hesabın var mı? giriş yap

  • hala daha efsane olmayı koruyan cihazlar arasında nadir bir parçadır kendisi. sony bu cihazı öyle bir zamanın ötesinde tasarlamış ki şuan retro bir cihaz olmasına rağmen ele alındığı zaman hiçte öyle hissettirmeyen günümüz güncel teknolojilerinin bile esintilerinin bulunduğu çağın ötesinde bir cihaz olarak 2005 yılında karşımıza çıkmıştı. slim, fat, go ve e serisi adıyla 4 farklı sürümü çıkmıştır. şöyle ki özellikle son 4 senedir cihaza karşı olan talebin fazlaca arttığını gözlemlediğimden ve son 1 senedir de istediğim cihazı bulup koleksiyonuma kattığım bu süreçte cihaz hakkında pek çok bilgiye sahip olduğumu düşündüğümden, kısa da olsa bir satın alma rehberi tarzı bir kaç tavsiye vermek istiyorum. umarım birilerine fayda sağlar.

    öncelikle bütün psp modellerine girmeden önce bu cihazın çıkmış en popüler olan 2 farklı kasa modelini anlatmak istiyorum. bunlar fat ve slim kasa adını taşıyarak fat olan 1000 serisi slim olan ise 2000 ve 3000 serisi ile satışa çıktı. sizlere tavsiyem fat olan 1000 serisi modeli almayın. çünkü bu seri hem kasa olarak fazla kaba ve kibar değil bunun dışında ekran kalitesi oldukça düşük ve soluk renklere sahip. bunun dışında içerisinde yer alan ram kapasitesi düşüklüğü sebebiyle emülatör oyunlarında verdiği performans sizi tatmin etmeyebilir. ayrıca fazla enerji harcadığı ve pil ömrünün, içerisinde yer alan fazla mah değerli pile rağmen çok uzun gitmediği pek çok kullanıcı tarafından söylenen bir gerçek.

    peki hangi model alınmalı ?

    burada tavsiye edilmesi gereken slim kasa 2000 ve 3000 serisi modeller olmalı. özellikle daha şık ergonomik ve portatif bir kasaya sahip olan bu modeller ayrıca performanslı bir enerji harcadığından dolayı içerisinde yer alan pilin mah değeri fat kasada bulunan pile kıyasla daha az olmasına rağmen oyun performansı daha uzun gitmektedir. ayrıca slim modellerin içerisinde yer alan ram ve işlemcisinin fat kasaya kıyasla 2 katı olması oyun ve emülatör performanslarında ciddi bir farkta yaratmış oluyor. 2000 modelin tek dezavantajı sahip olduğu ekran kalitesi 1000 serisi ekrana yakın bir performans göstermesi. eğer imkan var ise direkt 3000 serisi cihaz alınması ekran kalitesi açısından da sizi mutlu edecektir. çünkü 3000 serisi cihazda sony kullanmış olduğu yeni teknoloji ekran sayesinde güneş altında bile oldukça doygun ve parlak renk tonlarını oyuncuya aktarabilmiş. bu avantajlarının yanında her ne kadar şuan kullanılmasa da 1000 ve 2000 serisi cihazların aksine 3000 serisinde online oyun ve skype kullanımı için dahili bir mikrofonu da bulunmakta.

    bunlar dışında cihazın bütün tuşlarının çalışıp çalışmadığı, umd okuyucusunun gürültüsüz ve verimli çalışması, wifi bağlantısının sağlıklı çalışması, ekranda ölü piksel vs olmamasına dikkat edilmesi gerekiyor. bunun dışında şarj, batarya ve kulaklık soketleri usb ve kamera soketlerinin de sağlıklı çalışması önemli bir konu.

