hesabın var mı? giriş yap

  • şöyle görüntülere hazır olun.

    aranızdan yalaka ve kaypak olmayanların ''neden bu afgan polislerinin hepsi türban takıyor'' sorusunu sorduğunu biliyorum. özgür irade olsa gerek, yersek.

    afganistan'da bir zamanlar taliban varken burka denen şeyin giyilmesi zorunlu idi. şimdi soruyorum, dünya'da buna benzer pek çok örnek varken, türkiye'deki gelişmeler bazı kesimlerce nasıl hafife alınabiliyor? kendilerini kandırdıkları gibi bizi de kandırdıklarını mı sanıyorlar? yoksa kendilerini de mi kandırmıyorlar, zaten istedikleri bu mu? kaypak oldukları için mi böyleler?

    tabi bir de ''türkiye'de türban zorunlu değil ki, sadece önündeki yasaklar kaldırılıyor'' diyecek olan sözde hümanist soysuz köpekler var. kendi de çok iyi biliyor aslında, insanların baskı ve zorlamalarla kapatıldığından, küçücük çocukların kapatılmasına ve okula bu şekilde gitmesine göz yumulduğundan, bir ülkenin böyle yavaş yavaş sinsice dönüştürüldüğünden haberdar.

    kadınlara hayvan muamelesi yapan ve buradaki yalaka, kaypak ve soysuz köpeklerin gıpta ile baktığı ülkeler, mesela malezya'da 2009 yılında dini ne olursa olsun tüm kadın polislere türban takma zorunluluğu getirilmiş. bana aynı şeyin 2019 veya 2029 yılında ülkemde de olmayacağının garantisini kim veriyor?

    dindar nesil yetiştirmek adına yasalara aykırı olduğu için merdiven altı yurtlar açıp çocuklara denetimsiz ortamda rahatça tecavüz edilebilecek ortamlar yaratan ensar vakfı'nın böyle reklamlar vermesi sizleri bir gram dahi endişelendirmiyor mu?

    cevap verebilecek olan varsa, beklerim.

  • - baba, sümeyye'nin babası ona 20-25 göndertiyor sürekli.benim harçlığımı ne zaman yollarsın?

    + yüzde bir zamlı alacağım emekli maaşım yatsın,hemen yollayacağım kızım.

  • vol 4

    1973 temmuzu sonlarinda yazili basinin ve radyonun halki kiskirtici haber yaptigi dogrultusunda allende´nin emriyle alti radyonunun yayinina son verildi. problemlerin onunce gecilmesi adina hukumet gazetelere kagit satimini durdurdu.

    sokaklarda catismalar artan hiziyla surerken, generaller kendi aralarinda toplanarak plan yapmaya basladilar. allende gelismelerden rahatsizdi, bir ogle yemegi sirasinda general arturo yovane´ye : icinizden bazilari benim gidecegimi zannediyorsa yaniliyorlar, buradan sadece cesedim cikar diyordu. allende´nin partisinde de artik catlak sesleri yukselmeye baslamisti, gunden gune allende´ye olan guven azaliyordu. bu sirada hava kuvvetleri ve sili polis teskilati askeri darbe icin karar almis bulunmaktaydi, fakat kara kuvvetlerinin olayin icinde yer alip almayacagi henuz belli degildi. genelkurmay baskanligi gorevine kadar yukselel pinochet, bu goreve hukumete bagliligindan dolayi getirilmisti ve olasi bir darbede hangi tarafta olacagi kestirilemiyordu.

    kamyoncularin grevi hala devam etmekteydi ve cozulcek gibi gozukmuyordu, santiago´da urunlerin temininde buyuk bir sikinti vardi, benzin istasyonlarida kamyoncularin grevi bitene kadar benzin satisini durduklarini acikladilar. baskent santiago´da butun dukkanlar kapali vaziyetteydi, artik allende hukumeti yolun sonunda dogru ilerliyordu.

