hesabın var mı? giriş yap

  • özellikle tren yolculuğu videolarının hastası olduğum kanal. 2 saat boyunca hipnotize olmuşçasına izleyip durdum. tam ihtiyacım olan şey buymuş.

  • geleneksel hale gelmesi utançtır.

    "tacize uğramamak için taksim'e çıkma" demek, bir kadının hayat alanının kısıtlaması demektir. "tacize uğrayacağını biliyor, neden çıkıyor" demek, tacizciyi cezalandırmaktansa kadını cezalandırmayı uygun görmek; kadına "sen evinde kal ya da şu izin verilen bölgede dolaş"ı layık görmek demektir. taciz ediyorlar diye metrobüse bineme, yılbaşı kutlanan meydanlara gideme, bazı mahallere gireme; nerede benim sosyal hayattaki yerim? hırsızın hiç mi suçu yok?

    edit: gelen mesajlardan sonra şunu da belirteyim. kadınlara özel bir ayrıcalık istediğim yok. tek isteğim "metrobüse binme, taksim'e gitme, binersen de tacize uğrayınca ağlama" denmesin. üst taraflarda bir yerlerde bu minvalde bir entry vardı. şimdi bulamadım, silmiş veya silinmiş.

    edit2: silinmemiş, yukarıda imiş.

  • link
    vahim yazının başlığı: umarım büyükelçinin sözleri doğru değildir
    her koldan ayrı satılmışız benim masum halkım.

    --- spoiler ---

    iki sene önceydi.

    güney kıyılarımızdaki bir tatil sitesinde, türkiye’nin dışişleri bürokrasisinde önemli görevler üstlenmiş, sonrasında da chp milletvekilliği yapmış ve benim de çok sevip, saygı duyduğum bir ağabeyim ile karşılaştım.

    uluslararası ilişkiler konusunda türkiye’deki en duayen isimdi.

    deniz kenarındaki sohbet kesmeyince, akşam bizi yemeğe davet etti.

    yemekte elbette konu siyasetti ve ister istemez chp’nin yerel seçimlerdeki başarısına geldi.

    “senin başarı dediğin chp’yi sağa çekerek, türkiye’yi iyiden iyiye sağa çekme projesinin yerel ayağıdır” diye kestirip attı.

    şaşırdım.

    “chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu bir dış projedir. nasıl ki, akp bir dış proje ise ve okyanus ötesinde kotarıldığı ve desteklendiği artık ayan beyan ortada ise, kemal kılıçdaroğlu da öyle bir projedir. chp’yi atatürk çizgisinden çıkarmak, türkiye’de din eksenli bir dualite kurup yeni bir fay hattı yaratmak üzere gelmiştir göreve” dedi.

    ona göre kılıçdaroğlu da bop’un gerçekleşmesi için destek ayağı idi.

    “abi yapma, adam genel başkan olsun diye ben bile yazdım. bende mi bu projeye destek verdim yani” dedim.

    “öyle bir ortam oluşturulur ki, farkında bile olmadan böyle bir projeyi farkına bile varmadan herkes destekleyebilir. zaten projenin iyisi öyledir. öyle bir pakete koyar ki, sen doğru bir şeyi desteklediğini zannedersin. emin ol kılıçdaroğlu akp’yi yaşatma ve kalıcı hale getirmek için oradadır.” dedi.

    ne yalan söyleyeyim, iddialarını abartılı buldum. hatta biraz da kızdım.

    seçim öncesi mali attı.

    “bak kazanmamak için kendini aday gösterdi” diyerek.

    önceki gün yine bir mail attı.

    “istifasını istiyorsun ama etmez. çünkü işi bitmedi. daha yerel seçimler var. onu da kaybettirmeden bırakmaz” diye yazmış.

    bu iddialarını hiç inanmamış ve şahsi öfkesine, kızgınlığına bağlamıştım hep.

    ama dünkü gelişmeleri ve parti içindeki kumpasları görünce içime bir kurt düşmedi değil.
    --- spoiler ---

  • sanat güneşimiz uğur ışılak'ın kalitesini ve müzikle olan alakasını anlamak için yeterli saçmalık. 2-3 ay kadar önce rastlamıştım bu talihsiz beyana ama her seçim zamanı hortlayan uğur ışılak yine gündem olunca aklıma geldi.

    http://www.youtube.com/watch?v=uitumxxbmpg

    uğur efendi, burayı okuyorsan sana tek bir şey söyleyeceğim; sen kimsin ya? sen bilir kişi misin, sen eksper misin, sen kimsin arkadaş? kim ünlü yaptı seni?

    bir yol sonra gelen edit: (bkz: #49488994)

  • hesse nin en ağır eseri. konu itibarıyla okuru zorladığı gibi, oldukça kalın bir roman. eğer 200 sayfa okuyabilirseniz kurtardınız demektir, en lezzetli sayfalara kavuşursunuz. bireyciliği değil de bireysel olgunluğu anlatıyor kitap. hiçbir öğreti sonsuz değil. insan içsel özgürlüğü seçmişse eğer onu kimse durduramaz. kitabı bitirince sürprizleri de var.

  • fenerbahçe'ye geldiginde toy bir üniversite ogrencisiyken su anda evli barkı işinde gücünde çocuklu çocuklu bir adamım lan ben. nasıl 3 dakikada yollarsınız lan bu adamı! amlarına koyayım ben onların.

  • baştan edit: (bkz: #muglayahavadestegi)

    fidan kampanyasına 500 bin tl bağış yapan cengiz holding'in bağışının, tema vakfı tarafından iade edilmesi olayı.

    tema yaptığı açıklamada, cengiz holding'in çevreye etki konusunda sahibi olduğu şirketlerin verilerini açıklamaması nedeniyle bağışı kabul etmediklerini açıklamış.

    kaynak (facebook içerir)

    kaynak

    edit: kaynak güncellendi.
    edit2: ilk kaynakta haber kesin bir dille verirlirken ikinci kaynakta iddia edildi tarzı bir sunum var. oysa iki kaynakta aynı, dw türkçe. ilginç bi habercilik.

  • öğrenci- hocam bu dersi 5. kez alıyorum lütfen yardımcı olun.saygılar

    iade cevabı

    hoca- 6. kez almanızda bir sakınca yoktur.sevgiler

  • romica iki dirhem bir çekirdek misafirlerini karşılar, iki küçük meleğin annesi rolündedir bu akşam, ege (4,5 yaş) ve ilay ( 2,5 yaş)'ı misafirlere hoşgeldiniz demeye teşvik eder.

    romica: hoşgeldiniz desene ege, bak misafirlerimiz geldi.
    ege: hoşgeldiniz, bize oyuncak getirdiniz mi?
    misafirler: ehi kem küm, yok getirmedik egeciğim, oo sizin de amma çok oyuncağınız varmış, annenizle babanız sizi çok seviyorlar galiba...
    ege (oyuncak getirmedikleri için bozuk) : hı hı.
    misafir: ay her yer oyuncak, babanın parası bitmiyor mu bu kadar çok oyuncak alınca?
    ege: yok, benim babam para mıçıyor!
    romica yüzünde acı bir ifade ile yerin dibine batar, ilay her zaman olduğu gibi son cümleyi tekrarlar da tekrarlar!
    ilay: para mıçıyorr, para mıçıyor, benim babam para mıçıyor!