    oyun konusunda ise cihaz zaten resmi desteğinin kesilmesi ve belirli adaptörlerin çıkması sebebiyle gerçekten canavar bir arşive sahip. ps vita da bile bu kadar oyun bulunmaması bu cihazı gerçekten kıymetli yapan en önemli kısım olabilir. cihazı kalıcı veya geçici kırma denilen korsan oynatma işlemini yaptığınızda bütün oyunları oynayabiliyorsunuz. bunlar dışında bir sürü retro konsolu emülatör olarakta çalıştırıp oyunlarını oynama imkanınız bu cihazda mümkün. tek yapılması gereken cihazın son sürümü olan 6.61 e güncellenip kalıcı veya geçici crack işleminin yapılması. sonrasında ise psp ler için sony nin çıkartmış olduğu (bkz: memory stick pro duo) isimli hafıza kartının bir adaptörünü edinmek. bu adaptör sayesinde micro sd telefon kartlarını sony nin özel psp kartına çevirerek kullanabiliyoruz. bunun dışında bir kafa karışıklığı da psp nin model numaralarının son rakamında fazlaca yaşanıyor. örneğin 3000 serisi için 3001-3003-3004-3006-3008
    peki bu numaraların farklı olmasının sebebi ne ve cihazlar arasında bir farklılığa sebebiyet verir mi diye oldukça fazla soruluyor ki hayır bu son rakamların farklı olması cihazlar arasında hiçbir fark ve üstünlük kurmuyor. bu rakamlar cihazın satışa çıktığı ülkenin bölge kodu olma özelliği taşıyor. bunun dışında farklı bir durumu bulunmuyor.
    3001: amerika
    3003 & 3004: avrupa
    3006 & 3008: asya
    bu cihazlar arasında sadece asya bölge numaralı cihazlarda x ve o tuşları tam tersi işlev olarak kullanıldığından dolayı bu bölge kodları cihazları alırken bunu farkında olunması ve dikkat edilmesi gerçekten kritik bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. bunlar dışında aliexpress ten bolca bulunabilecek kasa ve tuş takımları ile belki de almış olduğunuz cihazın kozmetik açıdan yenilenmeye ihtiyacı var ise bu şekilde sıfır bir cihaz elde etmiş gibi olabilirsiniz.

    yukarıdan aşağıya psp 1000-2000-3000 serisi belirgin farklılıkları home butonunun 3000 serisinde ps logosu ile bulunması ve diğer kasalarda ps logosu ve sony marka logosunun farklı kısımlarda konumlandırılması.

    orijinal bir sony psp hafıza kartı

    bahsettiğim micro sd çevirici adaptör özellikle bu adaptörden alınması önemli çünkü bu tarz beyaz renk çift girişli bir çevirici adaptör daha piyasada satılıyor ve oldukça yaygın ancak bu tek girişli siyah çevirici kadar uzun ömürlü ve sağlam değil o yüzden onun alınmasını önermiyorum.
    alınmasını önermediğim beyaz adaptör

    bu kadar bilgi vermişken ufak bir kısımda da psp için şimdiye dek çıkarılmış resmi psp aksesuarlarına değinip bilgi vermenin de faydalı olacağını düşünüyorum. sony bu efsanevi cihaza 5 tane aksesuar tasarlamış ve piyasaya sunmuştur. bunlar sırasıyla;
    -psp-120
    seri numaralı kulaklık medya oynatıcı adaptörü
    -psp-240
    seri numaralı mikrofon aparatı (sadece 1000 & 2000 serisi için.)
    -psp-300
    seri numaralı 1.3 mp kamera
    -psp-450
    seri numaralı 0.3 mp go cam ( bu kamera invizimals isimli, kamera ile çalışan oyuna özel bundle halinde satışa sunuldu. 300 seri numaralı kameraya kıyasla çokta performanslı değil.)
    -psp-290
    seri numaralı gps aparatı.

    son olarak slim ve fat kasa için çıkmış olan 2 farklı tipte resmi bataryası bulunuyor.
    bunların ikisi de 3.6v olmasına rağmen fat kasa 1800 mah slim kasa ise 1200 mah pil gücüne sahip.

