hesabın var mı? giriş yap

  • mekan: sakarya üniversitesi eğitim fakültesi b blok 3102 nolu salon
    ders: eğitim tasarımı

    öğretmen: soru 4 yazın öğretim tasarımına koyulan...
    öğrenci: öğretim tasarı...?
    öğretmen: ...mına koyulan

    2. quiz ve 70 kişilik sınıf iptal oldu.

  • benim en çok hassasiyet gösterip uygulamaya çalıştığım şey sessiz olmaktır. her yerde. her şeyde takındığım sessizlik.
    mümkün olan en sessiz şekilde işimi halletmek.
    ışığın düğmesi açılacak çaaat. çekmece kapanacak, dolap kapağı kapanacak baaaam, masaya bardak konacak çaaaat.
    çok yoruluyorum. bu gürültü hali beni yoruyor. insanların, yanlarında kimse yokmuş gibi davranmaları beni çok hırpalıyor. ben sanki yokmuşum gibi işimi görürken bir başkasının kafama vururcasına her işi gürültüyle halletmesinden tiksiniyorum. ben ki çatalı kaşığı bile tabağa ses çıkmasın diye yavaşça koyan adamım, merdivenden yuvarlanıyor gibi inemem, kendi çıkardığım sesten bile rahatsız olurum, hayatımın ne derece zor olduğunu düşünün.
    insanlara mute özelliği getirsin elon musk.

  • leyla'nın günlüğünü alan ve fakat okuyup okumamakta kararsız kalan mecnun'a ismail abi'nin o cânım ayarı:

    "hem kızı seviyorum diyorsun hem de gidiyorsun günlüğünü çalıyorsun. kızın şifrelerini isteyen adamdan ne farkın kaldı senin o zaman?
    sen ki mecnun çınar'sın! leyla'nın geçmişini anlamak için senin o defterdeki satırlara mı muhtaç kaldın sen? insan sevdiğinin gözünün içine bakar. oradan anlar ta geçmişinin ne olduğunu. biraz acısını paylaşır. sevincine şaşar. böyle gidip de günlüğünü çalmaz ergen gibi. pislik be."*

  • bilim insanları yapay zekayı kullanarak 60 yılı aşkın süredir ilk kez yeni antibiyotikler keşfetti

    yapay zekânın (ai) kullanımı tıp söz konusu olduğunda oyunun kurallarını değiştiriyor ve bu teknoloji bilim insanlarının 60 yıl sonra ilk yeni antibiyotiğin kilidini açmasına yardımcı oluyor.

    her yıl dünya çapında binlerce kişinin ölümüne neden olan ilaca dirençli bir bakteriyi öldürebilen yeni bir bileşiğin keşfi, antibiyotik direncine karşı mücadelede bir dönüm noktası olabilir.

    massachusetts teknoloji enstitüsü'nde (mit) tıp mühendisliği ve bilim profesörü ve çalışmanın yazarlarından biri olan james collins yaptığı açıklamada, "buradaki içgörü, belirli moleküllerin iyi antibiyotikler olacağına dair tahminlerini yapmak için modeller tarafından neler öğrenildiğini görebilmemizdi" dedi.

    "çalışmamız, kimyasal yapı açısından bugüne kadar sahip olmadığımız şekilde, zaman açısından verimli, kaynak açısından verimli ve mekanik açıdan anlayışlı bir çerçeve sunuyor".

    sonuçlar bugün nature dergisinde yayınlandı ve 21 araştırmacıdan oluşan bir ekip tarafından ortaklaşa yazıldı.

    projenin arkasındaki ekip, yeni bileşiğin aktivitesini ve toksisitesini tahmin etmek için bir derin öğrenme modeli kullandı.

    derin öğrenme, açık programlama olmadan verilerden özellikleri otomatik olarak öğrenmek ve temsil etmek için yapay sinir ağlarının kullanılmasını içerir.

    potansiyel ilaç adaylarının belirlenmesini hızlandırmak, özelliklerini tahmin etmek ve ilaç geliştirme sürecini optimize etmek için ilaç keşfinde giderek daha fazla uygulanmaktadır.

