hesabın var mı? giriş yap

  • yeni bir dunyaya adım atmak isteyenlere ışık tutacak rehberdir. her ne kadar 15 yıl once oynamayı bıraksam da hala ufak tefek pratik teorik bilgi kırıntıları sacabilirim sanırım. vaktiyle turnuvalara katılmıs ve tek tuk turkiye derecesi almıs bir oyuncu olarak, satrancı universite sınavına feda etmiştim o zamanlar. neler kalmıs geriye teorik olarak bakalım:

    - beyaz dogru oynarsa kazanır, siyahın kazanması icin beyazın hata yapması gerekir, siyah da dogru oynarsa berabere biter.
    - taş geliştirmek onemlidir, gelişmiş taşınızı rakibin daha az gelişmiş taşı ile değişmeyin. siz bir file daha evvel beş hamle harcamışşanız, rakip kendi filine 2 hamle harcamışşa her ne kadar ikisi de fil olsa da, olağanüstü bir durum yok ise sizin ki daha değerlidir.
    - fille at denk değildir, konuma göre birbirlerine üstünlükleri vardır.
    - iki fille mat olur ama karsı taraf biliyorsa cok kasar, iki atla mat ise olmaz isterse iki at sahibi kasparov olsun.
    - ters renkli filler oyun sonuna kalırsa oyun büyük ihtimal berabere biter.
    - rakibin fili ne renkse taslarınızı aynı karelerde tutarsanız oyun alanını kısıtlar ve kendinize avantaj kazandırırsınız.
    - tempo çok önemlidir, hamlelerinizin sürekli bir şekilde tempolu olması size oyunu kazandırır. satraçta tempo ise hem rakibi tehdit etmek bir hamle yapmasına mecbur bırakmak, hem de bu arada yaptıgınız hamle ile taş geliştirmektir. bir taşla iki kuştur (sc'de surekli savunmada kalan oyunu kaybeder misali; aynı mantık sürekli tempoyu rakibe verirseniz kaybedersiniz).
    - opozisyon çok önemlidir, özellikle oyun sonlarında opozisyon bilen taş eksiği olmasına rağmen puan koparabilir; eğer bilmiyor ve üstün durumdaysanız nasıl yenemediğinize şaşar kalırsınız (briçteki squeze durumunun benzeridir).
    - beyaz sizseniz rakipten one rok yapın, siyah sizseniz buyuk bir tehdit yoksa rakibin rok yaptıgı hamlede rok yaparsanız, tempo vermezsiniz.
    - teorik olarak buyuk rok yanlıstır, olagnustu bir durum yoksa yapmayın, kucuk rok yapın.
    - rok tarafının piyonları acılıp savunma dagıtılmaz.
    - bir tasınız tehdit altında ise, tempo kapmaya calısmak tehlikelidir. tas tehditte dursun ben de onun vezirine basayım nasılsa esitler derseniz (1-1) sıcarsınız. once tasınızı guvene alın, yoksa rakip bir hamle yapar hem kendini tehditten kurtarır hem sizin ikinci tasınıza basar (2-0), bu durumda bir tası mecbur vermek durumunda kalırsınız.
    - kale alıp at vermek, kalite kazanmaktır (kale ustundur), aynı sekilde degerli tas alıp daha ucuzunu verirseniz buna kalite denir.
    - kalite farkı oyun sonunda her zaman kazandırmayabilir.
    - rakibin rok attıgı tarafa saldırın, rakibin rok attıgınız tarafa saldırmasını da engelleyin.
    - veziri oyun basında merkeze getirmeyin risklidir, veziri kaptırmassanız bile cok tempo kaybedersiniz. yine aynı sekilde oyun baslarında aynı tasla cok hamle taşlarınızı geliştirmenizi engeller.
    - savunmanıza yaklasan bir at gordugunuzde catal ihtimallerine bakın, atlar caktırmadan cok catal atar.
    - piyonu iki cıkarken iyi dusunun, en passant diye bir hamle vardır, rakibin piyonu sizin piyonu tehdit etmese bile yiyebilir.
    - şah önünü zart diye acmayın hatta gerekmedikce hic acmayın.
    - rakibinizi iyi tanıyın oyun sonu zayıf ise seri ve degismeli oyuna gidin, yok kombinezonları zayıfsa, mumkun mertebe oyunu sıkıstırın.
    - şah çeken bir taştan, daha değerli bir taşınızla şahı korumayın bunun yerine kaçın, hatta tempo kazanıyorsanız bile korumayın (yani hem korur hem şah çekerim vs, yapmayın)
    - rok atmadan şahı oynatmayın, becerebiliyorsanız rakip rok atmadan onun sahını oynatıp rokunu bozun.
    - hicbir piyona dokunulmadan 18 hamle oynanırsa oyun berebere biter (64 hamle de olabilir unuttum, 15 yıl gecti, oynamaylı).
    - acılıs ogrenmeye bakın, ama bu yetmez acılısların muhtemel devam yollarını ve devam yollarına muhtemel cevap yollarını ogrenin kitaplardan (herhalde internette de vardır artık, o zamanlar deli gibi kitap bakınırdık).
    - satrançta lisanslı oyuncuların gucleri rating ile olculur. 2400 ustu grand master'dır dunyada sayısı azdır bunların. satranca altı yasında baslayarak dokuz yılda ancak 1800 ratinge ulasmıstım, o yuzden sabırlı olun ilerleme cok yavas olacaktır ve bir omur boyu surecektir tabi devam ederseniz.

    edit: hicbir piyona dokunulmadan 50 hamle oynanması gerekiyormuş beraberlik için. ayrıca grand master'lık seviyesi 2400 degil, 2500'müş. düzeltiiği için corcolos'a teşekkürler.

