu ülkede benim başıma gelmez demeyin. sonra yıllarca uğraşırsınız, benden söylemesi.