    bu vakada araştırmacılar metisiline dirençli staphylococcus aureus'a (mrsa) odaklandı.

    mrsa enfeksiyonları, hafif cilt enfeksiyonlarından zatürre ve kan dolaşımı enfeksiyonları gibi daha ciddi ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden durumlara kadar değişebilir.

    avrupa hastalık önleme ve kontrol merkezi'ne (ecdc) göre, avrupa birliği'nde her yıl yaklaşık 150.000 mrsa enfeksiyonu meydana gelirken, antimikrobiyal dirençli enfeksiyonlar nedeniyle blokta yılda yaklaşık 35.000 kişi hayatını kaybediyor.

    mıt araştırmacı ekibi, genişletilmiş veri kümelerini kullanarak kapsamlı bir şekilde genişletilmiş bir derin öğrenme modelini eğitti.

    eğitim verilerini oluşturmak için yaklaşık 39.000 bileşik mrsa'ya karşı antibiyotik aktiviteleri açısından değerlendirildi. daha sonra, hem elde edilen veriler hem de bileşiklerin kimyasal yapılarına ilişkin ayrıntılar modele girildi.

    "bu çalışmada yapmak istediğimiz şey kara kutuyu açmaktı. bu modeller, sinirsel bağlantıları taklit eden çok sayıda hesaplamadan oluşuyor ve kimse kaputun altında neler olup bittiğini gerçekten bilmiyor," diyor mıt ve harvard'da doktora sonrası araştırmacı ve çalışmanın baş yazarlarından biri olan felix wong.

    potansiyel ilaçların seçimini iyileştirmek için araştırmacılar üç ek derin öğrenme modeli kullandılar. bu modeller, bileşiklerin üç farklı insan hücresi türü üzerindeki toksisitesini değerlendirmek üzere eğitildi.

    araştırmacılar, bu toksisite tahminlerini daha önce belirlenen antimikrobiyal aktivite ile entegre ederek, insan vücuduna en az zarar vererek mikroplarla etkili bir şekilde mücadele edebilecek bileşikleri belirledi.

    bu model seti kullanılarak, piyasada bulunan yaklaşık 12 milyon bileşik tarandı.

    modeller, moleküllerdeki belirli kimyasal alt yapılara göre kategorize edilen ve mrsa'ya karşı öngörülen aktiviteyi sergileyen beş farklı sınıftan bileşikleri tanımladı.

    daha sonra araştırmacılar bu bileşiklerden yaklaşık 280 tanesini elde etmiş ve laboratuvar ortamında mrsa'ya karşı testler gerçekleştirmiştir. bu yaklaşım, aynı sınıftan iki umut verici antibiyotik adayını belirlemelerine yol açtı.

    biri mrsa deri enfeksiyonu, diğeri mrsa sistemik enfeksiyonu olmak üzere iki fare modelini içeren deneylerde, bu bileşiklerin her biri mrsa popülasyonunu 10 kat azalttı.

    kaynak; euronews.text

    makale

  • istiklal caddesi cazibesini kaybetmemiştir. istiklal caddesine yıllardır çekilen operasyon ile farklı bir kitleye cazip hale getirilmiştir, varoşlaştırılmıştır. eskiden çıktığınızda kültürel amaçlı turistik ziyaret yapan insanlarla beraber o yolda ağaçların arasında yürürken şuanda tamamı gri betonlar, arapça tabelalar ve nargile kafeler arasında saç ektirmeye veya burun estetiğine gelip allah'a şirk koşan mümin arap kardeşlerimizin nargile dumanları arasında yürüyorsunuz. tam olarak da istenen buydu zaten.

  • benimdir o. küçükken çok çalıştım babamla inşaatlarda. hiç utanmadım paramız yoktu ama mutluyduk. şimdi istediğim işi yapıyorum. geçmişime bakıyorum da pişman değilim.