  • hep yakisikli erkeklerle dolu oldugundan, guzel kadinlara yer kalmamistir.

    biscolatalar, arkaya ilerleyelim, arkada yer var, kapi agzinda durmayalim...

  • ketum bir hayvan..

    sabaha karşı 02:30 civarında edirnekapı otobüs durağında oturuyordu dün biri.. banka oturmuş, kuyruğunu da kendine dolamış bekliyor..

    gittim yanına:

    -"pardon" dedim.. "bu saatte 500t var mı..?"
    şöyle ağır bir edayla başını kaldırıp yüzüme baktı.. gözleri mahmur..
    -"500t diyorum, bu saatte geçiyor mu?" dedim kendilerine doğru biraz daha eğilerek..

    göz göze muhabbetimiz taksicinin ilgisini çekmiş olacak, bizi izliyor..

    ama kedi efendide tık yok.. mahmur mahmur bakıp "miiiv" dedi sadece..

    "sana yol soranda kabahat serseri" diyerek okşadım başını.. aman, o mahmur karizma bir anda sırnaşık bir samimiyete dönüverdi.. iki patisinin yumuşağıyla elimi tutmalar, başını sevdirmeler..

    baktım gelen giden yok.. eyvallah dedim kedi efendiye.. yürüdüm metrobüse..

    bu sefer "miiiv" bile demedi.. çevirdi başını.. hem ketum hem vefasız..

  • mhp genel başkanı devlet bahçeli'nin grup konuşmasında sarf ettiği sözlerdir.

    ülkenin parasının nerede olduğunu sormak da ihanet oldu.

    biz komple gidelim abi, yakında nefes alarak da ihanet edeceğiz bu ülkeye.

    tayyip ve devlet beyler biz olmadan daha da rahat ederler bu ülkede. halka gerek yok, 15-20 yönetici yeter bu memlekete. halk olduğu zaman hesap vermek zorunda oluyorsun.

    70 küsur yaşındaki adamları hesap vermeye zorlamamış oluruz böylece. babalarının çiftliği gibi kullansınlar ülkeyi, biz başlarını ağrıtmayalım.

    edit: tashih

  • iran ile türkiye atasında oluşabilecek bir gerginlikte iran cumhurbaşkanına takacağımız yeni isim. böyle bir ismi ben önceden bulayım ki olası bir gerginlikte devletlularımız boşuna isim yakıştırmakla uğraşmasın.

  • bu telefonun tasarımı biraz daha değiştirilip güncel özelliklerle piyasaya sürülse yine satar bence. o kadar da zamanının ilerisinde bir telefondu tasarım olarak. ayrıca havuza atlarken bunu cebinde unutup ikincisini aldıran bir ağabeye sahibim. kendisi aldığı iki iphone'un da üst tuşunu bozdu, yeni aldığı 6'nın ne zaman ebesine atlayacak diye bekliyorum.

  • kazım karabekir'i anma töreninde uzun uzun 15 temmuz anlatan akp'li bakana, bu törende 15 temmuz'u değil dedemi anlatın diyen bir adet haklı torun tepkisidir.

    kaynak

    evet, artık hepimiz çok sıkıldık. devletin içine kendi doldurduğunuz adamlar yaptı 15 temmuz'u. şimdi ise kalkıp bunda hiç payınız yokmuş gibi her yerde bu lafları tekrar ediyorsunuz.

    kazım karabekir'in anma töreninde 15 temmuz ne alaka? anlat kurtuluş savaşını. anlat milli mücadeleyi. kazım karabekir'i bile 15 temmuz'a malzeme yapmaya utanmıyorsunuz.

    adam dedesinin anma törenine gelmiş, 15 temmuz'u dinletiyorsunuz. artık baydınız.

  • şu muameleden sorumlu olan subayından uzman çavuşuna kadar olan o bölükteki komutanlardır bence. disiplini kolayca tesis etmek için devreciliğe müsade ederler , bir nevi sorumlu olduğu bölükte kendi işleri de hafifler.
    o sırada nöbetçi komutan ya azar'da takılıyordur ya okey oynuyordur. diğer alt devre de masasına çay getiriyordur.
    vatani görev diye gittiğin yerde ; gerçek hayatta selam vermeyeceğin böyle karaktersiz , cahil cühela tipler üst devrelerin olur . şaşmaz.

  • + artık gider misiniz lütfen.
    - tabi, nerede bekleyeyim sizi..
    + cehennemin dibinde!
    - olur, saat kaçta?

    hakkında söyleyeceklerim bukadar olan güzel film.. *