ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir işten sonuç alana değin o işi gizlemek
-
bunu uygulamadığım zaman elimde patlıyor genelde. uyguladığımda ise netice alıyorum. mesela lisans okurken japonyaya gitmeye karar verdim. her ortamda söyledim. yalan oldu. sonra çin dedim. yine herkes duydu ve bir süre sonra o da yalan oldu. sonra dedim ki rusya'ya gideyim. araştırdım, inceledim, iletişim kurdum, pasaport çıkardım, aileme haber verdim ama çevreye duyurmadım. bileti aldım ve uçuştan 1 hafta önce ilan ettim. gerçekleşti. arnavutluğa gezmeye gideceğim dedim. çok kişi öğrendi terslik çıktı olmadı. gürcistana gitme imkanı oldu kimseye haber vermedim gittim ve döndüm. ufak tefek şeylerde de ilan edince elimde patladığı çok oldu. kem gözlere mi geliyoruz ne? *
şirket batarsa batsın maaşımı verin diyen tip
-
halbuki taş yemesi gerekirken hiç haddi olmadan ekmeğinin peşinde olan tiptir.
oruç tutmanın sağlıksız olması
-
oruç tutmuyorum , yıllardır da tutmadım , niyetim de yok .ama tutan tutsun sanane !!! iki şorolo sokakta öpüşse "sanane kendi tercihi" diye höykürüyorsun , adam sırf allah'ının rızasını kazanmak için ,sırf inançları için bedenini şu yaz sıcağında açlığa yatırıyor. gık demeden gündüz de işinde gücünde çalışıyor. her ne adına olursa olsun inancı uğruna maddi bir karşılık beklemeden yapılan her eyleme ancak saygı duyulur. adamsınız kardeşler , allah kabul etsin orucunuzu.
sakallı dövmeli beşiktaşlı ve yakışıklı erkek
-
(bkz: amorti bile yok)
kitap okumuyorum eksikliğini hissetmiyorum
-
normal olan bir durumdur. okudukça hissediyorsun o eksikliği.
sınavda kuru pasta ve çay ikram eden hoca
-
başkası anlatsa ütopik bir karakter olduğunu sanacağım ama bugün bizzat kendisiyle tanışıtığım hoca.
bildiğin elinde bir kutu kuru pasta ve tepsiyle geldi. hevesle herkesin sırasına çayları ve plastik tabaklarda servis ettiği kuru pastaları, un kurabiyelerini bıraktı. sınav erken olduğundan "kahvaltı yapmamışızdır" diye düşünülmüş.
bana 6 yıllık yüksek öğrenim hayatımın en kötü geçen vizesini yaşatacak sorular sormuş olmasına rağmen şu an hiç kızgın değilim kendisine. aksine sarılasım var.
buradan bütün akademisyenlerin kendilerine bir hayat dersi çıkarmalarını umuyorum. tanışın bu hocayla, arkadaş olun. az insanlık öğrenin.
not: olay ilköğretimde değil, yüksek lisans seviyesinde gerçekleşen bir sınavda yaşanmıştır.
marmara tıp acil servisinin karantinaya alınması
mirror'un galatasaray şike yaptı mı anketi
-
aynı olay beşiktaş'ın başına gelse, haftalarca gündemde tutacak galatasaraylı yazarların geçiştirmeye çalıştığı olay.
başka zaman her olayda avrupa'yı kıstas olarak alırlar, ama şimdi diyorlar ki " bizdin kırkın ilgilizlir ". lan ölü arsenal geldi 4 attı gitti 4 attı, ne korkacak?
isminden dolayı çok güzel olduğu düşünülen yerler
nikola tesla
-
insanlığın sınırları dışına çıkmanın sonucunun anlaşılmamak ve dışlanmak olduğunun bir başka örneği.
şimdi nikola ve thomas bizim bir üniversitenin elektrik bölümündeki iki profesör olsun. bütün öğrenciler "hacı nikola manyağın teki amk, thomas çok kafa hocadır. hem thomas piyasayı çok daha iyi bilen bir adam, onu dinle bak çok faydalı şeyler öğrenirsin, çevresi falan da çok geniştir ileride iş bulmanda da yardımcı olur" geyikleri falan yapacaktı ikisinin hakkında. "nikola'nın derslerinden de bi bok anlamıyorum amk, bir şeyler anlatıp duruyor saçma sapan, herif ne içiyorsa amk hayal aleminde yaşıyor resmen" gibi yorumlarla nikola'yı üniversite kantinlerinde taşak malzemesi yapıyor olacaktık. ama tabi şimdi the prestige gibi bir filmde karizmanın önde gideni bir dahi olarak gösterilip, underground halk kahramanı bir dahi olduğu anlatılınca ancak adama ilgi gösterebiliyoruz.
drogba'nın paylaştığı görenleri kör eden fotoğraf
-
ayri bir instagram hesabini hakediyor.