hesabın var mı? giriş yap

  • görüldüğü üzre sadece ekşi sözlük entel takımı tarafından değil, ekşi sözlük şakirt takımı tarafından da unutulmamıştır.

    @ben smyrna uyardı, başıma kalmış buralar.

    unutmadık

  • yumurta neden haşlarken çatlar? işte çözümü.

    1. yumurtaları buzdolabında saklıyorsanız kaynatmadan önce oda sıcaklığına getirin. soğuk yumurtaları haşlamak onları çatlama riskine sokabilir. bunun nedeni, gazların kabukların içinde ısınıp genleşmesi ve büyük bir basınç oluşturmasıdır. böylece gazlar kabuktaki zayıf noktaları kırarak dışarı çıkar. yumurtaları oda sıcaklığına getirmek için daha az zamanınız varsa, pişirmeden önce soğuk yumurtaları sıcak musluk suyunda birkaç dakika bekletmeyi deneyin.

    2. suya bir çay kaşığı tuz eklemek yumurtaların çatlamasını önleyebilir. tencereyi suyla doldurun ve bir çay kaşığı tuz ekleyin. yumurtaları yavaşça suya koyun ve 10 dakika pişirin. mükemmel pişmiş bir yumurta sarısı elde edeceksiniz.

    3. yumurtayı kaynatmadan önce, kabuğun büyük kısmını temiz bir raptiye veya emniyet pimi ile hafifçe delin. bu, haşlama işlemi sırasında çatlamaya neden olan hava kabarcıklarının dışarı çıkmasını sağlar ve böylece mükemmel pişmiş bir yumurta elde edilir.

    4. yumurtaları kaynatırken bir tencereye aşırı doldurursanız, yumurtaların çatlama olasılığı yüksektir. yumurtaları çok dikkatli bir şekilde tencereye sokun. bir seferde yalnızca bir kat yumurta kaynatmalısınız ve yumurtalar birbirine baskı yapmamalıdır. çok fazla yumurtanın aynı anda haşlanması bazı yumurtaların ağırlıktan dolayı çatlamasına ve diğer yumurtalarla temas etmesine neden olabilir.

    5. yumurtaları asla kaynar suya koymamalısınız. bu, kabukların çatlamasına ve yumurta beyazının akmasına neden olacaktır. soğuk yumurtaları ılık veya sıcak suya maruz bırakarak, onları ani bir sıcaklık değişimiyle "şok" etmiş olursunuz, bu da yumurtaların çatlamasına neden olur. ayrıca soğuk su yumurtaların aşırı pişmesini önlemeye yardımcı olur.

    6. son olarak yumurtaların çatlamasını önlemenin en kolay püf noktalarından biridir bu. bir yumurta için bir çay kaşığı sirke gerektiğini unutmayın. tencereyi suyla doldurun ve yumurta sayısına göre sirke ekleyin. tavayı ateşe koyun ve yumurtaların pişmesine izin verin. suya sirke eklenmesinin yumurta beyazındaki proteinin daha hızlı pıhtılaşmasına yardımcı olduğu ve kabukta oluşabilecek çatlakların önlenmesine yardımcı olduğu söyleniyor.

    kaynak

  • neden takılmasın amk? insanlar cidden delirdi bu salak yerde ya.
    herifin teki gelmiş milletin yazılarını çalıyo insanlar ne var ki abi takılıyo diyolar.

    cidden hastalıklı bi ortam.

    edit: ben bu entriyi yazmadan önce 5 6 kişi falan vardı burda ne var abi yaa hasta mısın asıl sen neden bunla uğraşıyosun işin mi yok falan yazmışlardı başlığı açan arkadaşa. tabi tepki gelince oldukları birer yavşak gibi kaçışmışlar entrilerini silip. keşke ss alsaydım.

  • zeki alasya, metin akpınar, halit akçatepe ve kemal sunal ın oynadığı salak milyoner filminde; "demekki hazine dörde bölünecehhh" repliğinde zeki alasya nın yüzündeki hüzün.

  • saruman show

    her ustanın zamanı geldiğinde jübilesini yapıp yerini gençlere bırakması gerekir. ben de lise son sınıfta son kopyamı çekip (akordeon yöntemi) jübilemi yapmıştım. suç psikolojisine göre her suçlu aslında yakalanmak ister. böylelikle yöntemi anlaşılacak ve takdir edilecektir. çektiğim son kopyadaki amaç da hem suçumu itiraf etmek hem de "benim dersimde kimse kopya çekemez" iddialarında bulunan çok bilmiş öğretmenime bir ders vermekti.

    bu ders için gerekli malzeme akordeon yöntemiyle hazırlanmış üç şerit kopya ve önceden yakalanıp bir kibrit kutusunda saklanmış kanatlarının altından ince bir iple bağlanmış kara sineklerdir. kopyanızı çekip kağıdınızı verdikten sonra tek yapmanız gereken kopya şeritlerdeki saç tellerini sineklere bağladığınız iplere iliştirip kibrit kutusunu açmaktır. siz sakin bakışlarla hiçbir şey olmamış gibi yaparken üç sinek eşliğinde kopyalarınız sınıfın içinde uçmaya başlayacaktır. öğretmeniniz dehşet içinde ne olduğunu anlamaya çalışırken siz arkanıza yaslanın ve emeklilik günlerinizin tadını çıkarmaya başlayın.

  • allah çirkin şansı versin derler; tipsizliğimin en avuntu duyduğum yanı da bu sözdür. hatta züğürt tesellisi olarak kullanırdım ama gördüm ki hem tipsiz hem şanssızım arkadaş.

    pisuvarda çişimi yapıyorum çok afedersiniz. içerde dayanılmaz bir koku var; ki tarifi mümkün değil. bi baktım finans müdürü çıktı içeriden, valla ben öyle sıçsam insanlığımdan utanırdım. ama herif hiç bir şey olmamış gibi ellerini yıkadı, çıkarken de göz kırptı.
    pisuvarda işim bitti tam ellerimi yıkamaya gidiyorum, genel müdür girdi içeriye. göz göze geldik. bu arada dışarının temiz havasından sonra tuvaletin havasını soluyunca rengi falan değişti:
    - hay maşalllaaah... ahmetcim neden bu kadar zayıf olduğunu anlamış olduk böylece.
    - efendim maamut bey? (ihale bana kalıyor yavaş yavaş)
    - düşük yapmışsın diyorum, geçmiş olsun iyi misin?
    - ehehe iyiyim, sağolun.

    aradan 1 hafta geçer, tuvalet kapısında yolumuz kesişir. genel müdür geçen hafta burnunun direklerini sızım sızım sızlatan kokuyu anımsamış olacak ki; iç çekerek "neyse" der, arkasını dönüp ofise doğru yürümeye devam eder.
    bense arkadan melül melül bakarak;
    - "ben yapmadım miki yaptı" diyip, işemeye giderim.

    hiç gereği yok ama editi: 850 kişinin çalıştığı bir japon fabrikasında, genel müdürle aynı tuvaleti pisleyebilirsiniz.
    hatta hatta bu firmanın japonya'dan gelen ceo'su ile yan yana çişini yapan arkadaşım var* :)