hesabın var mı? giriş yap

  • "yeni tanıştığım kızdan telefon numarasını istedim. 0 900 esprisi yaptı, iş değil cep istiyorum dedim.. bir daha espri yapamaz sanırım."

  • tarsus'ta ikamet eden bir yazarın olay yerine gidip bilgi alması, olmadı gizli gizli içeri girmesi, vurulursa da hayatının son saniyelerinde telefondan entry girerek bizi bilgilendirmesi gerekiyor.

    bu gerçekleşirse kendisi ayrıca ilk ekşi sözlük şehidi olarak anılacaktır. birkaç yüzyıl sonra ekşi dininde aziz olarak bile kabul edilebilir. önemli bir mertebe. hatırlatmak isterim.

  • ilgili video yu izledim.

    ellerine sağlık polizei.

    gönder gelsinler daha fazlasını , ırmağın akışını hissetsinler.

  • ürün tavsiyesiyle başlayayım: derma e markasının spf 30 güneş kremlerinden memnunum. zinc oxide bazlı, parabensiz, parfümsüz, vegan, göz etrafında bile rahatça kullanılıyor. yüz için olanı yağsız, kuru ciltler için uygun olmayabilir yani, gerçi altına bir yağ/nemlendirici sürerseniz oladabilir. tatile gideceksem ya da güneş altında fazla kalacaksam spf 50 tercih ediyorum ama şu an genelde kapalı mekanlarda olduğum için spf 30.

    güneş kremleri hakkında bilmemiz gerekenler ingilizce şurada güzel ve basitçe anlatılmış: sunscreen guide burada yazanlar ve kendi bildiklerimle özet olarak geçmek gerekirse...

    - uvb cilt kanserine neden olan başlıca ışın, uva da kansere neden olabiliyor ama cildi erken yaşlandıran daha çok uva, sağlığa zararlı olan daha çok uvb.

    - koruma faktörü olarak spf 2 uvb ışınlarından %50, spf 15 %93, spf 30 %97, spf 50 %98, spf 100 % 99 koruyor. hiçbir güneş kremi 100% korumuyor, güneş kremine güvenip saatlerce güneş altında kalmayınız.

    - uva ışınları pencereden giriyor efendim. evde/ofiste genelde pencerenin yakınında oturuyorsanız ve erken kırışıklıklar edinmek istemiyorsanız kapalı alanda da güneş kremi kullanmanızda fayda var.

    - zinc oxide ve titanium dioxide bazlı güneş kremleri mineral/fiziki koruyucular olarak geçiyor, zinc titanium'dan biraz daha iyi koruyor. ikisi de beyaz bir tabaka olarak güneş ışınlarını cildinizden yansıtıyor, etkisi sürdüğünüz anda başlıyor. beyaz bir tabaka bıraktığı için koyu tenli olanlarda biraz görüntü sıkıntısı yaratabilir. diğer güneşten koruyucular güneşin zararlı etkisinden cildinizin üzerinde kimyasal olarak koruyor, etkisi sürdükten yaklaşık 20 dakika sonra başlıyor. kimyasal güneşten koruyucular ciltte sivilce gibi problemlere neden olabilir, göz etrafı için de uygun değildir. zinc oxide ve titanium dioxide olanları göz etrafı dahil vücudun her tarafında kullanabilirsiniz.

    - mineral güneş kremlerini sudan çıktıktan sonra, ya da çok terlerseniz terledikten sonra tekrar sürmeniz lazım. kimyasal kremleri her sudan çıktıktan sonra, suya girmeseniz bile her 2-3 saatte bir. (eğer güneş altındaysanız.)

    - sık güneş kremi kullanımı d vitamini eksiklikliğine yol açabilir, ama güneşin zararları daha kötü. güneş kremi kullanırken yediklerinizden yeterli d vitamini aldığınızdan emin olmanız lazım. beyaz tenli birinin günde 10-15 dakika direkt güneş teması d vitamini için yeterli, işi biraz riske atmaya kararlıysanız 10-15 dakika güneş kremi sürmeden güneş altında durun sonra kremi sürün. yaz mevsiminde güneş altında kaldığınız zaman 10:00-16:00 saatleri arasında olmasın.

    - güneş sadece cildi yaşlandırmak ve cilt kanseri riski yaratmakla kalmıyor, güneş lekeleri, ciltte ten rengi ton farkı, kılcal damar çatlakları, cildi inceltmek, cildi kurutmak..vb gibi başka zararlar da verebilir.

