ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hetty green
-
'dünyanın en zengin ve en cimri kadını' olarak tanınır.
1834'te massachusetts'da doğmuş.
daha 6 yaşındayken zamanını günlük finans gazetelerini okuyarak geçiriyormuş.
şu anda ise hala amerikan tarihi boyunca en büyük servete ulaşan 40 kişi arasındadır.
2 çocuğuna ve kendine asla yeni elbiseler almadığı için sokakta görüldüğünde dilenci sanılan tipten, aşırı cimriliğiyle bunca yıl geçmesine rağmen hala daha konuşabilen bir kadındır.
sylvia ve ned adında iki çocuk sahibi olmasına rağmen, cimriliğinden dolayı 1 tanesini kaybetmiştir.
ekrem'in çamlıca camii personelini geri çekmesi
-
camide görevli 75 eleman, vakit namazlarında saf tutan cemaat kaç kişi oluyor acaba?
turkcell hatlarımızı iptal ediyoruz kampanyası
-
- iyi günler, hattımı iptal ettireceğidim.
- tabi efendim, isim soy isim alabilir miyim?
- konor bulyon.
- hımm... konor bey malesef iptal işleminizi gerçekleşiremiyorum.
- sebep?
- az önce 2 hattınızı daha iptal ettirmişsiniz. 1 dakikada en fazla 2 hat iptal ettirebilirsiniz.
- aha ha ha!
- ...
- ha ha ha!
ünlü biriyle ilişki yaşamış sözlük yazarları
-
ashton kutcher'a twitter'dan bir kaç kere mention atmışlığım var, henüz cevap yazmadı belki ama kendini zor tuttuğuna eminim. şimdilik kendisini ağırdan satarak beni etkilemeye çalıştığı ortada ki bunu da uzun soluklu bir ilişkinin başlamadan önceki karşılıklı etkilenme döneminden alınan hazın ertelenerek uzatılması olarak algılayabilirsiniz. dolayısıyla kendimi söz konusu gruba gururla dahil ediyorum.
yıl olmuş 2013 yeşil biberler hala karışık
-
ziraat bilmine dair iç burkan bir detay bu.
gidiyorsun pazara, diyalog hep şöyle.
-abi biberler acı mı?
+karışık.
ya da alıyorsun tatlı denen biberi, hop içinden mutlaka bir sürü acı çıkıyor.
aga, niye bunu ayrı üretmiyonuz? lan teknoloji kurbağadan domates üretme seviyesine gelmiş, biberler hala karışık.
marulun 5 lira olması
-
(bkz: maruul 5)
cep telefonu rehberinde kayıtlı fantastik isimler
-
- sitkişen
babamın telefonunda gördüğümde ilk şoku atlattıktan sonra adnan şenses sandım, elektrikçi sıtkı abinin(şen) no'su olduğunu öğrenene kadar babama şüpheyle baktım amk!
sidney
-
eyalet (bkz: yeni guney galler) basbakani birecikliyan onderliginde “*”ler salgin surecinin yonetiminde adeta destan(!) yazmakta oldugu kent.
alisildik uzere suc – kabahat – ozur lugatlarinde yok. haziran ortasi gibi yeni salgin dalgasi basladiginda onlemleri geciktirip goygoya, “halki ozgur birakiyoruz” propagandasina devam ettiler. salgin alip basini gidince (dogudaki zengin mahalleleri odakliydi baslarda) hafif onlemlerle poz kesmeyi surdurduler. vakalar isci – gocmen yogunluklu bati – guney bati mahallelerine sicrayinca pozlari bozuldu. kisitlamalari (o bolgeler odaginda) arttirip kolluklari devriyeye yollamaya basladilar.
ortaya cikan fecaatin sorumlulugunu ise tabii ki ustlerine almayip, yaptiklari yanlislari gundemden kacirip dikkatleri baska yerlere cektiler. simdilerde ise “bu salgin dalgasinin onune gecilemeyecegini kabullenmeliyiz” diye algi ayarlariyla oynuyorlar. bir de, patronlar daha isgucu yitirmesin icun kisitlamalari (belli yerlerde) hafifletmek/kaldirmak adina uzmanlarin, bilim insanlarinin kimi uyarilarini kulak ardi etmeye mesai harciyorlar. isverenlerin lobiciligine uygun takvim yapiyorlar.
