hesabın var mı? giriş yap

  • berat'ı hunharca alkışlayıp gevrek kahkahalar atarken bugünleri düşünmeyenlerin hezeyanıdır.

    batın gidin de kurtulalım hepinizden.

  • adamlar 128 milyar dolari ic ettiler destek paketi diyor senin paketini "almasinlar" da gerisini bos ver.

  • öncelikle polisimize geçmiş olsun. kolay bir travma değil yaşadığı. tez zamanda hukuksal süreci de atlatır inşallah.
    tanım: geçmiş olsun dileklerimin yanında tebriklerimi de ilettiğim polis memurumuzdur. işini yapmıştır.
    düzeltme: hukuk terimi hatası.
    ek: polis değilim öğretmenim.
    ek: pitbulla birisi size saldırırsa karşılık vermeyecekmiş gibi mesaj yazanlar var. ister vatandaş olsun ister polis olsun birisi sizin canınıza silahla (burada pitbul) kast ediyorsa yapacağınız şey kendinizi savunmaktır.
    ek: polis orada görevde değilmiş diyenler var. "polis vurdu" diye algı yapılıyorsa ve de bu algının üzerine her hıyara tuzla koşan polis düşmanları da üşüşüyorsa kimse kusura bakmasın polisimin yanındayım. haberlerde "vatandaş" vurgusu polislik mesleğinin önüne geçseydi art niyet aramaz vatandaş kendini korumuş derdim. burada da polis olan bir vatandaş kendini korumuş. çok da iyi yapmış. silahı olmayan bir vatandaş olsaydı şimdi kendisi ölmüş olacaktı. sokak köpekleri yetmezmiş gibi bir de yasaklı ırkı sokak sokak gezdirerek insanları tehdit edenler türedi.

  • 7 bölge var (hepsi avrupa ülkelerine ayrilmis)
    1 bölge $189 (15 gün)
    2 bölge $250 (1 aylik)
    3 bölge $285 (1 aylik)
    global $325 (bütün bölgeler dahil, 1 aylik)

    istanbul sirkeci garindan kartinizi aliyorsunuz ve bütün avrupada trenler (bazi yerlerde vapurlarda)bedava! konaklama genelde ögrencilerin konakladigi yerlerde... beslenme size kalmis...
    hic gitmedim ama en az 4 ki$i gidin diyorlar.. (oylamaya gidecek bi fikir ayriligina karsin 5 ki$i ideal)

    kesinlikle yapilmali
    tavsiye edilen $ehirler
    amsterdam, berlin, amsterdam, viyana, amsterdam, barcelona, amsterdam, madrid, (ibiza)

    (olley ilk entryi ben yabtiiimmmmn)

    (luzumsuz edit / ki$isel elestiri: zamaninda ilk entriyi yapmissin ama interraili 6 sene sonra hala yapmamissin dingil, buna ne diycem?)

    burası türkiye editi: duygusal bir yazıya yazdığım gerçekçi bir yorum sebebi ile atılmışım. üzerine mesaj ile ulaşmaya çalıştığım gönüllü adminler tarafından bloklandım. kalbim kırıldı.

    bu interrail türkiye, interrail ismini alıp keyfince kullanan, hatta üzerinden ticaret yapan facebook oluşumu. nerde çokluk orda bokluk.

    sonra bu oldu:

    http://m.hurriyet.com.tr/…da-tepki-yagiyor-40607779

    (bkz: bolurail rezilliği)

    baktım insanlar sırf görüş bildirdiği için banlendiğini, haber verilmeden atıldığını söylüyor.

    buna açıklama olarak dangalak bir admin çıktı "arkadaşlar çok kişiyiz yetişemiyoruz" dedi.

    bir de bu "kontrol edemeyecek kadar çok kişiyiz" in üzerine "biz interrail ailesiyiz" geyiği yapıyorlar. kontrolsüz umursamaz aile. sizin birlikteliğiniz batsın.