    konunun sonuna gelmişken kendi beğenilerim ve bu cihazın hakkını verdiğini düşündüğüm 10 tane oyun önerisini de aşağıya bırakarak yazımı sonlandırıyorum. buraya eklemeyi unuttuğum yada yazmaya üşendiğim pek çok bilgi daha olduğunun farkındayım ayrıntı, detay kafanıza takılan şeyler için mesaj atarsanız yardımcı olmaya çalışırım. bu entry de yazdıklarım daha çok giriş seviyesi bilinmesi gerekenler açısından yüzeysel ama yeterli olacaktır.

    oyun önerilerim:
    (bkz: grand theft auto vice city stories)
    (bkz: grand theft auto liberty city stories)
    (bkz: manhunt 2)
    (bkz: god of war ghost of sparta)
    (bkz: god of war chains of olympus)
    (bkz: metal gear solid peace walker)
    (bkz: resistance retribution)
    (bkz: silent hill shattered memories)
    (bkz: silent hill origins)
    (bkz: midnight club 3)

  • şu başlık okuyunca görülüyor ki videoyu izleyip imrenen kadar beğenmeyen ve kötüleyen de var. yazarlardan biri danışıklı dövüş yazmış. ilginç geldi.

    danışıklı dövüş'ün anlamı, ortada bir anlaşma olduğu halde yokmuş gibi davranmak ve insanları kandırmak. yani böyle konuşuyorlar videoda ama, anlaşmışlar. kimi kandırmak için? belli değil. türkiye gibi sivil ve bireysel özgürlüklerle alakası olmayan ülke vatandaşlarına "bak biz çok özgürüz, siz değilsiniz" mesajını vermek için? danışıklı dövüş olduğunu yazan kişinin söylediği bu. özgür olmalarıyla ilgisi yok, öyleymiş gibi davranıyorlar.

    kafalar ilginç.

    obama ile sözünü kesen arasında bir anlaşma olduğu doğrudur. aralarında bir kontrat vardır. o kontrata göre her ikisi de düşüncelerini özgürce ifade edebilirler ve bu özgürlükleri anayasa maddesi ile garanti altındadır. obama konuşurken sözünü kesen kişi bu kontrata güvenerek konuşmaktadır. obama da kontratın taraflarından biridir.

    abd'de de olmuyor mu bu tip bireysel özgürlüklerin kimi zaman kısıtlandığı durumlar? pekala oluyor. ülkenin ve sisteminin vizyonu şudur: abd özgürlükler ülkesidir ve bu vizyonu oluşturan, vizyonlarına sahip çıkan amerikan halkıdır. özgürlüklerin kısıtlandığı durumların artmasını ve normlaştırılmasını hiç istemezler. o yüzden ekranda sözü kesilen başkanları medeni davranır.

    sivil ve bireysel özgürlüklerden haberi olmayan kişilere sorsan tabi danışıklı dövüş. yalandan da olsa şunu biz de görelim demiyor da danışıklı dövüş diyor. bildiğin köle.

  • çocukken yunus eğitmeni olmak isterdim, yunus parklarının bir işkence merkezi olduğunu öğrendiğimde, beden eğitimi öğretmeni olmaya karar verdim.

    ama babam bu hedefin çok küçük olduğunu bildirdi. şimdi iktisat mezunuyum. işsizim.

