hesabın var mı? giriş yap

  • istenen 70-80 bin liralara neden şaşırdıgınızı anlamadıgım piyasa.

    adam 2011 poloya 62 bin istemiş. araç genelde model yükseltmek için satılır. bu adam bugün egea almak istese 150 bin tl. 90 bine yakın para verecek yani cebinden.

    millet istiyor ki sanki ekonomi 3 senede yarı yarıya küçülmemiş gibi fiyatlar olsun, 50 bine cillop gibi araba alayım. 50 bine sana arabasını satan adam ne yapacak peki? adam belki sıfır araç alıp 7-8 sene binip satan adam. bugun arabasını sana satsa en dandik egeaya 100 bin eklemesi gerekiyor. mal mı bu adam?

    sıfır piyasa ne kadar yükselirse ikinci el de yükselir. gidin sıfır araçlara vergi kökleyen hükümete çemkirin.

  • inen kedidir. merdivenlerin duvara birleştiği kısımdaki dekoratif taşların yer seviyesine paralel olması gerektiği sonucuna ulaşabilecek kadar zeki olan herkes bunu çözebilir.

    edit: resmin üst kısmındaki bölümün döşemenin üstü (yani katlarda üzerinde yürüdüğümüz kısım) olduğunu düşünen arkadaşlar olmuş, orda gözüken kısım bir üst katın döşemesinin alt kısımı (yani o katın tavanıdır) o açıdan bakılınca o şekilde görülmesi beklenen bir durumdur zaten. ayrıca entryde bahsettiğim taşlar merdiven süpürgeliğidir, her merdiven süpürgeliği o şekilde değildir bazısı bir bütün ve kesintisiz devam eden halinde, ancak bu fotoğraftaki gibi olanları için konuşursak o çıkıntıların uzun boyutlarının zemine paralel olması gerekmektedir. ki bu da fotoğrafta zeminin bizim baktığımız açıda olduğunu ve kedinin bize doğru geldiğini (kısacası indiğini gösterir). mimar değilim, lakin bir inşaat mühendisi olarak üç boyut algısı ve yapı ile ilgili bazı kavramlar açısıdan yeterli seviyede olduğumu düşünüyorum.

    ayrıca bir farklı husus ve yaklaşım da şudur: kedi ne iniyor ne de çıkıyor, çünkü bu sadece fotoğraftır, fotoğrafladaki görüntüler hareket etmezler. son olarak; zaten oynanmış ve sırf bu tartışmaya neden olması açısından dizayn edilmiş bir fotoğraf hakkında konuştuğumuzu da unutmamamız gerekir.

  • şemsiyeyi evde bırakarak yağmur yağdırabildiğim gibi şemsiyeyi yanıma alarak yağan yağmuru da durdurabiliyorum..

  • beyaz eşya üreticileri tarafından bize yıllardır yutturulmaya çalışılan yalandır.

    derler ki: "elde yıkayınca bilmem kaç litre su tüketiyorsunuz, oysa bulaşık makinesi 5 litre su kullanır. tasarruf için bulaşık makinesi almanız lazım"

    o zaman bende diyorum ki; ulan düdük sen makineyi bana bedava mı veriyorsun?

    basit bir hesapla bu beyaz eşya kartellerine bir cevap vermek artık farz oldu.

    - şu anda piyasadaki en ucuz bulaşık makinesi 549 tl. (isim vermek istemiyorum, ama isteyen çelik gibi sağlam bir markanın 2 programlı makine fiyatına bakabilir.)

    - iski'nin su tarifesi metreküp başına 3,27 tl, % 8 kdv ile birlikte 3.53 tl.

    - yani 1 metreküp=1000 litre suyun fiyatı 3.53 tl

    piyasadaki en ucuz bulaşık makinesinin fiyatı olan 549 lira, (549/3,53=) 155 ton su parasına eşit.

    bakın 155 ton su diyorum. yani 155.000 litre.

    elde bulaşık yıkamak için günde 50 litre su bile harcasanız, 155.000 litre su harcamanız (155.000/50=) 3100 gün sürer.

    ki normal bulaşıkta değil 50 litre, 30 litre bile harcanmaz ben fazla fazla söylüyorum.