    üçü de birbirinden beter 3 açıklama yapıp batıran andavallar sürüsü.
    1. https://m.facebook.com/…rmalink&id=1504707779610533

    2. https://m.facebook.com/…rmalink&id=1504816236266354

    3.https://m.facebook.com/…81/1601922823162161/?type=3

    ucuz gezmek dışında konularda ağır eğitime ihtiyaçları var. hani "tek çık" falan diyorlar ya, "interrail türkiye'siz çık" anacım.

  • "muhalifim ama... " trollerinin görmesi gerken işid zihniyeti eylemi.

    size yıllardır "lgbt bireyler sarı öküzdür" derken bunu kast ediyorduk...

    3 gündür ilgili başlıklarda "ama onlarda gözümüze sokmasın" "muhalifim ama... lgbt dayatması" yazanlar bir kaç seneye dayatmanın kralını görecek.

    iran'a afganistan'a da islam devrimi bir gecede gelemedi, sizin gibi "muhalifim ama..." kitlesinin bu mollalara müsama göstermesi ile geldi.

  • 90'ların başı, bir yaz gecesi. arkadaş evinde toplanılır. güzel vakit geçirilir, kafalar da çeşitli yollarla güzelleşmiştir. geyik yapmaktan bıkıldığı noktada tv açılır, sesi kısılır, karanlıkta çıt çıkarmadan seyredilir. derken yukarı kattan* bir cam kırılma sesi gelir. burada atlanmaması gereken nokta, ev sahibinin imitasyon katana koleksiyonu olduğudur. ve hepsi de aşağı katta, bulunduğumuz salonun duvarlarında asılıdır. cam kırılma sesinin ardından sanki telepatik uzaylılarmışız, sanki yıllardır bunun için eğitilmişiz, sanki biri bir düğmeye basmış gibi hepimiz sessizce kalkar ve duvardaki kılıçları alırız. gerçek kılıç olmadıklarından keskin değillerdir ama elde çok ürkütücü durdukları da bilinmelidir. psikopat ninjalar gibi karanlığın içinde kılıçları havaya kaldırır, gözümüzü merdivene dikeriz. saniyeler sonra tvnin ışığında şüphelinin ayaklarını görürüz. merdivenden yavaş yavaş iner. başı gözüktüğü anda ev sahibi ışıkları yakar. göz göze gelinir. karşılıklı çok kısa bir donmanın ardından topluca haykırmaya ve adama doğru koşmaya başlarız. adam ışık hızıyla yukarı fırlar ama durmayız. kovalamaya sokak boyunca devam ederiz. ama hırsız akıl almaz bir hızla kaçar. hoş, yakalamak istiyor muyuz, yakalasak ne yapacağımızı biliyor muyuz belli değildir. adamın o an ne hissettiğini canlandırmaya çalışıyorum gözümde. dört adam. dördü de entel kuntel tipler. şortlu, gözlüklü, keçi sakallı, 20'li yaşlarda gençler. ellerinde japon işi kılıçlarla pozisyon almış seni bekliyorlar. hatta içlerinden biri yeniçeri taarruzundaymış gibi allah allah allah diye bağırıyor. "ne kadar postmodern" diyecek zamanı olmuş mudur?

    edit: http://www.hurriyet.com.tr/dunya/12497984.asp

  • türk halkının telefon kılıfı, ekran koruyucu, v.b. ürünleri 1 dolardan aşağıya hatta çoğu zaman 50 centten aşağıya aldığı yıllardı. sonra berat albayrak içinde ne olursa olsun gümrükten geçen her kargoya vergi koydu. türk halkı şimdi de o 1 dolarlık telefon kılıflarını kullanıyor ama artık 3-5 liraya doğrudan çin'den alamıyor, aynı ürüne 100 lira vererek aradaki ithalatçı firmayı zengin ediyor.