hesabın var mı? giriş yap

  • diğer tüm pozisyonlarda olduğu gibi hakkında bilgi kirliliğinin fazla olduğu sürü hiyerarşisi pozisyonudur. sosyal hayattaki tüm bu erkek tiplerine bakacak olursak;

    alfa erkek lider konumundaki erkek. tüm kadınların ilgisini çeken, karizma sahibi, özgüveni ve zekası yüksek erkeklerdir. girdikleri ortamın ilgi odağı, güçlü erkeklerdir. bu ilgi nedeniyle kadınları hayatlarında merkezi konuma oturtmazlar. işlerini yaparken daima sahnede gibidirler.

    beta erkek alfanın yancısı değildir. sosyal ortamda lideri takip eden pozisyondadır ancak tam anlamıyla ezik ve yancı olarak nitelendirmek doğru olmaz. çünkü liderin gücünden nemalanmaz. kadınlara çok değer veren, kraliçe gibi davranan erkektir. çok güçlü ve yüksek çekim sahibi değillerdir ancak özel ilgi alanları ve yetenekleri vardır. zekidirler. kişisel gelişimlerine önem verirler. risk almaya eğilimli değillerdir. sadıktırlar. kendilerini mükemmel erkek haline getirmeye çabalarlar. kadınlar için başlangıçta alfalar kadar etkileyici değillerdir.

    omega erkek kaynaklarda alfanın ikizi olarak geçer. çünkü lider özellikleri, karizması ve çekiciliği olmasının yanında liderlik etmeyi tercih etmez. özgüvenleri yüksektir. kendi işlerini kendileri yaparlar. yalnız kurt demek yeterince açıklayıcı olmaz. liderlik etmediği farklı sosyal gruplarda aynı anda bulunabilirler. yakın arkadaşlıklar, derin dostluklar kurarlar. alfanın sahnede olma hali ve egosu yoktur. farka bakacak olursak; alfa her zaman ilginin onda olduğuna, hayranlık uyandırdığına emin olmak isterken omega buna değer vermez. ancak bunlara sahiptir.

    delta erkek beta erkeğe yanlış bir şekilde yüklenen tiptir. alfa ve omegalara yancılık ederler. onların dostluğunu elde etmeye çalışırlar. fiziksel ve mental açıdan zayıftırlar. kişisel gelişimlerine değil güçlü bir erkeğin yanında olup onun gücünden nemalanmaya odaklıdırlar. yalancı, hilekar, dedikoducu olup kadınların ilgisini çekmek için saldırganlık gösterme eğilimindedirler.

    sigma erkek manipülatif erkeklerdir. alfa ve omegalar gibi çalım satan bir duruşları yoktur ancak zekalarıyla ilgi çekerler. insanı hem ürpertip hem saygısını uyandırırlar. ikna ve manipülasyon yetenekleri sayesinde sosyal ortamlarda alfa ve omegalardan daha bile güçlü konumda olabilirler. ne lider ne de takipçidirler. alfaların liderliklerini tehdit etmedikleri aynı zamanda da güçlü oldukları için alfaların doğal olarak en yakın arkadaşlarıdır. oyunun dışında görünmelerine rağmen hiyerarşinin üstündedirler.

    gamma erkek dışarıdakiler diyebileceğimiz gruptur. lider ya da takipçi değildirler. kendi hallerindedirler. adeta görünmezdirler. kendilerini geliştirmeye ve yaptıkları şey ne ise onu yapmaya odaklıdırlar. nerd olarak nitelendirilebilirler. yeterlik ve yetenekler bakımından çoğunlukla ortalama düzeydelerdir.