    3100 gün, 8,5 yıl demek.

    yani siz piyasadaki en ucuz bulaşık makinesi aldığınızda bile, 8,5 yıl boyunca günde 50 litre su ile bulaşık yıkayacağınızda harcayacağınız parayı peşinen ödüyorsunuz.

    50 değil 100 litre harcasan 4-4,5 yıl demek.

    bulaşık makinesinin yaktığı elektriği, deterjan, tuz, parlatıcı bok püsür parasını hesaba katmadım dikkat ederseniz.

    ayrıca 8,5 yıl boyunca çıkacak olası arızalara ödenecek parayı hiç saymıyorum.

    bunun neresi tasarruf sevgili sözlük severler sorarım size?

    tabi burada bulaşık makinesinin rahatlığı konumuzun dışında. bulaşık makinesi tabi ki büyük rahatlık. ama reklamını da buna göre yapın.

    "bulaşık makinesi alın tasarruf edin" diyerek milleti keriz yerine koymayın. haksız mıyım?

    bulaşık makinesi tasarruf için şart olan bir şey değildir.

    alacaksanız rahat etmek için alın tamam ama tasarruf etmeniz mümkün değil.

    edit: başlığın aslı "bulaşık makinesinin tasarruflu olduğu yalanı" idi, moderatör arkadaşlar nesini beğenmemişlerse değiştirmişler. entry'nin girişinin başlıkla uyumsuz olmasının sebebi budur.

    edit 2: otopsicocugu uyardı, x yalanı/gerçeği gibi başlıklar formata aykırıymış. insan her gün yeni birşeyler öğreniyor.

    edit3: eskiden format falan varmış.

  • sevgili erkek okuyucu,

    sevgilisi olsun, yakın arkadaşı olsun, aileden biri, iş arkadaşı ya da herhangi biri olsun çevresindeki erkeklerin hal ve tavırlarına dikkat eden bir kadın olarak nacizhane bazı fikirlerimi paylaşmak istedim... ister saçma bulur hemen okumayı bırakırsın, ister anlamlı bulur hayatına uygularsın orası sana kalmış... hepsini uygulamasan bile kafana yatanları bile uygulasan emin ol kadınların gözünde pirim yapacağın kesin... fazla uzatmayım özetle benim gözümde bir erkekte şık duran davranışları sıralamaya başlayım.

    1 - kapılardan geçerken yol vermek: çok standart, genel bir görüştür esasında bu... emin olun yanınızdaki her kim olursa olsun, yaşı kaç olursa olsun ve aranızdaki ilişki tipi ne olursa olsun ( sevgili, arkadaş, aile..) bu davranış her zaman yanınızdaki dişi üzerinde etki yaratır ve size puan kazandırır. eğer geçtiğiniz kapı kapalı ise bu kapıyı açmanız gerçekten de bir kadın için herşeyden de öte gerçekten müteşekkirlik uyandıracak bir tavırdır da aynı zamanda... bazen kapılar çok ağır olabiliyor ve gücünüz yetemeyebiliyor o nedenle kapıyı açarak size dostça bir yardım elinin uzanması gerçekten de çok şık bir davranış... tabi bunun karşılığında karşınızdaki kadının da size teşekkür etmesi de bir kadın için şık bir davranıştır.

    2- araba kapısı açmak: bu biraz farklı. bu her kadına yapılmaması gereken bir davranıştır bence. bu sadece sizin için özel olan bir kadına yapılmalı; sevgiliniz veya anneniz gibi. aslında bunun herzaman yapılması da gerekmiyor ama örneğin özel bir gece dışarı çıkıyorsanız, özel bir yemeğe gidiyorsanız, bir düğüne gidiyorsanız ya da o gün sevgiliniz çok özenerek giyinmiş ve çok şıksa, arabaya binerken önce kadına kapıyı açmak ve dinmesine yardımcı olduktan sonra kapısını kapatmak her zaman çok şık bir davranıştır. hoşluk verir, sevgiliyi daha bir çok sevdirir..