    - koruma faktörlü nemlendiriciler güneş kremleri kadar iyi korumuyor. nemlendirme istiyorsanız ve güneş kremi yetmiyorsa, önce normal bir nemlendirici sürün, onun üstüne güneş kremi sürün.

  • her sınıfta, atatürk'ün fotoğrafının yanına asılması gereken, simge görsel dir.

    sağlık sıhhat yerindeyken " kızları okutmayın, buluğ çağında evlendirin yoksa çok ayıp olur günah olur " diyen yobaz tipler, can boğaza gelince o okumuş kızların elinde şifa arıyorlar.

    yok mu depremi engelleyen, roketleri düşüren şeyhlerinin öğrettiği bir dua? oku, üfle, zımba gibi ol. niye namahrem eli değdiriyorsun vücuduna.

    edit: iftira attığımı söylemişler buyurun kendi ağzından dinleyin: video

    nasıl da saydırıyor hem okuyan, hem çalışan kadınlara.

  • karakter komedisi (character comedy) ve durum komedisi türlerine yakın duran feyyaz yiğit'in başı çektiği dizisine benzer filmlerden örnekler vermeye çalıştım. önereceğim filmlerde olayın kendisinin başlı başına absürd olduğu, karakterlerin rol yapmadan dahi komik durduğu örnekleri, bu yazıda bulabilirsiniz.

    öncelikle komedi için bence olmazsa olmazlardan biri çok iyi sağlanmış bu dizide: birbiriyle alakasız zıt stereotipler. her konuda birbiriyle ters düşen bu karakterlere cehennem silahı (genç/yaşlı, sabırsız/sabırlı, cıvık/ciddi, uçarı/disiplinli vs) serisi gibi filmlerden aşinayız aslında. buddy film olarak da adlandırabileceğimiz bu türde, birbirini tamamlayan, bozan karakterler olayı daha da komik kılar. 48 hours, bitirim ikili, the blues brothers, bill & ted's excellent adventure,salak ile avanak ve tango ve cash ilk akla gelen örneklerdendir. bu filmlerde biri siyahsa biri beyaz, biri maço ise diğeri efemine biri cesursa diğeri korkaktır.

    1) u-turn (1997)
    oliver stone

    billy bob thornton'un canlandırdığı tamirci karakteri ve joaquin phoenix'in t.n.t karakteri için bile izlemeye değer absürt olaylar zinciridir u dönüşü. sinir uçlarınızla oynar, bu kadar da olmaz dersiniz. gibi sevenler benzer saçmalıktaki olayları ve karakterleri hemen fark edecektir.

    tamirci sahnesi

    2) kikujiro'nun yazı (1999) kikujiro
    takeshi kitano

    komedi skeçleri ile tvde ünlü olan ama sonrasında son derece sert filmlere imza atan takeshi kitano ve yılmaz'ın durgun oyunculuğunun benzerliğine hayret edeceksiniz. özellikle takeshi kitano'nun fevri hareketlerine, tepkilerine ve mimiklerine gülmemek elde değil.

    3)akileus ve kaplumbağa (2008) achilles and the tortoise
    takeshi kitano

    takeshi kitano'nun bir diğer ilginçlikler silsilesi filmi. nü model bölümündeki genel kaygılar aynı diyebiliriz. machisu'nun sanat için yaptıklarına cidden bu kadar da olmaz diyeceksiniz.

    4) büyük lebowski (1998) the big lebowski
    coen kardeşler

    yılmaz ve ekibinin birbirinden alakasız, kendi başlarına komik hallerinin belki de en iyi örneğidir bu film. sorunlu vietnam gazisi john goodman'ın (walter sobchak) tepkilerine mi gülelim, steve buscemi ile atışmalarına mı kopalım insan bilemiyor. başrol oyuncusu ve halısı için maceradan kaçmayan dude jeff bridges ayrı bir komedi zaten.

    5) üç billboard ebbing çıkışı, missouri (2017) three billboards outside ebbing, missouri
    martin mcdonagh

    martin mcdonagh'ın en olgun işlerinden. sırf sam rockwell'in annesi ile olan diyaloglarını 4 kere arka arkaya izledim. yine hikayeyi karakterle kotaran durum kara komedinin başarılı örneklerinden.

    komik sahne

    6) in bruges (2008)
    martin mcdonagh

    mcdonagh'ın yine diyaloglarla, alakasız sohbetlerle seyircisine güzel bir seyirlik sunduğu film. jordan prentice (cüce karakter) ile sohbetler resimdeki ünlü bölümünü anımsatmıyor mu?