    toparlayacak olursak; alfa; şirketin yakışıklı, zeki, karizmatik, zengin patronudur. takım elbiselidir. kadınlar peşinde koşar ama o buna önem vermez. günübirlik ilişkiler yaşar. kendi gibi alfa özelliklerde bir kadın karşısına çıkmadığı sürece kadınlara değer vermeyecektir. beta; şirkette çalışan çalışkan, yetenekli orta düzey yöneticidir. kültürlü ve entelektüeldir. kadınlara saygı duyar. hayatının kadınını arar. görüştüğü kadına romantik jestler yapar. omega; şirketle freelance projeler yapan kendi çalışma düzenini kendi belirleyen, zeki, yetenekli, yakışıklı meslek uzmanıdır. alternatif giyimlidir. kadınların ilgisini çeker ama bir sürü kadının ortasında değildir. daha seçicidir. delta; patronun yalakası, kendi işini başkalarına yıkmaya çalışan şirket çalışanıdır. kadınlarla çok iyi bir iletişimi yoktur. kadınlarla iyi iletişimi olan erkeklere ve kadınlara saldırganca davranma eğilimi vardır. erkek ortamlarında kadınlara yönelik nefret söyleminde bulunur. red pillcidir. alfa gibi görünmeye çalışır ama hıyar gibi görünüp kendini rezil eder. sigma, patronla iş dışında da arkadaşlığı olan, müşterilerle ve çözüm ortaklarıyla doğrudan temas kuran, iş bitirici, cool yöneticidir. insanlar kendisinden "şeytan tüyü var onda" diye bahseder. kadınların ilgi odağı olmasa da istediği kadının ilgisini cool ve gizemli tavrıyla çeker. gamma, ıt'de çalışan bilgisayar kurdudur. bu konuda yeteneklidir. ama sosyal açıdan çok dışa dönük değildir. cuma iş çıkışı tüm şirket bira içmeye gittiğinde ayıp olmasın diye yarım saat takılıp evde arkadaşıyla playstation oynar.

  • yeğenime alacaktım ancak 17 tl olduğunu duyunca şok oldum ve farklı arayışlara girdim.

    küçük prens de büyümüş de adam s*kiyor. zalım kapitalizm.

    edit (2015): galiba teliflerle ilgili malum süre geçmiş ve fiyatı 5-7 lira gibi mantıklı seviyelere inmiştir.
    edit (2022): düşünün o zaman için 17 lira o kadar saçma bir fiyattı ki şu an bile 11-12 liraya alınabiliyor.

  • zaman gazetesine abone, beş vakit namazında, mutaassıp kişi ve yanında bir elemanı ile bir iş gereği öğle yemeğinde buluşulmuştur, yemek esnasında sohbet edilmektedir. söz döner dolaşır siyasete gelir;

    mutaassıp: ...mesela adı evrim, devrim olandan vatana millete fayda gelmez. çocukken de çok yaramaz olur bunlar...
    elemanı: öyle deme abi, benim kardeşim de çok yaramaz.
    mutaassıp: adı ne?
    elemanı: ramazan.

    sonrasında çorba burnumdan çıktı.

  • bir adam et yemeğinin yanında ekmek yemiyorsa zengindir arkadaşım, net.

    bir de bir tabağa komple antep koyup aralıksız happıdı huppudu yiyebiliyorsa da zengindir.

    benim bunlardan başka harhangi bir kriterim yok.

  • üst edit: yok abi bizden bir bok olmaz cidden. bokumuzda boğulmak müstehak bize. bizim gibi 3. dünya ülkelerinde hukuk, toplumsal infial gerçekleşirse işliyor. bunun örnekleri yığınla. şu olayı gündemde tutmayan da en az bu vatan topraklarına peşkeş çekenler kadar vatan hainidir.

    başlık sınırına takıldı. tam hali "izmir yangını için 3 bakana suç duyurusunda bulunulması" olacaktı.

    bir grup avukatın oluşturduğu hukukçu dayanışması, izmir’de yaşanan orman yangınının söndürülmesi konusunda ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle, tarım ve orman bakanı bekir pakdemirli, içişleri bakanı süleyman soylu ve milli savunma bakanı hulusi akar hakkında suç duyurusunda bulundu.

    ayrıca haberde dikkatleri çeken en önemli detay ise kaz dağları'nın ardından izmir'de de yangının çıktığı yerde maden araması başvurusu yapan kanadalı alamos gold firması.

    adamlar maden araması için başvuruda bulunuyor, her ne hikmetse başvuruya konu ormanlık alanda yangın çıkıyor, yangına müdahale eden ukraynalı pilot otel odasında ölü bulunuyor, thk uçakları yağ damlatıyor diye yangına müdahale edilmesine izin verilmiyor...

    yatacak yeriniz yok!

    kaynak

    (bkz: kaz dağları siyanürlü altın madeni direnişi)
    (bkz: uçaklar yağ damlatıyor yangına müdahale edemiyor)
    (bkz: izmir yangınına müdahale eden ukraynalı pilot)