  • hayatım boyunca yaptığım hiç bir işten vicdanım sızlamadı. en sonunda kendi dükkanımı açtım ve istediğim gibi bir pizza yapıp satmaya başladım. kullandığım tüm markalar sektörün en iyi markaları. istanbul'un gelişmekte olan bir semtinde hem öğrenci hem beyaz yakalı hem de arap yatırımcının bol olduğu bir yerde açtım dükkanı. hiç haksız kazanç elde etmedim ve kar beklentimi de buna göre ayarladım. geldiğimiz noktada artık hiç bir şeyin önemi kalmadığı için 2020 ekim ayı fiyatları ile bugünün fiyatlarını karşılaştırmalı olarak yazıyorum.

    ortalama 36 cm pizzayı 47 tl'ye satarken 74 tl'ye satmaya başladım. başladığım gün bir çuval unu 90 tl'ye alıyorken bugün 230 tl (ova çift geyik), rende mozarella'yı 27/kg'den alıyorken bugün 82/kg (doların ilk zıplamasında yine fiyat artacaktır). en kaliteli şarküteri ürünüm 110 tl/kg 200tl/kg. mantar 8 - 12 tl/kg'den 20 - 25 tl/kg. sucuk 50tl/kg'den 80tl'ye geldi. elektrik kw fiyatı 0,90 kuruştan 2,75 tl'ye çıktı! 40 * 40 baskılı kutu fiyatımız 3000 adet basımda 1,90 - 2,34 - 2,76 olarak değişti en son aldığım fiyat kdv dahil 6,60. bunlar benim sabit maliyetlerim. niyetim esnaf kötü durumda sömürüsü yapmak değil ancak fiyatlar normal eriyen bizim alım gücümüz. tüm sabit maliyetlerim 3 - 4 katına çıkarken pizzanın fiyatını iki katına bile çıkartmıyorum ki insanlar satın alsın ama bu piyasayı nereye kadar sübvanse edeceğiz belli değil.

    bir sene sonra gelen edit: mesaj atan, iyi dileklerini gönderen, dükkanı devretmeden önce dükkana gelen herkese çok teşekkürler. geçtiğimiz yaz başı dükkanı devrettim. çok müşterimden düzgün pizza yiyemez olduk serzenişini duyuyorum. belki beklediğim başarıya ulaşamadım ama işimi düzgün yapmanın rahatlığıyla hayatıma devam ediyorum. hala maliyetleri takip etmeye devam ediyorum. o gün 82 lira yazdığım mozarella kilogram fiyatı bugün 180 lira. hepimize geçmiş olsun.

  • evet teknik olarak anlamamız mümkün değil ama bizim de hissettiğimiz bazı şeyler var. kendi adıma konuşuyorum çünkü her erkeğin başına gelmez böyle bişey. (ulan sanki regl olmuş gibi konuştum) eski sevgilimde kansızlık vardı ve kan oranı normal bir insanda olması gereken kan miktarından çok çok düşüktü. hatta doktorlar sen nasıl yaşıyorsun bu kanla demişti ama genetik olduğu için çok da bir şey yapılamıyordu. kan iğneleri ilaçları da fayda etmemişti.

    tahmin edeceğiniz üzre bu durumdan dolayı o günler inanılmaz sancılı geçiyordu onun için. tabi o can çekişirken ben de aynı sancıyı çekmişcesine üzülüyordum. hatta bazen serum almak zorunda kalıyordu. damarlarım çekiliyor diye ağladığını çok kez hatırlıyorum. kadınlar bilir onun nasıl bir sancı olduğunu. üstelik olamıyor da metabolizma tamamen dağılıyordu o günlerde. bembeyaz surat, feri gitmiş gözler, buz gibi bir türlü ısınmayan eller. o elleri ısıtırken benim ellerim üşürdü. işte o zamanlar çok kez dedim keşke o acıyı onun yerine ben çeksem de o karşımda kıvranırken çaresizce beklemesem diye. evet acıyı vücudumda hissetmiyordum ama her ay o acıyı onunla birlikte çekip üzülüyordum. gerçekten insanın hayat standardının içine eden günler. kadın olmak sırf bu yüzden bile zor.

  • lisedeyken* kizlarin eteklerini havaya kaldirmak icin kulladigim, universitede ve devaminda kizlar bu hareketi kendilerinden yapmaya basladiklari icin zamanla korelip yok olan zihinsel yetenegimin bilimsel adi.