    3- dik merdivenlerden inerken veya yüksek bir yerden inmesi gerektiğinde elinden tutmak: bunun için illa bir kadının sevgiliniz olmasına gerek yok... bunu tamamen iyi niyetle ve yardım amaçlı yaptığınız sürece karşınızdaki kadını tanımasanız bile, karşınızda rahatsızlık uyandırmazsınız, bilakis çok şık duran bir hareket olur. bazen merdivenler çok dik oluyor ve özellikle topuklu ayakkabınız varsa inmeniz çok zorlaşıyor ama sizn elinizi tutarak destek veren biri olduğu taktirde inişiniz daha kolaylaşıyor ve düşme riskiniz de azalıyor. tabi burana elini tutmaktan kastım el ele yürümek değil son bir kaç basamak bile olsa önden inip avuç içinizi açmanız ve kadının elini sizin elinizin üzerine koyarak destek alması..

    4- restaurantta masaya otururken veya kalkarken sandalyesini tutmak: bu da özellikle şık bir akşam yemeğine gittiyseniz çok şık duran bir davranıştır. elbette garsonlar da bunu yaparlar ama sizin kendi kadınınızın sandalyesini tutmanız ve onu rahat ettirmek istediğinizi ona göstermeniz bir kadin için önemlidir.. özellikle düğün dernek gibi cicili bicili kıyafetler ve yüksek topuklularla sizin o sandalyeyi itmeniz ve çekmeniz hem çok zor oluyor hem de sizinle ilgilenen ve size kendinizi iyi hissettiren biriyle birlikte olduğunuzu hissetmek gerçekten insanı daha da fazla karşısındakine aşık ediyor..

    5- montunu tutmak: bu da her zaman olmasına pek ihtiyaç olmayan bir durum olsa da ara ara kadınınızın montonu/mantosunu/ceketini tutmanız ve giydikten sonra hafifçe sarılıp öpmeniz çok çok çok şık!!!

    6- yemeğe aynı anda başlamak: yemek siparişleri genellikle masaya aynı anda gelir ama bazen arada 1-2 dakika da olsa bir zamanlama farkı olduğu zaman eğer yemeğiniz önden gelmişse ve cok açsanız yine de mümkünse sabredin derim. henuz kadının yemeği gelmeden sizin yemeğinize başlamanız hiç hoş durmuyor gerçekten. aslında bu genel geçer bir kural... yanınızda sevgiliniz, arkadaşınız (kadın,erkek fark etmez) her kim olursa olsun bu dikkat edilmesi gereken bir davranıştır.

    7- kadeh vurmak: içtiğiniz bir bira da olsa 500 liralık bir şarap da olsa ilk yudumdan önce göz göze gelerek kadeh vurmak önemlidir...

    8- çiçek almak: belki de en önemlilerinden biri... en azından benim için çok ama çom önemlidir!!! her kadın sevmez çiçek bu da bir gerçek ama kadınların %80 i için çiçek önemlidir... değerlidir... her daim prim yaptırır!!! utanmayın çiçek erkeğin elinde çirkin duran bir obje değildir... yolda elinde çiçekle yürüyen bir erkek bile etraftaki kadınların gözünde şıktır!! ha şunu da söyleyim kadın da çiçek alır... erkeğine çiçek verir... ama bu hayat boyu 1 kere olabilecek bir duygu yoğunluğuyla yapılabilecek kadar ender bir olaydır çoğu zaman... yani eğer bir kadın size çiçek almışsa ne şaşırın, ne utanın sadece o kadını sevin arkadaşlar!!