  • claude monet, fransiz ressam, empresyonizmin en önemli savunucularindan. hatta o derece önemli savunucularindan ki, "izlenim - güneşin doğuşu" isimli tablosu bu akima ismini veren tablo olmuştur. bunlardan başla mösyö monet en sevdiğim iki ressamdan biri olmak onuruna da erişmiştir. çok abartmayayim, en azindan empresyonistler içinde... ulan empresyonizmin kaç baba ressami var ki? derseniz, empresyonizme öyle böyle bulaşmişlar içinde diyeyim, skala genişlesin...
    1840'ta doğan monet amca, le havre civarinda geçirdiği çocukluğunda adam olacağini daha o yaşlardan belli etmiş, kariktatürler çizerekten sanat hayatina atilmiştir... daha sonra o zamanlardaki master'i boudin tarafindan "birak evladim bu işleri, gel dişari çikalim iki hava aliriz hem de iki resim çizeriz" diyerek dağ taş manzara resimleri yapmaya yöneltilmiştir... iyi de olmuştur...
    daha sonra 1859 civarlarinda parise göçen claude kardeşim, atelier suisse'te çalişmiş, hatta burada pisarro ile karşilaşmiştir... daha sonra ise, ressam olmak kurtarmamiş monet'yi, her delikanli empresyonist türk genci gibi gidip askerliğini yapmiş. askerlikten sonra ise tekar parise dönmüş, burada renoir, sisley*, bazille'le karşilaşmiş ve izlenimciliğin çekirdek kadrosunu oluşturmuşlardir.
    daha sonra savaş çiktiğinda pisarro ile ingiltereye uzayan monet, burada kendisinden beklendiği üzere thames nehrini ve londra'nin çiceklerini böceklerini çizmiştir. savaş bittikten sonra 1871 yilinda nihayet argenteuil'e yerleşen monet, burayi bir nevi empresyonizmin merkezi yapmiştir. zira hem kendi resimler çizmektedir, hem de onu ziyarete gelen kankalari renoir, sisley ve manet de burada üretken üretken takilmaktadirlar... argenteuil'den sonra oraya buraya giden mösyö monet'nin cebi,kati fakirlik yillarinin ardindan nihayet para görmeye başlar, o da giverny'ye yerleşir, karisinin ölümünden üç sene öncesinden beri metresi olan hanimla evlenir ve evinin ressami olur... 1890'dan sonra monet'nin işikla oynama dönemi başlar, -benim en sevdiğim serilerden biri olan - rouen katedrali serisi onun bu dönemde verdiği bir eserdir... şöyle ki, sayin monet almiştir bu katerali {mecazi olarak elbette} ve onun günün beş farkli saatinde resmini çizmiştir, değişik işiklar altinda çok güzel resimler çikmiştir böylece ortaya... sanirim bu resimler musee dorsay'de, sallamiyorumdur umarim... kisaca ben gördüm :)
    cebi para gören cher monet yerinde durmaz, ingiltere senin norveç benim gezer, ama akli giverny'deki bahçesinde kalmiş olan nilüferlerindedir... bu ukte monet'nin içini öyle bir doldurur ki, herbiri yaklaşik bir futbol kalesi * büyüklüğünde olan "nilüferler" serisini yapar.. bu eserden sonra, monet'nin, gözlerindeki hastalik iyice ilerler, ama monet çizmeye devam eder... takdir ediyoruz kendisini buradan...
    kisaca, mösyö monet empresyonizmin en temel taşlarindan biri olup, çok bakilasi çok güzel eserler birakmiştir bizlere, bunun için ona minnettar olmaliyiz... (bkz: les coquelicots)

  • nezaket gösterilip günaydın diye mesaj atılmaz saçmalamayın artık. normal bir arkadaşınıza sabah uyanıp günaydın diye mesaj mı atıyorsunuz.

  • böyle bir olayda polisin yapmasını istediğim şey, vergisini veren, suça karışmayan bir vatandaş olarak bu!
    eleşireceklere şimdiden bir şey söylemek istiyorum, ülkemizde katil, sapık, deli, psikopat çok biliyorsunuz...
    ya yarın annenizi yürürken delinin biri çevirir de boğazına bıçağı dayarsa?
    polise diyeceğiniz ilk cümle ''abi vurun allah aşkına'' olur.
    böyle olaylarda polis, kendinden emin olduğu anda vurmalı.
    hem bu şerefsizlere ders olur!
    ''ulan bıçağı silahı elime alıp artislik yaptığım an indirirler beni'' demeli!!!
    ama yapma kardeş etme kardeş dedikçe psikopatlar bir şey olmaz diye sokakta pompalıyla sıka sıka geziyor.
    tanım: hakkımın helal olduğu polistir.

  • ulan, motosikletli kuryeleri bile 3-5 km'lik mesafeye yiyecekleri sıcak ulastiramiyor, bisikletle dagitacaklarmis bir de.
    aferin, cok iyi dusunmussunuz.