hesabın var mı? giriş yap

  • hasan can kaya hiç sevmem, programını da izlemem fakat şu memleket savunma, dağdan taştan oluşan koca şehri kişileştirme mallığı ne zaman son bulacak güzel ülkemde? böyle ezikçe bir şey olabilir mi lan? ''elazığ özür bekliyormuş'' ahaha.

  • aynı boyutlardaki bir çubuk çok daha etkili bir şekilde kullanılabilir eğer ışık hızı aşılmak isteniyorsa.

    örneğin ayla dünya arasındaki mesafe 385.000 km yaklaşık. ayda bir makine olduğunu ve bunun da bir tane tuşu olduğunu düşünelim. çubuğu dünyadan aya doğru uzatsak ve ittirip çubukla o tuşa bassak, ışığın 1 saniyeden daha uzun sürede gidebileceği mesafeye anlık olarak bilgi gönderip fizik kurallarını yıkmış mı oluyoruz?

    tabi ki hayır.

    ittirme dediğimiz olay atomların her birinin birbirini sırayla itmesiyle gerçekleşir ve bu da ses hızında gerçekleşir. tabi günlük hayatta kullandığımız nesnelerin menzilleri çok kısa olduğundan ses hızı da bize anlık gibi gelir ama hiç de öyle değildir.

    yani o çubukla o tuşa basma eylemi anlık olmaz. hatta yaklaşık 310 saat alırdı.

  • polis kelepçe diyor kanım dondu. insan ambulans çağırır, acil müdahale eder birşey yapar. allah kahretsin sizi.

  • annesi ve babasi paris seyahatinde otelde kalacaklar,babasi ucuz bir otel istiyor sadece konaklayacagiz vs, annesi pahali bir otelde israr ediyor ve pahali otelde kaliyorlar.

    aksam odada bir findik faresi gorunce babasi soyleniyor gordun mu, simdi nasil anlaticaz bunu diye cunku sadece biraz ingilizceleri var. annesi resepsiyonu ariyor ve:

    - do you know tom and jerry diyor.
    -yes diyor resepsiyondaki
    annesi:
    -jerry is here! diyor.

    cem yilmazdaki cakmak hikayesinden sonra hakikaten bu da efsane, muthis zeka`::))`

    edit: debe de bir numara olmak da varmis,tesekkurler canlar.

    edit2: bilmeyen arkadaslar soruyor tek tek yazmak zor oldu, cakmak hikayesini cem yilmaz gosterisinde anlatir: babasinin midesinde yanma vardir ve ingiltere' de doktora giderler ama babasi midesindeki yanmayi anlatamaz. annesi bir cakmak alir ve karin bolgesine tutup yakar, gezdirmeye baslar yanmayi anlatmak icin ve anlatir. hikaye bu.

    edit3: altta yazan entry sanirim bir aciklama gerektiriyor. hikayeyi ayhan sicimoglu bostanci gosteri merkezinde bir konser sonrasi aktarmistir. olayin dogrulugu veya baska bir boyutunu bilemem,bizzat ayhan sicimoglu' ndan dinledim.

  • islamcılardan gına gelmesi ... yeter lan , rahat bırakın artık dünyanın yakasını

  • 2008 yılından beri motosiklet tepesinde olup yılda 100.000km civarı yapan bir insan evladı olarak bazı şeyler söylemek istediğim başlıktır.

    1- 250cc sıfır alacağına bilmemkaç model 2. el r6 al diyen arkadaşlarınızı takmayın. eğer böyle bir düşünceniz varsa bir an önce vazgeçin. hele ki eliniz anahtar tutmuyorsa sanayide hem ayranınız dökülür hem de istemediğiniz şeyler yaşanır. mümkünse sıfır veya sıfıra yakın olsun ufak hacim olsun sizin olsun.
    2- bütçeniz kısıtlıysa çin yerine hintli motosikletlere bakın
    3- yamaha veya honda gibi akredite olmuş bir kurumdan mutlaka eğitim alın. sizi ehliyete hazırlayan hocalar bir sikim bilmiyorlar. ayrıca bu kurumlardan aldığınız eğitim sertifikasını kasko sigorta yaptırırken sunduğunuzda masraflardan indirim alabilirsiniz.
    4- ihtiyaçlarınızı iyi belirleyin. vitesli motosikleti öğrenmek gibi özel bir isteğiniz yok ve sadece sağa sola gitmek için alacaksanız scooter alın. yağmurda çamurda ayaklarınız ıslanmadan, bagaja laptopunuz market alışverişiniz vb koyarak insan gibi işinize evinize gidip gelin.
    5- ekipmanınızı olabildiğince iyi hazırlayın. şekline değil ürünün kalitesine önem verin. mont ve eldiven ikinci el alınabilir ama kaskı ikinci el almamanızı öneririm. bilinen markalarla beraber fiyat performansı çok üst düzeyde markalar da var. pahalı = iyi değildir.
    6- ekipmanınıza yatırım yaptığınız gibi lastiklerinizin de iyi olmasına özen gösterin. motosikletlerde en temiz maliyet düşürme noktası lastik olduğundan fabrikadan genelde daha az silikalı ucuz lastiklerle gelir. unutmayın; yere tutunduğunuz tek şey bir avuç kauçuk parçası.
    7- motosiklet gruplarına girdiğinizde bol keseden atan dalyaraklar göreceksiniz. bu dalyarakları anlamanın yolu üzerlerindeki ekipmana bakmaktır. 10 liralık motor alıp 1 liralık ekipman giyiyorlarsa orada bir sorun var demektir. bilinçli adam 5 liralık motor alıp 5 liralık ekipman giyer.
    8- allah için grup sürüşüne gitmeyin. gaza gelip gideceksiniz ama giderseniz neden allah için gitmeyin diye yalvardığımı anlayacaksınız.
    9- yolun kenarından giderseniz üstünüze çıkarlar. trafiğin akış hızında ilerleyin ve şeridinizi sahiplenin.
    10- arabaların arkasından gitmeyin. trafikten bir tık daha hızlı şekilde önünüzü temizleyerek filtreleme yaparak ilerleyin. bu sayede önünüzdeki malın telefona baktığı için bomboş yolda yaptığı fren sizi etkilemez veya yine aynı telefona bakan bir malın arkadan gelip size çarpacak olmasını engeller.
    11- ışıklarda durduğunuzda veya trafiğin aniden durduğu anlarda mutlaka araçların arasına girerek öne doğru ilerleyin. arabanın arkasında beklerseniz gelip duramayan biri vurduğunda sandwich olursunuz. araba olsanız sadece airbagleriniz açılır ve boynunuz biraz ağrır ama artık motosiklettesiniz. başka şeyleriniz açılır.
    12- 50cc almayın. çünkü maksimum 45 yapan motosikletle ilçe değiştirmeniz gerektiğinde istanbul gibi şehir içi yollarda 100-120 hatta 140-150 giden adamların arasında yaşama şansınız yok. bodrum, kuşadası gibi ufak yerlerdeyseniz başka.

    sorusu olan yeşillendirebilir. doblolara dikkat.

    debe editi:

    (bkz: 4-11 nisan haftası deprem bölgesi ihtiyaç listesi)
    (bkz: depremzede engellilere duyuru)
    (bkz: gönüllü eğitimciler platformu)
    (bkz: depremzede öğrencilerin eğitim ve kitap sorunu)