    9- baska kadinlari kesmemek: simdi, sevgili erkek okuyucu, umarim biliyorsundur ki biz kadinlar sizin yaptiginiz bir cok davranisi genellikle fark ediyoruz, kimisinde olay cikartsakta kimisini gormezden geliyoruz ya da anlamamisliktan geliyoruz ama emin olun siz etraftaki bir kadina caktirmadan da bakmaya calissaniz biz bunu fark ediyoruz. karsiliginda aldiginiz tekpilerimiz sadece tolerans seviyelerimizle alakali oluyor genellikle.... ve biliyoruz ki tum erkekler etraflarindaki kadinlara bakarlar! kimse kimseyi kandirmasin :))) bunu bu kadar emin soyleyebiliyorum cunku tum kadinlar da ayni sekilde etraflarindaki erkeklere bakarlar ve flort de ederler... hatta kadinlar genel olarak yuzdeye vuruldugu zaman erkeklerden daha fazla bile cevrelerindekilerde zararsiz flort ediyor olabilir...bu anlamda aslinda erkek ve kadin birbirinden cok da farkli degildir sadece olayi yonetme ve sinirlandirma sekilleri farkli olabilir... tabi bu elbette kisiden kisiye de farklilik gosterir o net!!! ancak ve ancak en onemli konu sudur ki, bu durum her iki taraf icin de gecerlidir ki yaninizdaki kadin sizin kankaniz yakinliginda bir kadin olmadigi takdirde ister sevgiliniz olsun iste herhangi bir kadin olsun, onunla birlikteyken etrafinizdaki kadinlari lutfen kesmeyin , ozellikle bastan asagi suzup, kalcalarina bakmayin!!! bu gecekten bir kadin gozunde cok yakisiksiz ve kotu bir izlenim uyandiran bir davranis oluyor ve emin olun karsinizdaki kadinin gozunde baya! bir puan kaybediyorsunuz... yaninizda bir kadin varken ve onunla konusurken etraftaki kadinlar ilgi alaniniz disindaymis gibi davranmaniz emin olun sizin karizmanizi cok daha fazla arttiran ve kadinin gozunde saygi uyandirmanizi saglayan birsey oluyor..

    10- ev ziyaretlerinde el bos gitmemek: evet diyelim ki bir kadinla flort etmeye basladiniz ve isler yolunda gitti sizi evine davet etti ya da bir arkadasiniz yeni bir eve cikti ve siz de hayirli olsun a gidiyorsunuz ya da bir arkadasiniz dogum yapti ziyaretine gidiyorsunuz vs vs vs... kadinlar konu olunca bir ev, hastane ziyareti varsa sizin icin şık duracak davranis giderken bir cicek, cikolata, ev hediyesi, sarap vs vs artik o anki durum ne getiriyorsa o ama mutlaka kibarlik amacli buna dikkat etmek gerekir, hostur, guzeldir, şık durur...

    11- esya tasirken yardim etmek: kadinlari bilirsiniz pek minimalist olmayi beceremeyiz biz.. o yuzden hep cantalarimiz agirdir bizim... bazen etrafima baktigimda eli kolu canta, poset, laptop ile dolu bir kadin ve yaninda elini kolunu sallaya sallaya yuruyen erkekler goruyorum ve aklim gercekten bu durumu almiyor.. nasil olabilir de bir erkek bu kadar kayitsiz ve kaba olabilir diye düşünmeden edemiyorum... bunun centilmenlikle bile alakasi yok... bu kabul edilemez bir durum bence... yaninizda bir kadin 15 kilo esya tasirken lutfen bu kadar kayitsiz olmayin ve elinden bir iki parca esya alip yardimci olun derim...

    evet buraya kadar okuduysan eger demekki azicik olsun ilgini cekti bu soylediklerim diye dusunuyorum :) o halde simdilik bunlari uygulamakla basla o zaman, ben aklima geldikce eklemeler yapacagim, su anda sarap kafasiyla ancak bu kadar yazabiliyorum idare et ;)

    kib optm bye..

  • evrim teorisine inanmayanlardaki en büyük mantık hatası, evrim teorisini bilenlerin buna "inandıklarını" sanmaları. evrim teorisine inanılmaz, evrim teorisinin gösterdiği bilimsel gerçekler "görülür". cahilsen, bakmasını bilmiyorsan, ya da kafan çalışmıyorsa bu evrim teorisinin sorunu değil, senin sorunun.