  • arkadaşlar, hazır siz türkiye'dekiler de bu aşıyı olmaya başlamışken deneyimlerimi ve etrafımdakilerin deneyimlerini sizinle paylaşayım.

    pfizer-biontech'in aşısının ilk dozunu bir ay önce ikinci dozunuysa bir hafta önce oldum* *. öncelikle sağlam yan etkilere hazırlıklı olun.

    ilk dozu vurulduğumda gün sabahtı. akşamına hafif bir grip tarzı kırıklık ve ateşle geceyi geçirdim. ancak asıl eğlence ikinci dozda yaşandı. önce üşüme, sonrasında 39 derece ateş sabaha kadar devam etti. tylenol (acetiminophen) alarak bu belayı atlattım. tabi ki her türlü covid olmaktan iyidir diye diye geceyi sabah ettim.
    sabah iyiydim. tüm gün güzel geçti derken 2. gece yine ateşim yükseldi. bu defa tylenol kesmedi, olabilecek en sık şekilde ateş düşürücüyü alıp sabahı ettim. 3. geceden de korkuyordum ama artık bir şey kalmadı o zamana kadar. birçok arkadaşım da bu yan etkileri az ya da çok yaşadılar. hatta bir tanesi bir hafta boyunca işinden izin alıp yatmak zorunda kaldı. bu bahsettiğim kişi de 45-50 yaşlarında. söylediğim gibi, toplanan data da ikinci dozun yan etkisinin ilkine göre daha yüksek olduğunu söylüyor. yine de hiç yan etki yaşamayan insan da çok var.

    yalnız bu yan etkiler çok sorun değil. bünyenizin iyi durumda olduğunu gösteriyormuş. yaşlılarda yan etkilerin az olmasının sebebi onların bağışıklık sisteminin gençler kadar güçlü olmamasıymış. ne kadar gençseniz yan etkiler o kadar sert vurabilir diyorlar. ki gerçekten de öyle. etrafımda 20-22 yaşında gençler de var bu asıyı olan. etkilerini çok daha yoğun yaşamışlar.

    bir de son olarak uyarı. yan etkileri var diye önden ateş düşürücü ilaç kullanmamak gerek. cdc özellikle bunun için uyarı yayınladı abd'de. aşının asıl amacı zaten bağışıklık sisteminin tepki vermesi. vücut tepki verecek ki covid için bağışıklık kazanacak. ateş düşürücüyle bunu bastırmamanız gerekiyormuş. öte yandan ya ben aşıyı oldum, hiç yan etki olmadı, bende aşı çalışmadı mı sorularının cevabı da şöyle ki; hayır, tabi ki de aşı yine aynı bağışıklığı size kazandırıyor. sadece herkeste aynı derecede etkiler gözlemlenmiyor.

    umarım yazdıklarım okuyanlara yardımcı olur. aşıyla birlikte endişe, anksiyete seviyeniz de fazlaca düşecek. yüzdük, kuyruğuna geldik. umarım hepimiz ve sevdiklerimiz bu illetten en kısa sürede kurtuluruz.

    edit: soranlar oldu. hayır, risk grubunda değilim. sadece bulunduğum yerde çabuk sıra geldi.

    aynı zamanda, katılmasam da, türklerin aşı güvensizliğini de anlıyorum. abd'de eğitim oranı düşük zencilerde de bu durum var. 70'lerde üzerlerinde deney yapılan bu demografi aşıya ikna edilemiyor. bir de tabi yaşlı, trump destekçisi amcalar aşı olmuyormuş. abd'deki her furya bize de geldiği için şaşırmıyorum tabii.

    öte yandan buradakileri okuyunca bir de aşı üzerinden elitizm çıkaranlar var. hele onların topluma hiç faydası yok. aşının faydasına inanıyorsan söylemen gereken şey belli. yok pfizer bulmuşsunuz kesin olun ya da sinovac daha güvenilir gibi tartışmaların halk sağlığına faydası sıfır. dünyanın her yerinde sağlık uzmanları erişebiliyor olduğunuz aşıyı olun diyor. buradan mağrurluk ya da mağdurluk çıkarmanın lüzumu nedir hiç anlamıyorum.

  • evet kamuoyu olarak bu durumu çok takdir ettik biz.

    sizin paranızla ekilen ağaç oksijen üretmez lan. bütün gün karbondioksit üretir o ağaç, hayır gelmez yani o ağaçtan.

    temayı tekrar takdir edelim o halde madem bizim takdirimize sunmuş.