    27 temmuz 1973 gunu allende´nin emir subayi arturo araya evinde olduruldu, sili´de artik tansiyon yukselmis acik acik is savas yada askeri darbe senaryolari yazilmaya baslanmisti. allende artik cikis yolu aramaktaydi, allende kardinal raul silva´dan diger parti liderleri ile diyalog kurulmasi amaciyla yardim istedi. eski baskan eduardo frei bu cagriya cevap vermedi, diyaloga cevap veren ilerki yillarda baskan secilcek olan patricio aylwin ise allende ile hukumet kurmaya yanasmadi ve allende´ye istifa etmesini tavsiye etti. agustos ortasinda allende tekrar kardinal raul silva´dan yardim istedi, raul silva kendisine artik yolun sonuna geldigini belirten su sozu soyledi : su an sili´de demekrosiyi saglayan baskan olarak gitmek yada kalarak sili´de demokrasiyi mahveden baskan olarak taninma imkaniniz var.

    allende´nin iktidarinin ucuncu yili kutlamalarinin ertesi gunu, binlerce kadin ellerinde bos tencereler ile baskanlik sarayinda onunde allende´nin istafisini isteyen protestoya basladilar. bu arada askerlerde bos durmayip hiz kazaniyorlardi, darbe tarafinda olan hava kuvvetleri ve polis teskilati deniz kuvvetlerinide kendi tarafina cekmislerdi, belirsiz olan general pinochet idi.

    7 eylul 1973 te generaller escuela militar´da toplanti yaptilarve general pinochet´i darbeye ikna ettiler. 9 eylul 1973 te d day olarak 11 eylul 1973 saat 06:00 kabul edildi.

  • bu kullanımda, manidar kelimesi ile ilişkilendirilen zamanlama tabirinin bir şeylere işaret ettiği, bir şeyleri ima ettiğini görüyoruz. anlam haritası zamanlamanın ardında bir çapanoğlu olduğu gibisinden kıllanmaları da kapsıyor. o bakımdan, söz konusu "zamanlama" niyetimize bağlı olarak ingilizcede farklı sıfatlarla, edatlarla tamlanabilir.

    kastettiğimiz anlama göre elimizin altındaki seçeneklere bir bakalım:

    the timing is...

    suggestive (of something) - şayet söz konusu zamanlama bir şeyler ima ediyorsa,
    significant - bir konuya işaret ediyorsa, yani bir şeyleri "signify" ediyorsa,
    evocative - bazı şeyleri andırıyorsa,
    intriguing - konunun gizemli boyutu vurgulanmak isteniyorsa,
    symptomatic - zamanlama, bazı sıkıntıların ampul gibi baş verdiği bir sivilce olarak görülüyorsa.

    .

    not. başka alternatifler de var. çocuğu gönderip getirtebiliriz depodan.

    .

  • var böyle bir şey evet.

    cüzdanla alakalı olabilir elbette ama dün gece aklıma ne geldi bak:

    şimdi çocukluğunda başkalarının eskilerini giyenleriniz olmuştur. heh ben de öyleydim işte.

    güzel olayım, güzel görüneyim diye giyinmeyi çok sonradan öğrendim ben. kıyafet vücudu örterdi bana göre. olsun yeterdi.

    benim için güzel olması diye bir şey yoktu, olması vardı, o önemliydi.

    hal böyle olunca insan neyin güzel olacağını bilemiyor, güzel olanın içinde kendini rahatsız hissediyor, eğreti duruyor. belki o yüzden hala güzel görünmüyorumdur. o yüzden beceremiyorumdur.

    belki de çok fazla görünmez olayım duası ediyorum ondandır.

  • yine bir dezenformasyon. hadi neyse doğru diyelim. adam tayyip erdoğan'a gel beraber çıkalım dedi. çıksaydı reis siz de girebilseydiniz o zaman salona