akip giden bu calkantili gunlerden tarihe ise soyle izler kaliyor:
1- dogudaki zengin mahallelerinde vatandas kumsalda guneslenip denize girerken, bati mahallelerinde halk disarda kalmasin diye basketbol potalarini sokuyorlar:
sekil 1-a
celiskilere isik tutan bir yayin:
tale of two cities
2- cifte standarda bir ornek: bati mahallelerinden parramatta'da vaka sayilari daha dusuk, asilanma orani daha yuksek olmasina karsin burasi “endise verici mahalle” (bkz: local government area of concern) kabul edilip ek kisitlara maruz kaliyor. sidney kent merkezi ise daha yuksek vaka sayilarina, daha dusuk asilanma oranina karsin “endise verici mahalle” kapsaminda degil. buralarin sakinleri daha az kisitlanip daha ozgur hareket edebiliyor.
sekil 2-a
3- bati mahallelerindeki lubnanli gocmen toplumundan bir uyari:
“toplum uyelerimiz baska yerlerdeki gibi kumsalda maskesiz guneslenmiyorlardi. yetkililerin <<acikhavada olmak en iyisi>> soylemlerine uygun, piknik, gezi, kosu yapmiyorlardi. bunun yerine -acik havada- sevdiklerini topraga veriyorlardi. asilarini olmus, sosyal mesafeye uyarak yas tutuyorlardi. buna karsin gorevliler tarafindan itilip kakildilar. son hadiselerde dort kisi cenaze merasimleri sirasinda -acik havada- tutuklandi.”
sekil 3-a
4- bu rezaletler, cifte standard, arsizlik utanmazlik, bilhassa ucu bucagi olmayan seyahat yasaklariyla birlikte gocmen toplumlarinca tartisiliyor, degerlendiriliyor. son donemde “yeter be” deyip memleketine donme karari alan gocmenleri de isittik, gorduk.
ilginctir, bu haberleri, “liberal” hukumetin yandaslari tuhaf bir sevincle karsiliyor. “begenmiyorlarsa s… gitsinler” naralariyla (bkz: love it or bugger off).
simdi tabii, bunlarin kafa benim kestirebildigim kadariyla trump'cilara yakin. boyle degisik bir muhayyileleri var. orada kapilar demir perde inmis gibi kapanacak. gocmenler kovulacak (yahut belki tumden kole olacak). her turlu uretim oz kaynaklariyla avustralya'da yapilacak. disardan ne mal, ne insan gelmeyecek. ama bunu liberal, sermayeci hukumetler yapacak. bu esnada maden cevherleri, saraplar, sigir/koyun etleri, tarim urunleri, bulunmaz hind kumasi gibi kapisilacak, tam gaz yurt disina gidip cil cil para birakacak. calisan kesim ise yuksek ucretleri almayi surdurecek.
sekil 4-a
neden pahalı olduğu anlaşılamayan şeyler
-
kapadokya'daki balona biniş ücretinin 175 euro(500 lira) olması. neden bu kadar pahalı anlam veremem. rusya'ya aktarmasiz direkt ucak bileti gidis donus 427 lirayken bu neyin artistligi.
patara plajındaki talana izin vermeyen memur
-
görevini layıkıyla yapmaya çalışan, adam gibi adamdır. talana engel olduğu için habere göre 2.kez görevden alınmıştır. (bkz: https://www.sozcu.com.tr/…-gorevden-alindi-6532093/)
saldırılardan sonra +18 fotoğraf paylaşan insanlar
-
milletin kolu bacağı koparken bazılarının buna tanıklık etmeyi rahatsızlık olarak görenleri göstermiştir.
millet ölüyor sayın gerizekalı. sen de fotosunu görmekten mi rahatsızlık duyuyorsun?
ilgili sayfalara girme ve o yalan hayatına devam et madem.
burada gelip baktığın şeyler hakkında ne ağlıyorsun?
nihat doğan'ın ekşi sözlük'e dava açması
-
avukatı diyormuş ya 'sözlükten kazanacağı parayla hayat boyu türkü söylemesine gerek kalmayacakmış', bokunu yiyim ssg davayı kaybedin. parası neyse toplarız..
genelgeyle site yönetimlerine görev verilmesi
-
kalabalıkların memnun olmadığı işler yapacaksanız eğer onları sürece ortak edin, görev verin. sizden daha ateşli olduklarını göreceksiniz.