    7) ateşten kalbe akıldan dumana (1998) lock, stock and two smoking barrels
    guy ritchie

    bu filmdeki çoğu karakter başlı başına gibi dizisi yapılması için referans niteliğinde. kontrolden çıkan olaylar, bu kadar da olmaz artık denilen karakterler...

    8) trainspotting (1996)
    danny boyle

    francis "franco" begbie karakteri bile filmi izlemek için yeterli.

    bar sahnesi

    9) ofis çılgınlığı (1999) office space
    mike judge

    milton waddams karakteri için ayrı bir film çekseler izlenir.

    https://www.youtube.com/watch?v=cvmeiksd43e

    10) hiç hesapta yokken (1998) very bad things
    peter berg

    kara komedinin başarılı örneklerinden hikaye işleyişi, trajikomik olaylar gibi dizisindeki saçma edebiyatın ögelerini görmemiz açısından önemli bir örnek olabilir.

    11) friday 1995
    f. gary gray

    baba tiplemesin,n mutfak ve tuvalet sahneleri çok komik ve gibi dizisinde sırıtmayacak türdendir.

    baba sahnesi

    12) kingpin (1996)

    izlediğim en underated filmlerden başı çekecek bu komedi, tiplemeleri ile izlemeye değer. bill murray ve woody harrelson gibi iki devi de barındırması açısından önemli bir komedi.

    13) tezgahtarlar (1994) clerks
    kevin smith

    kevin smith'in gerek oyunculuğu gerek yönetmenliği ile dikkat çektiği yapımlardan biri. gibi dizisini en etkileyen yapımlardan.

    14) kırık çiçekler (2005) broken flowers
    jim jarmusch

    jeffrey wright'ın canlandırdığı winston karakteri için bile film izlemeye değer. bill murray'ın stabil oyunculuğu da ayrı bir hava katmış filme.

    15) bilinmeyen yol (2002) ınterstate 60*
    bob gale

    chris cooper'nin bob cody tiplemesi hastalıklı dürüstlüğü ile gibi dizisindeki karakterlere rol model olmuş gibi.

    16) sıradan bir gündü (2007) he was a quiet man
    frank a. cappello

    hikayenin işleyişi, absürd olaylarıyla gibi dizisi senaristlerinin dikkatini çekmiş gözüküyor.

    17) kim kiminle nerede? (2009) whatever works
    woody allen

    borris y., insanlara tepeden bakan, onları küçük gören karakteriyle orijinal bir kimlik sunuyor.

    18) sonun başlangıcı (1993)falling down
    joel schumacher

    d-fens karakteri, gibi dizisinde çıldıran tiplemelere benziyor.

    19) bronson
    nicolas winding refn

    tom harry’nin oyunculuğu ve efsanevi it’s a sin dans sahnesi bile gibi absürdlüğünde

    edit: coen kardeşlerin bütün filmleri istisnasız bu listeye dahil edilebilir. fargo dizisindeki oyunculuklar da güzel bir örnek olmuş gibi.

  • tamam iyi birşey de... aramızda bunu takınca fizik kurallarını bükebileceğini sanan hayvanlar var.

  • dini bir şey gibi geliyor hep bu bana.

    böyle vatikan’da kardinaller toplanmış, birbirlerinin ağzına çatalla uzatıyorlar, ilahi söylüyorlarmış falan gibi.

  • sozlukte ki yanlis anlasilmalarin onune gecmek icin bizzat konu olan yerden size yazayim. brondby aslinda bir sehir olmamakla birlikte ilce tabir edecegimiz sehre 45dk uzaklikta bir yerlesim yerinin genel adi. cogunlukta turklerin olusturdugu gocmen aileler kaliyor. ayni zamanda danimarkali`larin koloni evleri dedikleri yazlari gelip cimen-ot-bocek vs ozlemlerini gidermeleri icin satin aldiklari evler de burada. bu gorunen duzen aslinda koloni evlerin tasarimi, herhangi bir koy degil ve kullanicilarin yazin gecelik konaklamalarina izin veriliyor. yani siz buraya sahip olsaniz da kisin gelip kalamiyorsunuz. bazilarinda elektrik ve isitma sistemi bile yok. dusunun kisin nasil kalinabilecegini. buradan ev alabilmenin en onemli sarti 20km mesafede oturma izninizin kayitli olmasi. yani mevcutta zaten bir evinizin olmasi gerekli. ata`mizin hayalini kurdugunu soyledikleri koy yapisi ile uzaktan yakindan alakasi yok. (danimarka muhabiriniz gururla sunar)